Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
, byzantion, istanbul

Byzantion – İstanbul

Eski 09-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Byzantion – İstanbul



Byzantion – İstanbul



Byzantion, Latince: Byzantium, modern Byzanz), İstanbul şehrinin kent olarak ilk atası ve Konstantinopolis’ten önceki adıdır Antik Yunanistan’da bugünkü Topkapı Sarayı’nın bulunduğu bölgede, Boğaz’ın güneybatı girişinde, Haliç ve Marmara Denizi’nin arasında tarihi yarımadanın doğu ucunda kurulmuş bir şehirdir Efsaneye göre Megara, Argos, Korinth’den gelen kolonici Dor Yunanlılar tarafından MÖ 667′de kurulmuş ve adını kral Byzas veya Byzantas ‘tan almıştır


Şehir stratejik konumundan ötürü daha sonraki dönemlerde önce Roma İmparatorluğu’nun, daha sonra Bizans İmparatorluğu ve Latin İmparatorluğu’nun, son olarak da Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur Romalılar ve Bizanslılarca başkentleri Konstantinopolis, Osmanlılarca başkentleri Stambul, İslambol, Konstantiniyye, Dersaadet vb anılmıştır Türkiye Cumhuriyeti’nce şehir 1930 yılından beri resmi olarak İstanbul diye adlandırılmaktadırByzantion, bugünkü İstanbul şehrinin kent olarak ilk atası sayılırByzantium, orjinal adı “Byzantion” olan antik şehrin adının 1 yüzyılda Romalılar tarafından latinceleştirilmiş halidirAugusta Antonina, İstanbul‘un 3 yüzyılda Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından konulmuş kısa süreli adıdırNova Roma, İstanbul‘un 330′da imparator I Konstantin tarafından Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edildiğinde konulmuş kısa süreli adıdır Nova Roma imparatorun ölümünden sonra Konstantinopolis’e dönüşmüş, böylelikle de Byzantion adının kullanımı kaybolmuştur




Byzantion‘un Trakçadan gelme adı, daha sonra Yunanlılarca efsaneleştirilerek Megaralı kahraman Byzas’a atfedilmiştir Böylece Byzantion‘un kökleri efsanelerle özleşmiştir Geleneksel bir efsane, Megara (Atina’nın yanıda bir antik Yunan şehridir)’lı Byzas’ın Byzantion‘un bulunduğu yeri Ege Denizi’nde kuzeydoğu yönünde yelken açarken bulduğunu söyler Byzas Delphi’de bir müneccime danışarak, yeni şehrini nereye kurması gerektiğini sormuştur Müneccim ona “körlerin karşısına” cevabını vermiştir O zaman Byzas bunun ne anlama geldiğini anlayamamıştır Ancak gemileriyle Boğaz’a gelince müneccimin dediklerinin ne anlama geldiğini kavrayabilmiştir Boğaz’ın Asya kıyısında Kalkedon adında bir Yunan şehri vardır Byzas Kalkedon şehrindekilerin bahsedilen “körler” olduğunu düşünmüştür; çünkü kendilerinden yarım mil uzaklıktaki muhteşem konumdaki seçkin toprakları fark edememişlerdir Byzas şehrini bu seçkin olarak adlandırdığı topraklara kurar, ve ondan sonra şehrin adı şerefine “Byzantion” olarak adlandırılır





İstanbul‘un belirli yerlerinde; Kadıköy’de Neolitik çağa ait , Sultanahmet’te de Bronz çağa ait bulunan kalıntılar Boğaz Kıyıları’nın çok eski zamanlardan beri insanlar tarafından yerleşildiğinin kanıtlarını oluşturmaktadır Ayrıca son dönemlerde yapılan araştırmalar sonucunda Küçükçekmece bölgesinde Yarımburgaz Mağarasında yapılan kazılarda Neolitik ve Kalkolitik çağlardan MÖ 300000 tarihlerine kadar uzanan insan yerleşimlerine rastlanmıştır


Daha Antik Yunanlılarda Boğaz’ın önemli bir rolü vardı Boğaz’dan geçen antik Yunan gemileri Karadeniz’deki Yunan kolonilerinden aldıkları tahılları Atina’ya ve diğer antik Yunan kentleri (polis)’ne taşımışlardır Avrupa ve Asya arasındaki kara bağlantısının ve Ege Denizi ile Karadeniz arasındaki deniz yolunun kilit yeri konumundaki bu önemli stratejik noktanın garanti altına alınması için, Megaralılar tarafından MÖ 685′de Boğaz’ın Asya tarafına bugünkü Kadıköy’ün bulunduğu yere Kalkedon adlı ilk Yunan kolonisi kurulmuştur


Avrupa yakasında önceden Trakyalılar tarafından yerleşilmiş bölgede, Kalkedon’un kuruluşundan 17 yıl sonra ikinci bir şehir kurulmuştur Megaralıların Argon ve Korinth şehirlerinden gelen kolonistlerle birlikte kurduğu bu yeni şehir Trakça adıyla Byzantiondur


Byzantion stratejik öneminden ötürü MÖ 667′deki kuruluşundan hemen sonra , bir ticaret şehri olur ve kısa zamanda çok gelişir Bu stratejik konumdan ötürü Byzantion gibi Kalkedon da daha sonraki yüzyıllarda Yunan-Küçükasya (Anadolu)’daki neredeyse bütün savaşlarda katılım göstermek zorunda kalmıştır İyon Ayaklanması esnasında iki şehir de Pers kuşatmasına uğrasa da sonuç elde edilememiştir; çünkü kuşatmadaki Pers ordusunun bir kısmı Karadeniz’deki Yunan kolonilerindendir Daha sonraki Pers-Yunan Savaşları’nda başarısız olan Persler şehrin oligarşik bir yönetim kazanmasına engel olamamışlardır MÖ 478′de Byzantion Spartalı Pausanlılar tarafından ele geçirilmiştir Bunlar ancak iki yıl yönetimde kalabilmiş, sonra şehrin halkı tarafından kovulmuşlardır Böylece MÖ 476′dan itibaren Byzantion demokrasiyi yönetim biçimi olarak belirlemiştir


MÖ 387′den itibaren Kalkedon Pers İmparatorluğu’nun yönetimi altına girmiş, MÖ 357′de Byzantion tarafından Perslerden kurtarılmıştır MÖ 339′da Byzantion Makedon kral II Philipp tarafından işgal edilmiştir


Kalkedon MÖ 315′ten itibaren Zipotlar tarafınden kuşatılmış, I Antigonos tarafından kuşatma kaldırılmıştır MÖ 311′de tekrar kuşatılmış ve ele geçirilmiştir Arkasından Byzantion Kalkedon’u işgalden kurtarmıştır MÖ 281′de iki şehir ittifak kurmuştur MÖ 220′de Byzantion Rodos’a karşı savaşa girer Savaşta iki şehir de Makedonyalı V Philipp, III Antiochos ve Perseus’a karşı Roma İmparatorluğu’nun tarafında yer alırlar MÖ 202′de Kalkedon V Philipp tarafından işgal edilir




MÖ 196′da Byzantion Roma İmparatoru Septimus Severus tarafından Roma İmparatorluğu’na Roma Bağımsızlık Bildirgesi’yle dahil edilir Roma İmparatoru Vespasian tarafından Byzantion 1 yüzyılda latinleştirilir, yani Byzantium olarak Roma İmparatorluğu’na tam bir birleşimi sağlanır Byzantion‘un MÖ 4 yüzyıldan beri deniz ticaretini kontrol sayesinde yaşadığı ekonomik gelişme ve büyüme, Romalıların hakimiyetiyle zorunluluk haline gelen vergilerle yavaşlar Bunun üzerine şehir 2 yüzyılın sonlarına dogru Pers İmparatoru Pescennius Niger’e destek vermeye başlar


Bu gelişme, Roma İmparatoru Septimius Severus’u çok sinirlendirir Byzantion‘u cezalandırmak için 196 yılında şehre zarar verilmesine izin verir Bunun sonucunda şehir büyük zarar görür Daha sonra kent İmparator Septimus Severus’un oğlu Caracallas’ın aracılığıyla yeniden inşa edilir, ve kısa sürede eski değerini kazanır Bu nedenle Septimius Severus oğlu Antonius (daha sonra imparator Caracalla)’un adına şehri ‘Augusta Antonina’ olarak yeniden isimlendirir


Augusta Antonina, İstanbul‘un Roma İmparatorluğu döneminde 3 yüzyıldaki kısa süreli adıdır İmparator Septimius Severus (193-211)tarafından, oğlu Antonius’un şerefine verilmiştir


256 yılında Byzantion ve Kalchedon Gotlar tarafından yağmalanır ve zarar görürByzantion‘un konumu Roma İmparatoru I Konstantin’in de oldukça ilgisini çeker I Konstantin kenti 330′da Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan eder ve adını Nova Roma olarak değiştirir; fakat bu ad pek tutulmaz ve imparatorun ölümünden sonra şehir Konstantin’in şehri anlamına gelen Konstantinopolis adını alır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.