Şengül Şirin
|
Hitit Mimarisi Özellikleri
Hitit Mimarisi Özellikleri
Hitit Krallığı mimarisi, eski Doğu Yapı Sanatı içinde, hem Batı Anadolu, hem de Mezopotamya mimarlığından ayrılan, önemli ve kendine özgü bir gelişim gösterir Bu mimarlığın kökenleri Anadolu yaylasının yapı geleneklerine dayanır ve en geç İ Ö 3 binde, İlk Tunç Çağı’nda belirgin biçimini almıştır
İ Ö 2 bin sonunda, Batı Anadolu’nun özgün ev biçimi olan bağımsız uzun dikdörtgen, önavlulu evi, (Megaron) İç Anadolu’ya ne denli az girebilmişse Hititler’in büyük taş bloklarından örülmüş bindirme kemer yapma sanatı da taş yönünden zengin olan Troya’da o denli az kullanılmıştır Mezopotamya da çok bol sayıda zorlayıcı bir bakışımlılık sistemiyle yapılmış tapınak ve saray mimarlığı da yine İç Anadolu’daki Hitit Krallığının ana ülkelerinde görülmez
Kültepe’deki temelleri bulunmuş bir yapının sağlam köşe çıkmaları, yapı ustalarının anıtsal yapı kurma yeteneğini kanıtlamaktadır Boğazköy’de de daha sonra Hitit kral sarayının kurulacağı Büyükkale tepesinde yerli bir prensin konağı (Tabaka IV d) bulunmaktadır Bu prensin desteklediği Asurlu tüccarların kurduğu Karum Hattuş bu kale tepesinin eteğindedir
En eski tabakalarındaki mimarlık Batı Anadolu bölgesi kapsamı içine giren Beycesultan’da hem Girit mimarlığı hem de yukarıda adı geçen ve daha geç döneme tarihlenen Hitit sistemleriyle bir dizi benzerlik gösteren bir saray bulunmaktadır (Tabaka V) Karum Kaneş ticaret kolonisi evleri tüm yapılarıyla Orta Anadolu geleneğindedir : Dörtgen bir avlu çevresinde az ya da çok gelişi güzel dizilmiş değişik sayıda odalar Şimdiye değin avlunun bir bölümünün üstünün, bir ön avlu oluşturacak bir biçimde kapalı olduğu görülmüştür, ancak bu Batı Anadolu’daki örneklere benzemez
Yapıların kurulmasında ahşap önemli bir yer tutmaktadır Duvarların önüne dikilmiş olan ahşap destekler kerpiç ve kırıktaş duvarların beslenmesine ya da sık sık rastlanan üst katın ağırlığını taşımaya yarıyordu Bu dönemin kült yapılarının varlığı yazılı kaynaklarla kesinlikle kanıtlanmışsa da, görünüşleri konusunda bir şey bilinmemektedir Bunlar kurallara uygun tapmak yapısı olamazlar, daha çok biçimi eve benzeyen kült hücresi ya da bir evin bir odası olabilirler
İ Ö 1600 dolaylarında Hitit Krallığının kurulmasıyla yapılarda da birtakım yenilikler” gözlemlenmektedir Evlerde oda düzenlemeleri ve yapı gereçleri genellikle değişmemiştir, ama savunma yapılarında yenilikler vardır Alişar’da daha çok önce, yan yana dizilmiş, çok hafif karşılıklı kaydırılmış, düzenli aralıklarla burçlarla desteklenmiş sandık duvarlardan oluşmuş anıtsal bir duvar sistemi ortaya çıkmıştı Bu yapıya Konya Karahöyük’de ve Korucutepe’de daha belirginleşmiş olarak rastlanmaktadır; burada Hitit Krallığı’nın tipik sandık duvar sisteminin tüm öğelerinin temel çizgilerinin kurulduğu görülüyor
Bu kenemden Boğazköy ve Alacahöyük’de saraylar bilinmektedir, ancak bunlar daha sonra Büyük Krallık dönemindeki geniş yapı girişimleri sırasında geniş ölçüde yıkılmıştır Alacahöyük’de 14 ve 13 yüzyıllara özgü ayaklı geçitlerle çevrili orta avlu ve bunu çeviren ayri oda topluluklarından oluşan evlerin bu dönemdeki örneklerine yapı kalıntılarında rastlanır Bunların duvar yapısında bol ocak taşı kullanılmıştır
14 ve 13 yüzyıllarda, daha doğrusu Hitit Büyük Krallığı çağında mimarlık kesin ve yerleşmiş özellikler gösterir Hattuşa merkezi bir yönetim sisteminin başkenti olarak mimarlık ve sanat yaratıcılığının odak noktasıdır
Burada, hem işlevleri açısından (savunma sistemleri, tapmak, saray) hem de yapı tekniği ve kuruluşu açısından (duvar yapısının yapısal ve biçimsel kuruluşu), yapı sanatının en etkileyici örneklerine rastlanır
Biraz değişik bir yapıda olmakla birlikte, buna benzer daha eski bir poterneye Alişar’da, daha sonra da Korucutepe, Alacahöyük ve Büyükkaya tepesinde (Boğazköy) ve ayrıca Kuzey Suriye’deki birkaç savunma sisteminde rastlanmıştır Hitit başkentinde, 13 yüzyılda bir kez daha bu tür poternlere kentin rahatça genişletildiği yukarı kentin savunma sisteminde rastlanmıştır Bu dönemin birkaç kapı sistemi başka bir görünümdedir: Hattuşa ve Büyükkale Yukarı Kent kapılan, Alacahöyük Sfenksli Kapısı, Alişar Güney Kapısı bir ön avlu bir oda ve iki anıtsal kule arasında çift kapı kanadından oluşur
Büyük Hitit Krallığı saraylar da bu konuda benzer kanıtlar vermiştir Büyükkale ve Alaca Höyük’de saraylardaki bağımsız yapılarda düzgün bir oda planlaması uygulanması ve bağımsız kurulmuş geçitlerle çevrili avlular çevresine toplanmış bağımsız yapıların ustalıkla birleşmesi gibi özellikler görülür Büyük Hitit tapınakları da aynı özellikleri gösterir Şimdiye değin bulunmuş beş yapı da krallığın başkentindedir, hepsi aynı oda gruplarından oluşmuş ve aynı düzende kurulmuştur
Dış görünüşleri bakımından birbirlerinden kesinlikle ayrılmaları ise, yapı ustalarının katı yapı kurallarına bağlı kalmadıklarının yeterli bir kanıtıdır Kapı, avlu, önavlu, cella, cella ön odası ve yan odaları tüm yapılarda kullanılmış öğelerdi? Kapıdan geçen yol doğrudan doğruya avluya girer Cella’ya hiçbir zaman doğrudan doğruya Önavludan girilmez, ancak önavluya açılan birkaç yan odadan girilir
Kült odalarından oluşan grup tüm yapının içinde belirgin olarak ayrılır Odalara ve oda gruplarına ne de tüm yapıya bir bakışım düzeni egemen değildir Yalnız Tapınak Tin kapısı ve depoların oluşturduğu çembere giriş bakışımlı yapılmış ve bu nedenle de kent kapıları gibi anıtsallık kazanmıştır
Temiz bir işçilikle yerleştirilmiş ve birleşme olukları iyice kapanmış yer yer beş metreyi geçen kireçtaşı bloklardan kurulmuş ortostatlı duvar döşeğinin yapı özellikleri el becerisi, ustalık, etkileyici bir görünüme ve dayanıklılığa ulaşma isteği belirtir Tapınağın ve depoların tüm dış duvarlarını bölen geniş duvar çıkıntıları da özgün biçimlendirme öğeleridir
Kütlesel temel döşekleri üstünde bugün de görüldüğü gibi, bu çıkıntılar kerpiç duvar boyunca dama kadar yükselmekteydi Bunun dışında bu çıkıntılara ya da duvar ayaklarına hem birtakım odaların iç duvarlarında hem de Hattuşa Yukarı Kent surlarının kapı ve kulelerinde rastlanmaktadır Bu, başkentin büyük devlet yapılarında birkaç kâtı kapsayan yüksek duvarlarında kullanılmış bir yapı türü, ahşap hatıl sistemiyle desteklenmiş kerpiç duvar yapısıdır
Bu tür duvarların ayrıntılı biçimi konusunda kanıtlar azdır Keramikler üstündeki betimler ve kabartmalar duvarların bölümlenmesi, pencere burç ve mazgalların biçimleri için ipuçları verir Yazılı belgelerde üstüne çıkılabilen düz damdan sık sık söz edilmektedir Bu anıtsal tapınaklar dışında şimdiye değin çok az sayıda Hitit kült yeri kanıtlanmıştır Yazılıkaya, bir grup doğal kaya odasının kabartmalarla süslenip ek yapılarla genişletilmesi sonucunda oluşmuş bir doğal kutsal alandır
Eflatunpınar anıtı bir kaynak kutsal yeridir Alacahöyük’deki sarayın bir bölümü de tapınak olarak yorumlanabilir, çünkü Hitit Büyük Krallık Çağında bile konutlarda tek odalı kült hücreleri olduğu varsayılmalıdır Yapı sanatının Anadolu yaylası dışına yansıması sınırlı olmuştur Hatti krallığına sıkı sıkıya bağlı Kilikya’da Mersin savunma sistemi ve Tarsus sarayları başkent mimarlığıyla kesin ilişkiler gösterirken, Kuzey Suriye bölgesinde benzer etkilerin önemsiz kaldığı gözlemlenmektedir Kargamış ve Sam’alda 2 binyıl tabakalarında yapı üslubu daha kazılarda ortaya çıkarılmadığından bu sav şimdilik çekingenlikle geçerlidir
İ Ö 1200′de Büyük Hitit Krallığının yıkılmasından sonra İç Anadolu Batı’nın etkisine girer Bu, bundan sonraki yüzyılların mimarlığına yansıyan bir gelişmedir Güneydoğuda Geç Hitit-Arami beylikleri kurulmuştur Kuzey Suriye, Hitit ve Arami özelliklerinin birleşmesi sonucu mimarlıkta kısa süreli bir olgunluk çağı yaşanmıştır
Karkanuş’tan iki örnekte görüldüğü gibi, tapınak yapısında Kuzey Suriye’nin küçük tek odalı sisteminin geleneği sürdürülmektedir Hatay bölgesinde Teli Tayinat’daki önavlu, adyton (en kutsal oda) ve cella planıyla Ege bölgesinin Megaron’unu anımsatan uzun dikdörtgen tapınağın bu bölgede İ Ö 2 binyıl içine tarihlenen öncüleri vardır Saraylar genellikle ön avlu, buna genişlemesine yerleştirilmiş ana oda ve birkaç yan odayla Hilani olarak karşımıza çıkmaktadır
Hilaninin kapalı biçimi, genişlemeyi olanaksız kılıyordu, ancak birkaç Hilaninin birleştirildiği büyük yapılar vardır Önyüzü iki ya da üç sütunla bölünmüş olan Hilani önavlusu Büyük Krallık döneminin tapınaklarının önavlusuna, Hilammar’a benzerlik göstermektedir Savunma sistemlerinde, örneğin Sam’al’da Anadolu yaylasının iki yüksek kule arasında dar kapı odalı kapı tipine rastlanırsa da, ana kapı arkasına genişlemesine yerleştirilmiş odası olan kapı daha yaygındır
Bu sistemde, Karatepe’de elverişsiz arazide olduğu gibi, kapı odasının kulelerden uzağa çekildiği de görülmüştür Kent planının, örneğin” Sam’alda olduğu gibi, geometrik bir biçim alması da değişik bir özelliktir Bu dönemin mimarlığında, özellikle çok sayıda resmi yapı, saray, tapınak ve anıtsal kapılardaki ortostatlarda görülen kabartma süslemelerde bakışımlı düzenlemelerin kullanılmış olması değişik bir yaratıcılık gücünü göstermektedir Buna karşılık Hitit ana ülkesinden yalnız Alaca Höyük’de Sfenksli Kapı’da bu tür kabartma süslerin varlığı bilinmektedir
Kuzeydeki 2 binyıl süssüz sütunlan yerine, Torosların bu tarafında 1 binyılda yontularla ve geometrik bezemelerle süslü tabanlara oturtulmuş sütunlar ortaya çıkmıştır Büyük Hitit Kralları’nın başkentinin ağır ve içe dönük yapı sistemleri karşısına güneyde 400 yıl sonra süslü, bağımsız yapılardan oluşmuş hafif dokuda bir mimarlık çıkmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|