Aşırı Dozla Gelen Ölüm |
09-03-2009 | #1 |
alper1482
|
Aşırı Dozla Gelen ÖlümAşırı Dozla Gelen Ölüm Güncel siyasî olayların peşine takılıp gidiyoruz; ancak farkında olamadığımız bir manzara var karşımızda Derinden derine çürüme, içten içe çöküş yaşanıyor bu ülkede Her şeyi ideolojik kalıplar içinde değerlendirenler derin dalgalarla büyüyen bir bunalımı hissetmiyor Oysa bastığımız zemin kayıyor, tutunduğumuz dallar kırılıyor, beslendiğimiz memba kuruyor Birkaç gün önce Begüm "aşırı dozdan" hayata veda etti Gazetelere yansıdığına göre 23 yaşında ölen genç kız eroine lisede başlamış Ailesi "erkek arkadaşı alıştırdı" diyor Boy friend! İstanbul'da bir Anadolu lisesinden Kocaeli Üniversitesi'ne; oradan uyuşturucu tedavisi için bir yıl AMATEM'e Ve annenin "Zaten sürekli toplanırlardı" dediği "arkadaş evi"nde tuvalete kendini kapatan Begüm artık yok Yürekleri dağlayan bir son Yazık, çok yazık! Dünkü gazeteler Burdur'da 19 yaşındaki bir genç kızın ölüm haberini veriyordu Reyhan ismindeki genç kız "arkadaşının evinde" çıplak bir şekilde ölü bulunmuştu Polis, genç kızın aşırı dozda uyuşturucudan ölme ihtimali üzerinde duruyormuş 19 yaşında aşırı dozdan ölen bir genç kız Ve o genç kızın gözaltına alınan sekiz arkadaşı Nereye gidiyoruz Allah aşkına? Günlük tartışmaların beyhude telaşına yakamızı öyle kaptırmışız ki (derinlikli analizlerle ve bilge yaklaşımlarla konulara yaklaşabilseydik bari) kapımızı çalan felaketi bile umursamıyoruz Sosyal bir buhranın en derin çukuruna doğru yuvarlanırken şen şakrak şarkılar söylemek yakışıyor mu bu ülkeye? Üstelik "On bir ayın sultanı Ramazan'da" yaşanıyor bu korkunç olaylar Meyhanelerinin "Ramazan münasebetiyle kapalıyız" nezaketini gösterdiği bir ülkede Amerikan filmlerinde görür de inanmazdık Meğer bizim ülkemizde de ölüm medyatik bir pazarlama-satış faaliyeti haline gelmiş Münevver Karabulut'un başını vahşice kestiler Cinayeti işleyen, bu ülkenin en zengin ailelerinden birine mensup Mesele "sosyetik bir cinayet" fantezisinden çok daha vahşi bir manzarayı işaretliyor Ne var ki medya Münevver'in babasının, katil zanlısının ailesinden talep ettiği 3 milyon Euro'yu konuşuyor Konuşuldukça vahşet, kanıksanıyor, sıradanlaşıyor Oysa Münevver'i ölüme götüren "arkadaşlık"ı, o "ilişki"ye izin veren, hatta teşvik eden aileyi, her şeye sahip olduğu halde tatminsiz bir arayış sonucunda kâtil ve câni haline gelen genç adamı; hepsinden önemlisi; toplumsal cinneti ve cinnetin kara deliklerini konuşmak zorundayız Gün geçmiyor ki yeni bir bunalım öyküsü çıkmasın karşımıza Daha geçenlerde genç bir kızımız daha hayata veda etti Türk medyası onu "denize çırılçıplak girdi, polislerle tartıştı" diye "özgür kız" ilan etmiş, gazetelerin birinci sayfalarından adeta ona alkış tutmuştu Üniversite öğrencisi DÖ geçenlerde beşinci kattaki evinin terasından düştü ve öldü Ege Üniversitesi 4 sınıf öğrencisinin "aşırı alkolün etkisi" ile dengesini kaybetmiş olacağına dair haberler yapıldı Medya olayı "özgür kızın feci sonu" diye verdi Geçtiğimiz ay Zaman'a konuşan acılı baba "Kızımın ölümünden en başta ben suçluyum" dedi Heyhat! Türkiye benzer olayları sıkça yaşar hale geldi aslında Profesör annesini vahşice öldüren Başak Aydıntuğ 21 yaşındaydı ve Bilkent Üniversitesi'nde hukuk öğrencisiydi Şimdi müebbet hapse mahkûm Başak'ın her şeyi vardı; ama mutlu değildi, buhrandan buhrana savruluyordu Tıpkı sayısını tahmin edemediğimiz on binlerce genç gibi İnsanlar yalnızlaşıyor Saygının, sevginin, şefkatin, merhametin yerini başka duygular alıyor İç zenginliğimiz ve derinliğimiz kayboldukça huzurumuz da karanlığa karışıp gidiyor Saçma sapan sembol kavgaları yüzünden insan gerçeğinin metafizik boyutundan kaçıyoruz Din dışı bütün yolları alkışlayanlar, ortaya çıkan o amansız boşluğu dolduracak herhangi bir şey de önermiyor Öneremez de zaten! Aktüalitenin vıdı vıdısı yapılırken aslî meselelerimiz unutulup gidiyor Batı'nın şiddetli bir şekilde yaşadığı o korkunç travmayı bizim nesiller neden yaşasın ki? Komşuluk, akrabalık, arkadaşlık gibi bizi birbirimize kenetleyen değer yargılarından niçin kopalım ki! Ekrem Dumanlı |
|