08-31-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Nabi-Divan Şairi
Nabi-Divan Şairi
(16421712) Ünlü bir Divan şairi olan Nabî doğum yeri olan Urfa'da Öğrenim gördükten sonra 1665'te İstanbul'a giderek Vezir Musahip Mustafa Paşa'nın kâtibi oldu Mus
tafa Paşa Padişah IV Mehmed'in yakın çevresinde bulunduğundan Nabî'nin de sarayla ilişkisi güçlendi 1675'te ilk ünlü yapıtını, IV Mehmed'in şehzadeleri için Edirne'de düzenlediği sünnet düğünü şenliklerini anlatan Surname'yi yazdı 1678'de çıktığı hac yolculuğuna ilişkin izlenimlerini Tuhfetü'lHaremeyn adlı yapıtta topladı
Nabî, koruyucusu Mustafa Paşa'nın 1686'da ölümü üzerine Halep'e yerleşti Burada oğlu Ebulhayr için öğütlerle dolu Hayriye adlı ünlü mesnevisini kaleme aldı O güne kadar yazdığı şiirlerini bir Divan'da topladı 1710'da yakın dostu olan Halep Valisi Baltacı Mehmed Paşa sadrazamlığa getirilince Nabî' yi de İstanbul'a götürdü Darphane emirliği, Anadolu muhasebeciliği gibi görevlerde bulunan Nabî bir yandan da resmi ve özel mektuplarını içeren Münşeafmı düzenledi Kısa bir hastalıktan sonra İstanbul'da öldü
Nabî'ye Divan edebiyatında ayn bir yer kazandıran özelliği, şiirlerindeki bilgece tavırdır Osmanlı Devleti'nin duraklama döneminde yaşaması, birçok savaşa, yenilgiye, toplumsal yıkıma tanık olması onu bu yönde etkilemiştir Şiirlerinde ahlakçı bir yaklaşım egemendir Öbür Divan şairleri gibi duygulara, doğa betimlemelerine hemen hiç yer vermez Söz oyunlarına başvurmaz Nabî'nin şiirleri yerel deyimlerle, atasözleriyle güçlendirilmiş mısralardan oluşur Bu yüzden de "hikemi şiir" denen düşünceye önem veren çığırın öncüsü sayılır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|