Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açıklamalar, bilgi, hakında, rusya

Rusya Hakında Bilgi Ve Açıklamalar

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rusya Hakında Bilgi Ve Açıklamalar




RUSYA FEDERASYONU

DEVLETİN ADI: Rusya Federasyonu
BAŞŞEHRİ: Moskova
NÜFUSU: 145300000
YÜZÖLÇÜMÜ: 17075400 km2
RESMİ DİLİ: Rusça
DİNİ: Hıristiyanlık
PARA BİRİMİ: Ruble
Sınırları içinde yüz civârında milliyete mensup topluluklar bulunan bir devlet Kuzeyinde Kuzey Kutup Denizi; doğusunda Pasifik (Büyük) Okyanus; batısında Estonya, Litvanya, Beyaz Rusya, Letonya, Ukrayna, Moldavya, Baltık Denizi; güneyinde Kazakistan, Moğolistan, Çin, Gürcistan, Âzerbeycan, Hazar Denizi, Kuzey Kore, Karadeniz yer alır Toprak bakımından dünyâ ülkeleri arasında birinci, nüfus bakımından ise beşinci sıradadır

Târihi

Rusya’nın bilinen târihi 5 yüzyılda batıdan Rusya topraklarına giren Slav kabileleriyle başlar İlk Rus devleti 9 yüzyılda İskandinavyalılar tarafından kuruldu Devletin merkezi Novgrod ve Kiev’deydi On üçüncü yüzyılda ülke toprakları Moğolların saldırılarına uğradı Bundan sonra Moskova prenslikleri ve büyük dükleri idâresinde ortaya çıkmaya başlayan ülke 1480 yılında Altınordu Devletinin hâkimiyetinden kurtuldu

On beşinci asırda Osmanlı Devleti ile münâsebetleri başladı İstanbul’u fethederek, Bizans da denilen Doğu Roma Devletine son veren Fâtih Sultan Mehmed Han (1451-1481) Rus Knezliklerinin güneyindeki Kırım Hanlığını imtiyazlı beylik hâlinde, Osmanlı Devletine bağlayıp, vergi yerine her yaz Moskoflar üzerine netice alıcı ve yıldırıcı akınlar yapmakla vazifelendirdi

Ruslar, Papalığın gönderdiği kardinal ve papaz heyetleri sâyesinde Türklere karşı uyanmaya başladı Rus Knezlikleri birleştiler ve Çarlık dönemi başladı Korkunç İvan 1547’de ilk çar îlân edildi Böylece Rus çarları kendilerini DoğuRoma’nın vârisi saydılar

Yönetim ve askerlik alanındaki düzenlemelerle devlet idâresini güçlendiren, Çar İvan katıldığı seferlerde Kazan Hanlığı topraklarını işgal etti ve 1556’da Astrahan Hanlığını da Moskova’ya bağladı Kırım Hanlığına karşı sefer düzenlediyse de başarılı olamadı Daha sonra Baltık Denizine açılmaya ağırlık vererek Litvanya topraklarına girdi Rus Çarlığı ile İsveç ve Polonya’yı karşı karşıya getiren bu savaşta Rusya ilk önceleri başarılı oldu ise de daha sonraları ard arda alınan mağlubiyetler ülkede iç karışıklığa sebep oldu Bunun üzerine Çar İvan baskıcı bir politika tâkip etti ve muhaliflerini acımasızca öldürdü Bu sırada Rus ekonomisi ağır bir darbe aldı

Korkunç İvan’ın ölümünden bir süre sonra iç karışıklıklar başladı Rus Çarlığı yıkılmanın eşiğine geldi İsveç ve Polonya’nın da olaylara karışmasıyla, tam bir iktidar boşluğu ortaya çıktı Polonya kuvvetlerinin Rusya’yı 1610’da işgâli halkı direnişe sevk etti ve Romanov âilesinden Mihail Fyodoroviç çar seçildi Bir süre sonra düzeni yeniden sağladı Büyük toprak kaybedilmesine rağmen İsveç (1617) ve Polanya ile (1618) barış antlaşması yapıldı Ayrıca Rusya bütün Avrupa’yı sarsan Otuzyıl Savaşlarının dışında kaldı

İlk Osmanlı-Rus Harbi, Çar ordularının 1667’de Kiev’i de ele geçirmesinden on yıl sonra 1677’de Kırım Hanlığı ile Ukrayna arasındaki topraklara saldırmasıyla başladı 1677-1678 yıllarında Osmanlı ordusu Ruslara karşı Çihrin/Çehrin Seferine çıkarak, Rusları ve onlara yardımcı Lehlileri yendi Çihrin Kalesi Osmanlı ordusu tarafından, bir daha bölgede Rusların tutunmasına mâni olmak için yıktırıldı Moskova elçileri 1681 Ocak ayında Kırım Hânına ricâya gelerek bir daha Osmanlı ve Kırım topraklarına saldırmayacaklarına yeminle söz verip, bir antlaşma imzâladılar Kırım Hanı, Edirne’de sefer hazırlığı görmekte olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşayı iknâ ederek Bahçesaray Sulhü adıyla anılan ilk Osmanlı-Rus Antlaşmasını imzâlatmaya muvaffak oldu (11 Şubat 1681)

1683 yılında Avusturya İmparatorluğunun merkezi Viyana’nın ikinci defâ kuşatılmasındaki türlü düşünce ve hatâlar yüzünden geri çekiliş, Rusların beklediği büyük fırsatı doğurdu Papalık-Avusturya-Venedik-Lehistan gibi Akdeniz’den Baltık’a kadar yayılan Katolik devletlerinin Osmanlı aleyhine kurduğu Mukaddes İttifak’a, Rusya’da katıldı Bu beşli ittifak devletleriyle yapılan on üç yıllık harpler sırasında, Rusya Çar Deli Petro’nun (1682-1725) gayretleriyle gelişip, kuvvetlendi İttifak devletlerinin Osmanlı Devleti ile harplerinden cesâret alan Deli Petro; 1695 ilkbaharında kuvvetli bir ordu ile, Sibirya’dan gelen târihi kürk ticâret yolunun ağzında bulunun ve gelen dabağlanmış kürklerin Karadeniz, Akdeniz ve Avrupa içlerine sevkiyat merkezi olan Azak Kalesine saldırdı Azak Kalesindeki sayıca az olan Osmanlı kuvveti, kahramanca karşı koyarak uzun süre dayandı Rus Donanması Don/Ten Nehri boyunca Azak Kalesine geldi Ruslar nehir ve deniz tahkimatı güçlü olmayan Azak Kalesini ele geçirdiler Azak Kalesinin düşmesiyle, bir Türk gölü hâlinde olan Karadeniz’de Ruslara bir pencere açılmış oldu Azak Denizinin, Karadeniz’e açılan boğazda bulunan Kerç/Kerş Liman Kalesi Osmanlıların hâkimiyetinde bulunduğundan, Rus donanmasının Karadeniz’e çıkmasına engel oluyordu

1699 Karlofça Antlaşmasından sonra, Osmanlı Devletiyle harbi göze alamayan Rusya, 1700’de imzâlanan İstanbul Antlaşmasıyla sulhe râzı oldu Antlaşmayla Azak Kalesi ve çevresi Ruslara bırakıldı

Ekonomik ve kültürel alanda bilgi toplamak amacıyla çıktığı Avrupa gezisinde Osmanlılara karşı yeni bir ittifak girişiminden netice alamayan Deli Petro, Karadeniz yerine Baltık Denizine yönelmeye karar verdi ve İsveç’le ünlü Büyük Kuzey Savaşını başlattı (1700-1721) Başlangıçta Ruslar mağlup oldu ise de Poltava çarpışmasıyla (1709), savaş Rusların lehine döndü

Bu arada Rus ordularının Osmanlı hudûduna tecâvüz etmesi üzerine, 9 Nisan 1711 târihinde Osmanlı Devleti,Rusya’ya sefer düzenledi ve iki ordu Prut Irmağı boyunda karşılaştı Ruslar mağlup oldu (Bkz Prut Harbi) Çar Deli Petro kumandasındaki Rus ordusu, antlaşma isteğinin kabulüyle imhâdan kurtuldu Azak Kalesi ve çevresi Osmanlılara geri verildi ve aşağı Özü boyundaki Rus kaleleri yıktırıldı

Deli Petro’nun kızı Anna zamânında, Osmanlılar ile Venedik-Avusturya harplerini fırsat bilen Ruslar, Avusturya-Rusya ittifakını yenilediler Ardından Rus ordusu, Osmanlı ordusunun Avusturya cephesinde bulunmasından faydalanarak, Kırım Yarımadası batısındaki Özü Kalesini alıp, Kırım’a girdiler Ruslar, 1 Temmuz 1736’da ikinci defâ Azak Kalesini zapt ettiler Azak Harbi 18 Eylül 1739 Belgrad Antlaşmasıyla sona erdi Antlaşmayla Azak Kalesi yıktırılıp, Azak bölgesi Osmanlı Devleti-Rusya arasında tarafsız saha ve müstakil Kabartay ülkesi de iki devlet arasında tampon hâlde tutulup, Moskoflar Karadenizden son bir defâ daha uzaklaştırıldı

Çariçe İkinci Katerina (1762-1796) zamânında Rusya’nın Lehistan Polonya’ya yerleşmesine engel olmak için, Osmanlı Devleti tarafından Rusya’ya sefer açıldı Rusların işgal ve zulmünden kaçıp Türk hudûdunu aşarak Osmanlı Devletine sığınan âilelerini Rus ordusunun tâkip etmesi ve uğradıkları köy ve kasabalardaki silâhsız mâsum ahâliyi kırmaları bu seferin açılmasına sebep oldu Dîvân-ı hümâyun kararı ile Rusya’ya sefer açıldı 1769 Şubatında Kırım Hanı GirayHanın orduları Güney Rusya’ya girerek Rusları yendi ve 100000’den fazla esir aldı Fakat gelişmeler Osmanlı Devletinin aleyhine oldu Beş yıl süren ve 21 Temmuz 1774 târihli Küçükkaynarca Antlaşmasıyla biten bu harp; ilk defâ ahâlisi Müslüman ve Türk olan toprakların elden çıkması ve 300 yıldan beri Anadolu’nun kuzey kalesi sayılan Kırım Hanlığının Kuban ve Bucak Tatarlarının, sözde müstakil olma kaydıyla koparılmasıyla neticelendi Azak, Yenikale, Kerç ve Kılburun şehirleriyle Aksu-Turla’ya kadar olan Karadeniz kıyıları Ruslara bırakıldı Ruslar Karadeniz’e rahatça çıkabildiler Nihâyet, sözde müstakil olan Kırım Hanlığını 1783 Temmuzunda işgal ederek yerli ahâliden kadın ve çocuklarıyla 30000’den fazla Türk’ü öldüren Ruslar, 1784 Ocağında Kırım’a resmen hâkim oldular Rus zulmü altında ezilen birçok Kırımlı, Osmanlı toprağına göç etti

Osmanlı Devleti Kırım’ı Rusların işgâlinden kurtarmak için Sultan Birinci Abdülhamîd Han zamânında Rusya’ya altıncı sefer düzenlendi Rus Çariçesi II Katerina Avusturya İmparatoru II Josef ile Bizans-Yunan projesinin tatbiki ve Osmanlı Devletinin parçalanması için ittifak yaptılar Avusturya’nın, Rusya müttefiki olarak Osmanlı Devletine savaş açması üzerine, Osmanlı askeri iki cephede harbetmek mecburiyetinde kaldı Osmanlı Devleti ateşli silâhları ellerinde bulunduran Yeniçerinin sebep olduğu bozgunla ağır yenilgiye uğradı Önce Avusturya ile 1791 Ağustosunda Ziştovi Sulhü imzâlanarak Belgrad geri alındı Ruslarla devam eden harp 9 Ocak 1792 târihinde imzâlanan Yaş Antlaşmasıyla sona erdi ve Kırım Hanlığının tamâmen Rusya hâkimiyetine girmesi kabul edildi

Üçüncü Selim Hanın her sahadaki icraatlarıyla Osmanlı Devletini güçlendirip, ıslâhatlarda bulunması Rusya’yı telaşlandırdı Çar I Aleksandr, Osmanlıya tâbi Sırbistan’ı isyana teşvik edip, Slavlık propagandasıyla Balkanları karıştırdı Sırplar, Rusların teşvikleriyle isyan etti Vilâyet merkezi Belgrad 13 Aralık 1806’da düştü Ruslar 1806 Aralık ayında ansızın Basarabya’da Bender ve Hotin kalelerini alıp, Tuna Nehri ağzındaki kaleleri de istilâ ettiler Bunun üzerine Osmanlı Devleti 22 Aralık 1806 târihinde Rusya’ya harp îlân etti 1807’de Tiflis’ten hareket eden Rus ordusu, Temmuz ayı başlarında Arpaçay’ı geçerek Kars Kalesine saldırdı Kars’taki Osmanlı askerlerinin ve ahâlinin cansiperâne müdâfaasıyla Rus taarruzu püskürtüldü Ruslar pekçok zâiyat vererek, Arpaçay ötesine geri çekildiler 1810 yazında Ahılkelek üzerinden saldırıya geçen Ruslar, bu kaleyi alamayınca Ahıska şehrini kuşattılar Osmanlı mukâvemeti ve salgın hastalığa dayanamayıp 1811’de Tiflis’e geri çekildiler Aynı sene üçüncü defâ taarruza geçerek Ahılkelek Kalesini ele geçirdiler Bu sırada Almanya’yı istilâ eden Napolyon Bonapart’ın Moskova’ya sefer düzenlemesi üzerine, Rusların isteği ile 28 Mayıs 1812’de Bükreş’te imzâlanan antlaşmayla Osmanlı-Rus Harbine son verildi Bükreş Antlaşmasıyla; Kuzey Boğdan Ruslara, güney Boğdan ise Osmanlı Devletine bırakıldıKalelerinde Osmanlı askeri bulundurmak şartıyla da Sırbistan’a idârî muhtariyet hakkı tanındı

Napolyon orduları Moskova önlerine kadar geldiyse de yoğun kış şartları askerin telef olmasına sebep oldu ve Napolyon geri çekilmek mecburiyetinde kaldı Rus ordularının hızla batıya doğru ilerlemesi ve kazanılan zafer Rus Çarlığını Avrupa’nın önde gelen devletleri arasına girmesini sağladı Avrupa’da söz sâhibi durumuna gelen Çar I Nikolay İran, Osmanlı Devleti, Polonya ve Kafkasya üzerine seferler düzenleyerek yerini iyice kuvvetlendirdi

Sultan Mahmûd Han, Yeniçeri Ocağını 1826’da kaldırması ve 1827 Fransa-İngiltere, Rusya ittifakına mensup müttefik Haçlı donanmasının Navarin’deki Osmanlı-Mısır donanmasını bir hile ile yakmasıyla, Osmanlı Devleti kara ve deniz kuvvetlerinin büyük bir bölümünü kaybetmiş oldu Bunu fırsat bilen Rusya, 26 Nisan 1828’de Osmanlı Devletine karşı harp îlân ederek, Boğazlar ile İskenderun körfezini elde edip, Akdeniz’e inmek idealiyle Rumeli ve Anadolu cephesinden harekete geçti Osmanlı Devleti, askeri ve kadın çocuk bütün halkıyla bu saldırılara karşı koymaya çalıştı Ruslar top ile uzaktan attığı tutuşturulmuş neftli paçavralarla kaleleri yaktı Rumeli’de Romen, Bulgar, Rum, Ortodoks Gagavuzların yardımı ve Anadolu Cephesinde Tiflis’ten gelen Hıristiyan Kartli ve yerli Ermenilerin desteğiyle dönüş yollarının kapanma korkusu olmaksızın, batıda Edirne, doğuda Bayburt ve Muş’a kadar ilerlediler Bir yıl, beş ay süren harp; Ruslar için korkunç bir insanlık lekesi ve yüzkaralarıyla dolu, vahşet fiilleri ve Osmanlı Devleti içinde hâlâ yaraları kapanmayan büyük maddî ve mânevî zararlarla neticelendi Bâbıâlî’nin antlaşma isteği veFransa ve İngiltere sefirlerinin ihtarıyla, 14 Eylül 1829 târihinde EdirneAntlaşması imzâlandı Rumeli’de Tuna ağzındaki kaleler Ruslara bırakılıp, Prut Nehri hudut kabul edildi Anadolu cephesinde Rusya’ya ilk defâ toprak verilerek, Kars vilâyetinin Çıldır, Ardahan ve Deskof kuzeyinden hudut çizildi Harp tazminatı olarak da 11,5 milyon flemenk altının yedi yılda taksitlerle ödenmesi kararlaştırıldı

Bu târihten sonra Rusya, Osmanlı Devletinin bütünlüğünü destekleyerek, Boğazlar üzerinde denetim kurma veAkdeniz’e inme yönünden büyük kazançlar sağladı Bir ara Boğdan ve Eflâk prensliklerini ele geçirmek isteyen Rusya üzerine Osmanlı Devleti sefer düzenlediKırım Harbi olarak târihe geçen, bu savaşta Fransa ve İngiltere Osmanlı Devletinin yanında yer aldı Kırım Harbi sonunda imzâlanan 30 Mart 1856 târihli Paris Antlaşması sonunda, Rusya toprak ve çok fazla maddî kayba uğradı Rusya bu harpten sonra, ordularının yetersizliğini anlıyarak yenilik yapma yoluna gitti Bu arada diğer taraftan Osmanlı Devletinin içindeki azınlıklara karşı Slavlık ve Ortodoksluk propagandasını arttırdı

Bu propagandaların ardından 1877’de Rusya Osmanlı Devletine savaş açtı Târihe 93 Harbi olarak geçen bu savaş 3 Mart 1878 Yeşilköy Antlaşmasıyla neticelendi Bu antlaşma ile Bulgaristan bağımsızlığını kazandı Sultan İkinci Abdülhamîd Hanın siyâsî dehâsıyla toplananBerlin Kongresinde İngiltere veAvusturya’nın etkisiyle imzâlanan Berlin Antlaşmasında Balkanlarda Rusya’nın kazançları sınırlandırıldı ve Osmanlı Devleti yönünden harp asgarî zararla neticelendi Bir süre sonra Almanya, Avusturya ve İtalya; Rusya’ya karşı üçlü ittifak kurdu Kendisine destek sağlamak için Fransa’ya dönen Rusya, 1891’de ekonomik ve askerî ilişkileri geliştirmek için Fransa’yla bir ittifak kurdu

Diğer taraftan doğuda, Rusya, Türkistan’da 1860’lı yıllarda başlattığı yayılma politikası ile 1880’li yıllarda Hazar Denizinin doğu kıyısındaki, Türkmen topraklarını işgal etti Bu gelişmeler İngiltere’nin Hindistan’daki durumunu tehdit edince iki ülke arasında Afganistan üzerinde başlayan sürtüşmelerle yeni bir durum kazandı Orta Asya’daki bu Rus-İngiliz mücâdelesi, 1885 Eylülünde nüfuz sınırlarının tespitiyle yatıştı

Rusya, Uzakdoğu sınırında Japonya ve Çin ile birçok antlaşma imzâlayarak Sahalin ve Kuril adalarıyla Amur Irmağı Vâdisi gibi önemli noktaları ele geçirdi Kore üzerindeki Çin-Japon mücâdelesinde Çin’in yanında yer aldı 1900’de Boxer Ayaklanması sırasında Rus askeri Mançurya’ya girince, Japonya ile rekâbet sıcak savaşa döndü Savaşın büyümemesi için görüşmeler sürerken 1904 Şubatında Japon birlikleri Port Arthur’daki Rus harp gemilerine âni baskınla saldırması üzerine Rus-Japon Savaşı başladı Bir serî ağır mağlûbiyetlerin yanı sıra, ülkede meydana çıkan devrimci hareketler Rus ÇarıII Nikolay’ı barış yapmaya mecbur bıraktı (5 Eylül 1905)

Ekim 1905’te başlayan demiryolu işçileri grevi dalga dalga ülke geneline yayılarak genel grev şeklini aldı ve Petersburg Sovyeti’nin kurulması ile devrimci hareket en yüksek noktasına ulaştı Zor durumda kalan II Nikolay bir bildiri yayımlayıp, meşrûtî bir anayasa ve seçilmiş bir meclis sözü verdi Bir süre sonra yavaş yavaş işci hareketi bastırıldı Nisan 1906’da yapılan seçimler neticesinde liberal ve sol muhâlefet mecliste çoğunluğu elde etti Köklü reformlar istediği için çarlık hükümetiyle ters duruma düşen ilk meclis iki ay geçmeden dağıtıldı Daha sonra seçilen ikinci meclisin de ömrü üç ay oldu Köylülere ve azınlıklara seçme hakkının verilmediği seçimlerle seçilen üçüncü ve dördüncü meclis genelde çarlık hükümetinin politikasını destekledi

Uzakdoğu’da Japonya ile savaşa son veren Rusya 1906’dan sonra Balkanlar üzerinde nüfuz kazanmak için Avusturya ile mücâdeleye girdi Bu durum Rusya’yı İngiltere veFransa’nın yanında Birinci Dünyâ Harbine girmesine sebep oldu Bir süre sonra da Osmanlı Devletinin Almanya, Avusturya’nın müttefiki olarak harbe girmesiyle Kafkasya’da yeni bir cephe açmak mecbûriyetinde kaldı Aynı zamanda Boğazların açık olmasına bağlı ikmal desteğini yitirdi Önemli derecede silâh ve mühimmat sıkıntısı çeken Rus orduları batıda birbiri ardına ağır mağlûbiyetler aldı

Savaşın sebep olduğu yıkım, basın ve mecliste halkın güvenine dayalı bir hükümetin olması isteğini yaygınlaştırdı 1917 Mart ayının başlarında Moskova’da başlayan grev, asker ve subayların desteklemesiyle, Şubat Devrimi olarak bilinen ayaklanmaya dönüştü Prens Lvov başkanlığında bir geçici hükümet kuruldu Hükümete bağlı birliklere Pskov’da kuşatılan Çar Nikolay’ın 15 Mart 1917’de tahttan çekilmesiyle Çarlık rejimi târihe karıştı

7 Ekim 1917’de komünist ihtilâl patlak verdi Vladimir Ilyich Lenin başkanlığındaki komünistler, hükümeti ve serbest seçimle iş başına gelmiş bulunan meclisi lağv ederek komünist diktasını getirdiler

Lenin, biraz soluk alabilmek için Îtilaf devletlerinin baskısına rağmen, Almanya ile barış görüşmeleri yaptı Bâzı bolşeviklerin ve sol sosyalist devrimcilerinin muhâlefetine rağmen, Baltık bölgesi, Polonya, Ukrayna ve Kafkaslar’dan çekilmeyi öngören Brest-Litovsk Antlaşmasını 3 Mart 1918’de imzâladı

Bu antlaşmanın ardından bolşeviklerin Sovyet iktidarını yerleştirme çabaları 1918 Mayısında başlayan iç savaşa sebep oldu Komünistlerin ordusu olan Kızılordu, karşıt grubun ordusu olan Beyazordu ile amansız bir mücâdeleye girdi Askerî yönden daha üstün olanBeyazordunun, köylülere ve Rus olmayan milliyetlere karşı acımasız ve düşmanca politikası, ağır mağlubiyetine sebep oldu Kızılordunun kazandığı zaferler, Ukrayna, Beyaz Rusya, Gürcistan, Ermenistan veÂzerbaycan’ın Sovyet idâresi altına girmesini sağladı Bunun yanında Almanya’nın mağlûbiyetinin ardından kurulan Estonya, Letonya ve Litvanya cumhûriyetleri Îtilaf devletleri desteğiyle varlıklarını devam ettirdiler Sınır problemi yüzünden çıkan Rus-Polonya Savaşında Kızılordu mağlup oldu ve ardından yapılan Riga Antlaşmasıyla (Mart 1921) Ukrayna ve Beyaz Rusya topraklarının büyük bir bölümü Polonya’ya bırakıldı

İç savaş sırasında çok sayıda insan ölürken, 2 milyona yakın halk da ülkesini terk etti İç savaşın bitmesinden sonra yönetimi ele geçiren komünistler, karşıt görüşte olanları büyük bir hızla ortadan kaldırdılar Lenin Rusya’nın tek siyâsî partisi olan Komünist Partisini kurdu Birinci Cihan Harbi sonrasında, İstiklâl Harbi yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisiyle 16 Mart 1921’de Moskova’da Türk-Sovyet Dostluk Antlaşması imzâlandı Moskova Antlaşmasıyla, Batum Rusya’ya âit Gürcistan’a bırakıldı ve Kars’ın doğusundaki Arpaçay Suyu hudut kesildi

Zâlimliği ve halkına yaptığı zulümleriyle tanınan Lenin, milyonlarca insanı katletti İnançsızlığın yayılması için çok uğraştı Ölümünden sonra yerine Joseph Stalin geçti Stalin ölünceye kadar Rus milletini ve Müslümanları işkence altında inletti Lenin’i geride bırakarak elli milyondan fazla insanı öldürttü Milleti kendine tapmaya zorladı Bu iki idâreci tarafından ülke; utanç duvarları ile çevrilmiş ve demir perdelerle kapatılmış bir esâret kampı hâline getirildi

1939 yılında Almanya ve Rusya aralarında bir saldırmazlık paktı imzâlamalarına rağmen, 1941’de Naziler Rusya’ya saldırarak Leningrad’ı kuşattılar Uzun süren kuşatma neticesinde, Alman askerleri soğuk kış şartlarına dayanamayarak mağlup oldular Bundan sonraki iki yıl içinde Ruslar, Almanları Doğu Avrupa ve Balkanlar’dan çıkardılar, İkinci Cihan Harbinden Rusların gâlip çıkmasında İngiliz ve Amerikan yardımları büyük rol oynadı

Stalin’in ölmesiyle yerine geçen Kuruşçev idâresindeki Moskova diktası, Polonyalıların ve Macarların üzerinde uyguladığı büyük baskı ile kontrolünü güçlendirdi 1964 yılında Kuruşçev’in yerine Leonid Brejnev geçti Bu sırada Çekoslovak hükümetinin liberalist faaliyetleri görüldüğü için, Macaristan’da yapıldığı gibi 1968 yılındaRus askerleri Çekoslovakya’yı işgal etti Tank paletleri insan cesetleri üzerinde dönerek, milyonlarca insan öldürüldü

Dünyâyı hâkimiyeti altına almak için silâhlanan Rusya, dünyânın birçok ülkesinde komünist teşkilâtlar kurarak, dünyâ barışını tehdit ederken, çeşitli ülkelerde de iç savaşların çıkmasına sebep oldu Memleket içindeki iktidar değişikliği darbe ve karışıklıklardan istifâde ederek 1980 yılında Afganistan’ı işgal etti Afganlı mücâhidlerin direnmesi karşısında, büyük silâh gücüne sâhip Rus ordusu, başarıya ulaşamamış ve ağır kayıplar vererek güç durumlara düşmüştür

Gorbaçov, 1987 yılında glasnost (açıklık) ve perestroika (yeniden yapılanma) politikasını başlattı Ülaaai meydana getiren 15 cumhûriyetle ilk çok partili seçimler yapıldı 17 Mart 1991 referandumunda % 77 seçmen Rusya Federasyonu için evet oyu kullandı

Rusya Federasyonu başkanlığına Boris Yeltsin seçildi 19 Ağustos 1991’de Gorbaçov’a karşı darbe düzenleyen başkan yardımcısı Gennadi Yanayev başkanlığındaki 8 üyeli Olağanüstü Hal Komitesi yönetime el koydu Gorbaçov Kırım’daki yazlık evine hapsedildi Rusya Federasyonu lideri Boris Yeltsin ve halk darbeye karşı koyunca Olağanüstü Hal Komitesi feshedildi ve darbeciler 21 Ağustos günü ülaaai terk ettiler Aynı gün Sovyet parlamentosu Gorbaçov’u resmen yeniden başkanlık görevine getirdi Bunu tâkip eden günlerde Sovyetler Birliği’ni meydana getiren cumhûriyetler ardıardına bağımsızlıklarını îlân ettiler 8 Aralıkta Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğunu meydana getirdiler 17 Aralık 1991’de Mihail Gorbaçov ile Boris Yeltsin 31 Aralık 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhûriyetler Birliğinin resmen dağıtılmasına karar verdiler Mihail Gorbaçov emekliye ayrıldı ve yerine Yeltsin devlet başkanlığına getirildi Baltık Cumhûriyetleri hâriç bağımsızlıklarını îlân eden diğer cumhûriyetler Bağımsız Devletler Topluluğuna katıldı Böylece Sovyet Sosyalist Cumhûriyetler Birliği târihe karışmış oldu

1993 başlarında parlemento ile ters düşen Yeltsin, parlamentoyu feshederek erken seçim kararı aldı Bunu tanımayan parlamenterlerin bâzıları ve komünistler Beyaz Ev denen Rusya Parlamentosunu işgal etti Askerî güçlerin baskısıyla işgalciler parlamentoyu boşalttılar ve Yeltsin’in isteklerini kabul ettiler 12 Aralık 1993 günü erken genel seçim yapıldı Hiçbir parti tekbaşına iktidara gelecek sandalye sayısı kazanamadı

Fizikî Yapı

Rusya Federasyonu, toprak bakımından dünyânın en büyük ülkesidir Yaklaşık 17075000 km2lik bir yüzölçümüne sâhiptir Bu kadar geniş olan ülke Asya kıtasının büyük bir bölümüyle, Doğu Avrupa topraklarının bir kısmını ihtivâ etmektedir Ülkenin 30° batı boylamı ve 170° doğu boylamları arasında 14 boylam dilimi ve 0° kuzey ve 45° kuzey enlemleri arasında 4 enlem dâiresi üzerinden geçer Avrupa topraklarında saat yirmi dörtken Bering Boğazında saat öğleden önce on birdir

Rusya Federasyonunun tabiî özelliği incelendiğinde üç önemli hakîkat göze çarpar; birincisi, dünyânın en geniş ülkesi olmasına rağmen topraklarının % 70’i boştur İkincisi topraklarıyla denizleri kuşatan en geniş bir “kıta ülkesi” olduğudur Sonuncusu ise, diğer ülkelerdeki gibi dağlık ve tepelik olmaktan ziyâde, daha çok ormanlık ve yeşil ovalık bir ükedir

Doğu Sibirya’daki Lena Nehri ara hat kabul edilirse, bu hattın batı ve kuzey bölgelerinde kalan arâzi etkili arâzi olup, çoğu yeri 1000 m’nin aşağısındadır Bu hattın doğu ve güneyine doğru ise, arâzi engebeli arâzi hâlini alır ve bâzı bölgeleri 6000 m’ye kadar ulaşır

Kafkas Dağları Gürcistan’la olan tabiî sınırı meydana getirir En yüksek yeri ise 5630 m yüksekliğindeki Elbrus (El-Iruz) Dağıdır

Doğu Avrupa bölümü toprakları alçak bir yayla görünüşündedir Bu yaylanın Ural Dağlarıyla birlikte güney kesimi yaklaşık 5000 km kadar devam eder ve bu alçak yaylanın bir devamı da Kafkaslara kadar uzanır Baltık Denizi ile Pasifik Okyanusu arasında uzanan bu geniş toprakların, Asya bölümü de yine geniş bir yayla görünüşündedir Asya topraklarının güney ve doğusu ise dağlıktır Ülkenin Ural’dan başka iki önemli dağı, Kırım ve Kopet dağlarıdır En kuzey alanlar tunduralarla kaplıdır Bunun hemen aşağısında ormanlık bir şerit uzanır Batı ve güneybatı bölgelerde ovalardan başka, ayrıca bataklıklar ve çöller de mevcuttur

Nehirler-göller: Rusya Federasyonundaki nehirlerin kaynaklarının ve yayılma alanlarının ülke sınırları içerisinde olması oldukça önemli bir husustur Avrupa topraklarında bulunan nehirler Volga, Don, Dinyeper, Kuzey Dvino’dur Bu nehirler Moskova civârından doğar ve dört ayrı denize dökülürler Bu denizler Baltık, Karadeniz, Beyaz Deniz ve Hazar Denizidir Sibriya bölgesindeki nehirler Obi, Yenisey ve Lena’dır Bu üç nehrin her biri yaklaşık olarak 3000 km uzunluğa sâhiptir Güneyde yeralan Volga, Hazar Denizine dökülür Lena, Yenisey, Obi ve Volga nehirleri, ülaaai kuzeyden güneye kesen, su kapasiteleri en fazla olan dört büyük nehirdir Diğer nehirler şunlardır: Neman, Donets, Ninyester, Pechora, Ussuri, Amur ve Angara Amur Nehri, Kabarovsk bölgesinde Ussuri ile birleşir Angara ise, Yenisey Irmağını meydana getiren iki koldan biridir

Denizler-adalar: Rusya Federasyonunun etrâfını çeviren denizler: Kuzeyde Beyaz Burent, Kara, Laptav, Sibirya, Chukchi; doğuda Okhotsk ve Japon; güneyde ve güneybatıda Hazar, Azak ve Karadeniz; kuzeybatıda Baltık Denizidir Bu denizlerin hepsi ülaaae fazla fayda getirmemektedir

Devletin güneydoğu parçası ile kendisine âit Sakhalin Adası arasında Tatar Boğazı bulunur Kuzeydoğuda ise Alaska ile Enurmino arasında, Bering Boğazı mevcuttur Ülke kıyılarında irili ufaklı pekçok ada bulunmaktadır Bunlardan başlıca büyük olanları; Novaya, Zemlya, Severnaya, Yeni Sibirya Adaları, Chukchi ve Sakhalin Adasıdır

Kıyısının bir bölümü Rusya Federasyonu sınırları içinde kalan ve büyük bir göl olan Hazar Denizi, deniz seviyesinden yaklaşık 132 m kadar aşağıdadır Ülkenin en büyük gölü Aral’dır Bundan başka diğer önemli göl Baykal Gölüdür

İklimi

Rusya Federasyonunun umûmî olarak iklimi kışları aşırı soğuk ve yazları sıcak ve kurak geçen kara iklimidir Fakat geniş toprakların hepsinde aynı iklim görülmez Bu bakımdan Rusya dört iklim bölgesine ayrılabilir: Kuzeyden güneye olmak üzere Soğuk-Tundra, Nemli Ormanlık (Tayga), Sıcak ve Çöl ile Astropikal İklim kuşaklarıdır

Kutup bölgesine yakın yerlerdeki Soğuk-Tundra iklimi; uzun, kuru ve şiddetli bir kışa sâhiptir Yazları sıcak ve oldukça kısadır Tayga bölgesi yağışlı bir bölgedir Dünyâdaki ormanlık arâzinin üçte biri buradadır Bu ormanlar ülke yüzölçümünün yaklaşık yarısını meydana getirir Güneye doğru gidilince sıcak kuşağa gelinir Burada hava sıcaklığı oldukça yumuşaktır Kırım’da ise astropikal iklim mevcuttur Ülke yüzölçümünün % 18’ini teşkil eden çöllerde de çöl iklimi hüküm sürer

Batıdan doğuya doğru olan büyük hava akıntısı sebebiyle, Atlantik Okyanusu yakınlarındaki bölgeler mûtedil okyanus iklimi tesiri altındadırlar Buna mukâbil, ülkenin Pasifik Okyanusu tarafı yılın altı ayı boyunca süren dondurucu ve karlı kara iklimine tâbidir Meselâ Pasifikten birkaç km uzaktaki Sibirya bölgesinde Ocak ayı ortalaması aşağı yukarı -50°C civârında seyreder Bütün ülkede, yaz ayları ise umûmiyetle serin geçer

Rusya Federasyonu, dünyânın en kurak ülkelerinden biridir Bütün topraklarının sâdece dörtte birine yakın bir bölümü ortalama 500 mm kadar yağış alır Bundan başka çoğu nemli bölgeler tarım için müsâit sıcaklığa sâhip değildir Yağış miktarları ise yıldan yıla çeşitli farklılıklar gösterir

Tabiî Kaynakları

Bitki örtüsü ve hayvanlar: Dünyânın en geniş topraklarına sâhip olan ülkede bitki örtüsünün kuzeyden güneye gidildikçe sınırları kesin çizgilerle belirlenecek şekilde değiştiği görülür Kuzey kıyılarındaki 164400 km genişlikte tundralar bir kuşak meydana getirir Bunun alt kesiminde, Baltık Denizinden Büyük Okyanusa kadar 960-1120 km genişlikte uzanan kozalaklı ağaçlardan meydana gelmiş ormanlar yer alır Bu ormanlara tayga denir ve çam, köknar, ladin ve huş ağaçlarından meydana gelmiştir Bunu tâkip eden diğer bir kuşak ise steplerdir Bundan sonra karmaorman kuşağı gelir Güneye inildikçe iklim şartlarının etkisiyle bitki örtüsü oldukça fakirleşmeye ve yarı çöl hâlini almaya başlar

Dağlık bölgelerde çok çeşitli bitki örtüleri görülür Gürcistan sınırını belirleyen Kafkas dağlarında 2100 metreye kadar olan bölgeler kışın yaprağını döken ormanlarla kaplıdır Bu yükseklikten îtibâren geniş dağ otlakları yer alır

En yaygın yabânî hayvanlar, tundralarda lewingler, kutup tilkileri ve ren geyiği, Taygalarda porsuk, kırmızı sırtlan, samur, boz ayı ve tilki, koruma orman bölgelerinde, yaban kedisi, kokarca; Uzakdoğuda, leopar, kaplan ve ayı bulunur Çöl bölgelerinde yakau eşeği, vaşak, çakal, ceylân ve çeşitli kuşlar, sürüngenler; steplerde ise çeşitli sürüngenler ve ceylân yaşar

Mâdenler: Rusya Federasyonu, mâdenler bakımından çok zengin bir ülkedir Dünyânın ikinci büyük kömür üreticisi olan ülkede Kuzbass, Karaganda, Donbass ve Perçora büyük kömür yatakları vardır Doğu Sibirya’da demir, altın, mika, kurşun, çinko, bakır, grafit, alüminyum ve elmas önemli mâdenlerdir Volga-Ural bölgesinde ve Sibirya Ovasındaki Tyumen alanında petrol çıkarılmaktadır Ayrıca ülkenin birçok bölgesinde tabiî gaz yatakları bulunmaktadır Bütün mâdenleri ülke için yeterli miktarda çıkarılırken, sâdece kalay üretimi yetmemektedir

Nüfus ve Sosyal Hayat

Milletler: Rusya Federasyonunun nüfûsu yaklaşık olarak 145300000’dir Yüzölçümüne göre nüfûsu azdır Nüfus yoğunluğu 9 kişi civârında olup, nüfus artışı % 1’dir Nüfûsun % 65’i şehirlerde yaşar

Rusya Federasyonu nüfûsunun büyük çoğunluğunu Slavlar meydana getirir Slav grubunun en kalabalık bölümünü Ruslar teşkil etmektedir Ruslar, toplam ülke nüfûsunun % 80’ine yakın bir kısmını meydana getirirler Ülkenin hemen her tarafında yaşarlar Ukraynalılar, Beyaz Ruslar ve Polonyalılar mevcut diğer Slav gruplarıdır

Slav olmayan grubun başında Türkler gelmektedir Türkler de kendi aralarında çeşitli boylara ayrılır Başkırtlar, Çuvaşlar, Çeçenler, Tatarlar, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya sınırları içinde kalan Türk boylarıdır Tatarlar aslen Türk olup sonraları Ruslar ve Ukraynalılar arasına karışmıştır Umûmiyetle Volga bölgesi, Urallar ve güneybatı Sibirya’da yaşamaktadırlar

Diller: Ülkede konuşulan diller kök olarak beş kaynaktan gelmektedir Bunlar Slav, Altay, Hint-Avrupa, Ural ve Kafkas grubu dilleridir Beyaz Ruslar, Ruslar, Ukraynalılar ve Polonyalılar slav grubu dilleri konuşur Altay grubunun ise en önemlisi Türkçedir Türkçe, mevcut boylar arasında bâzı lehçe farklılıkları ile konuşulmaktadır

Dinler: Rusya Federasyonunda halk genelde Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebindendir Komünist rejim zamânında din düşmanlığı yaygınken 1989’dan îtibâren yapılan yenilikler sonunda halk dîne yönelmiştir Dînî âyinler serbestçe yapılmaya başlanmıştır Türklerin büyük kısmı Müslümandır

Kültür: Sovyetlerin kültür hayâtı, 1917 İhtilâlinden sonra, değişikliğe uğramıştır Çarlık döneminin yerini komünistlik almıştır Komünist hedef için “her yol meşrûdur” prensibi medeniyeti, ahlâk ve mâneviyâtı, insanlığı, refah ve mutluluğu unutturmuş, insanı hayvanlaştıran bir robot ve bir makina hâline getirmiştir Mülkiyet hakkının kalmaması, yaradılıştan buna temâyüllü olan insanı isteksizliğe ve tembelliğe sürüklemiştir Sanat ve edebiyat ise çok cılız kalmış, temâyüz eden bâzı şahsiyetler ve ilim adamları ülkeden kaçıp kurtulma çabaları içine girmiştir İlmin ve mâneviyâtın esâsından mahrum Rus milletleri hem maddeten hem de mânen insanlıktan uzak kalıp, kültür ve refah seviyeleri düşük kalmıştır

Komünist ihtilâlden sonra başlatılan komünizm eğitim ve öğretimi, okullarda mecbûrî hâle sokulmuştur Bugün okuma-yazma oranı % 98’dir Yüksek tahsil imkânları 1970’ten sonra gelişmiştir Teorik fen ilimleri bakımdan güçlü kadrolar, politik baskıların tesirinden, günümüzde kurtulmuştur

Teknik çalışmalar: Rusya Federasyonu, uzay çalışmalarında ABD ile yarış hâlindedir Fezâ çalışmalarında ve ay seyahatlerinde, Amerikalılar, Ruslardan çok ileridedir

Rusya Federasyonunda atom konusu üzerinde çok fazla çalışma yapılmaktadır İlk reaktör 1954’te çalıştırılmıştı ve 5000 kw gücündeydi Son 10 yılda ülke teknik yönden çok geri kalmış olup, bunun neticesinde, yenileşme hareketleri başlatılmıştır

Spor: Rusya Federasyonu spor alanında dünyâda söz sâhibi bir ülkedir Spora her yıl büyük harcamalar yapılmaktadır Umûmiyetle futbol, voleybol, güreş ve basketbol yaygındır Ülkenin sembolü ayıdır

Şehirler: Başlıca büyük şehirleri Moskova, Leningrad, Gorki, Sverdlovsk, Novosibirsk, Kuybişey ve Sverdlovsk’tur Bu şehirlerin nüfûsu yaklaşık 1,5 milyonun üzerindedir Başşehri Moskova’dır Moskova’nın kalbi ise Kremlin (tahkim edilmiş yer mânâsına gelir) olup, 15 yüzyılda yapılmıştır Leningrad ülkenin endüstri merkezidir Nüfûsu bir milyon civârında olan diğer şehirleri ise şunlardır: Çelyabinsk, Ersvon, Omsk, Perm, Ufa, Rostov, Volgograd

Siyâsî Hayat

Rusya Federasyonunun siyâsî rejimi, Sovyetler Birliği dağılmadan önce komünist diktasıydı Sovyetler Birliği resmen dağıldıktan sonra çok partili ve başkanlık sistemine dayalı parlamenter rejime geçildi Devlet başkanı halk tarafından beş senelik bir süre için seçilir Devlet başkanı aynı zamanda silahlı kuvvetlerin başkomutanı ve Güvenlik Konseyinin başkanıdır Devlet başkanı meclisi feshetme yetkisine sâhiptir

Parlamento 450 milletvekilinden meydana gelir Milletvekillerinin yarı dar bölge seçim sistemiyle, diğer yarısı parti listelerinden nispî seçim sistemiyle seçilir

Ayrıca Rusya Federasyonunu meydana getiren 89 üye bölgenin ikişer temsilcisinden meydana gelen 178 üyeli Federasyon Konseyi vardır Federasyon Konseyi, devlet başkanı tarafından feshedilemez Konsey, meclisten geçen yasaları ve devlet başkanının sıkıyönetim yasasına ilişkin kararlarını onaylar

Ekonomi

RusyaFederasyonu’nun ekonomisi tarım, sanâyi, ormancılık ve hayvancılığa dayalıdır Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla kurulan Rusya ve diğer cumhûriyetlerde büyük bir ekonomik kriz yaşanmaktadır (1994)

Tarım: Geniş Sovyet toprakları ilk bakışta ülke için avantajlı bir durum gibi gözükür Fakat tam aksine bu durum ve buna ilâve olarak, aşırı iklim şartları ve verimli sahaların azlığı ülkenin ciddî bir problemidir Rusya’da verimli topraklar pek azdır Kuzey bölgelerdeki verimli alanlar ise, yağış alıyorlarsa da yağış mevsimi çok kısa sürer Ekonomi bu yüzden ABD ekonomisinden daha güçsüzdür ve bâzı alanlarda ABD’ye bağlıdır

Sovyet topraklarının sâdece % 10’una yakın bir bölümü tarıma müsâit durumdadır Mevcut ekili alanlar, çayırlıklar, otlaklar ve meyve-sebze bahçeleri ülkenin ancak % 27’sini örtebilmektedir Ülkenin esas verimli bölgesi ortada olup, “Verimli Üçgen” şeklinde nitelenebilecek bir sahadır Üçgenin tabanı Leningrad-Odesa hattı ve tepe noktası Altay Dağlarıdır Sibirya’da da küçük alanlar vardır Başlıca tarım ürünleri arpa, çavdar, buğday, şekerpancarı, patates ve ayçiçeğidir

Endüstri: Rusya Federasyonu, sanâyisi gelişmiş ülkeler arasında yer alır Başlıca endüstri alanları çelik, makina, makina âletleri, çimento, kâğıt, kimyevî maddeler ve otomobildir Ülkede sanâyinin gelişmesini büyük ölçüde mâden kaynakları sağlamıştır Dünyâ demir rezervinin yaklaşık % 40’ı buradadır Ayrıca zengin kömür ve potasyumlu tuz yatakları mevcuttur Ağır sanâyi endüstri merkezlerinden ziyâde demir ve kömür rezervlerinin bulunduğu bölgelerde gelişmiştir Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Rusya Federasyonu, ayrılan diğer cumhûriyetler ve bütün dünyâ devletleriyle ticâret yapmaktadır Kürk endüstrisi ülkede bir hayli gelişmiştir Astragan (Karakul boyunu derisi) dahil kürk ihrâcâtı çok önemlidir Özellikle samur ve vizon kürkleri çok tutulur

Ormancılık: Ülkenin Avrupa bölümünde çam, köknar ve meşe, Sibirya tarafında sedir, karaçam ve köknar ormanları yer alır Ormancılık ekonomide önemli yer tutar Dünyâ kereste üretiminin, takriben % 20’sine yakın bir bölümü Rusya Federasyonuna âittir Kereste rezervlerinin % 80’ninden fazlası Sibirya bölgesinden elde edilir

Hayvancılık: Rusya’da hayvancılık önemli bir geçim kaynağıdır Tabiî otlaklarda, sığır yetiştiriciliği yaygın olarak yapılır Ülkenin Avrupa topraklarında ve batı Sibirya’nın bir bölümünde özellikle sütcülük gelişmiştir Küçükbaş hayvan besiciliği ve tavukçuluk yaygın olarak yapılır

Balıkçılık: Rusya Federasyonu, Atlas ve Büyük Okyanusa kıyıları olması sebebiyle büyük balıkçılık filolarına sâhiptir Karadeniz’le Aral ve Hazar Denizi gibi göllerde yapılan balıkçılık önemli olmamakla berâber, en iyi havyar Hazar Denizinden yakalanan Mersinbalığından elde edilir Senelik yakalanan balığın büyük kısmı Kuzey ve Uzakdoğu denizlerinden gelir Rusya balina avcılığında dünyâda Japonya’dan sonra ikinci sırayı almaktadır

Ulaşım: Ulaşım şebekesi çok gelişmiştir Demiryolu ulaşımı, karayoluna nazaran daha yaygındır Demiryollarında hat aralıkları dünyâ standartlarından daha geniştir Rus Hava Yolları (Aeroflot) dünyânın en büyük ulaştırma şebekesine sâhiptir Buna rağmen iç seferleri çok düşük olup, ağırlık dış seferlere verilmiştir Deniz yolu ulaşımı ise oldukça iyidir



Alıntı Yaparak Cevapla

Rusya Hakında Bilgi Ve Açıklamalar

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rusya Hakında Bilgi Ve Açıklamalar




Dünya ülkeleri tanıtımı ülke resimleri coğrafi veriler coğrafi bilgiler

süper paylaşım teşekkurler


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.