Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kadın, takıları, yöresi, şanlıurfa

Şanlıurfa Yöresi Kadın Takıları

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa Yöresi Kadın Takıları




Şanlıurfa yöresi kadın takıları

Şanlıurfa yöresi kadın takıları

ŞANLIURFA YÖRESİ KADIN TAKILARI

Şanlıurfa yöresi kadın takılarının tarihçesi Neolitik ve Tunç çağlarına kadar uzanmaktadır Bozova ilçesine bağlı küçük ve büyük Şaşkan Höyükleri arasında "Kumartepe" olarak adlandırı*lan tarlada yapılan arkeolojik kazılarda Neolitik Çağ'a ait kemik ve renkli taşlardan yapılmış değişik takı örneklerine rastlanılmıştır Ayrıca Atatürk Barajı göl alanındı altında kalan Hassek Höyük Cümcüme ve Lidar Höyük'te rastlanılan Kalkolitik ve Tunç çağlarına ait takılar bizlere Urfa bölgesi kadın takılarının en eski örnekleri hakkında önemli bilgiler vermektedir

Şanlıurfa'da kadın takılarının genel adı "Hışır"dır Hışır'ın Urfa folklorunda ayrı bir yeri vardır Kız evi tarafından yazılarak oğlan evine gönderilen ve besmele ile başlayan "kesim ka*ğıdı"nda hışır en önemli yeri tutar En fakir kız ailesi dahi kesim kağıdına bir gerdanlık birkaç çift bilezik yazarak oğlan evinden talepte bulunur

Urfa kızlarının hışırsız gelin gitmeyişlerini dü*ğünlerde söylenen şu mani en güzel şekilde dile ge*tirmektedir

Masa üstünde bekmez

Bu bekmez bize yetmez

Şu Urfa'nın kızları

Hışırsız gelin getmez

Şanlıurfa yöresi kadın takıları günümüzde kul*lanılan malzeme ve şekil bakımından merkez ilçe Siverek-Suruç-Bozova-Hilvan ve Harran yöreleri olmak üzere başlıca üç bölgede değişik özellikler gösterirler

I Merkez İlçe Takıları

Kuyumculuk sanatı Şanlıurfa'nın en eski el sa*natlarındandır Günümüzden elli yıl öncesine kadar Aslanlı Han bitişiğindeki "Eski Kuyumcu Pazarı" denilen kapalı çarşıda icra edilen bu sanat günü*müzde Yıldız Meydanı civarındaki Pamukçu Pazarı ve Kınacı Pazarı kapılı çarşılarında sürdürülmekte*dir Hacı Durak Başbuğ Hikmet Yeğin Hacı Ali Çınar Mehmet Ayoğlu Seyfeddin Gözoğlu Derviş Doğanlar Hacı Güzeldemirci (Maraşlı Hacı) Hasan Çınar geçen kuşağın tanınmış kuyumcu ustaların*dandır Şanlıurfa'da halen bu ustaların yetiştirdiği 30'dan fazla kuyumcu ustası çalışmaktadır

Şanlıurfa'nın en eski kuyumcu ustalarının Halepli oldukları söylenmektedir Bu nedenle Urfa kadın takıları ile Halep takıları arasında büyük benzerlikler görülmektedir Şanlıurfa merkezindeki takılarda maden olarak 21 ayar altın işlenmekte gümüş hemen hemen hiç kullanılmamaktadır

Gerdanlıklar

Başlıca gerdanlık çeşitleri şunlardır: Telkâri akıtmalı gerdanlık hasırlı gerdanlık incili telkâri gerdanlık haplı gerdanlık elmas gerdanlık (Urfa işi değildir ancak çok yaygın olarak kullanılmakta*dır) yıldızlı üçgen gerdanlık koruklu gerdanlık yapraklı gerdanlık (urfa işi değildir) liralı gerdan*lık incili ve liralı gardanlık altın hamaylı deste Ustanbul (İstanbul) bütünü Urubiya Kazya Mahmûdiye Beşibirlik panaz dobra ve onbirlik

Kolyeler

Frenk bağı koruklu kolye incili kolye akik kolye oymalı piramit kolye taşlı kolye kordon

Boyuna takılan gerdanlık ve kolye çeşitleri ya*nında ayrıca "Kelep" (inci) büyük bir öneme sahip*tir ve çok yaygın olarak kullanılmaktadır Gerçek Bahreyn incisi Urfa'da tutunmaktadır Şimdi bu*lunmayan bu inci halk arasında "eski inci" adıyla anılmakta ancak mezattan satın alınabilmektedir

Bilezikler

Tahta bilezik ahıtma bilezik (telkâri kapaklı ya*rım ahıtma düz kapaklı yarım ahıtma oymalı ahıtma şımra zencirli ve telkâri kapaklı ahıtma ol*mak üzere dört ayrı çeşidi vardır) fişenkli bilezik incili telkâri bilezik haplı bilezik yıldızlı bilezik taşlı bilezik şebikli bilezik burma bilezik (Türkiye genelinde yaygındır) liralı burma bilezik çift çak*malı bilezik yılanlı bilezik fıstıklı bilezik parparalı bilezik urubiyeli bilezik ayneli bilezik

Bunlardan fişenkli bilezik aslında Van işi olup Urfa'da çok tutunmaktadır Yılanlı ve kakmalı bile*zikler de İstanbul işi olup Urfa'da yaygın olarak kullanılmaktadır

Yüzükler

Yüzükler gerdanlık ve bileziklerle birlikte ta*kım olarak kullanıldıklarından çeşitleri de bunlara göredir

Başlıca çeşitleri; Telkâri yüzük haplı yüzük ko*ruklu yüzük taşlı yüzük incili telkari yüzük par*paralı yüzük vs

Küpeler: Bunların da çeşitleri gerdanlık ve bile*ziklere göredir Başlıca çeşitleri şunlardır: ıncili küpe koruklu küpe (salkım küpe de denilir altın koruklu ve inci koruklu olmak üzere iki ayrı çeşidi vardır) telkâri gül küpe kuşlu telkâri küpe haplı küpe yıldızlı küpe yapraklı küpe taşlı küpe incili yıldızlı küpe

İğneler:

Urfa'da "Dal-Gögüs Dalı" olarak adlandırılan iğ*nelerin başlıca çeşitleri şunlardır Telkâri Urfa Kelebeği Papatya ıncili ığne (buket iğne) Yıldızlı ığne

Kemerler:

Frenkbağı kapaklı kemer liralı kemer telkâri kemer

II Siverek-Suruç-Bozova ve Hilvan Yöresi Takıları:

Bu yörelerde daha değişik kullanım yerleri olan ve değişik adlarla anılan gümüş ya da altın taklidi takılar kullanılmaktadır

Bunların başlıcaları şunlardır:

Tepelik: Başa takılan tacın (fes) üzerine tutturu*lur Üst kısmı telkâri işlemeli çevresi gümüş para*lardan oluşan saçaklarla süslüdür Diğer adı Taç'tır

Üçkor: Fesin alt kısmına alından yukarıya takı*lır Ortasında yuvarlak ve mavi taşlı bir göbek yan*larında üç sıra zincir bulunur

Levzik: Üçkor göbeğinin altına takılır alına doğru sarkar

Reşme: Fesin iki yanına takılır Şakaklardan ya*nağa doğru sarkar

Gerdanlık: Levziklerin bir zincir üzerinde sıra*lanmasından meydana gelmiş çeşitleri olduğu gibi haplı salkımlı ve akik çeşitleri de vardır

Tasma (Beğnik): Boğaza takılır Anadolu'nun bazı yörelerinde "Gıdıklık" denilmektedir

Küpe: Hilâl şeklinde ve alt kısımları saçaklı mo*delleri yaygındır

Frenkbağı: Ortası fiyong şeklinde yanları geniş zincirlidir Urfa merkez ilçede de yaygın olarak kullanılmaktadır

Hamaylı: Üzerinde ayet ya da duaların yazılı ol*duğu kağıtları muhafaza eden bu takıların silindir biçimli telkâri olanlarının yanında çok ince sigara tabakası şeklinde kapaklı olanları da vardır Boyuna takılan bu takı koltuk altından bele doğru sarkar

Göğüslük: Yuvarlak şekilde göğsün şekline göre biraz bombeli ve telkâri süslemelidir Alt kısımları yarım ay şeklinde saçaklı olan göğüslükler ortala*rındaki bir iğneyle sağlı sollu olarak göğüslere tut*turulur

Kemer: Telkâri olarak gümüşten yapılır Tokaları değişik modellerdedir

Bilezik: Telkâri süslemeli ve menteşeli (tahta bi*lezik) olan tipleri yanında uç kısımları yılan başı şeklinde kalın yuvarlak gümüşten olanlar da var*dır

Hızma: Buruna takılır Altın ve gümüş çeşitleri vardır

Halhal: Bilezik şeklinde ayak bileklerine takılır Çevresi habbe denilen nohut iriliğinde gümüş top*larla saçaklıdır

Saç Koru: Arkadan başın üzerine takılarak omuzlara kadar sarkan bu takı saç görünümünü veren siyah ipekten yapılmıştır

Saç ığnesi: Saç korunun alt kısmına takılır

Enselik: Başın arkasıda sağlı sollu olarak saç ko*runun üzerine takılır ve enseye doğru sarkar Dört sıra halinde saçaklı madenî bir takıdır

Maşallah: Alına takılıdır Üzerinde "Maşaallah" yazılı etrafı saçaklı plaka halindedir

III Harran Yöresi Takıları

Harran yöresinde baş üzerinde takı kullanılma*yıp hızma küpe bilezik ve kemer türünde takılar kullanılmaktadır Bu bölgede kadınlar takıdan zi*yade "Dövme" denilen el ve yüze yapılan süsleme*leri tercih etmektedirler Dövmeler göstermiş ol*dukları motif zenginliği açısından ayrı bir inceleme konusu teşkil ederler

Harran yöresinin başlıca kadın takıları şunlardır:

Hizem: Burna takılır Hızmanın sarkan şeklidir

Verdine: Hızmanın sabit biçimidir Gümüş ya da altından yapılır

Hınnegiy: Altın gümüş boncuk ya da karanfil*den yapılan bu takı boyuna takılır

Lebe: Şerit veya ipe takılan bele kadar sarkan bir takıdır Altın gümüş liralı ya da boncukludur

Zincir: Gümüşten yapılmış olup iki-üç kor (sıra) halinde boyuna takılır

Suver: Bilezik çeşididir

Hatem: Yüzük

Hücuz: Halhal

Dıllee: Çocukların perçemine takılır

ŞANLIURFA'DAKİ HIRİSTİYANLIK DÖNEMİNDE YAPILAN YAPILARI

Hıristiyanlığın devlet dini olarak dünyada ilk kabul gördüğü yer olan Şanlıurfa'da dünyanın en görkemli kiliseleri inşa edilmiş ancak bunlardan V yüzyıla ait olanların bir kısmının kalıntıları günü*müze ulaşabilmiştir

Deyr Yakub (Yakub Manastırı)

İl merkezindeki Eyyub Peygamber makamının 4 km batısında bulunan Deyr Yakub halk arasında "Nemrud'un Tahtı" ya da "Cin Değirmeni" olarak anılmaktadır Buradaki yüksek bir dağın tepesinde MÖ I yüzyılda (putperest dönem) Edessa Kralı Abgar Manu'nun oğlu Aryu'nun aile fertleri için inşa edilmiş anıt mezar kalıntıları yer almaktadır Bazı kaynaklarda manastır olarak adlandırılan doğu batı istikametinde dikdörtgen planlı iki katlı büyük yapı kalıntısının zemin katının doğu kesimi üç katlı anıt mezardır Edessa krallarının yattığı tahmin edilen ve esas girişi zemin kattan olan me*zar odası; kuzey güney ve doğuda kemerli birer arkosoliumdan oluşmaktadır Arkosoliumların üzerleri büyük lento taşlarla örtülüdür Bu bölü*mün zemin kattaki giriş kapısının sol tarafında çi*zikleme tekniğinde (grafitto) sağa bakar vaziyette profilden bir kuş figürü işlenmiştir Ruhun bir kuş gibi uçup gitmesini sembolize eden bu figür İslâmi dönemlerde de bir çok mezara işlenmiştir Büyük yapının anıt mezar dışında kalan esas kısımının zemin katı kemerli koridorlarla üç arkosoliumlu mezar odasına ve ayrıca kuzeydeki Manu oğlu Şaredu'nun karısı Ameşşemeş'in anıt mezarına bağlanmaktadır Zemin kata giriş kuzeydeki yıkık kapıdan olmaktadır Bu kapıdan düştüğü anlaşılan blok bir taş üzerine uzanmış vaziyette bir erkek fi*gürü kabartması işlenmiştir Başını yastığa koymuş bu figürün yanında daha küçük boyutta cepheden bir sandalyede oturur vaziyette biri kadın diğeri erkek iki figür bulunmaktadır

Büyük yapının kuzeyindeki dikdörtgen planlı üç katlı anıt mezarın doğu cephesindeki pencerenin altında yer alan iki satır kitabenin üst satırı Grekçe alt satırı Süryânicedir Her iki kitabede "Manu oğlu Şaredu'nun karısı Ameşşemeş" yazılıdır Aryu hâ*nedanının MÖ I yüzyılda yaşadığı dikkate alına*cak olursa mezarların Hıristiyanlık öncesi paganist (putperest) döneme ait olduğu ve büyük yapının mezar odalarına bağlanan zemin katı üzerinin put*perest tapınağı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır Ancak bu tapınağın MS V yüzyılda kerametleri ve kehânetleri ile ünlü olan ve Suruç Episkoposluğuna kadar yükselmiş bulunan Suruçlu Aziz Yakub za*mamında (MS 451-521) manastır olarak kullanıl*dığı ve bundan ötürü Deyr Yakub (Yakub Manastırı) olarak anıldığı tahmin edilmektedir Manastırın doğusunda kayaya oyulmuş keşiş oda*ları bu tahmini güçlendirmektedir

Büyük mezarın zemin kattaki güney arcosolium kemerinin kilit taşına işlenmiş olan haç rozetinden burasının Hıristiyanlık döneminde de kraliyet ailesi tarafından mezar olarak kullanıldığını kanıtlamak*tadır

Ayrıca halk arasında Yakub Peygamber'in bu*rada kaldığına ve Deyr Yakub adının bundan do*layı verildiğine inanılmaktadır

Tella (Viranşehir) Martyrionu

Bizans dönemi Hıristiyanlık yapılarının Şanlıurfa bölgesindeki en büyük örneklerinden olan oktogonal (sekizgen) planlı bu yapının 345x32 m çapındaki kubbesinin bazalt taşından örülmüş sekiz paye üzerine oturduğu mevcut kalıntılardan anla*şılmaktadır Yüzyılımızın başlarında sekiz payesi*nin tamamı ayakta olan bu yapının günümüze sa*dece bir payesi gelebilmiştir

Büyük bir nekropolün ortasına inşa edildiği an*laşılan bu yapının önemli bir aziz için Martyrion (şehitlik) olarak IV-V yüzyıllar arasında inşa edilmiş olabileceği tahmin edilmektedir Ancak böylesine görkemli bir Martyrion'un Viranşehir'de doğan sonraları kendi adıyla "Yakubilik" olarak anılan "Monofizit" Süryâni cemaatini dağınık bir halden kurtarıp toparlayan ve "Tibeloyo" (Evrensel Metropolit) ünvanına kadar yükselen 578'de Mısır'da ölen cesedi 622'de Viranşehir'e getirilen Mar Yakub'un gömüldüğü Fisilta Manastırı olma ihtimalini de düşünmek gerekmektedir

Kalıntılar arasında bulunan çok sayıdaki mozaik tanesinden yapının zengin mozaik süslemeli ol*duğu anlaşılmaktadır

Aziz Stefanos Kilisesi

Bu kilise miladi 435 veya 436'da ölen Piskopos Rabbula tarafından eski bir Sinagog'dan dönüştü*rülmüştür Kırmızı renkteki mermer sütunlarının çokluğu nedeniyle "Kızıl Kilise" olarak adlandırılan bu yapının yerine Zengiler döneminde 1170-1175 tarihlerinde bugünkü Ulu Cami inşa edilmiş kili*senin çan kulesi minare olarak değerlendirilmiştir

Aziz Stefanos Kilisesi'nin avlu duvarları Yıldız Meydanı ve Karanlık Kapı Sokağı'na açılan avlu kapıları cami avlusundaki bazı sütun ve sütun baş*lıkları günümüze kadar ulaşmıştır

Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi

Şehrin Ellisekiz Meydanı yakınındadır VI Yüzyıla ait bir kilise kalıntılarının üzerine 1861 yı*lında inşa edilmiştir Kilise Hzİsa'nın iki havarisi*nin anısına inşa edildiğinden onların ismini taşır

Üç nefli bazilikal planlı yapının çapraz tonoz*larla örtülü nefleri sütun dizileri ile ayrılmıştır

Bu tarihi yapı Urfalı Süryâniler'in 1924 yılında Halep'e göç edişlerine kadar kilise ve okul olarak kullanılmıştır

İç mekâna giriş kapısı üzerindeki Süryânice inşa kitabesinin tercümesi şöyledir:

"Bütün dünya sana tapar diz çöker ve her dil adına şükreder Salih kişilerin girdikleri Allah'ın evi olan bu kutsal Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi Patrik II Yakub ve Metropolit Mar Gregorius David döneminde mü'min Süryâni-Yakubi halkının yardımıyla 2112 Yunan ş yılında inşa edildi Rab katkısı olan herkesi mükafatlandırsın"

1924 yılında Tekel İdaresi'ne verilen kilise Tütün İşleme Fabrikasına dönüştürülmüş sonraki yıllarda şaraplık üzüm deposu olarak kullanılmış*tır Yapı Tekel kelimesinin Fransızca karşılığı olan Regie (Reji)'den dolayı "Reji Kilisesi" olarak adlan*dırılmıştır Kilisenin 1998 yılındaki kısmi restoras*yonu sırasında bahçesinden ve duvarlarından çı*kartılan Süryânice yazıtlı 7-8 adet mezar taşı Urfa Müzesi'nde sergilenmektedir

Restorasyon sonrasında bir müddet Halıcılık Kursu Atölyesi olarak kullanılan bu tarihi yapının Gençlik Kültür Merkezi'ne dönüştürülmesi için 2002 yılında İl Özel İdaresi ve GAP İdaresi tarafın*dan müşterek bir projeye başlanılmıştır

Rahibeler Kilisesi (Rahibeler Evi)

Ellisekiz Meydanı Şeyh Safvet Tekkesi'nin do*ğusundaki çıkmaz sokak içersinde yer alan bu ki*lise plan itibariyle avlulu bir Urfa evini andırır 1883 yılında Urfa'ya gelen Fransisken rahibeleri (gezici misyoner rahibeler) için hem ev hem de ki*lise olarak inşa edilmiştir Avlunun güneyinde doğu-batı istikametinde dikine dikdörtgen planlı kilise kısmı arka arkaya eş değerde üç çapraz to*nozla örtülüdür Kilisenin avluya bakan ve kuzeye bakan giriş cephesi önde iki sütuna oturan tonoz*larla örtülü üç gözlü revaklıdır Kilisenin dikdört*gen niş şeklindeki apsisinin ön kısmı yanlardan merdivenle çıkılan sahne şeklindedir Apsis önün*deki çapraz tonozun kollarının kesiştiği yerde dört melek kabartması işlenmiştir Ayrıca apsis çevresini dolaşan renkli freskler arasına da figürler işlenmiş*tir

Çardak Manastırı

Deyr Yakub'un kuş uçuşu 1 km kuzeybatısın*daki dağlar üzerinde kalıntıları bulunan bu manas*tırın V yüzyılda inzivaya çekilen keşişler için yap*tırıldığı tahmin edilmektedir Manastırın çevresinde çok sayıda sarnıçlar bulunmakta ayrıca çok sayıda kaya mezarı yer almaktadır

Norhut Kilisesi

Halfeti ilçesi Norhut Köyü'ndeki bu kilise V yüzyıl Bizans eseri olup üç nefli bazilikal planlıdır Çatısı yıkılmış olup harap bir durumdadır

Şanlıurfa il merkezinde Aziz Petrus-Aziz Paulus Kilisesi ve Rahibeler Kilisesi'nden başka; Aziz Havariler Kilisesi (Fırfırlı Kilise) Aziz George Kilisesi ve Büyük Kilise olmak üzere Osmanlı dö*neminden kalma 3 kilise daha günümüze ulaşmış*tır Bunlardan Aziz Havariler Kilisesi Fırfırlı Camii'ne Aziz George Kilisesi Circis Peygamber Camii'ne ve Büyük Kilise Selahaddin Eyyûbi Camii'ni dönüştürülmüştür



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.