Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atatürk, mardin

Mardin Atatürk

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Atatürk




Mardin Atatürk

Mardin Atatürk

Atatürk Mardin için Paşa olduğum diyar sözünü sürekli kullanmıştır

Atatürkün hayatında önemli bir dönüm noktası vardır General olduğunun müjdesini Mardinde alan büyük komutan bu olayı bir çok yerde ve zamanda dile getirmiştir

Mardinliler bir gece önce aralarında Albay olarak gördükleri Mustafa Kemal 'ni ertesi gün pırıl pırıl General apoletleriyle Mustafa Kemal Paşa olarak selamlamışlardır Hem de 35 yaşında genç heyecanlı bir paşa olarak

Atatürk'ün Mardine ikinci gelişi yaklaşık bir yıl sonra 1917 yılının Şubat ayına rastlar İkinci Ordu Komutanlığına vekalet ettiği günlerde Hicaz Cephesi Kuvvetleri Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa beraberinde DrYarbay Hüseyin Binbaşı Rıfat Bulca Yaver Cevat Abbas Yüzbaşı Neşet Bora Yüzbaşı Rauf Emir Subayı Şükrü Tezerle Mardine gelmişlerdir

Mardinliler Atatürkü coşkun bir törenle karşılamışlardır Atatürk o günün gecesinde Mardin Belediye Başkanı Hıdır Çelebinin evinde Mardinin ileri gelenleriyle birlikte konuk olmuştur Şehrin ileri gelenlerinden Abdurrahman Kavvas Atatürke Samur derisinden bir kürk hediye etmiştir Bu değerli armağan halen Konyadaki Atatürk Müzesinde bulunmaktadır

Mardin Tarihce Mardin'i ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyorsa da kuruluşu Yakın Doğu tarihine göre Subariler zamanına kadar dayanmaktadır Subariler MÖ 4500-3500 arasında Mezopotamya'da yaşıyorlardı Gırnavaz Örenyerindeki kazılar Gırnavaz'ın MÖ 4000'den MÖ 7 yüzyıla kadar sürekli olarak yerleşme alanı olduğu anlaşılmaktadır

Sümer Kralı Lugarzergiz MÖ 2850 yılında Akdeniz'e kadar uzandığı seferinde Mardin'i hükmü altına almıştır Sümerler geniş fetihler sonucu güçlerini kaybedince 30 yıl sonra Akadlar'a bırakmışlardır Mardin MÖ 2230'lu yıllarda Elam şehri oldu Amuri Ailesi'nin altıncı ferdi olan Hamurabi Sümer topraklarını Babil'in idaresi altına alınca bu kez de Babil Devletini kurmuş ardından Yukarı Mezopotamya'ya saldırınca Mardin'i de istila ederek topraklarına katmıştır (MÖ 2200-1925) MÖ 1925 yıllarında Mardin'i işgal eden Hititler bir yıl sonra şehri terk etmişlerdir İran dolaylarından gelen Ari Irkından Midiller Mardin ve çevresini ele geçirmiştir MÖ 1367 yılında Midiller arasında iç savaş çıkınca bunu fırsat bilen Asur Kralı Asurobalit Mardin ve çevresini topraklarına katmıştır MÖ 1190'da Anadolu'ya gelen bazı Ari ırk kavimleri Mardin'i almışlardır 60 yıl sonra 1Tıplatpalasır; Sincar Nusaybin ve Mardin'den geçerek 20 bin Maşiki kuvvetinin koruduğu Kemecin'e saldırıp onları yendikten sonra Mardin ve çevresini tekrar ele geçirmiştir MÖ 1060'da 1Asurnasırbal zamanında Hititler birleşerek Gılgamış yakınlarında Asurlular'ı yenmişlerdir Asurluların tekrardan kuvvetlenmeleri üzerine Mardin Asur hakimiyetine girmiştir MÖ 800 yılına kadar Asurlular'ın elinde kalan Mardin daha sonra Urartu Krallığı egemenliğine geçmiştir Urartu Kralı Mimes zamanında Mardin 50 yıl Urartu idaresinde kalmıştır MÖ 612 yılına kadar Sityaniler MÖ 618 yılında ise İran'dan gelen Midiller buraları ele geçirmiştir MÖ 335 yıllarında Büyük İskender Mısır'ı aldıktan sonra Mezopotamya'ya gelerek İran'a gitmek için Mardin'den geçer Buraları da istila eden İskender'in MÖ 323 yılının 28 Mayıs'ında Babil'de ölümünden sonra komutanları arasında devlet pay edilir ve Mardin doğu bölümünde kaldığı için Nikanır denilen General Slevkos'un payına düşer (MÖ 311) MÖ 131'de Mardin ve çevresi Urfa Krallığı (Abgarlar) topraklarına katıldı MS 249'da Roma Hükümdarı Filibos saltanatının 5 yılında bir isyan başlatıp 9 Abgar'ı memleketten kovmuştur Şehrin Valiliğine de Hapsioğlu Uralyonos tayin edilmiştir Bu arada Mardin de Urfa'ya bağlı olduğu için Roma egemenliğine girmiştir

MS 250 yılında Dakinos Pers ülkesini zaptetmiştir Bu sırada tahribat gören Nusaybin'i de onarmıştır 330 yılında ateşe ve güneşe tapan Şad Buhari isminde bir kral Mardin Kalesi'nde rahatsızlığı sebebiyle kalır Kalede kaldığı süre içerisinde iyi olunca kendine kasır yaptırıp 12 yıl boyunca burada yaşar Daha sonra kral memleketi Pers'ten birçok asker ve sivil getirtip onları Mardin'e yerleştirir 442 yılına kadar getirilen insanların vasıtasıyla şehirde birçok gelişme olur 442 yılında halkı kasıp kavuran amansız bir veba salgını şehri yaşanmaz hale getirir Yaklaşık 100 sene sonra Ursiyanos adlı Romalı bir kumandan büyük bir ekiple Mardin'i 47 yılda inşa etmeyi başarır ve halkın tekrar buraya gelmesini sağlar Bu süreç içerisinde Persler'in ünlü merkezleri olan Dara yeniden inşa edilmiştir Mardin'de Bizanslar 640 yılında Hz Ömer'in kumandanlarından İlyas Bin Ganem'in işgaline kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir Mardin ve çevresi 692'de Emeviler'in 824'te Halife Memnun zamanında Abbasiler'in hakimiyetine girmiştir Bu dönemde İslamiyet hızla yayılmıştır 990 yılında ancak Musul'da tutunabilen Hamdaniler'in topraklarını birer birer ele geçiren Mervaniler Mardin'i de zaptederler Mardin ve çevresinde çarşılar camiler yaparak onarımlarla İpek Yolu üzerinde bulunan bu önemli şehri ticari açıdan canlandırırlar Alparslan'ın Malazgirt zaferinden sonra Türkler'in Anadolu'ya ulaşan akınları neticesinde gittikçe zayıflayan Mervaniler Devleti Nusaybin'de 1089'da Selçuklular'a yenilerek onların hakimiyeti altına girer Artuklular'dan İlgazi Bey Mardin'i 1105'te ele geçirerek devletin başkenti yapar Artuklular bölgede büyük devlet kurarken bölgedeki 304 yıllık egemenlikleri sürecinde çok sayıda tarihi cami medrese hamam ve kervansaray yapılmış birçok cami medrese ve manastır onarılmıştır 15 yüzyılda güçlenen Karakoyunlular şehri kuşattılar ve 1409'da şehri ele geçirdiler Karakoyunları 1462 yılında yenen Akkoyunlular kalenin egemenliğini de ele geçirirler 16 yüzyılın başında Akkoyunlular'ı egemenliğine alan Şah İsmail güçlü bir Şii devleti kurmayı başarır Mardin hakimi şehri zulme ve yağmalamaya karşı korumak için kalenin anahtarını kan dökmeden Şah İsmail'e teslim eder Mardin kesin olarak Osmanlılar'ın eline geçmesi Mısır seferini düzenleyen Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleşmiştir 1517 yılında Mardin ve yöresi Osmanlı topraklarına katılmış bir sancak durumunda Diyarbakır Beylerbeyliği'ne bağlanmıştır Mardin uzun müddet Diyarbakır - Bağdat ve Musul'un sancağı durumunda kalmıştır Mardin sancağında halk; göçebe ve yerleşik olarak 2 bölüme ayrılmaktaydı

Yerleşik halk inançları açısından; Yahudiler Hrisitiyanlar (Ermeniler Süryaniler ve Keldaniler) Müslümanlar ve bir kısım Şemsiler'den (Güneşe tapanlar) oluşuyordu

Kültür

"Kültürlerin Buluşma Noktası"

Binlerce yıldır farklı uygarlıkların yaşadığı ve İpek Yoplu güzergahı üzerinde farklı dil din ırktan insanların buluştuğu Mardin farklı din renkli bir kültürel yapının ortaya çıkmasına yol açmıştır 16 yüzyılda Mardin'de Şemsiler Yahudiler ve Yezidiler de yaşamaktaydı Mardin yüzyıllar boyunca Türk Kürt ve Araplar'ın Müslüman Süryani Hıristiyan ve Yezidiler'in bir arada yaşadıkları bir merkez olageldi Bugün de bir kültürler ve dinler mozayiği özelliğini koruyan Mardin Süryaniler'in dini merkezi durumundadır; ancak Avrupa ülkelerine göçler nedeniyle günümüzde Süryani nüfusu oldukça azalmış bulunuyor



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.