Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Doğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
halk, inanışları, muş

Muş 'Un Halk İnanışları

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muş 'Un Halk İnanışları




Muş 'un Halk İnanışları

Muş 'un Halk İnanışları

Ay Tutulması :

İslam’dan önceki devirlerde Natüralist inancında olan Türklerde Güneş ve Ay ile ilgili kötü ruhlar mücadeleye kalkışırlar Bazen bu kötü ruhlar Ay ve Güneşi yakalayıp karanlık dünyasına sürüklerler Yine İslam’dan önceki devirlerden kalan ve şu anda hurafe ve batıl olarak kabul ettiğimiz inançlardan biri de ay tutulduğu zaman Ay’ı ejderin ya da canavarın (Asya Motifidir) yutmaya çalıştığıdır Ay’ı ejderden kurtarmak için bağırıp çağırma davul çalma veya değişik şekillerde gürültüler çıkarma Şamanizm’den gelen bir inanıştır Muş ilinde sıkça rastlanılmaktadır

Kara Çarşamba:

Tunceli - Bingöl - Erzincan çevresinde ve Muş’un dağ köylerinde ‘Kara Çarşamba’ olarak kabul edilen ve mart ayının ilk çarşamba günü erkekler alınlarına ‘kara bir leke’ ya da ‘is’ sürerek ırmak ve derelere girerek bu karaları temizlerler ve bu ara suya karşı dua ve niyazda bulunurlar Ayrıca yabani gül ağacı veya esnek ağaçların uçları kesilir Bu uçlar daire şekli verilmek amacıyla birbirine yaklaştırılır Hastalıklı olanlar bu daireden geçirilirken ‘Kurt Kafasının’ ağzını bağlayıp“kurtulmamıza sebep olduğun o günün hürmetine hastamıza şifa ver bu günün hatırına da sürülerimize dokunma” diye niyazda bulunulur Günümüzde de ilimizin merkeze yakın köylerinde bile sürülere dadanmaması için ‘kurt ağzını bağlama’ geleneği devam etmektedir Bu gelenek ister istemez bize ‘Ergenekon Destanında’ yaşanan hadiseleri çağrıştırır İslam dinin kabulünden sonra bu gelenek değişik şekillerde karşımıza çıkmaktadır Bunlardan biri şudur: Peygamber Efendimize yapılan eziyetlerden kurtuluşunu kutlama maksadıyla halkın bir araya gelmesi dua ve niyazlarda bulunmasıyla anılır Bu gün de Şubatın son Mart ayinin ilk haftası arasındaki Çarşamba gününde evlerde çokça sevilen yemekler yapılıp bir kısmı fakirlere dağıtılarak Peygamber Efendimizin ‘Nefsin için neyi çok istersen başkalarına da ondan iste’ Hadis-i Şerifinin gereği yerine getirilir

Ziyaret Ağacı:

Ağaca bez bağlama geleneği bütün tarihçilerin ittifakla ortaya koydukları Şaman inancının direk yansımasıdır Şöyle ki; Şamanizm’de iyi ruhların tutulan dilek ve temennileri ulaşması gereken yere ulaştırmasına dayanır İslam’ın kabulünden sonra da yoğun bir şekilde ilimizde görülmektedir

Sagu (Sadu - Ağıt - Yas):

Mezarın etrafında yedi defa dönülerek yapılan bir çeşit yas gösterisidir Şamanizm de ayinleri yapan din adamlarınca yapılır Ölüyü kötü ruhlardan uzak tutma amacı taşır Günümüzde de geleneksel olduğu için özellikle yaşlılar tarafından (unutulmaya yüz tutmuştur) uygulanırlığı vardır Ancak ölünün arkasından vızıldanarak ve sağa sola sallanarak yapılan Yasa ‘Sadu’ denilip yas tutan kadınlar arasında yoğun bir şekilde uygulanır

Kampos (Alkız Alkarısı) İnancı:

Doğum sırasında ve sonrasında gerek ana gerekse çocuk için en büyük tehlike olarak kabul edilir “Kampos” adıyla isimlendirilen Alkarısı ya da Alkız Zıviztan (Loğusa) ve yeni doğmuş çocuklara musallat olan bu kötü ruh bazen de evde tarlada bağda bahçede tek başına iken uyumakta olan kişilerin üzerine ağırlığı ile çöker Bu şekilde şahsın korkup çarpılmasına dayalı bir takım hastalıkları verdiğine veya kişiyi boğmak suretiyle öldürüleceğine inanılır Kampos geceyi ve karanlık alemi sever Kampos’un fiziki yapısı ile ilgili olarak birbirini tutmayan tasvirler ve buna bağlı inançlar da mevcuttur Kampos’un bazen papağı (börk) olan iri-yarı bir insan bazen kara bir kediye benzediği bazen de yüzü tarif edilemeyecek şekilde tüylü küçük bir yaratığı andırdığı ifade edilir Kişiye zarar vermek için gelen bu meçhul yaratığın çıkardığı hırıltıyı henüz uyku haline geçmemiş kişiler duyduğu halde hiçbir harekette bulamaz Böyle durumlarda kişinin kanının çekildiği damarlarının kuruduğu söylenir Kampos’tan korunmanın yolu onun korktuğu iğne gibi demirden imal edilmiş bir eşyayı üzerinde bulundurmaktır Yörede Kampos tarafından verildiğine inanılan hastalıkların tedavisi için ocaklara ve muhtelif ziyaret yerlerine gidilir

Eski Türklerde bu tür hastalıklar Kamların aracılığıyla tedavi edilirdi Yöremizde Kampos’un (Alkız-Alkarısı) ağıl samanlık su kenarları ve ıssız yerleri kendisine mesken tuttuğuna; korktuğu şeylerden olan iğneyle esir alındığında ise çok bereketli kabul edilen eli ile o aileye ölene kadar hizmet ettiğine inanılır

Dağ Ata ve Ağaç Kültürü:

Eski Türk’lerin ölen büyüklerini kutsallaştırmak için yüksek dağ tepelerine gömdüklerini ulu dağların tepelerinin de ayni şekilde kutsallaştırıldığı atalarına ait mezarları bu mekanlarda yapıldığı gökyüzüne yakın kabul edilişi ve uzaktan mavi renkte görünmelerinden ötürü kutsal mekanlar olarak nitelendirildikleri anlaşılmaktadır Kaldı ki Altay dağlarında rastlanılan kurganların çoğunun yüksek dağlarda bulunuş sebebinin bu olduğu bilinmektedir Bu inanışların Anadolu’da da aynı şekilde yaşandığını görmekteyiz İslamın etkisiyle eski Şemanist inanışlarındaki ulu dağlar ve üzerindeki Ata Ruhlarının yerini aynı dileklerin yapıldığı Evliyaların ve Yatırların ruhu almıştır İşte ilimizin Varto ilçesinde dağ kültürü ile ata kültürünü andıran “Koçkar Baba” adı verilen ve adına törenler yapılıp dualar okunan bir ‘Ziyaret Tepesi’ mevcuttur Koçkar Baba ya da Köşker Baba Ziyaretinde çevredeki bütün halkı bayramlık elbiselerini giyer yiyeceklerini hazırlar tepeye çıkarlar Burada Kurbanlar kesilir çeşit çeşit yemekler yapılır gönüllerdeki dileklerin tutması için Evliyanın yattığına inandıkları (Ata ruhu) mezar taşına dualar yapılıp ve öperek dile getirdiklerini dağdan aşağıya düzlüğe indiklerinde at koşturup eğlendiklerini ve bu arada davul sesine benzeyen sesler işitildiğini halkında bunun “Koçkar – Köşker Baba tarafından çalındığına inanılır Koçkar ya da Köşker Baba bazı kaynaklarda 786’da Varto’ya Oğuz Boylarından Akkoyunlu Oymak Başı olarak geldiği ve burayı yurt tuttuğu vefatı ile birlikte de Bingöl dağlarının üzerinde yüksek bir tepenin üzerine defnedildiğidir

Çelim Çelim Çemçecük :

Milletimizin sosyal yaşamında su ve yağmur; hayat ve bereketin kaynağı olarak kabul edilir Su ve yağmur kutsaldır Bunun ifadesi de onu bugün de Müslüman Türklerin hayatında ‘rahmet’ sıfatı ile anılmasıdır Sadece Muş’ta değil ülkemizin her yerinde ‘yağmur yağıyor’ yerine ‘Rahmet Yağıyor’ denilmektedir Çünkü Yağmurun Allah’ın bir lütfü olduğu inancı hakimdir Yağmur duası ile ilgili törenler eskiden olduğu gibi bugün de bütün Türk asıllı kavim ve boylarda bazı ufak değişikliklerle devam etmektedir Yağmur yağması için başvurulan inançların içinde özellikle en önemli geleneklerden biri; Muş ilinde de ve çocuk oyunu niteliğinde olan ‘Çelim Çelim Çemçecük’ gösterisi ve bu hususta söylenen ilahi ve maniler şeklinde kendini gösterir Çelim Çelim Çemçecük ya da Çemçegelin çubuk halindeki tahta parçalarını bir araya getirip üzerine çeşitli bez parçaları ile süsleyerek gelin haline getirilen bir nevi totemdir Çocuklar bunu (büyüklerde yaparlar) kapı kapı dolaştırıp hem yağmur yağması için maniler söyler ve kendilerine de bir şeyler isterler (Bu gelenek kurak geçen yaz aylarında yağmurun yağması için başvurulan bir halk inanışıdır)Kapi kapı dolaştırılan bu bebek her evin kapısı açıldıktan sonra evin reisi tarafından karşılanır Evin reisi yağmur yağması dileğiyle önce bebeğin üzerine su döker çocuklara da şeker verir

Bebeği taşıyan çocuk grubu hep bir ağızdan şu tekerlemeyi söylerler:

Çelim çelim çemçecük

Çemçecüge ne gele

ineklere ot gele

Bizavlara süt gele

Tarlada çamur tabakta hamur

Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur

Çıngır çıngır çıngır tas

Birini kaldır birini bas

Anber oğlu hastadır

Kekliği kafestedir

Ali binmiş atına

Sürmüş göğün katına

Gökte ne var bir hurma

Dalları burma burma

Onu yiyen hacılar hak yoluna durmuşlar

Tarlada çamur tabakta hamur

Ver Allah’ım ver bir sürü yağmur

Muş Yöresine Ait Bazı İnanışlar:

- iki bayram arasında düğün yapılmaz ve nikah kıyılmaz

- Akşamları tırnak kesilmez

- Aluç meyvesinin bol olduğu yıl kış uzun ve çetin geçer



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.