Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Doğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlatılan, hakkâride, hikayeler

Hakkari'de Anlatılan Hikayeler

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hakkari'de Anlatılan Hikayeler




Hakkari'de anlatılan hikayeler

Hakkari'de anlatılan hikayeler

düşün

İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı İki gözü de görmüyordu Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:

– Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun! Hazret-i İsa kötürüm adama yaklaştı:

– Ayağın yürümüyor gözün görmüyor Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?

Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki:

– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki o kalple Onu tanıyorum Öyle de bir dil vermiş ki o dille de ona şükrediyorum Halbuki dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki kalbinde Onu tanıma sevinci dilinde de Ona şükretme mutluluğu yoktur Ama gel gör ki ayakları topal gözleri kör bedeninde hastalıklar bulunan bu kötürüm adama Rabbim bu sevgiyi ihsan eylemiş bu nimetin farkına varma tefekkürünü nasip eylemiş İşte bunu düşününce kendimi tutamıyor da:

– Nice zenginlere vermediği nimeti bana veren Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun! Diye teşekkürden kendimi alamıyorum

Kafa gözü kapalı da olsa kalp gözü açık olan bu adama yaklaşan İsa aleyhisselam:

– Ver şu elini öyle ise! diyerek elinden tutar eğilerek görmeyen gözlerinden öper

Peygamberin dudaklarının değdiği gözler anında açılır Karşısındakinin İsa aleyhisselam olduğunu görünce heyecanlanan adam:

– Sen şu ölüleri dirilten hastalara şifalar bahşeden mucizelerin sahibi Peygamber değil misin? der İsa Peygamber:

– Belli olmuyor mu? deyince:

– Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan henüz belli değil der Tebessüm eden Hz İsa:

– Sen hele bir ayağa kalkmayı dene! Deyince silkinen kötürüm adam dimdik ayağa kalkar

Ayakları üzerine dikilebildiğini anlayınca söylediği ilk sözü şu olur:

– Ey Allahın Nebisi sendeki bu mucizeler de O’ndan değil mi? Öyle ise izin ver de geç kalmayayım O’na şükredeyim diyerek hemen yere iner başını secdeye koyar ve der ki:

– Rabbim! Seni tanıyan bir kalple şükreden bir dil nimetinin şükrünü yapmaktan acizken şimdi gören bir çift gözle yürüyen iki de ayak da lütfettin Artık bilemiyorum nasıl şükretmem gerekiyor bu eşsiz nimetler karşısında?

Bu sırada çevreden toplanan halk gösterdiği bu mucizelerden dolayı İsa aleyhisselamın elini öpmek isterler Ama Allahın Nebisi işaret eder:

– Benim değil secdedeki şu kötürüm adamın elini öpün!

Derler ki:

– Onu secdeye indiren nimetlere biz baştan beri sahibiz Ama hiç birimiz onun duyduğu gibi bir mutluluk duymadık

– Öyle ise der tefekkür edin siz de düşünün

Sözünü şöyle bağlar Allahın Nebi’si:

– Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır Düşünmeyen ise kendisini mahrumiyette sanır!

hesaplaşma

Hz Musa Cebrail’e Ya Cebrail hesaplaşma hep öbür dünyada mı olacak Bu dünyada hesaplaşma yok mu? Diye sormuş

Cebrail de ’Ya Musa Yarın vahadaki su kuyusunun yakınında bulunan kayanın arkasına saklan ve olacakları seyret Sakın olaylara karışma!’ demiş

Hz Musa kayanın arkasına saklanmış ve olanları seyre koyulmuş

Önce bir süvari gelmiş Kıyafetinden ve atının koşumlarından zengin birisi olduğu anlaşılıyormuş Kuyudan su içmiş ve giderken altın kesesini düşürmüş

Sonra bir kıyafetinden fakir olduğu anlaşılan delikanlı gelmiş Altın kesesini bulmuş ve almış Suyunu içip gitmiş

Daha sonra gözleri görmeyen yaşlı biri gelmiş O ara süvari altın kesesini düşürdüğünün farkına varmış ve gittiği yolu takip ederek kuyuya kadar gelmiş Keseyi bulamamış Yaşlı adamdan şüphelenerek “keseyi sen buldun ver kesemi” dese de yaşlı adam “benim gözlerim görmüyor senin keseni nasıl göreyim” diyerek keseyi almadığını beyan etmiş

Ancak süvari tüm parasını kaybetmenin üzüntüsüyle yaşlı adama yüklenmiş Tutuşmuşlar bir kavgaya Nihayet süvari kılıcını çekmiş ve yaşlı adamın kafasını kesmiş Üstünü başını aramış ancak bir şey bulamamış Atına binip uzaklaşmış

Hz Musa “Ya Cebrail ben adalet yerini bulacak diye beklerken daha kötüsü oldu keseyi delikanlı aldı kör adam canından olurken süvari hem paradan oldu kem de katil oldu Bu nasıl hesaplaşma?”

“Ya Musa Dediğim gibi bu bir hesaplaşmaydı Olayda gördüğün âmâ ile süvarinin babası daha önce eşkıyalık yaparak delikanlının babasının bir kese altınını çaldılar Ancak süvarinin babası parayı oğluna vererek âmâ’nın hakkını vermediği için kavga ettiler ve süvarinin babası âmâ’nın gözünü oymuş o da onu öldürmüştü

Şimdi ise para sahibine gitti Hırsızların ikisi de canından oldu Çalıntı haram parayla yaşayan da katil oldu!

“HİÇ BİR HAKSIZLIK KARŞILIKSIZ KALMAZ”



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.