Silifke Halk Kültürü |
10-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Silifke Halk KültürüSilifke halk kültürü Silifke Toros Dağları ile Akdeniz arasında kurulmuş, iklimi, coğrafi özellikleri mükemmel bir ilçemizdir İlçenin deniz kenarındaki ova kısmında tarım yapılır Bu verimli ovaya kurulan seralarda domatesten, muza, üzümden, patlıcana kadar akla gelebilecek her türlü meyve sebze yetiştirilir Torosların eteklerindeki dağlık kesimde ise yüzyıllardır hayvancılık yapılır Silifke bir Yörük yurdudur, yörüğün bir numaralı geçim kaynağı da hayvancılıktır, onun için hayvancılık Silifke ekonomisinde ve yaşamında önemli bir yere sahiptir Silifke halkı hayvancılığı sadece bir geçim kaynağı olarak görmemiş aynı zamanda hayvancılık çevresinde bir de kültür meydana getirmiştir Biz de bu çalışmamızda Silifkelilerin wwwfrmsinsinet meydana getirdiği hayvancılığa dayalı bu kültürü incelemeye çalışacağız Anahtar Kelimeler: Hayvancılık, Silifke, Silifke Halk Kültürü Hayvancılık Türklerin en eski geçim kaynağıdır Orta Asya’daki atalarımız o uçsuz bucaksız bozkırlarda kendilerine hayvancılığa dayanan konargöçer bir hayat kurmuşlar Geçimlerini hayvancılıkla sağlamışlar Zor doğa koşullarında hayvanlarına bakmak için verdikleri mücadele onları sağlam, güçlü ve savaşçı yapmış Ayrıca at, deve gibi yük hayvanlarından yararlanmayı bildikleri, çok iyi ata bindikleri için bir yerden bir yere çok hızlı hareket edebilme kabiliyeti kazanmışlar böylece savaşlarda düşmana karşı büyük bir üstünlük kazanmışlar Bu hareket kabiliyetleri sayesinde bulundukları Orta Asya bozkırlarından wwwfrmsinsinet çok uzak coğrafyalara göç edebilmişler Yalnız göç ederken yeni yerleştikleri yerlerin de hayvancılığa elverişli yerler olmasına dikkat etmişler Anadolu’nun iklimini, dağlarını, sularını gören Türkler burasının hayvancılığa çok elverişli bir yer olduğunu düşünmüşler ve Anadolu topraklarını bir Türk yurdu haline getirmek için yerleşmeye başlamışlar 11 yüzyıldan sonra Silifke’nin bugünkü dağlık köylerine yerleşmeye başlayan Oğuzların Avşar boyuna bağlı Yörükler buralarda hayvancılıkla uğraşmaya devam etmişler Bölge tamamen Türklerin eline geçtikten sonra Silifke’nin ova kısmına da yerleşenler olmuş; fakat ovaya yerleşenler de hayvancılıkla uğraşmışlar Hayvanlarını kışın ovada gütmüşler, yazın Nisan ayının gelmesiyle birlikte Torosların eteklerindeki yaylalara göç etmişler Yazı bu yaylalarda geçiren Yörükler Eylül ayının gelmesiyle birlikte yüklerini develerine, atlarına yükleyip Silifke ovasının yolunu tutmuşlar Yani ovada yaşamalarına rağmen tarımla uğraşmamış hayvancılığa dayalı eski yaşam biçimlerini devam ettirmişler Silifke’de tarım 1960’lı yıllarda başlamış Bu dönemde bugünkü sulama kanalları yapılıp seralar kurulmaya başlamış Bundan sonra ova halkı yavaş yavaş hayvancılıktan vazgeçip tarıma yönelmiş Bundan sonra da yörede hayvancılık günden güne gerilemeye başlamış wwwfrmsinsinet İnsanlar zamanın koşullarının dayatmasının da etkisiyle daha çok kazanç getirdiği için hayvancılığı bırakıp ovada tarım yapmaya başlamışlar Köylerde hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın birçoğu hayvancılığı bırakıp ovada tarım yapmaya başlamış Bugün Silifke nüfusunun büyük çoğunluğu tarım ve ticaretle uğraşıyor, sadece Torosların eteklerindeki dağ köylerinde hayvancılıkla uğraşan az sayıda insanımız var Besledikleri hayvanlar genellikle keçidir Koyun sayısı yok denecek kadar azdır Her birinin güttüğü hayvan sayısı da 50-100’ü geçmiyor; hâlbuki eskiden bir yörüğün en az 200–300 hayvanı olurmuş Ancak yöre halkı hayvancılık üzerine temeli bin yıllar öncesine dayanan derin bir kültür oluşturmuşlar ve bu kültür hala canlı bir şekilde yaşamaya devam ediyor |
|