Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antik, bilgi, hakkında, kaunos, kent

Kaunos Antik Kent Hakkında Bilgi

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kaunos Antik Kent Hakkında Bilgi




Kaunos Antik Kent Hakkında Bilgi

Kaunos Hellen dilinde anlamı olmayan bir sözcüktür Lykçe yazıtlarda Ksibde olarak geçen bu kent Rodos Pereia’sı içinde büyük bir yerleşim yeridir

Yunan mitolojisine göre Miletos’un oğlu Kaunos, kendisine aşık olan Byblis’e karşılık vermemiş o da üzüntüsünden canına kıymıştı Bunun üzerine Kaunos da Miletos’u terk ederek bu kenti kurduğunu Ovidius da anlatmıştır

Kaunos’un ne zaman kurulduğu kesinlik kazanamamıştır Homeros kitabında açıkça buradaki sekene için şöyle yazar:

“Kaunos’lular ,bana kalırsa,buranın yerlisidir; ama kendileri Girit’ten gelme olduklarını söylerler Dillerinde Karia etkisi vardır ya da Karia dilinde onların etkisi

Nitekim Kaunosluların Karia’lılardan farklı 30 harfli bir alfabe kullandıkları bugün anlaşılmıştır Ayrıca Lykia kültürünün de etkili olduğu günümüze gelen eserlerden anlaşılmaktadır

Kaunosda, MÖVIII yydan beri yaşamın olduğu bilinirse de tarihte ilk kez adları MÖ545’de Pers generali Harpagos’a karşı gösterdikleri direniş ile geçmektedir Herodotos Harpagos’un İonia’yı yönetimi altına aldıktan sonra Karialı’ların, Kaunos’luların ve Lykia’lıların üzerine yürüdüğünü söylemektedir Bu sözler Pers istilâsı sırasında Kaunos’un önemli bir kent olduğunu göstermektedir Onurlarına ve özgürlüklerine düşkün olan Kaunos’lular Harpagos’a karşı koymalarına rağmen yenilgiden kurtulamadılar Harpagos Kaunoslulara karşı, kendisine direnç gösterdikleri için çok zalimce hareket etti Hellenlerin Persleri Anadolu’dan atmak için giriştikleri mücadelede Kaunos’da yerini aldı ve Attika-Delos Deniz birliğine girdi Peleponnes savaşı sırasında kentin limanı her iki tarafça zaman zaman kullanılmıştır Kent MÖ 377’de Karia Satrabı Mausolos’un idaresine girdi ve bu dönemde şehirde büyük imar faaliyetleri başladı Bu dönemde ilk defa sikke basan şehir MÖ334’de Büyük İskender tarafından Mausolos’un kız kardeşi Prenses Ada’ya verildi İskender’in ölümünden sonra generalleri arasında çıkan savaşlar sırasında sık sık el değiştiren kent, bir ara Ptolemaios ve Seleukosların da idaresine girmiştir MÖ IIyyda Bergama krallığından vasiyet yoluyla Roma tarafından Rodos eyaletine bağlanan kent MÖ129’da

Roma’nın Asya eyaleti sınırları içine alındıysa da özgür kent statüsünü korudu Bizans devrinde ise Myra metropolitliğine bağlı bir piskoposluk merkezi olmuştur



Zamanla Dalyan çayının taşıdığı alüvyonlar ve gel-git olayları denizi sığlaştırmış ve kent en büyük özelliği olan limanını yitirmiştir Bunun yarı sıra bataklıktan dolayı sivrisinekler azmış ve halkı sıtma kırıp geçirmeye başlamıştır Bu duruma fazla direnemeyen halk doğa ile baş edemeyince, kenti terk etmek zorunda kalmıştır Bir zamanlar Attika-Delos Deniz Birliğine 10 talent gibi yüklü bir para ödeyen, Perslere direnen insanların yenemediği Kaunos’u sıtma yenmiş ve halkını kentlerini terke mecbur bırakmıştır

Yaşam tarzları ve inançları komşularından farklı olan Kaunosluları Homeros şöyle anlatır:

görenekleri bakımında,ötekilerden olduğu kadar Karialılardan da uzaktırlar Bunlarda içki âlemi tertiplemek geleneği vardı,ancak bunu yaparken erkek,kadın,çocuk ve ayrıca yaş ve

arkadaşlık ilişkileri de dikkate alınırdı Kendilerine yabancı olan tanrılar için bir din uyarlamışlar,ama sonradan vazgeçmişler,yalnız babalarının tanıdıkları tanrılara tapmayı kararlaştırmışlardır; bunun üzerine ülkenin gençleri silâhlanmışlar, bu tanrıları,havaya kılıç sallıyarak Kalynda sınırına kadar kovalamışlardır; bunu yabancı tanrıları işte böyle kovaladık,diye anlatırlar Bu ulusun gelenekleri böyledir

Kaunos’un varlığını ilk kez 1842’de fark edilmiş bilimsel kazılara da 1967’den itibaren Prof Baki Öğün başlamıştır Buradaki araştırma ve kazılar kentin tarihini Arkaik döneme kadar indirmiştir Onu Helenistik, Roma ve Bizans dönemleri izlemiştir Kent başlıca iki kısımdan meydana gelir 1- Akropol 2-Aşağı şehir Kuzeydeki oldukça sarp kayalıklara oyularak yapılan kaya mezarlarının tahmini sayısı 150 kadardır Bunlardan 20 tanesinin cephesi İon nizamında bir tapınağın cephesine benzer Bu mezarların büyük bir kısmı MÖ IVyya aittir Büyük İskender’in istilası yüzünden bir kısmı tamamlanamamıştır Mezar odalarının içerisindeki kline , hediye koymaya yarayan sekiler bulunmaktadır Ayrıca güvercin yuvası şeklinde mezarların yanı sıra kare veya dikdörtgen mezar çukurları ile de karşılaşılmıştır Kayalara oyulmuş, üstü kapaklı sanduka tipi mezarlar ve lahitler de dikkati çekmektedir Bunlar büyük bir olasılıkla kaya mezarlarından daha önceki bir tarihe aittirler

Kentin akropolü yaklaşık 150 m yüksekliğinde olup, ovanın ortasında yükseliyordu Güney yamaçları sarp kayalık olduğundan kuzey ve batı kesimleri Orta çağda yapılmış kulelerle desteklenen surlarla çevrilmiştir Dikdörtgen, prizma biçiminde kesilmiş taşlardan oluşan surlar eski limanın batısından başlayarak yukarıdaki sırtları da içerisine almıştır Bu uzun sur, büyük bir olasılıkla Kral Mausolos tarafından yaptırılmıştır ProfDr Baki Öğün ile birlikte kazılarda çalışan Alman Prof BSchmaltz burada yoğunlaştırdığı çalışmalarında kule ve duvarların eski devirlere ait toplama taşlardan yapıldığını ileri sürmektedir Bu sur duvarında Klasik Çağ’a ait üzerinde sanatçının imzası da bulunan muhtemelen bir adak steline ait bir kitabe parçası bulunmuştur Batı kulesinde ise nekropolden gelmiş, eski bir mezar epigramı parçası ile beyaz zeminli bir leyktos parçası bulunmuştur Prof Schmaltz MÖ227-26’da Rodos ve çevresini etkileyen depremin Kaunos’u da etkilediğini, bu duvarlar ile Küçük Kale üzerindeki surların büyük çoğunluğunun bu depremden sonra inşa edildiğini ileri sürmektedir

Akropolün doğusunda yer alan, güneyi kayalara oyulmuş, diğer kısımları beşik tonozlar üzerine oturan tiyatro, günümüze çok iyi bir durumda gelebilmiştir Prof Dr Baki Öğün’ün 1982’deki çalışmalarında Cavea ve Scena temizlenmiş, proscene’nin büyük bir kısmı ortaya çıkarılmış, sahne binasını taşıyan payeler arasında Milo Aphroditi kopyası, bir torso ve üç büst bulunmuştur Cavea ve diazomanın yanı sıra altta 18 üstte de 16 oturma sırasının bulunduğu tiyatro Helenistik Çağ izlerinin görülmesiyle birlikte büyük bir kısmının Roma devrinde yapılmış olmalıdır

Tiyatronun kuzey-batısındaki bayırda üç yapıdan oluşan bir mimari dizi dikkati çekmektedir Bunlardan ilkinin Bazilika tipinde bir kilise olduğu anlaşılmıştır Kesme taşlardan yapılmış Apsis’i ile üç nefli bir erken Bizans kilisesidir Diğeri Roma devrine ait bir hamamdır Üçüncü yapının ne olduğu kesinlik kazanamamıştır Bunun mabet veya kitaplık olduğu düşünülürse de kesin bir söz söyleyebilmek biraz zordur Bununla beraber megaron şeklindeki bu yapının Dionysos’a ait olması da olasıdır Hamamın güneyinde Vespasianus çeşmesi ile Stoa yer almaktadır Aynı zamanda eski limanın kuzeyindeki stoa Helenistik Çağ’da yapılmış, Roma döneminde de bazı ilaveler eklenmiştir MÖII yya tarihlenen Stoa 94 m uzunluğunda, tek yönlü bir yapı olup iki katlıdır Alt katın Dor nizamında olmasına karşılık yıkıldığından dolayı ikinci kat hakkında bir bilgi yoktur Stoa’nın hemen yanı başındaki Nymphaion “in antis” planındadır ve restore edilmiştirProf Baki Öğün’ün burada yapmış olduğu çalışmalar sonunda taşlarının büyük bir kısmı yenilenmiştir Ayrıca çok sayıda kitabe limana bakan yüzünde ortaya çıkarılmıştır

Agora bütünüyle 2 mye ulaşan toprak tabakası altında kalmış ve 1981 yılında temizlenmesine başlanmıştır Agora’yı çeviren revakların kalıntılarının yanı sıra bezemeli mimari parçalar da bulunmuştur Agora’nın içindeki çeşmenin restitüsyonu da bu çalışmalar sırasında yapılmıştır

Kaunos’da ele geçen yazıtlardan kent içerisinde birçok mabedin olduğu anlaşılmıştır Çalışmaların bu bölgede yoğunlaşmasına karşılık bunların hangi tanrılara ait oldukları kesinlik kazanamamıştır Agora’nın kuzey-doğusundaki suni bir teras üzerinde Stoa ile Hamam arasında bulunan mabet Dor nizamındadır ve MÖ Iyya ait olmalıdır Büyük bir olasılıkla Zeuss’a atanmış olmalıdır Mabed’in çevresinde 30’a yakın mezarla karşılaşılmıştır Erken Bizans dönemine tarihlenen bu mezarların çevresinde çok sayıda mimari parça ile karşılaşılmıştır Bu buluntulara dayanılarak bu mabed Helenistik döneme tarihlendirilmiştir Burada kalp şeklindeki portikonun başlıkları ile karşılaşılması oldukça ilginçtir

Limanda, Agora’nın doğusundaki Korint nizamındaki mabet de mimarisine bakılarak MSIInci yya tarihlendirilmiştir Ayrıca Büyük limanın yakınında Prostylos plânlı, kuzey-güney doğrultusunda, Cella duvarlarının büyük bir bölümü ayakta olan bir başka mabet daha bulunmaktadır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.