![]() |
Sinop Doğum Adetleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sinop Doğum AdetleriSinop Doğum Adetleri Doğum geçiş dönemlerinin birincisidir ![]() Yörede bebek bekleyen kadına "yüklü", "gebe" veya "hamile" denir ![]() Her yörede olduğu gibi Sinop'ta da ailelerin çocuğunun olması önemli bir olaydır ve evliliğin ilk gününden itibaren çiftlerin bir an evvel çocuğu olması için geleneksel bazı yöntemler uygulanır ![]() Çiftlerin uzun süre çocuğu olmadığında çocuk olması için uygulan pratikler de şunlardır: Yatıra, türbeye gidilir, adak adanır ![]() ![]() Doğuma engel olduğu düşünülen rahim eğriliğini gidermek için kadın baş aşağı tutulur ![]() Gebe kalınması için rahime kirli koyun yapağından yapılan ilaç, çıra ya da menekşe kökü konur ![]() ![]() Tavuk gübresi kaynatılıp kadın onun buğusuna oturtulur ![]() Kadının uşaklığına (rahime) ebegümeci konur ![]() Kadının üç kere beli çekilir, kasıkları bağlanır ![]() Rahim kapalıysa şiş salınır ![]() Çocuğu olmayan kadına hacdan getirilen deve eti yedirilir ![]() Hacda tavaf yapılırken okuya okuya bir ipe düğüm atılır ![]() ![]() Kadın yıkadığı giysinin buğusuna oturur ![]() İncir yaprağının buğusuna oturur ![]() Bunun dışında kadın sık sık ölü doğum yapıyorsa doğacak çocuğun yaşaması için hamileyken çocuk türbeye satılır ![]() ![]() Düşük olmasının nedeni ise kadının sütünde "südümiyen" olmasına bağlanır ve buna inanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kadın gebeliğini yaşıtları arkadaşlarına söyler ![]() ![]() Yörede aşerme "aşyerme" olarak adlandırılıyor ve gebelik sırasında kadının canının bir şeyler istemesi olarak tanımlanıyor ![]() ![]() ![]() Ayrıca gebe kadın aşerme sırasında gizli olarak kiren (kızılcık) ve elma yerse veya onları saklarsa, bunlarla vücudunun neresine dokunursa doğacak çocuğun vücudunun o kısmında bunların izi olacağına inanılır ![]() Gebelik sırasında doğacak çocuğun dış görünüşünün oluşturulması anlamında da bazı pratikler uygulanır ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu'nun genelinde olduğu gibi Sinop'ta da erkek çocuk aileler için önemlidir ![]() ![]() ![]() Gebe kadına elini uzat dendiğinde elinin içi yere bakarsa çocuk oğlan, yukarı bakarsa kız olur ![]() Kadının karnı sivri olursa çocuk oğlan, yayvan olursa kız olur ![]() Bebek sağ tarafta olursa oğlan, sol tarafta olursa kızdır ![]() Doğacak çocuk kızsa kadın zayıflamaz, oğlan taşıması zor olduğu için zayıflar ![]() Doğacak çocuğun erkek olması için kocasının uçkuru kadının beline bağlanır ![]() Gebe kadının haberi olmadan odadaki minderlerin birinin altına makas, diğerinin altına bıçak konur ![]() ![]() Doğacak çocuğun erkek olması için horoz kesilip sıcakken ödü yutulur ![]() Doğum eskiden ve kısmen günümüzde de köy ebeleri tarafından yaptırılır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durumlarda doğumu kolaylaştırmak için şu pratikler uygulanır : Kadın odada gezdirilir ![]() Çarşaf, yorgan, battaniye gibi şeyler içinde sallanır ![]() Su üzerinden, küfe üzerinden, eşikten atlatılır ![]() Makas ağzı açılır ![]() ![]() Kocasının avucundan ya da ayakkabısının içinden Fatma ana denilen otun bekletildiği su içirilir ![]() Doğum odasına giren kadınlar gebe kadının sırtını sıvazlar, "köy göçtü sen de göç" diyerek doğumun kolay olmasını dilerler ![]() Odaya giren kişi bir şeyin dikişini söker ve "ben geldim sen de gel" der ![]() Gebe kadın gebeliği sırasında dikiş dikmişse doğum yaparken eteği sökülür ![]() Kadının kocası çağırılır ve kadının üzerinden üç kere geçirilir ![]() Kadının saçında iğne, toka varsa açılır, yakasındaki ip çözülür ![]() Sandıkların kilitleri açılır ![]() Bebek doğduktan sonra yıkanır ve tuzlanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göbeğin kesildiği makas çocuk erkekse, kalbi askılı olsun, çalışkan olsun diyerek duvara asılır ![]() ![]() Doğumu yaptıran ebeye doğumdan sonra kibrit ve sabun verilir ![]() sonra da para verilir ![]() Doğum sonrası loğusayı ziyarete gelenlere ikram etmek için bebek kız olmuşsa katlama yapılır, erkek olmuşsa çörek gömülür ![]() ![]() Uzun yıllar çocuğu olmayan ya da ilk erkek çocukları dünyaya gelen aileler, çocukları olduğunda yaşlı kadınları toplayarak "beşik düğünü" yaparlar ![]() ![]() ![]() Loğusa kadın ve bebek kırkları çıkana kadar yalnız bırakılmazlar ![]() ![]() Loğusa kadın ve bebek yalnız bırakılmaları gerektiğinde yanlarına su ve süpürge konur ![]() ![]() ![]() Kırk içinde çocuğun üzerine âdetli kadın gelirse "ürfiye", "urufe" olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çocuk doğduktan kırk gün sonra loğusa da bebek de kırklanır ![]() ![]() Kadın bu kırk gün boyunca âdet görür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki kırklı kadın bir araya geldiğinde "kırk baskını" olacağı inancı vardır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|