Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Sanat Tarihi / Arkeoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cin, sanat, sanatı, tarihi

Çin Sanatı ve Sanat Tarihi

Eski 08-14-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Çin Sanatı ve Sanat Tarihi



Çin Sanatı ve Sanat tarihi




SANAT giriş


Çin köylüsünün daha ilkçağlardan başlayarak, yaşamını ustaca bir uyumla doğanın düzenine göre ayarlaması, sanat alanına da yansır ve çin sanatının kimi ayırtedici özelliklerini açıklar Çin sanatı, bütün karmaşıklığıyla, dengeli ve ölçülü bir bütün, bir hümanizmin ifadesidir İnsanın doğayla bütünleşme gereğini duyduğu mimari düzenlemede bile doğanın yasalarına ve düzenine boyun eğdiği bahçe sanatı bunun en parlak örneğidir Buna karşılık, sanatın bir de yapıcı işlevi vardır: bir hiçten dipdiri bir dünya yaratır Sanatçının bu yaratması, Göğün yaratması gibidir: varlığının bütün gücünü ortaya koyarak salt gerçeği yakalar Yeryüzü kabuğunun temel öğeleri olan dağların ve suların bu yaratmada belirleyici bir işlevi vardır Dünyanın iskeleti olan dağ, değişmezlik, denge demektir; Göğe yakın olduğu için de doğaüstüyle aramızdaki bağdır

Akışkanlığıyla her biçime uyabilen su, toprağın damarlarında akar; Yol'un gerçek özü odur Dağ ve su bilgenin evrenle bütünleşmesini sağlar Bitki ve hayvan gibi insan da, kendi çapında katıldığı bu "doğal" dünyanın görünümlerinden ancak biridir; ama, dünyaya katılırken, bütün duyumsal yetilerini harekete geçirdiği için, güzel bir sanat eserinden de bunu bekler, onu görmek, duymak, ellemek ister

Tüm çin sanatının belirleyicisi olan bu ölçü, denge ve duyarlık anlayışının en önemli öğesi çizgidir Gerçekliğe çok erken bir dönemde, özün ortaya çıkarılmasını temel alan bireşimsel bir anlayışla yaklaşılmış, bu da resim yazısından (piktog-ram) düşünce yazısına (ideogram) varan bir geçiş süreci sonucunda yazının doğmasına ön ayak olmuştur Hat sanatı ile ondan kaynaklanan resmin, sanatsal yaratının en seçkin biçimleri olarak kalmasının nedeni budur Plastik sanatlarla uğraşanlarda da bir biçimi bütün ayırtedici özelliklerini canlandıracak bir hacme dönüştürmek için kıvrak bir çizgiyle çevreleyen bu "özü doğrudan yakalama" yetisi egemendir Örneğin, vazoların yüzeyindeki eğriler ve karşı eğriler hiçbir zaman durağanlığa düşmeyen ustaca çizgi ve hacim oyunlarıyla birbirini bütünler

Buddhacıhğın çin sanatına katkısı çok büyüktür: daha V yy'da üç yüzyıl boyunca tüm sanatsal etkinliklere egemen olan ve kısa sürede hint kaynaklarından uzaklaşarak mükemmel bir özümseme gücünün örneğini oluşturan ve biçim bakımından ulusal nitelikli bir heykel sanatının doğmasına yol açan, odur Çin'de, yaşam ve düşünce biçimleri, dinler ve sanatlar birbirleriyle iç içe geçerek özgün bir bütün oluşturur Bu bütün bileşenlerinden farklı, ama bunlarsız da var olamayacak bir bütündür Bu nedenle, Çin'de üsluplar, Batı'da olduğu gibi bir tekniğin gelişmesiyle değil, altın çağındaki bir düşünce ya da dinin genellikle yaşama, özel olarak da sanata egemen olmasıyla tanımlanır Çin tarihinin her önemli döneminde ötekilerden dana ağır basan bir sanat biçiminin ortaya çıktığı görülür: eski dönemlerde bronz, buddhacılık ile heykel, sonunda da, seramikle birlikte ön sırayı alan resim

Tarihöncesi


• 1920-1937 arasında sürdürülen Coukoudien kazılarında, bilinen en eski insan kalıntıları bulundu Sinanthropus Pekinensis diye adlandırılan bu kalıntılar, ateşten yararlanabilen, kuvars ve kumtaşından chopper ve chopping-tool yapabilen bir archanthropus'a aitti 1949'da kazıların yeniden başladığı Coukoudien'de hâlâ birçok belge ele geçirilmektedir

Erken Yontmataş devrinin ilk evrelerine ilişkin birçok kalıntının ele geçtiği Anhı da (Şanşi) dahil olmak üzere birçok başka kazı yapılmıştır Guangdong'daki Mapa insanı, Şaanşi'deki Dingtsun insanı gibi Orta Yontmataş devrine bağlanır 1964'te, Lantien'de (Şaanşi) en arkaik homo erectus tipi bulundu Bunun 600 000 yıl öncesine, Orta Pleyistosen'e kadar uzanan en eski archanthropus olduğu sanılır

• 1923'te Scaraosogd
(iç Moğolistan) kıyılarında yapılan kazılarla ortaya çıkarılan Geç Yontmataş devri, chopping-tool sanayisi (litik endüstrinin en ilkel biçimi) ile bir sonraki dönem olan Gobi mikrolitik kültürü arasında bir geçiş dönemidir 1958'de Şansi'de ve 1960'ta Hınan'da yapılan kazılarda mikrolitik döneme ilişkin araç ve gereçler bulunmuştur Bu endüstriyi bilmeyen Çin,4tarla açıcı ormancılar kültürüne aittir ve anlaşıldığına göre sivri uçlu taş geleneğine bağlı kalmıştır

• Yenitaş çağının
başlangıcında, Kuzey Çin, Baykal'da doğup, bütün Doğu Sibirya ve Doğu Orta Asya'ya yayılan geniş bir uygarlığın etkisine girdi Bu değişik bölgeler, binişik şeritler halinde hem batıya hem doğuya doğru yayılan farklı kültürlerin doğmasına yol açtı: kuzeyde bir orman kültürü (Baykal yoluyla Ob, Ural ve iskandinavya ile ilişkili Mançurya ve Kore); Orta Asya, Moğolistan, Ördos ve Batı Mançurya'da mikrolitik kültür; Çin'in lös-lü yaylalarında tarım kültürü; Güneydoğu Asya takımadalarından Sibirya ve Japonya kıyılarına kadar uzanan kıyı kültürü Tüm bu kültürlerin çin uygarlığının oluşmasında katkıları vardır

IV, III binyıllarda ve II binyılın başında, Kuzey Çin'in löslü yaylalarının bulunduğu bölgede teknik açıdan Ortadoğu kökenli boyalı çömlek işleriyle belirginleşen Yangşao kültürü (1920'de profesör Andersson tarafından gün ışığına çıkarıldığı yörenin adından) ortaya çıktı Bu çömleklerin çöl yenitaş evresi aracılığıyla yayıldığı ve Baykal yenitaş çağınınkilere benzer biçimlere de uygulandığı sanılır Bu kültürde, temelde çöl yenitaş evresine bağlı ve Şaanşi ara merkezlerini az ya da çok etkileyen başlıca iki grup ayırt edilir: Hınan'da, üzerleri beyaz astarla, içleri kırmızı ve siyah çizgilerle süslenmiş kırmızı topraktan kâselerin yanı sıra, elle yapılmış dibi sivri çömlekler, cilalıtaştan ve kemikten araç ve gereçler bulundu; Gansu'da İÖ I binyıl ortalarına kadar gelişmesini sürdürdüğü sanılan bu kültür dört evreye ayrılır:

1 Banşan evresi:
bu evrede görülen şiş karınlı küpler elle yapılmış ve uzun boyunları da çarkta çekilmiştir; üst bölümü kulpun yarısına kadar, saat hareketinin tersine çizilmiş sarmalların hâkim olduğu kırmızı ve siyah renkli geniş süslemelerle bezenmiştir Çoğu zaman aynı tonda bir astarla örtülen pembe toprak çok ince ve ustaca çalışılmıştır; vazoların yanında ye-şimtaşından birkaç süs eşyası da bulunmuştur;

2 Maçang evresi: armut biçimli, yayvan ağızlı, kısa boyunlu küpler; kırmızı ve siyah boyalı eşkenar dörtgenler, damalar ve "aşıkyollarıyla" süslenmiştir;

3 Şindien evresi:
geniş ağızlı uzun boyunlu yüksek küpler; bunlar daha kaba sarı topraktan yapılmış, üzerleri koyu kahverengi ya da siyah, üçgen ve çift kıvrımlı (sarmal kalıntıları) süslerle bezenmiştir

4 Ciacing evresi: yozlaşmış boyalı çömlekler ve bronzdan gereçler
Kuzey Hınan'daki Şiaotun sitinde (Anyang yakınında) boyalı çömlekçilik, yerini kara çömlekçilik kültürüne bıraktı Kıyı kültürünü temsil eden bu çömlekler ilk kez Şandong sitindeki Longşan'da bulunduğu için "Longşan" kültürü adıyla anılır Tornada çekilen, yüzeyi perdahlı bu çömlekler bazı biçimsel özellikleriyle, Hınan' da hemen bunları izleyen ve Çin'in tarih dönemine ait bronzların habercisidir
Hınan'da boyalı ve kara çömlekçiliğin yanı sıra bir de gri çömlek işi vardır; eski Sibirya kültürüyle ilişkisi bulunan bu sanat, tarih döneminde de sürer II binyıl ortalarında ise, Hınan'da çin uygarlığının başlangıcını belirleyen bronz ortaya çıktığı sırada, kuzeyin sınır bölgelerinde (Ça-har, Jı Hı) göçebe çobanlara ve tarımcılara ait araç gereçlerin bir arada bulunduğu karma bir kültür doğdu; kıyı boyunca da Liaodongdan Cıciang'a kadar, benzer bir kültür temeli üzerinde siyah ve gri çömlekçilik yaygınlaştı



tunç çağı

İlk çin uygarlığı olan tunç uygarlığının, II binyıl'da Longşan ve Yangşao kültürlerinin ilişki kurduğu Hınan eyaletinde doğduğu sanılır Bugün, Çin'de bronz sanatını Şang hanedanlığı döneminde (İÖ 1770'e doğr - İÖ 1050'ye doğr) ya da biraz önce ortaya çıktığı ve Hınan'da, Şang hanedanının ilk merkezi Cıngcou'daki kazıların gösterdiği gibi, Cou döneminde (İÖ 1050 - İÖ 22'ye doğr) geliştiği bilinmektedir Bu kentte ikinci Şang başkenti Anyang'da da parlak bir gelişme göste-ıen bir sanatın hazırlandığı bronz dökümhaneleri, kemik işleme atölyeleri ve çömlek fırınları vardır 1927'den beri kazıların yapıldığı Anyang Sarı nehrin aşağı ve orta havzalarında yaygınlaşan, aynı zamanda yakın eyaletleri de etkisine alan parlak bir uygarlığın temsilcisidir Bulunan mezarlardan, hükümdarların öteki dünya yaşamlarına çok büyük önem verildiği anlaşılır Hükümdar çoğu zaman koşumlu atlar ve savaş arabalarıyla, hatta kimi zaman erkek ve kadın hizmetçilerle birlikte gömülü bulunmuştur Buradaki en güzel parçalar teknik ustalığı, biçirn hâkimiyeti ve de-koruyla dikkati çeken bronzdandır Zamanla zümrüt yeşili şahane bir pasla örtülen bu bronzlar atalar kültüne ait ayin kaplarıdır Bu kaplar, biçimleriyle uyum gösteren, çizilerek, kabartma ve hatta tamoyma yoluyla elde edilen sarmallarla (leivın) kaplı bir fonun üzerine yerleştirilmiş ve içerdikleri temalarla sonsuzluk duygusu yaratan süslerle bezelidir

Dört parçalı çiçeklerin, ağustosböceklerinin, ipek-böceklerinin, sığırların, tekayaklı ejderlerin (guei) bir araya geldiği hayvan motifleriyle (taotie) olağanüstü bir fauna oluşturulmuştur Tamoyma işlemeciliği, yeşim-taşı ve mermer üzerine de uygulanmıştır Bu yapıtların kimi çok küçüktür, kimiyse anıt boyuna ulaşır; biçimlerinin genişliği, desenlerinin kesinliğiyle göze çarparlar Mezarlarda bulunan kemik ya da kaplum bağa kabuğu üzerindeki kehanet yazıtlarında, yazının geçirdiği evrimin aşamaları izlenebilir; yazıtlar Cou hanedanının ilk yazılı geleneklerinin kökenidir





Gerçekten de Şanglar, İÖ IX yy'da Coular'a yenildi; bunlar, Şaanşi'den gelen, at yetiştiren, savaş arabası kullanan savaşçılardı Atları ve savaş arabaları sayesinde Coular, tunç uygarlığını 1000 yılına doğru güneyde Yangzi Ciang ovasına, kuzeyde de Moğolistan'a doğru yaydılar

Başkentleri Fınghao'da (bugünkü Şien) daha sonra da Luoyi'de (bugünkü Luo-yang) önceki sanatsal geleneği kesintisiz biçimde sürdürdüler Bununla birlikte, bazı biçimler kayboldu ya da değişti, yoksullaşan ve yassılaşan dekor yoğunluğunu kaybeder gibi oldu Daha az köşeli profiller çıplak bir fon üzerine yüksek kabartma olarak işlendi, vazoların siluetlerinde derin girinti çıkıntılar belirdi, zarafet ve dengenin yerini kütlesel bir görünüm aldı Öte yandan, kökene ve tarihlendirme konusunda bugün yararlı bilgiler veren ithaf yazıları uzadı

İÖ VIII ve VII yy'larda bu eğilimler daha da belirginleşti ama her eyalette değişik bir üretim ortaya çıkarken, yeni demir ve cam teknikleri de gelişti Coular 770'ten başlayarak gerileme aşamasına girdiler Kısa bir süre sonra, ilkbaharlar ve Sonbaharlar dönemi (Çunçiu) başladı Bu dönemdeki iç savaşlar ve çekişmeler, Savaşan krallıklar döneminin (Canguo) [481-221] habercisidir Bütün bu olaylar gibi dini ayinler, ilk ilahiler ve saray şiirleri de (şicing) bir bir yazıldı ya da bronz üzerine işlendi Savaşçı ve diplomatik rekabet, hareketli bir entelektüel ortam için çok elverişliydi Çeşitli sanat ustaları, filozoflar ve gezgin bilgeler, çin dünyasının ortak kültürünü saraydan saraya yayıyorlardı; buna koşut olarak bir lüks ve zenginlik yarışı da başladı Bu dönem bronz ya da zümrüt gibi değerli eşyalarda somutlaşan, dini olmaktan çok dindışı bir süs ve takı modasının egemen olduğu bir dönemdir

Çeşitli teknikler günden güne yenileniyor, sanatçılar dış dünyayı daha yakından gözlemlemeyi öğreniyorlardı: altın, gümüş, firuze ve malakit kakmalarla daha da bir esneklik kazanan eşsiz dökmeler ve oymalar, ilk bakışta gelişigüzel gibi görünen, ama birtakım karşılıklı eğrilerin ustaca ritmiyle oluştuğu kısa zamanda anlaşılan dalgalı ve hareketli bir dekor içinde birbirine sarılıp birbirini çekiştiren gerçekçi hayvan ve ejder motif ve biçimleriyle be lirginleşen yepyeni bir anlayış Vazolarda yer alan av ve hasat sahneleri insan çizimine duyulan ilgiyi gösteriyordu Hunan' daki Çangşa mezarlarında bronz, zümrüt, seramikler ve tahta heykelciklerin yanı sıra olağanüstü bir incelikle işlenmiş değerli lake örneklerine (kutular, çeşitli kaplar, çokrenkli heykelcikler vb) ve en eski ipek üzerine yapılmış çin resmine de (1949'da bulunmuştur) rastlandı 1972'de de içindekilerle insanı şaşkına çeviren markiz Ta-i'nin (öl İÖ 140'a doğr) mezarı bulundu Çin sanatında yer alan bütün bu yeni katkılarda Kuzey Asya ve step sanatının (kılıçlar, aynalar, süs iğneleri),

Orta Çin ve Çin odağına yakın zamanlarda giren Güney Çin sanatının etkisi görülür Zaten kuzey krallıkları da, İÖ 221'de tahta çıkan ilk imparator Çin Şi Huangdi tarafından Çin Şeddi'ne dönüştürülen ilk surları, bu göçebe kavimlerin ülkeye sızmalarını önlemek için kurmuşlardı Bu hükümdarın, 1974'ün en önemli arkeoloji keşfi sayılan, Şien yakınlarındaki mezarı doğal büyüklükte 6 400 asker heykeli tarafından korunuyordu

Han İmparatorluğu (İÖ 206 — İS 220)


Savaşan krallıklar döneminden sonra ortaya çıkan han sanatının iki ayrı işlevi vardır: geçmişin mirasını geleceğe taşımış ve daha sonraki gelişmeler için sağlam temeller oluşturmuştur Konfuçiusçu, öğretici ve ahlakçı bir hümanizmle, lirik, şiirsel ve gizemci bir taoculuğun çifte burgacı içinde tarihin ve zamanın bir çeşit ansiklopedisi olarak görebileceğimiz han sanatı, simgelerini gerçeklikten alır; insan artık hayvanın yanında değil, canlının yanındadır Tarihin aynası olarak antik kahramanları örnek göstererek erdemi yüceltir "ve onların cinayetlerini gözler önüne sererek kötülükten caydırır Doğanın aynası olarak da halkın simgelerinden ve taocu efsanelerden esinlenir
Bu ilk imparatorluk sanatı temelde bir mezar sanatıdır; ölünün dünyadaki evine benzetilen mezarlarda, tahta, pişmiş toprak (mingçj) ya da metal heykelcikler, insanların yerini alır: bol miktarda ve genellikle renkli, genç kadınları, oyuncuları, hokkabazları, atları, koşumları, minyatür çiftlik ve tekneleri gösteren bu kimi zaman renkli ve son derece canlı heykelciklerin yanı sıra daha zengin mezarlarda değerli yeşimtaşlarına, çokrenkli lake eşyalara, firuze, lacivert taşı ya da gümüş kakmalı yaldızlı bronzdan aynalara, süs iğnelerine ve kemer tokalarına da rastlanır 1968'de soylu Liu Sıngın (öl İÖ 113) ve karısı Dou Van'ın, Hıbei'de Mançıng'daki mezarlarının bulunmasıyla bu sanatsal etkinliğin en belirgin örnekleri ortaya çıkmış oldu

Mezardan, 2 800 altın, gümüş, zümrüt, bronz ve lake mezar eşyasından başka, yeşimtaşından (yüyi) iki kefen çıkarıldı Bunlar altınla tutturulmuş binlerce ye-şimtaşı plakasından meydana getirilen gerçek birer örtüydü Gerçi bunların varlığı eski metinlerden öğrenilmişti ama o güne kadar hiçbir örneğine rastlanmamıştı Daha sonra bulunan başka örneklerle bu kefenlerin sayısı 1980'de 11'e ulaştı


Çömlekçilik bir zamanlar yerini kaptırdığı bronz işçiliğine özgü biçim ve dekorları benimseyerek bu dönemde yeniden ortaya çıktı Bunlar kurşunlu yeşil sırla kaplı iri karınlı küplerdir Bunun yanı sıra yeni bir teknik de gelişti: yüksek ateşte pişirilmiş, zeytin rengi ya da sarımsı, kahverengi greden kapların yapıldığı protoporselen tekniği (bundan sonra porselene geçildi)

Bir süre sonra, tamoyma tekniğiyle yapılan büyük hayvan heykeljeri mezarların girişini süslemeye başladı Özellikle Hınan ve Şandong'daki mezarların oymalı kapak taşlarında, gerçeğin çok yakından gözlemlendiğini gösteren, saraylara özgü duvar resimlerinin işlendiği görülür Han sanatı ticaret yollarıyla (Orta Asya'yı geçen ipek yolları) ve fetih yoluyla (Kore'de, Luo-lang tarikat toprakları ve Kuzey Vietnam' da Thanh hoa mezarı) imparatorluk sınırlarının ötelerine taştı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Üç Krallık ve Altı Hanedan (220-581)

Eski 08-14-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Üç Krallık ve Altı Hanedan (220-581)



Üç Krallık ve Altı Hanedan (220-581)

Hanlar'in düşüşünden sonra, imparatorluk sürekli çekişme halinde olan yerel hanedanlar arasındaki veraset mücadeleleri nedeniyle ve türk, moğol, tunguz kavimlerinin ataları olan ve o tarihten başlayarak çin tarihini sürekli etkileyen yabancı hanedanlar tarafından parçalandı Derebeylik, köylü sınıfının yoksulluğuyla çelişen büyük bir lüks içinde yeniden kuruldu Güney'de, istilalardan kaçan aristokrasi kendini hat sanatına, şiir ve resme verdi, mürekkep ve fırça ile puslu manzaraların güzelliğini dile getirdi Günümüze bir yapıtı ulaşan ilk ressam olan Gu Kaicı Nankın'de çalışıyordu Ruhsal içerik ve canlı herekete, biçimsel ama gene de temele dayanan benzerliğe, kavalyer ya da panoramik perspektife, boş ve dolu yüzeylerin birer ezgi gibi bağlanan ayrıntılı çizgiler halinde birbirini dengelediği uyumlu bir düzenlemeye yönelik ilk araştırmaları onda görüyoruz Çin'in kuzeyindeki güçlü Vei krallığı'nın resmi dini haline gelen buddhacılık büyük ölçüde genişledi ve kaya tapınakları içinde Orta Asya'nın dinsel tapınaklarından esinlenen çok sayıda heykelin yapılmasına yol açtı Gobi çölünün girişinde ipek yollarının varış ve çıkış noktası olan Gansu'daki Dunhuang'da Hindistan, Afganistan ve Orta Asya etkileri yerel özelliklerle birleşir ve tapınaklar hayranlık verici fresk ve kabartmalarla süslenir

45 000 m2 duvar resmi ve 2 500 heykele bakarak IV yy'dan XIV yy'a kadar (VII-VIII yy arasında görkemli Tang dönemi yaşandı) yabancı bir sanatın nasıl çinlileştiği ve geliştiği görülür Bu, yalnız büyük bir dinsel sanat değil, aynı zamanda eski tarihin de çarpıcı bir özetidir: figürlü yapılar, etnik tipler, çalgılar, yerel danslar, tezgâhlar ve aile sahneleriyle duvar ve tavanlar büyüleyici bir mozaikle süslenmiş, bu arada dinsel sahneler de unutulmamıştır Bunun yanı sıra, 494'ten sonra Şaanşi'deki, Yüngang'da, daha sonra da Hınan'daki Longmın'da ilk kaya tapınakları görülmeye başlandı Bunlar doğrudan doğruya kayaya yontulmuş heykellerle süslenmiştir Yunan-buddha kıvrımları düzleşti ve yüzlerde yüce bir ruhaniliğin anlatımı görülmeye başlandı, bu anlatım 560'tan sonra daha da yumuşadı ve hümanist bir görünüm kazandı (Şansi'de Tienlongşan mağaraları) Plastik kaygı daha da belirginleşti ve Tanglar döneminde hacim ve harekete varılmasıyla sonuçlandı

Sueiler ve Tanglar (581-907)


Sueıler, üç yüzyıl süren istilaların ardından imparatorluğun birliğini sağladılar ve saltanatlarının kısa sürmesine rağmen büyük işler gerçekleştirdiler: özellikle Büyük Kanal'ın inşası ve iki yeni merkezin (Çang'an, bugünkü Şi'an yakınında ve Luoyang) kurulması 1969'da, Luoyang' da Sueiler tarafından inşa ettirilen devlet silolarının bulunması, onların önemli şehircilik tasarımlarını kanıtlar Bu akıl almaz gelişmeye rağmen Tanglar'ın iktidara gelişi tarihin akışı içinde bir kazadan başka bir şey değildir Yerleştikleri Çang'an kentinin düzeni ve dama tahtası biçimindeki planı Kyoto'da (Japonya) uygulanmış ve günümüze kadar sürdürülmüştür; bu düzen ve plan o gün bu gündür klasik olarak nitelendirdiğimiz çin mimarlık anlayışının somut bir örneğidir

Toplumsal bir Çerçeve yaratmaya yönelen ve evrenin ideal düzenini yansıtan bu mimarlık, çok eski dönemlerden bu yana geliştirilmiş birtakım temel ilkelere dayanır: yönlendirme, hacimlerin geometrik pürüzsüzlüğü, ikinci bir dünya anlayışına dayanan bakışım Yerleşim yeri remil falına (fıngşüei) ve sitin tarihsellik derecesine göre saptanır ve kent mekânı surla çevrili alan, eksenel bakışım, güney-kuzey yönlendirmesi gibi oluşturucu öğelere göre düzenlenir Öyle ki, daha ilkçağlardan beri çin şehirciliğine, tam bir bütünlük getiren bu öğeler sayesinde Şanglar'ın sitesaraylarından, Tanglar'ın Çanganı'na hiçbir aksaklık duygusuna kapılmadan geçilebilir

Çin'e, o dönemde dinsel, iktisadi ve kültürel açıdan kozmopolit bir ortam egemendi ve bu ortam, sanat dünyasını da derinden etkiledi Dinsel kuruluşların sayısı hızla artarken, Longmın'm yeni bir gerçekçiliğin damgasını taşıyan anıtsal figürlerle süslenmesi sürüyordu: dolgun biçimler, zengin takılarla süslü kıvrak bedenler, kasları gelişmiş tapınak koruyucuları Çok geçmeden bu ustalık soğukluğa dönüşecek biçimlerde tekrara düşülecek ve çöküş dönemi başlayacaktı

Plastik sanat gelişmesinin doruğundaydı ama, en ünlü temsilcileri manastırlarda çalışan resim sanatını gölgelememiş-ti Dalma perspektifi, konulu düzenlemelerin değişmez özelliklerinden biri haline gelecek olan bu buddha sanatının örnek ürünü Dunhuang freskleri bunun kanıtıdır Dindışı resim aynı zamanda bilgin, şair, müzikçi, hat sanatçısı ve ressam olan dehalar yetiştirerek, cinli ressamların gerçek kişiliklerini bulmalarına olanak verdi Bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz: daha sonraki büyük manzara ressamlarına yol gösteren, VIII yy'da tekrenkli manzara resminin yaratıcısı Vang Vei; çizgilerinin kesinliği ve koyu lekelerindeki cüretle ün kazanan, çağdaşı, ustaların ustası Vu Daozi; onunla eskiden beri karşılaştırılan Li Sişün ve parlak renkli manzaraları ve daha ayrıntılı ve gerçekçi üslubuyla kendini kabul ettiren oğlu Li Caodao Böylelikle gelecek yüzyılları belirleyen ve anıtsal manzaraya varan bir evrimin ilk adımı atılmış oluyordu

Saray, görkemi hakkında ancak sanat eşyalarından bir fikir edinebildiğimiz büyük bir lüks içinde yaşıyordu Bu döneme özgü mücevherler, aynalar, vazolar, egzotik tekniklerin ve süslerin damgasını taşır Pişmiş topraktan mezar heykelcikleri de zarafet bakımından bunlardan aşağı kalmaz Eşsiz bir çekicilik ve canlılıktaki tombul ya da ince uzun boylu kibar fahişeler, şarkıcılar, dansözler, süvariler, muhafızlar ve soytarılar yeşil, kahverengi ve siyah renklerle boyanmış ve VIII yy'dan başlayarak son derece göz alıcı parlak sarı, kahverengi, yeşil sırlarla süslenmeye başlanmıştır Bu aynı göz okşayıcı tonlar "Üç renkli" seramiklerin (santssi) yüzeyini kaplarken, gene bu dönemde çağın büyük yeniliği sayılan ilk beyaz porselenler yapıldı

Seramikle yarış halinde olan kuyumculuk altın çağını yaşıyordu Saraylarda, İran ve Hindistan'daki gibi altın ve gümüş sofra takımları kullanılmaya başlandı, bronzun, lakenin ve seramiğin modası geçti; sasani kökenli biçim ve dekorlar bir daha eşine rastlanmayacak bir incelik ve yaratıcılıkla çin zevkine göre uyarlandı

Songlar (960-1279)


Tang hanedanı X yy başında siyasal ve askeri felaketler sonunda çöktü: ülke, yaklaşık bir yüzyıl boyunca anarşi ortamı içinde yaşadı ve harap oldu Beş Hanedan dönemi adı verilen bu dönemde, küçük krallıklar iktidarı ele geçirmek için kapıştılar Bununla birlikte her yerel saray gelecekteki sanatçıların kullanacağı teknik ve temaların oluşturulduğu etkin birer resim merkeziydi: anıtsal bir biçimde yükselen bu geniş düzenlemelerde, yerine göre az çok bastırılan bir çizgi, giderek çevre çizgisinin yerini alıyor ve az çok sulandırılmış bir mürekkeple ta yukarılara kadar uzanan, birbirinin üzerine binmiş çeşitli planları birbirine bağlayan, sis ve bulut lekeleriyle çevrenin hava değerleri lavi olarak verilebiliyordu Bu resmin öncüleri X yy'da bu sanatı doruğuna ulaştıran Cing Hao ve tilmizi Guan Tong, Dong Yüen ve tilmizi Curan, Li Çıng ve Fan Kuan' dır XI yy'da Şü Daoning ve Guo Şi büyüklerinin anıtsal resim anlayışına bağlı kalmakla birlikte baroku andıran güçlü bir hareket içinde biçimleri başdöndürücü bir hızla çevirerek bir çeşit plastik abartmaya daha o zamandan yönelmeye başladılar Bu anlayış, aynı yüzyıl sonunda, Li Tang, doğanın daha dar bir kesimini, izlenimci bir gözle ele alıncaya kadar sürdü

Görüldüğü gibi, sanat alanında en« büyük başarı, Tang taşkınlığını arıtması, süzmesi ve değerli bir mirası derinliğine işlemesi bakımından klasik diye nitelendirebileceğimiz resme aittir Zevkli bir insan ve aynı zamanda da şair olan imparator Hueizong'un (1101-1126) himayesinde gerçekçi ve süslemeci bir saray üslubu yaratıldı Güneydeyse, XI yy'ın ikinci yarısında aydınlar resminin bir özelliğini oluşturan bireyci bir resim akımı (vın jın hua) gelişti Hat sanatçısı ve manzara ressamı olan Mi Fu, hattatlığa dayanan umursamaz bir cüretle, apayrı bir sanat geliştirdi: resim yavaş yavaş ruhsal bir yazı türü olmaya başladı ve Vın Tong, Su Dongpo gibi ressamlarla da klasik gücünü korudu XII yy sonunda ve XIII yy başında daha lirik bir akım ortaya çıktı; bu akımın iki büyük temsilcisi Ma Yüen ve Şia Guei, doluluk ve boşluk karşıtlıklarından yararlanan bakışımsız ve elips biçiminde düzenlemelerle manzara sanatına damgalarını vurdular Bu lirik akım en güzel ifadesini güçlü dinsel duygularını şefkat dolu basit konularla (hayvanlar, balık avcıları vb) anlatan Çang ressamlarında, özellikle de Muçi ve Liang Kai'de buldu

Song dönemi seramiği de, resim gibi, bir daha eşine hiçbir zaman rastlanamayacak bir teknik yetkinliğe kavuşmuştur ve çok ince bir kültürün yansımasıdır Kâseler, çaydanlıklar, kupalar, ince boyunlu vazolar (meiping) yalın ve saf biçimli, ele yumuşak gelen, renklerinin derinliğiyle göz doyuran, kazıma ya da kabartma çiçek ve hayvan dekorları tekrenkli seçkin sırlarla örtülen, seladon yeşili greden metalik sırlı koyu topraktan, mavimsi beyaz porselenden yapılmış nadir parçalardır

Kuzey Songları döneminde üretim Hıbei Hınan ve Şaanşi bölgelerinde yapılıyordu: ding beyaz porselenleri, kenarı metal çerçeveli fildişi görünümünde kupalar, gri mavi ya da lavanta mavisi krakele yular, erguvan lekeli koyu mavi cün'ler, açık renk fon üzerine siyah çiçek motifleriyle bezeli Tsicou tsi’leri Daha sonraları porselen üzerine başarıyla uygulanacak olan ilk emaylar bu tsi’lerin üzerinde görüldü Sarayın, Güney'e, Hangcou'ya taşınmasından sonra, Longçüen fırınları yeşile çalan mavi ya da deniz mavisi derin sırlarla seladon tekniğini yetkinliğe ulaştırdılar Metal yansımalı ağır siyah sırlı Fucien çay fincanları (elen) komşu Ciangşi eyaletinde, değişik süslemelerle taklit edildi Burada, çok parlak sırlarında soluk mavi tonlar yansıtan beyaz porselenler ya da çingbai’ler de üretiliyordu Bu yetkin seramik sanatı bütün Asya'ya ve özellikle de Japonya'ya yayıldı

Yüenler (1280-1368)


1276'da Hangcou ve Güney Songları Moğollar'a teslim oldular; Çin, tarihinde ilk kez tümüyle yabancıların istilasına uğruyordu Yeni bir kozmopolit dönem başladı ve ülke bütün uluslardan gezginlerin, özellikle de Marco Polo'nun tanıklık ettiği gibi, çok uzak yabancı etkilere açıldı Bununla birlikte bu hanedan yeni bir estetik geliştirecek kadar uzun ömürlü olmadı; yalnız resim alanında, Ming ve Çing hanedanları döneminde bütün ağırlığını duyuracak olan büyük ve köklü bir değişiklik görüldü

Moğol istilacılarla kaynaşmak istemeyen aydın azınlık, Eskiler ile yeniden bağ kurdu ve aynı zamanda yenilikçi de olan bilinçli bir arkaik anlayışa yöneldi Sanatçılar, tüm profesyonel ve usta oyunlarını bir yana bırakıp "bağımsız bir fanteziye (yi) ve yapıtın iç gücünü ve siyasal yaşamdan çekilmelerinin bütün anlamını vurgulayan yalın bir anlatıma yöneldiler Çien Şüen ve at resimleriyle ünlü Cao Mıngfu, arkaikçilerden yanaydılar; daha yenilikçi olan Vu Cın'ın sonraki yıllarda büyük bir etkisi oldu Huan Gongvang X yy'ın sağlam yapılarına geri döndüyse de, bugün bile insanı şaşırtan bir yenilik anlayışına sahipti Ni Zan, resimde bıraktığı boşlukların yalınlığını ve arılığını daha da belirginleştirdiği çıplak ve süslemesiz manzaralarıyla bu aydınlar idealinin simgesi oldu ve bu resimlerdeki manevi yoğunlukla tapınılırcasına desteklendi Vang Mıng ise daha biçimsel araştırmalara yöneldi ama yine de dinamik tutumuyla gelecek kuşakları etkiledi
Özellikle dışsatım nedeniyle büyük ölçüde artan seramik üretimi, yeni teknikler ve biçimlerle zenginleşti ve Song döneminden kalan fırınların büyük bölümü etkinliklerini sürdürdü Bu dönemin başlıca katkısı, İran'dan gelen kobalt mavişiydi; ünü giderek artan, Avrupa'da bile moda olan mavi beyaz yeni bir porselen türünün doğmasına neden oldu XIV yy'ın ortalarından başlayarak cömert bir fırçayla çizilmiş ejderin, zümrüdüanka kuşlarının ve bitki motiflerinin oluşturduğu karmaşık bir dekorla süslü bu tür nefis büyük parçalar alabildiğine çoğaldı

Mingler (1368-1644)


Nankin'de bir çin hanedanının iktidara gelişiyle, sanatta eski geleneklere dönüş başladı İmparator Yonglı 1409'da, başkenti Pekin'e taşıdı ve bu kenti saraylar, tapınaklar ve bahçelerle güzelleştirdi: çoğu bugün de yerli yerinde duran Yasak kent, Yaz sarayı, Gök sunağı, vb Yasak kent adı verilen Gugong, Pekin imparatorluk sarayı'dır Yapımına 1406'da başlandı, XVI yy'da yenilendi, daha sonra XVII ve XIX yy'larda birçok kez restore edildi, ama görünümü hiç değişmedi, iyi korunmuş tek imparatorluk tapınağı olan Gök tapınağı ise 1420'de yapıldı, 1530 ve 1751'de restore edildi ve o da günümüze kadar ilk şekliyle geldi Bu yapılar ve daha genel olarak Pekin, Çin'in kentsel ve mimari mirasını oluşturur Ming dönemi, aynı zamanda özel bahçelerin altın çağıdır: kuzeyde Pekin, güneyde Yangou, Nankin, Sucou ve Hangcou Yüzyıllardan beri önemli ölçüde değiştirilen Sucou bahçelerinde, yine de eski günlerin havasından bir şeyler kalmıştır Bütünüyle Çin'e özgü bir sanatın egemen olduğu bu birkaç yüzyıl boyunca resim, geçmişin büyük ustalarını anımsatan seçmeci bir üslup içinde, aydınların tekelinde kaldı Resimde teknik yetkinliğin egemen olduğu bu dönemde, mürekkep ve fırça oyunlarıyla birleşen hattatlık ve şiir de bu modaya uydu Aydın akımına egemen olan Vu okulu ve büyük akılcı düzenlemeleriyle ya da daha cana yakın albüm yapraklarıyla Yüen manzaracılarına bağlı kalan Şın Cou'nun kişiliğiydi Cou'nun öğrencileri arasında en ünlüsü Vın Cıngming'dir Cı okulu, Song döneminin liriklerinden esinlenir XIV yy'ın sonunda, Dong Ciçang yazılarında aydın kesimin ilkelerini belirledi ve Çing dönemi resim sanatı bu ilkeler üstünde kuruldu

Küçük halk sanatları da (bölmeli minecilik, lake, değerli taşlar, fildişi, broka, halıcılık, değerli mobilya) yeni bir atılım yaptı Sarayın ve Avrupa'ya kadar uzanan geniş pazarın gereksinimlerini karşılamak zorunda olan seramik de buna katıldı Porselende mavi beyaz tekniği, özellikle Şüendı (1426-1435) döneminde, çok zarif biçimlerle en parlak dönemine ulaştı Bunlar genellikle laviyle yapılan mavi hafif çizgiler ve koyu lekelerle süslenirdi Ünlü "beyaz çin" porseleninden yapılan küçük heykelcikler ve küçük eşyalar ise çok revaçtaydı Mimari seramikçilik de yeni yapılar sayesinde büyük bir gelişme gösterdi: çıkıntılar üzerine duvar kaplamaları, tamoyma tekniğiyle çatı parçaları, imparatorluk yapılarına bir örnek görünümü veren koyu mavi, yeşil ve sarı kiremitler Ming döneminin "üç renk"i (santsai) kuşkusuz bu tür üretimle bağlantılıdır ve bu teknikle büyük vazolar, heykelcikler ve döşeme eşyaları da üretilmiştir Ağır bir oluşum döneminden sonra sert tahta mobil; yası Mingler döneminde en yetkin noktasına ulaştı Bu dengeli, yalın ve ağırbaşlı mobilya türü Avrupa'da pek az tanınır ve bütün değerini kullanılan tahtanın niteliğinden alır Buna karşılık saray, tapınak ve halka açık diğer yerler için yapılan lake ve kakmalı mobilyalar XVII yy'dan başlayarak yoğun biçimde Avrupa'ya ihraç edildi Çin'de sert ağaçtan mobilya geleneği çok eski dönemlere dayanır; XV ve XVI yy'larda ulaşılan teknik yetkinliğin başlıca nedenleri kullanılan ağacın ağırlığı ve yoğunluğu, kimi zaman koku vermesi, sürülen cilanın satenimsi ya da metalimsi parlaklığa ulaşmasıdır Teknik kesinlikle gelenekseldir ve en büyük özelliği geçmelerin yalnız zıvana ve lambalarla yapılmasıdır

Çingler (1644-1911)


Çin kültürü karşısında gözleri kamaşan yeni mançulu istilacılar sanatı ve sanatçıları korumak istediler ama bu koruma sanatçıların kendilerini yenilemelerine hatta eski uyumun sürdürülmesine olanak vermediği gibi, bu sanatın çöküşünü de bir bakıma çabuklaştırdı Bununla birlikte, imparatorluk sanatı ilk iki büyük imparator Çing Kangşi (1662-1722) ve Çienlong (1736-1796) dönemlerinde parlak bir gelişme gösterdi Bunlar imparatorluk sarayını restore ettirdiler ve başkent yakınlarında parklar, çeşmeler ve köşklerle çevrili bir yaz sarayı inşa ettirdiler Bu yapılardan bazıları bu hanedanların kökenlerinin dayandığı Tibet'e özgü mimarlığı anımsatıyordu Bu üslupta başka yapılar, Mançu imparatorlarının lamacı olduklarını hatırlatan sayısız manastırlar yapıldı Bunların en ünlüsü Moğolistan steplerinde, Baotou yakınlarındaki Vu Dang Cao'dur (1749)
Bu dönem, aynı zamanda büyük ansiklopediler, edebiyat koleksiyonları ve tarih derlemeleri dönemidir Bunun etkisiyle geleneğe meraklı birçok ressam Ming dönemi sonu aydınlarının ülkülerine bağlı kaldı ve eski ustaları incelemeye koyuldu Teknik hakimiyete ancak, "Dört Vang"ın (Vang Şımin, Vang Cien, Vang Huei, düzenlemelerindeki cüretle ilgimizi çeken Vang Yüençi) temsil ettiği Ortodoks akım incelenerek varılabiliyordu Buna koşut olarak tek başlarına çalışan birçok sanatçı da istilacıları ve onların işbirlikçilerini küçümseyerek daha kişisel bir yol izlediler Çing hanedanının başlangıç yıllarında bazı ilginç bireyci sanatçılar yetişti: çok üretken bir yaratıcı olan Bada Şanjın, küçük boyuttu çiçek, böcek, kuş, balık resimlerinde ve manzaralarında usta bir yalınlıkla yetkinliğe ulaştı Buddhacı Şi Tao hem şiddetin egemen olduğu büyük yapıtlarında hem de albüm yapraklarında sanatçının sonsuz özgürlüğünü savundu Yine, bir keşiş olan Kun Tsan, yapıtlarında dünyanın güçlü ve çalkantılı bir görünümünü sergiledi

Hongjın ve Gong Şien ise büyüleyici bir özgünlük gösterdiler XVIII yy'da bu bireycilerin bağımsızlık tutkusu, mürekkep ve fırça ustası "Yangcou'lu sekiz eksantrik"in taşkınlıklarıyla doruğuna ulaştı Süsleme sanatları dalında arkaik anlayışa bağlılığın hızlandırdığı bir gerilemeye düşülmeden önce, son büyük ürünler Kangşi döneminde verildi: artık, en yararsız ustalık gösterilerine kadar her türlü araştırma ve incelemeye izin vardı Fakat porselen alanında aşırı süslemeleri nedeniyle biçimleri daha da ağırlaşan ihraç porselenlerini, basit, uyumlu süslemelerini koruyan imparatorluk porselenlerinden (menevişli emaylarıyla "yeşil aile" ve "pembe aile", daha donuk renklerde olan ve iç açıcı taze bitki motifleriyle bezenen "siyah aile" bisküvileri) ayırt etmek gerekir Bu üretimin ana merkezi Ciangşi'deki imparatorluk imalathanesinin bulunduğu ve porselenin metropolü olan Cingdıcın' di


Küçük halk sanatları alanında, XVIII yy'da bölmeli mine üretiminde büyük bir artış görüldü 1680'de Pekin'de bir imparatorluk imalathanesi kurulmasının bunda hiç kuşkusuz büyük payı vardı XV yy'dan beri üretilen bu parçaların büyük çoğunluğu buddhacılar için yapılıyordu; XVII yy'dan başlayarak da kıvrık lotus dalları, ejderler ve kuşların yanı sıra süslü arkaik bronzlar taklit edilmeye başladı Biçimler-çeşitlilik kazandı: asalar, şamdanlar, tamoyma hayvanlar Renk dizisi, karışık tonlarla büyük ölçüde zenginleşti Yavaş yavaş, hepsi büyük boyutlu olan vazolar, buhurdanlar, aslan ve muhafız heykelleri saray ve tapınakları süslemeye başladı; kıvrıkdallardan ve çiçeklerden oluşan süslemeler özgünlüğünü yitirene kadar yinelendi Bu üretimin en yaygın olduğu dönem Çienlong dönemidir; XIX yy'ın ortalarından başlayarak, her alandaki üretimin niteliğinde bir düşüş görüldü Mineli porselen tekniğine yakın olan mineli resim tekniği Çin'e 1710 yıllarına doğru girdi ve imparator 1714'te Pekin'de bir atölye kurdurdu Çağdaş porselenlerin biçim ve süslemelerini alan bu üretimlere, çoğu zaman, özellikle XVIII yy'ın ikinci yarısında gittikçe önem kazanan dışsatıma yönelik olduklarından avrupai motifler de eklendi

Ürünler Kanton'da mineleniyordu ama ince saray eşyaları Pekin'de üretiliyordu Yeşim taşından süs eşyaları yapımı Çienlong döneminde özellikle Birmanya'daki yeşim taşı madenleri sayesinde büyük bir atılım yaptı Soyluların en çok ilgi duydukları yeşim taşı (yü) Antikçağ'dan beri büyülü bir etkinliğe sahipti ve bu nedenle Şang ve Cou döneminden başlayarak cenaze törenlerinde ve soyluluk simgesi olarak kullanıldı Bu dönemlerde üretilmiş olan yeşim taşından mücevherler eşsiz niteliktedir Geçmişin anıları, Çing dönemi süsleme motiflerinde ve biçimlerinde de ortaya çıkar ama bunlar yanlış yorumlanmıştır ve bütün değerleri teknik ustalıklarındadır Bunun yanı sıra, fildişi de arkaik dönemde küçük eşya yapımında kullanıldıktan sonra Ming döneminde büyük önem kazandı Gerçekten de, bu hanedanlık zamanında bir üretim bolluğu dikkati çeker: dinsel ya da dindışı heykelcikler, aydınların ve afyonkeşlerin kullandıkları eşyalar Çing döneminde çeşitlerde bir artış gözlemlendi ve teknik ustalık gelişti 1682'de bir imparatorluk atölyesi kuruldu Şanghay, Kanton, Amoy ve Ningbo'da çeşitli üretim merkezleri açıldı Kanton atölyeleri, XVIII yy'dan başlayarak, avrupalı müşterinin egzotizm merakını karşılayan, gerçek birer el becerisi niteliğindeki dışsatım ürünlerinde uzmanlaştı

XX yüzyıl


Eski dönemlerin nitelikleriyle uzaktan yakından ilgisi olmamakla birlikte, özellikle ülkenin turizme açılmasından sonra Çin' de el sanatları bugün de sürmektedir Bununla birlikte bazı bölgelerdeki ulusal azınlıkların katkısıyla el sanatlarında yer yer bir içtenlik ve canlılık görülmekte ve bu ürünler, ne yazık ki büyük miktarlarda piyasaya sürülen sıradan işlerin niteliksizliğini daha da vurgulamaktadır Resim alanındaysa, durum büsbütün başkadır Bu yüzyılın ilk yarısı değişik akımları ve sanatçılarıyla heyecan verici bir dönemdir Bazı geleneksel anlatım biçimleri etkinliklerini sürdürür: büyük manzaracı Huang Binhong (1863-1955), akademik değerleri zarafetle işleyen Pu Şinyü (1887-1964), özgün seçmeci Cang Daçien, küçük bahçesindeki bitmez tükenmez dünyayı büyük bir sevgi ve şefkatle inceleyen Çi Baişı (1863-1957) yeni mekân anlayışıyla belki de aralarındaki en devrimci sanatçı olan Fu Baoşi (1904-1965), batı tekniklerini ve yağlıboya resmi ilk kez deneyen ve Jupeon adıyla tanınan Şü Beihong (1895 -1953) Luşün ve Cıng Cınduo gibi devrimci aydınların etkisiyle estamp ve ağaç üstüne gravür çalışmalarına da ilgi duyuldu

Genç kuşaklar resimli romanlarda ve duvar panolarında köylülerin yaşamlarını ve çeşitli sokak sahnelerini sergilediler Buna koşut olarak, yıllardan beri tarlalardaki ve fabrikalardaki çalışma yaşamını ve daha iyi bir gelecek için verilen mücadeleyi son derece titiz bir gerçekçilikle zıt renkli büyük kompozisyonlarda yansıtan bir akım da filizlendi 50'li yılların sonuna doğru, yaygın ve naif bir köylü sanatı ortaya çıktı Bu akım içinde yer alan sanatçılar kırsal kesimdeki yaşamın iyi ve kötü yanlarını toplumsal gerçekçi bir görüşle, fresk ve afişlerde yansıttılar Bu köylü ressamların sayısı gitgide çoğalmakta ve her işçi kolu kendi yaratıcı ekibini oluşturmaktadır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.