10-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fatih Medresesi (Fatih)
Fatih Medresesi (Fatih) İstanbul ili Fatih ilçesi, Fatih Sultan Mehmet’in (1444–1446/1451–1481) 1463–1470 yıllarında yaptırmış olduğu külliyesinin bir bölümünü oluşturan medreseleri İstanbul’un fethinin hemen arkasından Ayasofya’daki medresesinden sonra yaptırmıştır
Caminin iki yanında sıralanan medreselere “Sahn-i Seman” isimleri verilmiştir Bu medreselerin dışında ve yine caminin iki yanında, arazinin meyilli olmasından ötürü daha aşağıda olduğundan “Tetimme” denilen öğrencilerin eğitime hazırlık medreseleri bulunuyordu Bu medreselerden caminin Marmara Denizi yönünde olanlar Fatih’ten Edirnekapı’ya kadar uzanan Fevzi Paşa Caddesi’nin genişletilmesi sırasında yıktırılmış, Haliç tarafındakilerin yerlerine de bir ilkokul yapılmıştır Bu medreselerden Haliç tarafındakilere Karadeniz Medreseleri ismi altında “Bahr-i Siyah”, Marmara tarafındakilere de Akdeniz anlamına gelen “Bahr-i Sefid” isimleri verilmişti Saraçhanebaşı’ndan Edirnekapı’ya doğru uzanan yol üzerinde “Baş Kurşunlu”, “Baş Çifte Kurşunlu”, “Ayak Çifte Kurşunlu”, “Ayak Kurşunlu” şeklinde de isimlendirilmişlerdir
Fatih Sultan Mehmet, caminin kuzey ve güneyine iki sıra halinde sekizer yapıdan meydana getirdiği Semaniye Medreselerinde sekiz ayrı müderrisin ders okutmasına karar vermiştir Bunların arkasındaki yüksek derecede öğretim kurumu olan Semaniyeye öğrenci yetiştirmek amacı ile de Tetimme Medreselerini yaptırmıştır Medreselerin yapımında Veziri Azam Mehmet Paşa’yı derslerin düzenlenmesinde Molla Hüsrev ile Ali Kuşçu’yu görevlendirmiştir Bu medreselerde Tusi, Hocazade Musluhiddin Mustafa, Molla Abdülkerim, Kadızade Molla Kasım gibi devrin âlimleri müderrislik görevini üstlenmişlerdir Semaniye Medreselerinde Mantık, Fıkıh, Kelam, Tefsir gibi ilimlerin yanı sıra Matematik, Geometri, Astronomi ve Tıp da okutulmuştur
Kesme köfeki taşı ve tuğladan yapılmış olan bu medreselerin her biri on dokuzar hücre ve bir de dershane mescitten meydana gelmiştir Medrese hücreleri kare planlı olup, avluya birer kapı ve pencere ile açılmışlardır Ayrıca arka cephelere de altlı üstlü birer pencereleri bulunmaktadır Bunların üzerleri kasnaklı kubbelerle örtülmüştür Dershane olarak nitelenen bölüm ise yine kare planlı olup, diğer hücrelerden daha yüksek ve gösterişli biçimdedir Dershanenin üzeri de kasnaklı kubbe ile örtülüdür
Medreselerin ortak özelliği ortalarında revaklı birer avlularının bulunmasıdır Tetimme Medreseleri ise günümüze gelemediğinden bunların mimarisi hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır Bazı kaynaklara dayanılarak bunların üzerlerinin çatı ile örtülü olduğu sanılmaktadır
Fatih Külliyesini oluşturan medreseler 1766 depreminde cami ve diğer yapılarla birlikte zarar görmüşse de kısa süre içerisinde yeniden onarılmışlardır Tetimme Medreselerinin yıktırılması ve temel altı toprak tabakasının ortaya çıkması üzerine Akdeniz Medreseleri yıkılma tehlikesi ile karşılaştığından bunlar kalın gergi demirleri ile desteklenmiştir Bu medreseler 1955 yılından itibaren Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve bir bölümü öğrenci yurdu olarak kullanılmıştır
|
|
|