Van Gölü |
08-14-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Van GölüVan Gölü Van Gölü veya yöresel adıyla Van Denizi, Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu oluşan kraterde biriken suların oluşturduğu varsayılan volkanik bir göldürÇok sayıda koyu bulunan Van Gölü'nün yüzölçümü 3713 km²'dir Van Gölü hem tatlısu hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir Suları tuzlu ve sodalıdır Göl suyu tuzluluk oranı %o19, pH'sı ise 98 dir Göl su seviyesi iklime bağlı olarak yükselip, düşmektedir Ancak ortalama olarak denizden yüksekliği 1646 metredir Gölün ortalama derinliği 171 m, en derin yeri ise 451 metredir Gölün doğu bölümünde dört ada vardır Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir Göl üzerinde feribotlarla Tatvan-Van demiryolu bağlantısı sağlanmakta; aynı zamanda bu demiryolu, İstanbul-Tah ran demiryolu hatlarını da bağlamaktadır Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır Gölde bilinen 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton ve tek bir tür balık (inci kefalı, Chalcalburnus tarichi) yaşamaktadır Göl etrafı karadan 430 km'dirVan Gölü'nün kıyısındaki bazı yerleşim birimleri (Van'dan başlayarak saat yönünde):
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Van Gölü |
08-14-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Van GölüVAN GÖLÃœ Ä°li:Van,Bitlis Ä°lçe:Edremit,Tatvan,GevaÅŸ,Ahlat,Adilcevaz,ErciÅ Ÿ,Mu radiye,Van Merkez Yüzölçümü:390 000 ha
Van Gölü, Nemrut volkanının patlamasıyla akan lavların Muş ovası'na doğru olan gölün eski çıkışını kapatmasıyla oluşmuş Türkiye'nin en büyük gölüdür Göl içerisinde irili ufaklı 4 ada bulunmaktadır Bu adalar ile Ahlat sazlıkları, Dönemeç Deltası, Karasu Deltası, Bendimahi Deltası ve gölün kuzeyinde sazlıklarla kaplı bir tatlı su gölü olan Nurşun Gölü Van Gölünde kuşlar açısından önem taşıyan alanlardır Van sazlığında kuluçkaya yatan yaz ördeği, gölün batısındaki yarımadada üreyen toy, adalarda kuluçkaya yatan Van Gölü martısı ile Van Gölü'ne özgü bir balık türü olan inci kefali Van Gölü'nün uluslararası öneme sahip sulak alanlar içerisinde yer almasını sağlamaktadır Koruma Statüsü Van Göl'ündeki adalar 1990 yılında Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir Sulak Alanın Kullanım Durumu: Van Gölü kıyılarında yer alan kumsallar rekreaktif amaçlı kullanılmaktadır Göl balıkçılık açısından önem taşımaktadır İnci kefali bölge pazarlarında satılmak üzere önemli miktarlarda yakalanmaktadır Göl kıyısında yer alan bataklıklar, meralar ve adlar yoğun olarak hayvan otlatmasında kullanılmaktadır Göl kıyısında yer alan meyli tarıma elverişli alanlarda genellikle kuru hububat tarımı yapılmaktadır Sulu tarımın yapıldığı alanlarda ise ekimi yapılan başlıca ürün şeker pancarıdır Sulak Alanı Tehdit Eden Faktörler: Kirlenme: Göl çevresindeki başlıca yerleşim birimleri olan Van Merkez, Erciş ve Tatvan ilçelerinin kanalizasyon sistemleri mevcut olmasına rağmen atıksu arıtma tesisleri yok veya yetersiz kalarak çalıştırılamamakta ve göle gelen kirliliğin kaynağını oluşturmaktadır Göle gelen sanayi kaynaklı kirliliğin büyük bir kısmı ise et entegre tesisleri ile un ve şeker Fabrikalarından kaynaklanmaktadır Göle taşınan tarımsal kirliliğin en büyük kaynaklarını havzadaki en büyük üç ova olan Muradiye, Erciş ve Van Ovaları oluşturmaktadır Bendimahi çayı Muradiye ovasından, Ilıca ise Erciş ovasından tarımsal kirlilik getirmektedir Kırsal alanlar azot ve fosfor parametreleri için evsel kirlilikten sonra en büyük kirlilik kaynağını oluşturmaktadır Erozyon: Van Gölü çevresindeki tarım arazilerinin yaklaşık %90'ında erozyon problemi mevcuttur Erozyonun başlıca nedenini yanlış arazi idaresi ve meyli yüksek arazilerin tarım alanı olarak kullanılması oluşturmaktadır Aynı zamanda yörenin başlıca gelir kaynağını hayvancılık oluşturmaktadır Her mevsim otlatmaya açık olan meralarda aşırı otlatma sonucu doğal örtü tahribata uğramakta ve erozyon şiddetlenmektedir Su Rejimine Yapılan Müdahaleler |
Van Gölü'nün uydu görüntüsü |
08-14-2009 | #3 |
Şengül Şirin
|
Van Gölü'nün uydu görüntüsüVan Gölü'nün uydu görüntüsü Van Gölü, Van ve Bitlis illerinde yaÅŸayanlar tarafından "deniz" olarak da adlandırılır Karşı kıyının her yerden kolayca görülmemesi nedeniyle kapladığı alanın çok geniÅŸ olması düşünülerek yöre halkı tarafından böyle anılan Van Gölü, ülkemizdeki en büyük doÄŸal göldür Biçimi üçgeni andıran göl sularının deniz düzeyinden yüksekliÄŸi 1646 metredir Yaklaşık olarak 3700 km²'lik bir alan kaplayan ve DoÄŸu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Van Gölü'nün doÄŸu yansı Van ilinin, batı yansı da Bitlis ilinin sınırları içinde kalır UzunluÄŸu 130 kilometreyi, geniÅŸliÄŸi de 80 kilometreyi bulan gölün ErciÅŸ ve Van kıyıları açığında derinlik en çok 50 metredir Van Gölü'nün en derin yeri, batı kesiminde Adilcevaz ve Ahlat açıklarındaki çukurlukta 450 metre kadardır Van Gölü'nde yer alan adalar daha sığ olan doÄŸu kesimdedir Göldeki en önemli kara parçaları Yaka, Çarpanak ve Akdamar (Ahtamar) adalarıdır Göl kıyılarındaki baÅŸlıca girintiler ise ErciÅŸ Körfezi ile Van, GevaÅŸ ve Tatvan koylarıdır Van Gölü'nün oluÅŸumuyla sönmüş bir yanardaÄŸ olan Nemrut Dağı'nın ortaya çıkışı arasında doÄŸal bir baÄŸlantı vardır Eski jeolojik çaÄŸlarda MuÅŸ Ovası'yla Van Gölü sularının kapladığı çukurluk kesintisiz bir çöküntü alanıydı Sonraki jeolojik dönemde Süphan ve Nemrut yanardaÄŸlarından püsküren lavların yığılmasıyla oluÅŸan doÄŸal baraj bu geniÅŸ çöküntü alanını ikiye ayırdı Eskiden bu çöküntünün tümü sularını dışa akıtırken, Nemrut Dağı'nın çıkardığı lavlarla önü tıkanan doÄŸu kesimde sular birikmeye baÅŸladı ve bugünkü Van Gölü ortaya çıktı İçindeki suyun hacmi yaklaşık 600 km3 olarak tahmin edilen göl, daha çok daÄŸlardan inen ve fazla uzun olmayan akarsularla beslenir Bunlardan baÅŸlıcaları Zilan Deresi, Bendimahi ve Marmit çayları ile HoÅŸap Suyu'dur Van Gölü'nün su toplama alanının geniÅŸliÄŸi 12000 km2'dir Van Gölü'nde yıllık düzey deÄŸiÅŸikliÄŸi 50–60 cm kadardır Göl sularının düzeyi daÄŸlardaki karlar ve buzların erimesine baÄŸlı olarak yazın yükselir, suların donduÄŸu kışın ise biraz çekilir Van Gölü'nün geçmiÅŸte büyük düzey deÄŸiÅŸiklikleri gösterdiÄŸi bilinmektedir Bunlardan biri ErciÅŸ kentinde yaÅŸanmıştır 1841'de göl suları yükselip kıyıdaki ErciÅŸ'i basınca, kent 3 km kadar içeride bulunan bugünkü yerine taşındı Dışa akışı olmadığından Van Gölü'nün suları tuzludur Göl suları binde 22 oranında tuz içerir Bu tuzlu sularda yüksek miktarda soda bulunmasının nedeni, gölü besleyen akarsuların geçtiÄŸi volkanik araziyi oluÅŸturan kayaçlarda sodyum bileÅŸiklerine rastlanmasıdır Bu bileÅŸiklerin eriyerek akarsular tarafından taşınması ve buharlaÅŸma sonucunda oluÅŸan yoÄŸunlaÅŸma göl sularının sodalı olmasına yol açar Göle girip uzunca bir süre yüzenlerin saçları boyanmış gibi sarılaşır DoÄŸal çamaşır suyu özellikleri gösteren göl sularından soda elde edilir Kıyıdaki kırsal yerleÅŸmelerde yaÅŸayanlar çamaşırlarını Van Gölü'nde yıkar ErciÅŸ Körfezi kıyısında oldukça sığ olan suların yüzeyi bazı kışlar görülen ÅŸiddetli soÄŸuklar sırasında donar Yazın göl sularının sıcaklığı yüzeyde 21°C'yi bulur Van Gölü kıyılarındaki akarsu ağızlarında suların tuzluluÄŸu azalır Bu kesimlerde göl sularının koÅŸullarına uyum saÄŸlamış bir balık türü olan inci kefali yaÅŸar Av yasağı uygulandığı dönemlerde teknelerini kamyonlara yükleyen bazı Karadenizli balıkçılar inci kefali avlamak amacıyla Van Gölü kıyısına gelir Göl kıyısında sazlıklarla kaplı birçok sulak alan vardır Bu alanların bir bölümü akarsuların taşıdığı alüvyonların yığılmasıyla oluÅŸan küçük deltalar, bir bölümü de küçük birer lagün olan tuzlu bataklıklardır Sulak alanlarda oldukça canlı bir yabanıl yaÅŸam göze çarpar Bu alanlardan en önemlileri Bendimahi deltası ile ÇelebibaÄŸ, Edremit, Van ve Horkum sazlıktandır Bu delta ve sazlıklarda çok sayıda kuÅŸ yaÅŸar ve kuluçkaya yatar Kuluçkaya yattığı gözlenen baÅŸlıca kuÅŸ türleri bataÄŸan, karabatak, balıkçıl, kaz, angıt, ördek, çamurcun, dikkuyruk, delice, turna, uzunbacak, kızılbacak, sumru, yelve, suna, çaylak, akbaba, kerkenez ve bülbüldür Koruma altına alınmamış durumdaki bu doÄŸal yaÅŸam alanları saz kesimi, sürü otlatma ve aşın avlanma gibi tehlikelerle karşı karşıyadır Van Gölü'ndeki adalardan en önemlisi Akdamar Adası'dır Bunun nedeni, Akdamar Kilisesi adıyla anılan eski bir dinsel yapının bu adada bulunmasıdır 10 yüzyılın ilk yarısında yapılan kilisenin mimarı keÅŸiÅŸ Manuel'dir Akdamar Kilisesi yüzyıllar boyunca Van yöresinde yaÅŸamış olan Ermeniler'in kültür ve sanat yapıtlarından baÅŸlıcasıdır Dış duvarları ile iç mekânlarında bezeme ve heykel sanatının etkileyici örnekleri görülen bu önemli ortaçaÄŸ mimarlık anıtı her yıl çok sayıda turist tarafından ziyaret edilir Van Gölü çevresinde turistik açıdan önem taşıyan öteki yerler VanKalesi, Ahlat'taki mezar taÅŸları, GevaÅŸ'taki kümbetler ile Bendimahi ÇaÄŸlayanı'dır Gerek yolcu, gerek yük taşımacılığı açısından Urartular döneminden beri Van Gölü'nden yararlanıldığı bilinmektedir Eskiden suyolu ulaşımında kullanılan yelkenli teknelerin yerini 19 yüzyılda küçük buharlı gemiler aldı Göl kıyısındaki yerleÅŸim yerleri arasında düzenli gemi iÅŸletmeciliÄŸi ilk kez iÅŸgal sırasında Ruslar tarafından baÅŸlatıldı Cumhuriyetten sonra bu iÅŸletmenin etkinliÄŸi devlet eliyle sürdürüldü Günümüzde Van Gölü Ä°ÅŸletmesi adını almış olan bu iÅŸletme Türkiye Denizcilik Ä°ÅŸletmeleri adlı bir kamu kuruluÅŸu tarafından çalıştırılmaktadır Ä°ÅŸletme Van Gölü kıyılarındaki iskeleler arasında yolcu, yük, tren vagonu ve öteki taşıtların ulaşımını saÄŸlar Feribotla Tatvan'daki iskeleden Van'ın iskelesine yaklaşık 3,5 saatte ulaşılır Gölde çalışan teknelerle gemilerin yapım ve onarımıyla uÄŸraÅŸan Tatvan'daki atölye de bir baÅŸka kamu kuruluÅŸuna aittir Ayrıca düzgün bir karayolu Van Gölü kıyısı ile kıyı yakınında yer alan kent ve kasabaları birbirine baÄŸlar Akdamar Kilisesi |
|