Prof. Dr. Sinsi
|
Edirne,Kurucuları
Edirne,Kurucuları
Edirne,Kurucuları
Edirme'nin bir Osmanlı - Müslüman Şehri olarak ortaya çıkmasını ve gelişimini sağlayan, kenti ve yeni mahalleleri camileri, çeşmeleri, hamamları, vakıfları ve imaretleriyle kuran tarihi şahsiyetler; Edirne'nin Kurucuları olarak anılırlar Bugün halen o dönemde kurulan mahallelerde yaşamaktayız
Edirne kentinin kurucuları, özellikle kentin kuruluşunda önemli bir yüzyıl sayılan 15 yüzyılda yaşamışlardır Bu kurucular ve kurumları şunlardır
Yahşi Fakih
15 yüzyılda adına iki tane mahalle kurulmuş olan Yahşi Fakih ve ailesi, kentin önde gelen kurucuları arasında sayılmaktadır Bu mahallelerden "Mahalle-i Yahşi Fakih" Halil Paşa Hanı çevresinde, "Mahalle-i Hamam-ı Yahşi Fakih" ise Kale İçi'nde kurulmuştur
Gümlüoğlu
Gümlüoğlu (ya da Gümlü Bey) ve oğulları Saltuk ve İskender Beyler, Edirne'nin ünlü kurucularındandır Saltuk ve İskender Beyler tarafından Edirne'de Beylerbeyi İmareti yakınında, bir mescit ve odalar yaptırılmış, burada Gümlüoğlu adıyla anılan bir mahalle kurulmuştur
Sofu Beyazid
Çelebi Sultan Mehmet'in öğretmeni ve danışmanı olan Niğdelizade Sofi Beyazid Çelebi(Sofi İmadettin Beyazid Çelebi), bugün aynı adla kurulan mahallenin kurucusu sayılmaktadır
Şah Melek Paşa
Fetret, Çelebi Sultan Mehmet ve Sultan II Murat dönemlerinin önemli kişilerinden olan Şah Melek Bey(Paşa) adına Edirne'de Gazi Mihal Köprüsü başına Kafes Kapı çevresinde zarif bir cami ve mahalle vardır 16 yüzyılın başlarında bu mahallenin adı Şah Melek Medresesi Mahallesi olarak anılmıştır
Mirahur Ayas Bey
Muradiye semtinde bulunan ve günümüze dek aynı adı koruyarak gelen, 16 yüzyıl kayıtlarında Edirne Mahalleleri arasında sayılan "Mahalle-i Mirahur Ayas Bey", adını Sultan II Beyazıd döneminde yaşamış olan ve Çaldıran Savaşı'nda savaşıp şehit olduğu sanılan Ayas Bey'den almıştır
Şeyh Şucaaddin Karamani
Sultan II Murat döneminde yaşamış, Şeyh Hamid Kayseri ile ilişkisi olmuş ve onun müridliğini yapmış olan Şeyh Şucaaddin Karamani, kaynaklara göre II Murat döneminde Edirne'ye gelmiş, bir söylentiye göre de padişahı bir tehlikeden kurtardığı için, padişahça kendisine Debağhane semtinde bir zaviye ve mescit yaptırılmış, böylece bu semtte bir mahallenin kurucusu olmuştur 16 yüzyılda adı geçen "Mahalle-i Zaviye-i Şeyh Şuca" adlı mahalle günümüzde de yaşamaktadır Sultan II Murat'ın, onun adına bir medrese de yaptırdığı ve bu medresenin tarihçilerce "Şeyh Şuca Medresesi" diye adlandırıldığı bilinmektedir
Veliyeddin Bin İlyas Hüseyin
Kale İçi'nde bir mescit ve çeşme yaptıran, böylece bir mahalleye yüzyıllarca adını veren Mevlana Veliyeddin Bin İlyas, Sultan II Murat döneminde Kazaskerlik yapmıştır 17 yüzyılda da Mahalle-i Mevlana Veliyeddin olarak adını koruyan bu mahalle, daha sonraları, Yakut Paşa Mahallesiyle birlikte Metropolit Mahallesi adını almıştır Günümüzde de Mithat Paşa Mahallesi olarak anılmaktadır
Hasan Paşa
Yavuz Sultan Selim dönemi kayıtlarda Edirne'nin mahalleleri arasında anılan "Mahalle-i Hasan Paşa"'nın adını, Edirne'nin 15 yüzyıl tarihinde önemli rol oynamış, kentin gelişmesine katkıları bulunmuş olan Hasan Paşa'dan aldığı sanılmaktadır Bu mahalle; Hasan Paşa tarafından kurulan ve Dr Rıfat Osman Bey zamanında yıkıma uğrayan mescit ile birlikte, İstanbul yolu üzerinde ve Has Fırın yakınındaydı Günümüzdeki Hasan Paşa Mahallesi ise, eski Hasan Paşa ve Tahtakale mahallelerinin birleşmesi sonucu Manyas semtindedir
Ayşe Hatun
Edirne'nin bu ünlü semti, günümüzde de kurucusu olan Çelebi Sultan Mehmet'in kızı Ayşe Hatun'un adını taşımaktadır 16 yüzyıl kayıtlarına göre, bu mahallenin adı "Mahalle-i Ayşe Hatun" nam-ı diğer "Kapıcı Sinan Bey" diye anılmaktadır Mahalle daha sonraki kayıtlarda "Mahalle-i Cami-i Ayşe Hatun" olarak geçmektedir
Devletşah Hatun
16 yüzyılı izleyen yüzyıllara ait kayıtlarda, Edirne'de "Mahalle-i Devletşah" ve "Adahay-ı Devletşah" diye adlandırılan mahalle ve odaların varlığından sözedilmektedir Saraçhane çevresinde Tunca kıyısında bulunan bu mahallede, bir de Devletşah Mescidi diye anılan bir mescidin bulunduğu belirtilmektedir Adı geçen mescidin 1878 Rus İşgalinde yıkıldığı, mahallenin ise önce Papazoğlu, ardından da Bekçi Mahallesi adını aldığı söylenir Mahalle ve Mescide adını veren Devletşah'ın; Çelebi Sultan Mehmet'in annesi ve Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın kızı Devlet Hatun olduğu bilinir
Baba Timurtaş Bey (Timurtaş Paşa)
Sultan II Murat döneminde yaşamış olan Baba Timurtaş Bey(Timurtaş Paşa), renkli kişiliğiyle dönemin ünlülerindendir Edirne'de günümüzde de aynı adla anılan bir mahalle vardır Oysa bir zamanlar kentte Baba Timurtaş adına iki mahalle vardı Bunlardan biri Üç Şerefeli Cami çevresinde, Baba Timurtaş Mescidi'nin bulunduğu mahalle, diğeri de Gümlüoğlu Mescidi odalarının bulunduğu bir han çevresindeki mahalleydi
Şarapdar (Şerbettar) Hamza Bey
16 yüzyıl kayıtlarında, Edirne'de Kıyık semtinde, Karaca Ahmet Mahallesinde bir Zaviyesinin bulunduğu belirtilen Şarapdar Hamza Bey, 15 yüzyılda yaşamıştır ve Edirne'nin önemli kurucularındandır
Abdülhamit Lari(Hekim Lari-i Acemi)
Fatih Sultan Mehmet döneminde İran'dan gelerek padişahın hizmetine giren, tıp alanında ün yapmış olan Hekim Lari, Edirne'de Laleli Cami(Lari Çelebi Camisi) diye anılan caminin kurucusu olarak tanınmaktadır
Fazlullah Paşa
15 yüzyılda Edirne'nin gelişmesi ve canlandırılmasında, ilk Osmanlı Fatihlerinin torunlarının da büyük emekleri geçmiştir Edirne'de 15 yüzyılın başlarında, biri Fazlullah Paşa Mahallesi, diğeri "Mahalle-i Darüssaade İmaret-i Fazlullah Paşa" diye anılan iki mahallesi görülen Fazlullah Paşa, Kocaeli'yi ele geçiren Akçakoca'nın torunu, Hacı İlyas Akçakoca'nın da oğludur Sultan II Murat döneminde Vezirlik yapmıştır
Çavuş Bey
Sultan II Murat döneminin ulema sınıfından olduğu anlaşılan Çavuş Bey adına Horozlu Yokuşu(Bayırı)'nda bir mahalle vardır Bu mahalle, 16 yüzyılın kayıtlarında "Mahalle-i Çavuş Bey" diye geçmektedir
Çakır Ağa
Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşayan ve Çakır Ağa mahallesine de adını veren bu kişinin Bursa ve İstanbul Subaşlıklarında bulunduğu, İstanbul'un fethine katıldığı bilinmektedir
Fahreddin-i Acemi
Sultan II Murat ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde 30 yıl gibi uzun bir süre fetva veren ve İran'dan geldiği için Acemi sanıyla tanınan ünlü Fahreddin-i Acemi, 16 yüzyılın kayıtlarında "Mahalle-i Mevlana Fahreddin Acem" diye geçen Topkapı Caddesinde mahallesi, mescidi ve Üç Şerefeli Cami çevresindeki medresesi ile Edirne'nin bu dönemdeki kurucularındandır Bu mahalle, 16 ve 17 yüzyıllarda Fahreddin Acem diye anılmıştır Aynı mahalle, günümüzde ise Molla Fahreddin diye anılmaktadır
Sitti Hatun
Edirne kurucuları arasında, 15 yüzyılda üç Sitti Hatun'a rastlanmaktadır Sitti Hatun Bint-i Abdullah, önceleri bir tutsak cariye iken, sonra zamanın ünlülerinden birinin eşi olmuştur Bu Sitti Hatun, Cami-i Atik(Eski Cami) yakınlarındaki Hamid Bey Mescidi Mahallesinde bir vakıf kurmuştur Fatih Sultan Mehmet döneminde kendi adını taşıyan mahallede yaptırdığı mescide vakıf kuran ikinci Sitti Hatun, Hoca Hasan'ın kızı, Mehmet B Hoca Kemal'in de eşiydi
Bu mahallenin sonradan adının değiştirildiği sanılmaktadır Çünkü, günümüzde, At Pazarındaki Sitti Hatun Mahallesi, 16 yüzyılda Şeyhülislam Zenbili Ali Cemali Efendi'nin kızı üçüncü bir Sitti Hatun'un adına kurulmuştur
Ne var ki, 15 yüzyıl Edirne tarihinde, adı ve sanıyla kesin olarak tanınan Sitti Hatun, kuşkusuz ki, Fatih Sultan Mehmet'in eşi ve Dulkadiroğlu Süleyman Bey'in kızı olan ve kayıtlarda Sitti Şah Hatun ya da Sitti Sultan adlarıyla anılan Sitti Hatun'dur Bu Sitti Hatun, Karaca Bevvap Mahallesinde (bugünkü Sevindik Fakih Mahallesi), kendi sarayının bahçesinde Sultan Camisi(Sitti Sultan Camisi, Hatuniye Camisi) denilen bir cami yaptırmıştır
Evliya Kasım Paşa
Tunca kıyısında bir cami ve aynı yerde imareti mevcut olan Kasım Paşa, Sultan II Beyazıd döneminin devlet yöneticilerindendir Vezir-i Azam'lık yapmış olan Kasım Paşa Evliya olarak ünlenmiş, bu nedenle de cami ve mahallesi, Evliya Kasım Paşa Cami ve Evliya Kasım Paşa Mahallesi olarak adlandırılmıştır
Hazinedarbaşı Sinan Bey
Muradiye semtinde yer alan ve günümüzde de aynı adla anılan Hazinedarbaşı Sinan Bey Mahallesi, adını Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşamış Hazinedarbaşı Sinan Bey'den almıştır
|