İstanbulun Beyoğlu İlçesi Tanıtımı |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbulun Beyoğlu İlçesi Tanıtımıİstanbulun Beyoğlu İlçesi Tanıtımı Beyoğlu, İstanbul'un Avrupa yakasında bulunan ilçelerinden biridir Kuzeyi Şişli, Beşiktaş ve Kağıthane ilçeleriyle çevrili, diğer yönlerden Haliç'e ve Boğaziçi'ne dayanan 8,76 kilometrekarelik bir alandır Köy yerleşimi olmayan ilçe 45 mahalleden oluşmaktadır Tarihi Beyoğlu, Galata'dan gelen hristiyanlarla yabancıların, elçilikler dolaylarına ve o zamanlar "Grand Rue de Pera" denilen İstiklal Caddesi boyunca yerleşmesiyle Avrupa kenti görünümünde bir yerleşme olarak ortaya çıktı ![]() Böylece, İstanbul içinde farklı bir topluluk 17 yüzyılda gelişmeye başladı İlk önceleri, Fransız ve Venedik elçilikleri ile onların çevresinde yerleşmiş Fransisken misyonerleri yerleşmenin çekirdeğini oluşturuyordu 17 yüzyılın başlarında Galata'yı gösteren bir gravürde surların dışında çok az bina gözükmektedir1700'de Beyoğlu, bugünkü Tünel-Galatasaray caddesinin iki tarafı ile, bu caddenin yan sokaklarına yayılmıştı Dörtyol, merkez olmak üzere Beyoğlu gelişmişti Batısında mezarlıklar ve doğusunda ise elçilikler vardı 18 yüzyılda yavaş yavaş Avrupa etkisi artmıştır 18 yüzyıl sonunda, İstiklal Caddesi'nde, yapıların tamamı taş veya tuğla, ya da alt katları taş ve üstleri ahşaptırFotomozaik Beyoğlu'nun tanınan simalarından biri 18 yüzyılın sonunda İstanbul'a gelen Dallaway, Beyoğlu'nu Galata'nın yazlığı olarak tanımlıyor, yolların düzensiz olduğunu belirtiyor ve bu bölgede Fransız, İngiliz, Hollanda, Venedik, Rusya, İsveç, İspanya, Prusya ve Napolili diplomatların kışlık malikanelerinin bulunduğunu yazmıştırBeyoğlu, genel olarak 19 yüzyılda gelişmiştir Bu gelişmenin nedeni, bu döneme Osmanlı dış ticaretinin daha önceki dönemlerde görülmemiş boyutlarda büyümesi ve ulaşımın gelişmiş olmasıdır 19 yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu'nun dünya kapitalist sistemi ile bütünleşmesi sonucu, Beyoğlu uluslararası bir ticaret merkezi olmuştur 19 yüzyılın başında, Beyoğlu, bahçeli evleriyle hala bir banliyö görünümünde idi Bu yüzyılın ilk yarısında, Beyoğlu ve çevresi henüz tam olarak kentleşmemişti İkinci yarısında ise Galatasaray ile Taksim arası gelişti Beyoğlu, artık kapitülasyonların koruması altındaki yabancıların, tüccarların, bankerlerin, armatörlerin ve kozmopolit bir çevreye yerleşmek isteyen zenginlerin Paris modasını taklit ederek yaşadıkları bir yer olmuştur Yüzyılın sonunda, burada, Paris'in en ünlü sahne oyunlarını aynı zamanda gösteren üç tiyatro vardı Bu tarihte, modern toplumun gereksinim duyduğu tramvay, gaz, su gibi altyapı hizmetleri sağlanmıştı Bu kuruluşların işletme ayrıcalıkları çok uzun süreli sözleşmelerle yabancılara ya da azınlık mensuplarına verilmişti Bu dönemdeki hızlı yapılaşma, Batı'daki örneklerden etkilenmekle birlikte Osmanlı etkisinde de kalmıştırİstanbul kartoğrafı, 142220 yüzyılda Beyoğlu'nda Galatasaray ile Taksim arası önem kazandı Bu alanda hala bahçeli konakların bulunması ve bunların apartmana dönüşmesi olanağı, buranın gelişmesini sağlamıştır Ayrıca 1913'de ilk elektirikli tramvayın Beyoğlu'nu Şişli'ye bağlaması Galatasaray-Taksim arasını, Tünel-Galatasaray arasına göre daha merkezi bir duruma getirmiş, Beyoğlu'nun en kolay ulaşılabilir ve gözde yeri yapmıştır Bu dönemde Beyoğlu'nun çevresindeki semtlerde çağdaş binalar yapılmış ve yeni semtler gelişmiştir 20 Yüzyılın başlarında Beyoğlu'nda da yapılan apartmanların cephelerinde Art Nouveau üslubu uygulanmıştır Cumhuriyet Dönemi'nde 1950'lere kadar yabancılardan ve onlar için çalışan azınlıklardan boşalan yerlere, yeni yetişen Türk iş adamları ve Beyoğlu yakasını kentin en çağdaş semti bilen aydın Türkler ilgi gösteriyorlardı Sinema ve tiyatroları, lokanta ve pastaneleri, sanat galerileri ve lüks mağzalarıyla hala kentin en seçkin semti idi 1950'lerden sonra, kırsal göç ve hızlı kentleşme sonucu İstanbul'un aşırı büyümesi, yeni semtlerin gelişmesi, eğlence kuruluşlarının, ticaretin ve zengin ailelerin bu yeni gelişen çağdaş alt merkezlere dağılımı ve toplumun kültürel değişimi Beyoğlu'na olan ilgiyi azalttı Hala bazı lüks mağazaların İstiklal Caddesi'ni terketmeyişi ve yoğun bir trafik akışı üzerinde oluşu eski kültürel düzeyinde olmasa bile Beyoğlu'nun canlılığını korumasını sağlamaktadır Bununla birlikte, pek çok bina boş durmakta ya da atölye olarak kullanılmaktadır Bu özellikler Beyoğlu'nda yavaş yavaş çöküntü alanının ilerlediğini göstermektedirBeyoğlu, ilk önceleri bir diplomasi merkezi olarak gelişmiş, fakat daha sonraları yabancı ticaretinin, ekonomik kontrolünün artması ve burada yoğunlaşması sonucu İstanbul'un ticaret merkezi durumuna dönüşmüştür Ticaretin yanısıra eğlence, kültür kuruluşlarının da burada yer alması ve konumu, bütün İstanbul'un odak noktası olmasını sağlamıştırBeyoğlu adının tarihi Beyoğlu adının ortaya çıkışına ilişkin çeşitli rivayetler vardır Bunlardan birisine göre; Beyoğlu adı, Fatih Sultan Mehmed zamanında Pontus prenslerinden Aleksios Komnenos’un islamiyeti kabul ederek burada oturmasından kaynaklanır İkincisine göre ise; burada oturan Pontus prensi değil, Kanunî zamanındaki Venedik elçisi Andre Giritti’nin oğlu Luigi Giritti’dir Türkler’in “Bey Oğlu” diye andıkları bu adam, elçinin bir Rum kadınla evlenmesinden dünyaya gelmiştir Oturduğu konak da Taksim yakınında bir yerdedir Diğer birine göre ise; Kanunî Sultan Süleyman döneminde burada oturan Venedik elçisine yazışmalarda Beyoğlu dendiği için bu semt de Beyoğlu adını almıştır Pera adı, 1925’de resmi yazışmalardan çıkarıldıktan sonra gittikçe unutulur hale gelmiş, buna karşılık Beyoğlu adı güç kazanıp bölge anlamında da yaygınlaşmıştır Pera, Bizans dönemindeki İstanbul’un sonradan gelişen yerleşim yeri olmuştur![]() Beyoğlu'ndaki önemli yapı ve yerler Uzaktan Beyoğlu Ağa Camii İstiklal Caddesi'nde yer alan cami, 1597 yılında İsmail Ağa tarafından yaptırılır Caminin kuşak yazıları, Hattat Halim Özyazıcıya aittir Çinileri yakın zamanlardaki onarımlarda değiştirilmiş İç avluları yeşil-mavi Kütahya çinileriyle süslü![]() ![]() Arap Camii Galata'da koloni kuran Cenevizliler tarafından 13 yüzyılda yapıldığı tahmin edilen bir Latin kilisesidir Katedralin adı Aziz Dominik idi İstanbul'un fethinden sonra camiye çevrilmişti 1900'lerde onarılırken bulunan Katolik mezar taşları İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndedir Araplar tarafından inşa edildiği yönünde yanış bir kanı vardır İspanya'dan gelen Endülüslü Arap cemaatin buraya yerleştirilmiş olmasından ötürü Arap Camii olarak adlandırıldığı sanılmaktadır [2] Dikdörtgen planlı ve ahşap tavanlı olan yapı, Haliç'in Galata yakasındaki en büyük camidir Galata'da, Tersane Caddesi, Galata Mahkemesi Sokağı'nda bulunuyor![]() Atatürk Kültür Merkezi 1946 yılında dönemin İstanbul valisi Lütfü Kırdar tarafından temeli atılan bina, açılışından 585 gün sonra yanmış Bugün gördüğümüz bina ise 6 Ekim 1978 tarihinde halka açılmış![]() Cihangir Taksim Sıraselviler Caddesi'nin bitiminde bulunan bu semt adını bir Osmanlı Sultanı'nın genç yaşta ölen şehzadesinden alıyor Oğlunun anısına Topkapı Sarayı'nın tam karşısındaki tepelere bir cami yaptıran bu padişah yıllar sonra kedileri, kafeleri ve sıcakkanlı mukimleri ve esnafı ile nam salacak bu şirin semte bilmeden adını veriyor![]() Cumhuriyet Anıtı Taksim Meydanı'nda yer alan anıt, renkli porfirden yapılmıştır Alan düzenlemesi ve kaidesi Mimar Moniceri'nin eseri, Anıt ise, İtalyan Heykeltraşı Pietro Canonica'nın çalışmasıdır 8 Ağustos 1928'de açıldı![]() Çiçek Pasajı 1874-76 seneler arasında Cité de Pera adlı işhan olarak inşa edildi Beyoğlu'nun, hatta İstanbul'un mutlaka uğranılması gereken mekanlarından Yanyana dizilmiş lokanta, barlarıyla turistlerin olduğu kadar bizzat İstanbullular'ın da ilgisini esirgemediği bir yer Çiçek Pasajı Yemek yerken sokak çalgıcılarını veya yan restorandaki fasıl heyetini dinleme şansına sahipsiniz Zengin dekoru, geçmişe götüren havasıyla görülmeyi hakediyor![]() ![]() ![]() Galata Kulesi Galata surlarının kulesi olarak, 1348'de Cenevizliler tarafından yaptırılır 1509 depreminde surları yıkılan kulenin sadece kendisi kalmış Osmanlı devrinde çeşitli amaçlarla kullanılan kule, 16 yüzyılda Kasımpaşa Tersanesi'nde çalışan tutsakların zindanıymış, 18 yüzyılda da yangın gözetleme yeri 1794'teki yangında tümüyle yanan kule daha sonra dört yana çıkıntılı pencereli bir kat yapılıp üzeri de külahla örtülür 61 metre yüksekliğinde olan kule, bodrumuyla birlikte 12 katlı Cenevizliler döneminde kulenin tepesinde bir haç vardı Günümüzde ise, 6 75 m yüksekliğinde bir alem duruyor 1964'ten sonra onarılarak turistik bir yer haline getirildi![]() Galatasaray Lisesi Galatasaray Lisesi, 1481' den beri aynı yerinde bulunmakta olup en eski eğitim kurumudur Bulunduğu semte Galatasaray(Galata Sarayı) denmiştir![]() Galatasaray Hamamı Restore edilmiş bu tarihi hamam, 1481´den bu yana bugün bulunduğu yerde ![]() Galatasaray Müzesi Eski Galatasaray Postanesi' nin Galatasaray Spor Kulübü' ne verilmesinden sonra tadilatı devam eden Galatasaray Lisesi' nin karşısındaki bina ![]() Serpuş Han Avlusu olmayan hanın, bir Bizans yapısının temelleri üzerine 18 yüzyılda yapıldığı sanılıyor Taş ve tuğla örgü düzeni, sivri kemerli pencereleri dönemin Osmanlı mimarisini gösterir![]() Taksim Taksim semti ve meydanı adını, eskiden Galata-Beyoğlu suyunun "taksim edildiği" -yani dağıtıldığı- merkez olmasından ötürü almış Meydan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt, meydan haline getirilip genişletildikten sonra zamanla bugünkü görünümünü almış Meydanın ortasındaki Cumhuriyet Anıtı ve çevresi bugün tören yeri olarak kullanılıyor, bir de "buluşma yeri" işlevini üstleniyor Taksim Meydanı'na İstanbul'un gece (veya gündüz) hayatının en işlek eğlence mekânlarını barındıran Beyoğlu'nun bir nevi giriş kapısı da denebilir Veya İstanbul'un "boy aynası"![]() ![]() ![]() Beyoğlu'nun Pasajları Afrika Pasajı (1905) Anadolu Pasajı (1910) Rumeli Pasajı Emek Pasajı Beyoğlu Pasajı Atlas Pasajı Halep Pasajı Çiçek Pasajı (Cite de Pera) Aznavur Pasajı Hacopulo (Hazzopulo) Pasajı El-Hamra Pasajı Suriye Pasajı Avrupa Pasajı Beyoğlu İlçesi'nin Nüfus Gelişimi Yıl Nüfus 1927 294,025 1935 236,141 1940 247,252 1945 257,091 1950 279,238 1955 208,138 1960 216,425 1965 218,985 1970 225,850 1975 230,532 1980 223,360 1985 245,999 1990 229,000 1997 231,826 2000 231,900 2007 247,256 2009 258 315 |
|
İstanbulun Beyoğlu İlçesi Tanıtımı |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbulun Beyoğlu İlçesi Tanıtımıİstanbul Beyoğlu İlçesi Beyoğlu: 1990 sayımına göre nüfûsu 229 000’dir İlçe merkezine bağlı köy yoktur Kuzeyde Şişli ilçesi batı ve güneyde Haliç, kuzeybatıda Kâğıthâne, doğuda İstanbul Boğazı ve Beşiktaş ile çevrilidir Yarım asır önceİstanbul’un alış-veriş ve eğlence merkezi olan Beyoğlu, eski şöhretini ve hareketini kaybetmiştir Beyoğlu, büyükelçilik, konsolosluk ve dış ticâret merkezidir![]() Bizans devrinde bağ ve bahçelik olan bu bölgede, Cenevizliler, Galata Kulesi ve Galata surlarını yapmışlardı Osmanlı Devleti zamânında surlar yıkılmıştır Kule ise zamânımıza kadar gelmiştir Fâtih ve Eminönü ilçeleri ile arasındaki ulaşımı Unkapanı ve Galata köprüleri sağlamaktadır Galata, Tophâne, Fındıklı, Kabataş, Cihangir, Kasımpaşa, Karaköy ve Taksim başlıca semtleridir![]() Her türlü eğlence merkezinin yer aldığı Beyoğlu, İkinci Dünyâ Harbinden sonra batakhânelerin merkezi hâline gelmiştir ![]() 1962 senesinde kaldırılan tramvay 1991’de Taksim-Tünel arasındaki İstiklal Caddesinde tekrar çalıştırılmaya başlandı ![]() |
|
|
|