Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbulun Beykoz İlçesi Tanıtımı
İstanbulun Beykoz İlçesi Tanıtımı
Beykoz, İstanbul'un bir ilçesidir Çatalca-Kocaeli bölümünün Kocaeli Yarımadası batısında yer almakta olup; batıdan İstanbul Boğazı, doğudan Şile ilçesi, kuzeyden Karadeniz ve güneyden Çekmeköy ve güneyden Üsküdar ve Ümraniye ilçeleri ile çevrelenmiştir
Coğrafyası
Deniz seviyesinden başlayarak 270 metreye kadar yükselen Beykoz’un engebeli arazisini Riva, Küçüksu ve Göksu dereleri parçalamıştır İlçe ve yakın çevresinde Akdeniz iklimi ile Karadeniz ikliminin karışımı olan “Geçiş Tipi İklim” etkilidir Yazlar, Akdeniz kadar sıcak olmamakla birlikte Karadeniz kadar yağışlı değildir Beykoz ve çevresi başta kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, kayın, kızılağaç ve fındık ağaçlarından oluşan doğal orman örtüsüyle kaplıdır
Tarihi
Riva deresiBeykoz’un tarihi 2700 yıl öncesine götürenler var İlk olarak kimlerin yerleştiği kesin olarak bilinmiyor Ancak, Roma döneminde Anadolu Kavağı'nda bir adak yerinin olduğu biliniyor O dönemde Karadeniz’e çıkmak isteyenlerin elverişli bir rüzgarla seyahat edebilmek için Zeus ve Poseidon adına kurbanlar kestikleri de biliniyor
Yaklaşık 700 yıl önce bu yörenin Türklerin eline geçmesinden sonra Beykoz, onlar için de bir ihtişamı ile göz kamaştıran bir mekan olup çıktı Osmanlı Padişah ve Vezirleri için yaptırılan av köşklerinin çoğunluğuna bakıldığında, buranın tarih boyunca bir av ve eğlence merkezi olduğu anlaşılıyor
Beykoz’un tarihi gelişimi M Ö 700’lü yıllara dayandırılıyor Bu tarihte bölgeye deniz yolu ile gelen Traklar’ın Bebrik adı ile kurdukları devletin bulunduğu köyün kısa zamanda gelişmesi ile Kral Amikos bu köye kendi adını veriyor Traklar’dan sonra Amikos pek çok kültüre ev sahipliği yapıyordu ve arkasından Persler, Abbasiler geliyor Beykoz İstanbul’un fethinden çok önce 1402 yıllarında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılıyor Bundan sonra Amikos olan adı Beykoz’a dönüştürülüyor Kocaeli Beyleri’nin ikametgahına ayrılan Beykoz; “bey” hecesini bu yöneticilerden, “koz” hecesini de Farsça’da köy anlamına gelen “Koz” kelimesinden almıştır Beylerin köyü  Beykoz  Zengin ormanlık alanları ile o dönemde padişahlar tarafından av sahası olarak kullanılmaktaydı Fatih Sultan Mehmet avlanırken Beykoz’da Tokat Kalesi’nin fethi müjdesini aldığı söylenir Bu müjdeyi aldığı yerde bu zaferin anısına Tokat kalesi’ne benzer bir av köşkü yapılır ve buraya “Tokat bahçesi” adını verir Günümüzde bu köşkün bulunduğu yer “Tokatköy mahallesi” olarak adlandırılmaktadır
Beykoz’un günümüze gelen bir çok Tarihi eseri mevcuttur
Kaymakdonduran Çeşmesi (Kanije Beylerbeyi Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır )
İshak Ağa Çeşmesi (On çeşmeler) (Mimar Sinan tarafından yaptırılmıştır)
Hıdiv Kasrı (Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa yaptırmıştır)
İskender Paşa Camii (Mimar Sinan tarafından yapılmıştır )
Anadolu Hisarı (Yıldırım Bayezid yaptırmıştır)
Küçüksu Kasrı (Sultan I Mahmut’a hediye olarak yaptırılmıştır)
Anadolu Feneri
Nüfus
1990 yılında yapılan nüfus sayımına göre ilçenin nüfusu 178 438’dir 2000 yılında yapılan nüfus sayımı ile mukayese edilecek olursa, 13 290 kişilik nüfus artışı olduğu görülecektir Buna göre yıllık nüfus artış oranı %13’dür
Yıllar 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1997 2000 2007
Beykoz Nüfusu 21,308 41,492 32,813 37,122 48,832 58,317 67,758 76,385 92,767 114,812 136,063 163,786 193,067 216,985 241,833
Nüfus
Beykoz
Yıl Kent Nüfusu Köy Nüfusu Toplam Nüfus
1927 - - -
1935 - - 21,308
1940 - - 41,492
1945 - - 32,813
1950 - - 37,122
1955 - - 48,832
1960 45 679 12 638 58,317
1965 51 689 16 069 67,758
1970 61 206 15 179 76,385
1975 76 804 15 963 92,767
1980 94 101 20 711 114,812
1985 118 697 17 366 136,063
1990 142 075 21 711 163,786
1997 161 544 31 523 193,067
2000 172 291 44 694 216,985
2007 200 572 41 261 241,833
2009 213 217 44 487 257 704
Y & G
İdari yapı
İlçe, 20 köy ve 25 mahalleden oluşmaktadır Elmalı Köyü haricindeki köylerimizin nüfusları azdır Elmalı Köyü orman içine sonradan yerleşerek oluşmuş köy niteliğinde olup, Karadeniz köyleri özelliğini taşır 6-8 mahalleden oluşmaktadır
Ulaşım
Üsküdar'dan 15, 15şn, 15m ve 15n nolu hatla ve sarı dolmuşla
Kadıköy'den 15F ve 15BK nolu hatlarla
Ümraniyeden 11H nolu hatla
Mecidiyeköyden 121A ve 121B ile
Taksim'den E2 nolu hatla
Kavacık'tan minibüs ve otobüslerle sağlanır
Ayrıca deniz yolu mevcuttur (Beykoz-Yeniköy tekneleri ve sabah saatlerinde deniz otobüsü ve vapurlarla)
Sosyal hayat
Beykoz'da gözle görülür bir plansız yapılaşma ve konut sıkıntısı yaşanmakta olup, nüfusun 2/3’e yakını tapusuz gecekondu tipi evlerde oturmaktadır İmar durumu yakın zamana kadar imar mevzuatının tatbikatındaki gecikmeler yüzünden son derece düzensizdir Büyük ölçüde eksik olan altyapı tamamlanmaya çalışılmaktadır İlçe nüfusunun büyük bölümünü Beykoz’a bölge dışından iç göçle gelen vatandaşlar oluşturmuştur Yaşanan aşırı iç göç sonucunda birçok yerde doğal bitki örtüsünün yok edilmesi ile yerleşim alanları meydana gelmiştir Yer şekillerinin de engebeli olması;plansız yapılaşmanın sebeplerinden biridir Arazi mülkiyeti genellikle orman ve hazineye ait olup, şahıs mülkiyetindeki arazilerin sınırlı olması ve büyük parseller içermesi yüzünden işgallerle konut alanı haline dönüştürülmüştür Eski yerleşim alanı olarak Merkez, Yalıköy, Paşabahçe, Anadolu Hisarı, Kanlıca’nın bir kısmı müstakil ve eski tip konut tarzını koruyabilen mahalleler arasındadır
Kültür
Beykoz Belediyesi, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilçede bulunan çeşitli vakıf ve derneklerin işbirliği sayesinde halk oyunları, tiyatro etkinlikleri ve çeşitli yarışmalar yapılmaktadır Ayrıca İsmek'in açtığı kurslarada büyük rağbet vardır İlçemizde birde Hak Eğitim Merkezi bulunmaktadır Kütüphanelerin ve çok amaçlı salonların yetersizliği, kültürel faaliyetlerin istenilen düzeye ulaşmasını engellemektedir İlçemizde 3 sinema, 11 spor kulübü, 1 spor salonu, 3 futbol sahası, 4’ü şahıslara ait 26 halı saha mevcuttur Beykoz Çayırı’nda yapılmaya başlayan geleneksel Beykoz Şenlikleri kültürel etkinliklerin sergilendiği önemli bir faaliyettir
Osmanlı dönemi eserleri
Beykoz Kasrı 1845-1854 Abdülmecid Han
Küçüksu Kasrı 1752 1 Mahmut
Çubuklu Hıdîv Kasrı 1906 Abdülhamid Han
Anadoluhisarı Kalesi 1396 Yıldırım Beyazıt (Güzelcehisar Kalesi)
Mihrişâh Sultan Çeşmesi 1806 III Selim
Anadolu Kavağı Kalesi 1630 IV Murat
Midillili Ali Reis Camii 1593 Midillili Ali Reis tarafından yaptırılmıştır
On Çeşmeler(İshâk Ağa Çeşmesi) 1550-1747 I Mahmud
İskender Paşa Camii ve Türbesi 1560 I Süleyman ( Kanuni) ve II Selim dönemlerinin devletin ileri gelenlerinden, “Magosa Fatihi” olarak tanınan Gazi İskender Paşa (ö 1570) tarafından yaptırılmıştır
Karakulak Çeşmesi 1836 II Mahmut
Mehmet Ali Paşa Çeşmesi 1870 Abdülaziz Han
Anadolu Feneri ve Camii 1567 (I Mahmud döneminde yaptırılmıştır)
Turizm
Beykoz merkezindeki Abraham Paşa Korusu çeşitli turistik tesislerle yeniden düzenlenmiştir Kanlıca’da bulunan Mihrabad Korusu Boğaz manzaralı görünümüyle en gözde mesire alanları arasında yer almaktadır
Beykoz tarihi yalıları ile de ünlüdür Anadolu Hisarı’ndanBeykoz Yalıköy’e kadar birçok özel mülk konumunda olan tarihi yalılar, Boğaz görünümüne güzellik katmaktadır Bu yalıların en önemlisi Anadolu Hisarı’ndaki Hekim Paşa Yalısı’dır
’sı orman alanı olan Beykoz, İstanbul halkının hafta sonu dinlenme ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktadır Anadolu Kavağı, Anadolu Feneri , Poyraz Köy, Riva (Çayağazı), Cumhuriyet Köyü, Ali Bahadır, Değirmen Dere, bozhane, göllü köyü ,Akbaba, Polonezköy en çok ilgi çeken mesire alanlarıdır Turizm alt yapısı ve tesisleri yetersizdir Polonezköy’de bulunan otel ve pansiyonlar dışında turizm amaçlı tesis çok azdır
Boğaz eskiden beri balıkçılığı ile meşhur olmasına rağmen Beykoz bu açıdan da istenilen ölçüde tanıtılamamıştır Anadolu Kavağı’ndaki balık lokantaları deniz ve kara yoluyla gelen yerli ve yabancı turistlerin rağbet ettikleri yerlerdendir Akbaba Köyü’nde bulunan Akbaba Sultan Türbesi ve Mescidi, Anadolu Kavağı Yuşâ Tepesi’ndeki Yuşâ Türbesi, Kanlıca’daki İskender Paşa Türbesi ve Camii, Dereseki Köyü’ndeki Kırklar Baba Türbesi, Orta Çeşme’deki Uzun Evliya Türbesi çok sayıda ziyaretçi çeken yerledir İlçe sınırları içinde bulunan ve Türkiye’de Kültür ve Tabiatı Koruma Vakfı’nın belirlediği anıtsal ve korunmaya değer ağaçlar vardır ki bunlardan bazıları; Kaymak Donduran da 200 yaşındaki Kestane Ağacı, Beykoz Çayırı’ndaki 200 yaşındaki Çınar Ağaçları örnek verilebilir
|