Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açısından, günahlardan, korunma, namaz

Günahlardan Korunma Açısından Namaz

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Günahlardan Korunma Açısından Namaz




Günahlardan Korunma Açısından Namaz
Hakkında Günahlardan Korunma Açısından Namaz




Günah ne demektir?
Günahın genel anlamı; Cehennem’e giden yol demektir Bu yolun başlangıcında Allah’a, Peygamber’e isyan ve nefsâni duyguların isteği doğrultusunda çılgınca ve hayvanca bir yaşam vardır

Günahların kökeni, öfke, şehvet, onur, kin, ihtiras ve benlik gibi nefsâni, hayvansal duygulardır

Ruh ve nefis denilen iki karşıttan, yani melek’le, hayvansal hayatın birleşiminden yaratılan insanların hem sevap ve hem günah işleme yönünde eşit oranda eğilim, istek ve yetenekleri vardır

İnsanı etkileyen Ruh ve Nefis, iki ayrı uçta bulunan zıt güçlerdir Bunlardan birini sevindiren, diğerini gücendirmiş ve birine yaklaşan, diğerinden uzaklaşmış olur İnsan, hangisine yaklaşırsa onun etki alanına girmiş olur

Madde ötesi, ölümsüz bir varlık olan “RUH”, insanın aslı ve değişmeyen gerçek kişiliğidir

Bedensel yapıdaki hücresel ve organik değişiklikler, rûhu etkilemez Başkasının gözü ile gören, başkasının böbreği ve kalbi ile yaşayanların ruhlarında bir değişim olmaz

Âhiret âleminde yeni bedenleri ile birleşecek olan ruhların gerçek ve genel kişiliklerinde hiç bir değişim olmayacaktır

Bedensel yaşamla sınırlı olan nefsâni duygular, insanın dünyasıdır Bedensel yaşamın sona ermesi, nefsânî duyguların da sonudur

Sevgili Peygamberimiz;“Dünyasını seven âhiretine ve âhiretini seven, dünyasına zarar verir Ama siz, (ikisi çatıştığı zaman)sonsuz olanı, geçici olana tercih ediniz” buyurmuştur

Sevgili Peygamberimizin irşâdı doğrultusunda hareket edelim ve ruh-nefis çatışmasında tavrımızı sürekli ruhtan yana koyalım Sonu pişmanlık olan geçici nefsâni zevkler için âhiretimize zarar vermeyelim

Hayvansal nefsâni duygular, akar sulara benzerler Akar sular dere yataklarının dışına çıkmadıkları sürece çevre için hayat ve enerji kaynaklarıdırlar

Eğer dere yataklarını aşar, çevreye yayılır ve sele dönüşürlerse, çevre için felâket olurlar

Nefsâni duygularda kalp ve damarlarda dolaştıkları sürece bedensel yaşam için, hayat ve enerji kaynağıdırlar

Nefsâni duygular bir uyarı veya tahrik sonucu genişleyip dış organlara yansır ve eyleme dönüşürlerse, insanın hem dünyasına ve hem âhiretine korkunç zararlar verirler

Özellikle nefsin en duyarlı ve en güçlü duyguları olan ve her türlü fuhşiyâtın ve münkerâtın (kötülüklerin) kökeni olan şehvet ve gazap (öfke), hafif bir uyarı veya tahrik sonucu hemen etkilenir ve genişlerler

Bu etkilenme ve genişleme ile kalpte eyleme dönüşme yönünde bir istek ve eğilim başlar

Bu istek ve eğilim, inançtan kaynaklanan Allah korkusu ile ânında önlenmezse, güçlenerek gerilim ve baskıya dönüşür Bu gerilim ve baskı irâde gücünü aşarak ve aklın kontrolünden çıkarak dış organlara yansır ve eyleme (günaha) dönüşürse, freni patlayan araba gibi sonucun ne olacağı bilinemez

Gerçekte bedensel yaşamımız için, hayat ve enerji kaynakları olan nefsâni duyguların, dış organlara yansıyarak günaha dönüşmelerini önlemek için can simidimiz olan beş vakit namaza sarılmamız şarttır

Neden mi? Çünkü diğer ibâdetler sürekli olmadığı için, nefsâni duyguların aniden günaha dönüşmesinde yetersiz kalırlar

Beş vakit namazı vaktinde ve düzenli bir şekilde kılanların gönülleri, abdest, namaz ve tesbihat gibi ibâdetlerle sürekli nurlandığı için, karanlığı seven ve karanlık ortamda gelişen nefsâni güçler, eyleme geçecek güce erişemezler

Yüce Allah buyuruyor; “Sana vahyolunan kitabı (Kur’an’ı) oku ve (beş vakit) namazını dosdoğru ve güzelce kıl! Kesinlikle namaz, (her türlü) fuhşiyâttan ve münkerâttan korur” Ankebût-45

Beş vakit namazı, vaktinde, dosdoğru ve güzelce kılanların, her çeşit fuhşiyattan ve münkerâttan (kötülüklerden) korunacağı, Yüce Allah’ın kesin teminâtı altındadır

Yüce Allah bu âyetinde, öncelikle Kur’an okumamızı emretmektedir Çünkü Kur’an’a uymayan, Kur’an dışı ibâdetler, bid’at ve geçersiz olduğu gibi, Kur’an karşıtı işler de haramdır

Kur’an’sız yaşam, dinsiz, dengesiz ve düzensiz bir yaşamdır

Sevgili Peygamberimiz; “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı okuyan, okumasını öğrenen ve başkalarına öğretendir” buyuruyor

Kur’an, vahiy yoluyla ve Cebràil aracılığı ile peygamberimize indirilen son ilâhî kitaptır ve Allah’ın koruması altındadır

Allah’ın ilmi ve kudreti, sonsuz ve sınırsız olduğu gibi, Allah’ın kelâmı da, sonsuz ve sınırsızdır ve Kur’an, Allah kelâmıdır

Bu nedenle Allah’ın kitabı olan Kur’an’ı okuyanlar, öğrenenler, öğretenler, Kur’an için çalışanlar ve Kur’an’daki ilâhî emirlerin doğrultusunda yaşayanlar, Allah katında insanların en hayırlısıdırlar

Ancak hadîs-i şerîfin mefhûm-u muhâlifine (karşıt anlamına) gelince, yani Kur’an’ı okumayanlar, okumasını öğrenmeyenler ve bildikleri halde başkalarına öğretmeyenler, ne yazık ki, insanların en hayırsızıdırlar demektir

Sevgili din kardeşlerim!

İnsanların en hayırsızı olmamak, Kur’an’dan kopmamak, mezara Kur’an’sız girmemek ve mahşer yerinde yüce Allah’a karşı, belirli kanallardaki sapık ve müstehcen filmleri seyretmekten, futbol maçlarını izlemekten, sapık sistemlerin, sapık ideolojilerini bilgi diye okumaktan ve okutmaktan, senin kitabın olan Kur’an’ı okumaya vakit bulamadım dememek için

Lütfen ve Allah rızası için, Kur’an’a sahip çıkalım ve Kur’an’a yönelelim

Âyeti kerime’de, “Kur’an oku!” emrinden sonra, “Ekımissalâh”, “Namaz kıl!” emri gelmektedir

Her emirde bir şart ve her şartın bir karşılığı vardır “Namaz kıl!” emrindeki şart; “Kulum, sen, beş vakit namazını kılarsan” dır ve bu şartın karşılığı; “Kıldığın beş vakit namaz seni her türlü fuhşiyâttan ve münkerâttan kesinlikle koruyacaktır” demektir

Şart yerine getirildiği anda, şartın karşılığı otomatikman yerine gelir

Çamaşır makinesinin çalışması için, düğmeye basılması şarttır Düğmeye basılarak şart yerine getirilirse, makina çalışmaya başlar

Her namaz kişiyi kötülüklerden koruyabilir mi?

Abdullah İbni Abbas hazretlerinin sohbetine gelenlerden biri, gözlerini haramdan koruyamadığını, bir diğeri, dilini yalandan ve gıybetten koruyamadığını, bir diğeri, kızdığı zaman öfkesine hakim olamadığını, ve bir diğeri de, aşırı dünya sevgisinden dolayı haram kazançtan kendini koruyamadığını söylediler ve kurtuluş için bir çözüm önermesini rica ettiler

Abdullah İbni Abbas, her birine, “Namazı daha güzel, daha doğru kıl!” diye cevap verince, dinleyenlerden biri; “Ya Abdullah! Arkadaşlarımız sana ayrı ayrı şikâyetlerde bulundular, sen ise, herbirine namazı daha güzel ve daha doğru kılın diye cevap verdin Dayandığın kaynak nedir?” deyince

“Sana vahiy olunan kitabı (Kur’an’ı) oku ve namazını dosdoğru ve güzelce kıl Kuşkusuz namaz (her türlü) fuhşiyâttan ve münkerâttan korur” -Ankebût-45 âyetini okuyunca, dinleyenlerin hepsi tatmin oldular ve Allah’ın kesin teminatına güvendiler

Namazın, sahibini (kılan kişiyi) her türlü kötülüklerden koruyucağı kesindir ve Allah’ın teminatı altındadır

Ancak, Allah’ın teminatı, şartın tam ve noksansız olmasına bağlıdır

Makinenin düğmesine hafifçe dokunulur ve güzelce basılmazsa makine çalışmaz

Namaz da, tembel tembel ve gelişigüzel kılınırsa, sahibini kötülüklerden koruyamaz

Çünkü “Essalâtü*deki Lâm, ahd (belirlilik) içindir Yâni Kur’an’ın ve Sünnet’in belirlediği kurallar çerçevesinde, inanç, bilinç, huşû ve ihlâsla namazını dosdoğru ve güzelce kıl demektir

Bu şartların doğrultusunda kılınan namazın sahibini (kılan kişiyi) her türlü fuhşiyâttan (yüz kızartıcı, çirkin günahlardan) ve münkerâttan (diğer kötülüklerden) koruyacağı, Allah’ın kesin teminatı altındadır

Hz Enes bildiriyor; “Ensardan bir genç hakkında peygamberimize, ‘Ya Resûlâllah! Filân genç burada (mescidde) beş vakit namazını çok güzel kılıyor ama geceleri de bazı fuhşiyâttan geri kalmıyor’ diye şikayette bulundular

Peygamberimiz; “Onun (güzel kıldığı) namazı, yakında onu her türlü fuhşiyâttan alıkoyacaktır” dedi ve gerçekten öyle oldu

Yüce Allah, Mü’minûn sûresinin başında; “Kurtuluşa eren gerçek mü’minlerin namazlarını huşû ile kıldıklarını ve lağviyâttan, boş sözlerden ve gereksiz işlerden kaçındıklarını bildiriyor

Cehennemden kurtularak, Cennet’e ve Cemâlûllah’a kavuşan ve ebedi kurtuluşa, mutluluğa eren gerçek mü’minler, namazlarını huşû, huzur ve ihlâsla dosdoğru ve güzelce kılıp, günah olmadığı halde her türlü boş sözlerden, gereksiz ve anlamsız işlerden kaçınıp, Allah yolunda din için çalışırken

Altınlı, marklı gün yapıp, doyasıya eğlenenlerin, belirli kanallardaki sapık yayınları ve müstehcen filmleri kaçırmayanların, beş yıldızlı otellerde eğlenenlerin, futbol maçlarını nefeslerini keserek izleyenlerin, Kur’an Kursları’nı kapatıp, Kur’an öğrenimini engelleyenleri, İmam Hatipleri kapatıp, inançlı, ahlâklı ve dürüst bir gençliğin yetişmesini engeleyenleri ve inançlı kızlarımızı, eli kanlı teröristler gibi yerlerde sürükleyenleri alkışlayanların kulakları çınlasın

Sevgili din kardeşlerim

Beş vakit namazda huzur vardır Mânevi feyizler ve ruhsal zevkler vardır Bunların da ötesinde, nice sırlar ve nice hikmetler vardır ki, dil ile anlatılamaz, kalem ile yazılamaz ve akıl bunları kavrayamaz

Dost ve düşmanın bildiği bir gerçek vardır Beş vakit namazlarını Kur’an’ın ve Sünnet’in belirlediği kurallar içerisinde inanç, bilinç, huşu ve ihlâs ile dosdoğru kılanlar, alkol, kumar, uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, faiz ve adam öldürme gibi büyük ve çirkin suçları işlemedikleri gibi, güçleri nisbetinde küçük günahlardan da sakınırlar

Tüm bunlara rağmen, insan bir beşerdir ve beşer hatasız olamaz Bu açıdan bakıldığında, beş vakit namazı kılan müslümanların da yanılgıya düşebileceği ve küçük de olsa bazı günahları işleyebileceği bir gerçektir

Günahlardan korunma açısından en etkili ve en güvenilir silah, namaz olduğu gibi, günahların imha ve yok edilmesinde en etkili ve en güvenilir silah, yine namazdır

Müslim’in rivayet ettiği bir hadiste, peygamberimiz; “Bir kişi güzelce abdest alsa, tırnak altlarına kadar bedenindeki (Abdest organlarındaki) günahları dökülür” buyurmuştur

Müslim, Tirmîzî ve İbni Mâce’nin rivayet ettikleri bir hadiste, peygamberimiz; “Büyük günahlardan sakınıldığı sürece, beş vakit namaz ile cuma namazı, diğer cumaya kadar, arada işlenen günahlara keffârettir (onları örter, gizler)” buyurmuştur

Buhârî ve Müslim’in rivayet ettiği bir hadiste, Peygamberimiz: “Sizden birinizin kapısı önünden bir nehir aksa ve (o kişi)her gün beş defa bu nehirde yıkansa, o kişide kir diye bir şey kalır mı?” (diye sorunca) Sahabeler:“Hayır, kir diye bir şey kalmaz” dediler

Peygamberimiz; “Beş vakit namaz da böyledir Allah, namaz ile günahları giderir” buyurdu

Sahabelerden biri, bize göre küçük, ama ona göre dağlar gibi büyük bir günahın içinde kendini buluvermişti

Allah’ı hatırladı, hemen tevbeye başladı ve ağlayarak mescide gitti Allah korkusundan, tir, tir titreyerek ve ağlayarak ikindi namazını güçlükle kıldı

Namazdan sonra Peygamberimize yaklaştı, ağlayarak suçunu anlattı ve ne yapması gerektiğini sordu

Peygamberimiz daha cevap vermeden Cebrâil geldi ve “Haseneler seyyiâtı giderir” âyetini getirdi

Bunun üzerine Peygamberimizin yüzü güldü ve ağlamakta olan sahabeye, “Kıldığın ikindi namazı ile o günahın bağışlandı” müjdesini verdi

Namaz kılmayanların kulakları çınlasın ve Allah onlara da beş vakit namazı düzenli bir şeklide kılmayı nasip eylesin Amin

Beş vakit namazı inanç, bilinç ve ihlâsla kılanlar, büyük günahlardan sakınmaları koşulu ile abdest almaya başladıkları anda, damlayan abdest suları ile birlikte günahları dökülmeye başlar

Namaz için el bağlayıp, Allah huzurunda dikildikleri ve gönülleri Yüce Mevlâ’ya yöneldiği zaman, günahları incele, incele yok olur gider

Günahları yoksa?

Aldıkları sevapları katlana, katlana amel defterlerine yazılır, gönülleri nurlanır ve onlar daha kârlı çıkarlar

Ya namaz kılmayanlar?

Onların işi gerçekten zor, hem de çok zor Neden mi?

Abdest, namaz gibi günah savar silâhlardan ve ibâdetlerden yoksun olanların, en küçük günahları af edilmeksizin zerre, zerre amel defterlerine yazılır ve gönülleri günahlarla kararır

Sürekli biriken ve büyüye, büyüye altından çıkılamaz hale gelen günahlarına, her gün, günde beş vakit kılmadıkları namazların büyük ve korkunç günahları da eklenince, Sırat köprüsü bu yükü çekemez ve bunlar Cehennem’e yuvarlanır giderler

İşin çok daha acı bir yönü var

Alınları secde görmeyenler, günde beş defa Allah’a isyan edenler, Kur’an’a sırt çeviren ve ezana kulak tıkayanlar Sanki onlara günah işleme hakkı ve imtiyazı verilmiş gibi, kendileri güle oynaya ve açıkça günah işlerken

Hacıların, hocaların ve beş vakit namazı kılan müslümanların en küçük günahlarını eleştirir dururlar

Yüce Allah insanları İslâm fıtratı üzere ve eşit şartlarda yaratmıştır Dili, rengi ve ırkı ne olursa olsun, herkes Allah’ın kuludur ve Hazreti Âdem ile Havva’nın torunudur

Ruh bedende ve can tende olduğu sürece, tevbe kapısı herkese açıktır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.