Prof. Dr. Sinsi
|
Namazı Hafife Almak
Namazı Hafife Almak
Hakkında Namazı Hafife Almak
Namazı hafife almak iki türlü anlaşılabilir
1- Namazın farz olduğuna önem vermeyip kılmamaktır
2- Namaz kılarken farz, vacip ve sünnetlerine dikkat etmeyip hızlıca kılmaktır
Allah Teâlâ Kur'an'da, Hz Peygamber (s a s) de hadislerinde namazların gerektiği gibi kılınmasını özellikle belirtmiştir Kur'an, namaz kılmayı ifade için "namaz kılmak" anlamına gelen "sallâ" fiili yerine "ekame" fiilini tercih etmiştir ki, bu kelime "hakkını vererek yapmak" anlamına gelmektedir Hz Paygamber de pek çok hadisinde bu konuyu işlemiştir
Ebû Hureyre (r a)'ın rivâyetine göre bir gün Hz Peygamber (s a s) mescide girdi O arada bir adam daha mescide girdi ve namaz kıldı Sonra Hz Peygambere gelerek selâm verdi Bunun üzerine Hz Peygamber: "Dön ve namazını kıl; çünkü sen namaz kılmadın" buyurdu (Buhârî, Eymn, 15; Tirmizî, Salat, 110, İsti'zân, 4; Nesâî, İstiftâh, 7, Tatbîk, 15, Sehv, 67; İbn Mâce, İkâme, 72) Bir başka hadisinde Hz Peygamber: Rükû ve secdeleri tamamlayın” buyurmuştur (Buharî, Eymân, 3; Müslim, Salât, III; Nesâî, Tatbîk, 16, 60) Diğer bir rivâyette de "Rükû ve secdelerinizi güzel yapın" (Ahmed b Hanbel Müsned, II, 234, 319, 505) buyurulmuştur
Teberanî'nin el-Kebr'indeki bir hadise göre Hz Peygamber (s a s) namaz kılarken rükûyu tam yapmayan, secdeye de yatıp kalkan bir adamı görünce: "Şu adam bu hali üzere ölse Muhammed milleti dışında ölmüş olurdu" buyurdu Huzeyfe (r a) rükû ve secdelerini tam yapmayan bir adamı gördü ve adam namazı bitirince, namazının olmadığını, eğer ölmüş olsa, sünnet üzere ölmeyeceğini; bir başka rivâyette de, Hz Muhammed (s a s)'in yaratıldığı fıtratın dışında bir fıtrat üzere ölmüş olacağını hatırlattı (Buhârî, Ezan 119; Nesâî, Sehv, 66; Ahmed b Hanbel, Müsned, V, 384) Ayrıca Hz Peygamber ahirette kişinin ilk sorguya çekileceği ibadetin namaz olduğunu haber vermektedir Eğer namazı düzgün ise felah bulmuş, kurtulmuştur Eğer namaz konusunda başarısız olmuş ise, hüsrana uğramıştır (Tirmizî, Salât, 188; Ebû Dâvud, Salât, 145; Nesâî, Salât, 9, Tahrîm, 2; İbn Mâce, İkâme, 202; Darimı, Salât, 91,  )
|