10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fesad...
Fesad  
Hakkında Fesad  
Fesad, sözcük olarak: “zulüm; çalkantı, düzensizlik; kuraklık, kıtlık, yolsuzluk, nifak, ara bozan”; masdar olarak “bozulmak, çürümek; sağ duyudan sapmak” anlamlarına gelmektedir Kavram olarak: insanın vahyin hükümlerinden saparak, kendi hevasına tabii olması; Allah’ın koyduğu düzeni bozarak kendi yanından düzen koyması; Allah’ın koyduğu kuralları kendi hevası ve çıkarı doğrultusunda değiştirmesi; fıtri ve tabii dengenin bozulması, “bir şeyin istikametinden saparak, yararlı halinden çıkması” anlamlarına gelmektedir Fe-Se-De fiil kökünden gelen fesad, “yiyecek ve içecekler için bozulma, kokma, ameller için geçersiz olma, hükmü olmama, bunların dışındaysa gerek nefs gerek bedende meydana gelen maddi-manevi bozulma, toplumda ortaya çıkan kokuşma ve dengeden sapma durumlarını ifade etmek için kullanılır ” Müfsid bu fiilin ism-i faili olup, bozan, bozgunculuk yapan, ifsad ise bozma, kokuşturma, hükümsüz kılma geçersiz duruma düşürme demektir “Kur’an, fesadı ve fesadın türevlerini Allah’ın koyduğu düzenin bozulması; iktidarın, küfrün ve zulmün eline geçmesi; “salah”ın yerine “fesad”ın, “islah”ın yerine “İfsad”ın, ve “muslih”in yerine “müfsid”in söz sahibi olması anlamlarında kullanılmaktadır
Türevleri ile birlikte yaklaşık elli ayette geçen fesadın kozmolojik düzende olmayışını, Kur’an Allah’ın birliği ve gücünün bir göstergesi olarak dikkatlere sunmaktadır: Eğer Allah’tan başka ilahlar olsaydı “alemlerdeki” düzenin bozulacağını ve bütün evrende fesadın çıkacağını söylemektedir Allah’la birlikte başka ilahların da olduğunu iddia eden müşriklere cevaben: “Eğer gökte ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı, ikisinin de düzeni alt üst olurdu Arş’ın Rabbi olan Allah, onların ya-kıştırmalarından münezzehtir” denmektedir (21-Enbiya /22)
Yeryüzünün fesada uğramasının nedeni insanın “kendini yeterli görmesidir ” Yaratıcıya karşı nankörlük ederek kendi “hevasına” uymasıdır Haktan saparak hevasını ilah edinen insanın “amacına ulaşma arzusu”; barışın bozulmasına, kötülüğün hayatın her alanını kuşatmasına ve insanın en şerefli varlık derecesinden hayvanlardan daha aşağı bir dereceye düşmesine neden olmaktadır Yeryüzünde saltanat, mülk, güç ve iktidar sahibi olma uğruna çıkarlarını her türlü değerden, adaletten ve haktan üstün gören bu kimseleri Kur’an “müfsid” olarak tanımlamaktadır
Evrende, insana bırakılan alanın dışına tam bir düzen ve intizam hakimdir Bütün bir evren, Allah’ın koyduğu yasalarla (sünnetullah) tam bir düzen ve intizam içinde işlemektedir Kur’an bu düzeni “sünnetullah” olarak isimlendirmektedir Sünnetullah’ın gereği olarak her şey, kendisine konan yasaya boyun eğerek varlığını sürdürmekte; düzenini korumaktadır Allah’ın bizzat kontrolünde tuttuğu alemde “zerre” kadar bir kargaşa yoktur Fesad yalnızca insanın kontrolüne bırakılan, onun sorumluluğuna verilen alanlarda ortaya çıkmaktadır Diğer bir söylemle fesadın tek kaynağı insandır; insanın dışında fesad çıkaran başka bir varlık yoktur Fesad, Allah’ın hükümlerini yalanlayan veya onlara gereğince uymayan müfsidlerin fiillerinin neticesinde ortaya çıkmaktadır: “Elleriyle kazandıklarından dolayı karada ve denizde fesad ortaya çıktı Belki dönerler diye, (Allah) onlara yaptıklarının bir kısmını tattırıyor ” (30-Rum/41)
Kur’an, fesadı en büyük “cürüm”ler arasında saymaktadır Öyle ki fesad öldürmeye eşdeğer bir cürümdür Bu nedenle öldürme ile fesada aynı ceza uygun görülmütür: “Bundan dolayı İsrailoğullarına: “Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesad çıkarmamış bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur Kim de onu kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur” dedik Andolsun ki rasullerimiz onlara apaçık deliller getirdiği halde içlerinden pek çoğu haddi aştı ” (5-Maide/32); “Allah ve rasûlüne karşı savaş açanların ve yeryü-zünde fesad çıkaranların cezası, öldürülmeleri veya asılmaları yahut ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi ya da bulundukları yerden sürülme-leridir Bu onların dünyadaki cezalarıdır Onlar ahirette de büyük bir azaba uğrayacaklardır ” (5-Maide/33)
|
|
|