Prof. Dr. Sinsi
|
İrk Nedir? İrkçılık Nedir
Irk nedir? Irkçılık nedir
Hakkında Irk nedir? Irkçılık nedir
Irkçılık genel olarak çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın (çoğunlukla kendi ırkının) diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden doktrindir Ortaya çıkış nedenleri arasında çoğunlukla ekonomik nedenleri olması yanısıra düşünsel nedenlere de dayanmaktadır
Irkçılık terimi çoğunlukla, kendi etnik kültür değerlerini tek kriter olarak belirlemek (etnik merkeziyetçilik), farklılık korkusu (zenofobi), ırklar arasında birleşmelere ve ilişkilere karşıtlık ve milliyetçilik gibi kavramları da anlatıyor olabilir Irkçılık, sosyal ayrımcılığı, ırklar arasında fark gözetilmesini ve soykırıma kadar varabilen şiddeti haklı göstermektedir
Irkçı terimi ise, normalde ırkçılığı destekleyen kimse anlamında kullanılırken, 1940 yıllarından itibaren aşağılayıcı bir kelime olarak kullanılır olmuştur, bu sebeple hangi grup veya düşüncenin ırkçı sayılabileceği her zaman tartışmalı bir konu halini almıştır
Irkçılık genel hatlarıyla incelendiğinde kendi kanını taşıyan, aynı dili konuşan, ve aynı soydan gelenlerin başka soylardan gelenleri aşağılaması olarak algılanır Ancak eksik bir bakış açısıdır Gelişen teknoloji ve gelişen ekonomik yapılar insanoğlunun tanımlarınada çeşitli farklılıklar getirmektedir Bu farklılıklar ırkçılığın psikolojik, sosyal psikolojik, ve psikanalitik açıklamalarını anlama zorunluluğuyla birlikte ırkçılığın normal bir durum olmadığını bir "hastalık" olarak ele alınması gerektiği gerçeğini sergiler
Konu başlıkları
- <LI class=toclevel-1>1 Irk nedir? <LI class=toclevel-1>2 Irksal Farklılıkların Kökeni <LI class=toclevel-1>3 Irklar Konusunda Önyargılı Görüşler
- 4 Türkiye Kanunlarında Irkçılık
Irk nedir?
İnsanlar deri ve saç rengi,boy uzunluğu, vücut biçimi gibi fiziksel özelliklerine ve genetik olarak incelenebilen kan grubu gibi biyolojik öğelere göre belli gruplara ya da ırklara ayrılır Günümüzde biyologlar fiziksel farklılıklardan çok ırklar arasındaki genetik farklılıkların incelenmesiyle ilgilenirler Irk incelemeleri biyoloji biliminin yeni bir dalı olan nüfus genetiği alanına girer Irklara ilişkin ilk sınıflandırmalardan birini, Alman anatomi ve fizyoloji bilgini Johann Friedrich Blumenbach (1752-1840) yaptı Kafatası ölçümlerine dayanarak insan türünü beş gruba ayırdı: Kafkasyalı(beyaz ırk) , Moğol, Etiyopyalı, Amerika Yerlisi ve Malayalı Daha sonra bütün canlıları sınıflandıran İsveçli biyolog Carolus Linnaeus (1707-78) deri rengine göre ayırt ettiği dört değişik ırk tanımladı Onu izleyen biyologlar da fiziksel özellikleri temel alan ırk grupları üstünde çalıştılar Ne var ki, bu tür sınıflandırmaların bilimsel ve kesin olmadığı daha sonra anlaşıldı
Irksal Farklılıkların Kökeni
Bilim adamları ilk insanların 350-500 milyon yıl önce Afrika da yaşadığı , buna karşılık ırksal farklılıkların ancak 100 bin yıl önce ortaya çıktığı konusunda birleşiyorlar Böylece insanların aynı kökten türediği, önce Eskidünyaya ardından da Yenidünyaya yayıldığı öne sürülmektedir Asıl yurtlarından uzaklara göç edince insanlar arasında farklılaşmalar doğdu Değişik fiziksel özellikleri olan halklar ya da ırklar oluştu Irkçılık, Irklar arasındaki fiziksel farklılıkların insanların yeteneklerinde farklılıklar yarattığını ve bazı ırkların ötekilerden üstün olduğunu savunan görüş ya da ön yargıdır Bu görüşler insanları derilerinin rengine göre beyaz, siyah, sarı, esmer ve kızıl olarak ayıran sınıflandırmaları temel almıştır Fransız etnoloji uzmanı Joseph Arthur Gobineau (1816-82)ve sonradan Alman uyruğuna geçen İngiliz siyaset bilimcisi Houston Stewart Chamberlain (1855-1927) ırklar arasında bir sınıflandırma yaparak ,bunu beyaz ırkın üstünlüğünü kanıtlayacak bir kurama dönüştürmek istediler "Ari ırk" kavramını ortaya atarak, bu ırkın insanlığın gerçekleştirdiği tüm uygarlık- ların tek yaratıcısı olduğunu savundular Bu tezler Batı Avrupada ırkçılığın körüklenmesine yol açtı Bugün artık önemini yitirmiş olan bu savlar arasında beyaz ırkın ,başka ırklarla karışmadığı sürece gelişeceği de vardı Bu türden değerlendirmelere dayanan ırkçılara göre ,beyaz ırktan olmayan insanlar geri zekalı, yeteneksiz ve ahlaksızdır Irkçılar kendilerinden aşağı gördükleri insanlara karşı ayrımcılık uygular, onlara hak ve fırsat eşitliği tanımazlar
Irklar Konusunda Önyargılı Görüşler
Irklar konusunda en yaygın önyargılardan biri "saf" ırkların olduğu ve bunların aşağı ya da saf olmadığı düşünülen ırktan insanlarla karışması durumunda zayıflayacağı ve yok olacağı düşüncesidir Nazi Almanyasında Ari ırkın üstünlüğüne ve saflığına, bütün Almanların da bu ırktan olduklarına inanıldı Naziler ,Almanların Yahudiler ve Çingeneler le evlenmeleri durumunda kendi ırklarının bozulacağını öne sürdü Bu anlayış bütünüyle bilim dışıdır İlk olarak, Yahudiler ve Çingeneler ırk değildir İkincisi, hiçbir ırk öbürlerinden daha iyi ya da daha saf olarak tanımlanamaz Bütün ırklar birbiriyle karışmıştır ve yavaş yavaş değişmektedir Bu değişim bir yandan çevresel etkenlerden öte yandan genlerde birdenbire ortaya çıkan değişikliklerden(mutasyon) ileri gelir Saf ve üstün ırk olmadığına göre ,farklı ırk gruplarının birbirleriyle karışmasının bozucu bir etkisi de yoktur Bir ırk grubunun bütün üyelerinin birbirine benzediği ,aynı zihinsel oluşumu paylaştığı ve bir ırkın üyelerinden daha zeki olduğu gerçek değildir Örneğin ,bazı kimseler Avrupalıların teknolojik gelişmesini Afrikalıların görece geri teknolojileriyle karşılaştırarak Avrupalıların genetik olarak Afrikalılar dan üstün olduğunu ileri sürmüştür Bu yanlış bir varsayım ya da önyargıdır Aralarındaki temel ekonomik farklılıklar,Avrupalıların yüzyıllarca Afrikayı sömürmesi sürecinde yaratılmıştıar Herhangi bir ırkın bir başkasına göre zeka üstünlüğünü gösteren hiçbir genetik bulguda yoktur
Türkiye Kanunlarında Irkçılık
Türkiye'de anayasada geçen X Kanun önünde eşitlik ilkesi gereğince kanun önünde yasaklanmıştır
Madde 10 - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir
Hiç bir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar
Bunun yanı sıra 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 122 maddesi "Ayrımcılık" başlığı altında şu düzenlemeyi getirmiştir; "Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak; a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan, b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden, c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen, Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir ”
|