Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gıybet, tehlikelidir, zinadan

Gıybet Zinadan Daha Tehlikelidir...!

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gıybet Zinadan Daha Tehlikelidir...!




Gıybet Zinadan daha tehlikelidir!
Hakkında Gıybet Zinadan daha tehlikelidir!




Bir komşu veya bir dostla konuşup ayrıldıktan sonra arkamızdan konuşmadığından emin olamıyorsak durum kötü demektir Böyle dostlukta ne muhabbet gelişmesi olur, ne de itimat duyma hissi kalır Çünkü arkasından konuşulduğunu düşünen insan, dostlarını hep tereddütle karşılar:
-Kim bilir neler söylüyorlar arkamdan?! şüphesi içini kemirip durur

Bu da komşuluk ve dostluk hissini parçalayan bir şüphecilik halini alır

Bundan olacak ki Hazret-i Kur'an, kardeşinin arkasından konuşup gıybetini yapmayı, o kardeşinin etini yemeye benzeterek ayıplamış, söylediği doğru bile olsa gıybetçiliği kesinkes yasaklamıştır Ancak, ihtiyaç halinde, doğru bilgiye gerek duyulması durumunda, bilinen gerçek ne ise o bilgiyi doğru vermekte mahzur söz konusu olmamıştır Böyle bir tanıtıma gerek yokken aleyhtarlık yapıp birinin zaafını, kusurunu nazara vermek, ona olan ilgiyi, hüsnü zannı yok etmek ne kardeşliğe yakışır, ne de samimi bir dostluk ve komşuluğa

İsterseniz dostluğu düşmanlığa çeviren gıybetin, kul hakkından da ağır sonucunu anlatan Süfyan bin Uyeyne'den bir yorum arz edeyim sizlere de, hep birlikte ibretle okuyup hayretle tefekkür edelim gıybetin kul hakkından da ağır sonucunu

Bakalım, dört yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen, elliden fazla yürüyerek hacca giden, İmam-ı Şafii gibi zatlara hocalık eden Kufe'nin büyük alimi Süfyan bin Uyeyne, gıybet olayının ağırlığını nasıl açıklıyor bizlere görelim İkinci hicret asrının büyük alim ve mutasavvıfı diyor ki:

- İnsanın üzerindeki hakların en büyüğü şüphesiz ki kul hakkıdır Kul hakkı şehitlerden bile affolmaz Hak sahibiyle bizzat helalleşmedikçe Bu sebeple üzerinde kul hakkı olan kimse bunu ödemek için hak sahibiyle buluşup mutlaka helalleşecektir Şayet hak sahibi hayatta değilse mirasçılarına gidecek, hakkı mirasçıya ödeyecek, böylece kul hakkından kurtulması mümkün olacaktır

Ancak gıybetini yaptığı tanıdığının hakkını böyle ödeyemeyecektir İnsan gıybetini yaptığı kimsenin mirasçısına varıp da akrabanın aleyhine konuşup gıybetini yapmıştım, o da ölmüş, arkasından sana şu kadar para vereyim de bana hakkını helal et, diyemeyecektir Çünkü böyle bir salahiyet verilmemiştir mirasçıya!

Gıybetini yaptığı kimseyle bizzat görüşerek helallik alacaktır Bu da ancak mahşerde karşılaşıp, yaptığı gıybetine mukabil sevaplarını verecek, sevapları yetmezse gıybetini yaptığı kimsenin günahlarını yüklenecek, helalleşmek ancak böyle gerçekleşecektir! Demek ki gıybet helalleşmesi, kul hakkından da zor bir helalleşme olacaktır

Neden gıybet helalleşmesi kul hakkından da zor helalleşme olacaktır? Çünkü insanın haysiyeti, şerefi malından üstündür Malını almak suretiyle hakkını aldığın kimsenin mirasçısına aldığın malı verir, kurtulursun Ama aleyhinde konuşmak suretiyle itibarını düşürdüğün kimsenin haysiyetini, şerefini parayla satın alıp geri getiremezsin Onun hesaplaşması şerefine gölge düşürdüğü kimseyle mahşerde yüz yüze gelmekle olacaktır Sevaplarını verecek, yetmezse gıybetini yaptığı kimsenin günahlarını yükleneceksin, ancak böyle helalleşebileceksin

Süfyan bin Uyeyne bu açık seçik yorumuyla demiş oluyor ki:

- Siz siz olun, gıybete dilinizi alıştırmayın, çevrenizle dostluğunuzu, kardeşliğinizi zedeleyecek, itimat ve hürmetinizi yok edecek gıybetçilikten yılandan akrepten kaçar gibi kaçın Varsa alışkanlığınızla mücadele edin, itimat edilen dost, saygı duyulan komşu vasfınızı hep koruyun, emin dost ve komşu olma özelliğinizi hep muhafaza edin! Şayet, mahşerde sevaplarınızı gıybetini yaptığınız kimselere dağıtmak, yetmeyince de onların günahlarını yüklenmek zorunda kalmak istemiyorsanız tabii

14/02/2007
Ahmed ŞAHİN
ZAMAN


Alıntı Yaparak Cevapla

Gıybet Zinadan Daha Tehlikelidir...!

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gıybet Zinadan Daha Tehlikelidir...!






GIYBET
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?” “ Allah ve Resulü daha iyi bilirler” dediler Buyurdular ki: Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” Bir adam dedi ki, “Ya benim söylediğim onda varsa, bu da mı gıybettir?” “Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir
Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsa idi ve işitse idi, kerahet edip darılacaktı Eğer doğru dese, zaten gıybettir Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır İki katlı çirkin bir günahtır

Gıybetin mahiyeti;
Hz Aişe Validemiz anlatıyor: “Ey Allah’ın Resulü, sana Safiyye’deki şu hal yeter” demiştim Bundan memnun kalmadı ve şöyle dedi: “Öyle bir kelime sarfettin ki, eğer o denize karıştırılsaydı, onu ifsad eder, bozardı” Yine Hz Aişe Validemiz der ki: “Ben tahkir maksadıyla bir insanın taklidini yapmıştım Bana hemen şunu söyledi: “Ben bir başkasını, kusuru sebebiyle, hatta bana karşılık olarak şu kadar dünyalık verilse bile söz ve fiille taklid etmem(Ebû Davud, Edeb 40)
Yine Hz Aişe Validemizin anlattığına göre; bir defasında kendisi biri hakkında söz söyler Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem O’na “tükür” der Tükürünce ağzından bir et parçası çıkar
“Ribanın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir (gıybetini yapmaktır)” (Ebû Davud, Edeb 40)
“Gıybet zinadan daha kötüdür” Nasıl olur Yâ Resulallah? “Adam zina eder, sonra tevbe eder, Allah mağfiret buyurur Gıybet eden ise gıybet edilen affetmedikçe mağfiret olunmaz” (Beyhaki, Şuabu-l İman, 6740-41-42)
Bir zat demiş: “Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum Çünkü, gıybet, zayıf, zelil ve aşağıların silahıdır

Gıybetin değişik kelimelerle ele alınışı:
Alay etme çerçevesinde gıybeti ele alırsak, Hucurat Suresi, 11 Ayet, bize bir fikir verir Der ki; Ey iman edenler, Belki sizden bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin o topluluk, onlardan daha hayırlıdır Kadınlar da birbirleriyle alay etmesinler Belki, onlar kendilerinden daha hayırlıdır
Ayıplama manasında ele alırsak, aynı surede “Birbirinizi ayıplamayın ve kötü lakaplarla lakaplandırmayın İmandan sonra bu şekilde yapılan fısk u fücur ne kötü Kim bu fıskından sonra tevbe etmezse, işte onlar kendilerine zulmedenlerdirdeniliyor Yine Hümeze suresinde, Allah, ayıplama manasına gelen lemz kelimesini kullarak, ayıplayanlara yazıklar olsun” diyor
Gıybeti, su-i zan dairesinde ele alırsak, yine aynı surede, “zannın çoğundan sakının, çünkü zannın bir kısmı günahtır buyuruluyor ve su-i zandan sakındırılarak, mahzursuz olan, günah sayılmayan zanna; yani hüsn-ü zanna teşvik ediliyor Bir Hadislerinde Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Allah, bir müslümana, bir müslümanın kanını, ırzını ve ona su-i zanda bulunmasını haram kılmıştır(Müslim, birr 32) Yine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Hüsn-ü zan imandandır buyurur
Tecessüsü (iç yüzünü araştırma merakını) gıybete sevkedici bir amil olarak ele alırsak, Cenabı Hakk, tecessüste bulunmayın” diyor Yani birbirinizin ayıbını araştırmayın Bir Hadis’te şöyle buyurulur: “Müslümanların ayıbını araştırmayın Zira, her kim müslümanların ayıbını araştırırsa Allah da onun ayıbını takib eder, nihayet onu evinin içinde de olsa, rezil rüsvay eder

Gıybet edenin yapacağı şey nedir?
Gıybeti isteyerek dinleyen, gıybet eden gibidir Gıybet eden veya yapılan gıybeti isteyerek dinleyen, müslüman kardeşinin ölü etini yemiş gibi olduğundan ve şerefine, haysiyetine dokunduğundan ötürü önce,
“Allahümmeğfir lenê ve limeniğtebnêhu”,
(Allahım, bizi ve gıybet ettiğimiz şahsı mağfiret et) demeli, sonra o kardeşinden muhakkak helallik dilemeli

Helâlleşmede Ölçü
Helâlleşme bir ahlâk haline getirilmelidir Ve mutlaka helâllik istenen şahsa durum olduğu gibi anlatılmalıdır; Mesela: “Senden şu kadar haksız yere şunu aldım; seni gıybet ettim” vs gibi Ne var ki, aynen anlatma karşı tarafta derin yaralar açacaksa, o zaman mes’ele şerhedilmeden, mutlak olarak helâllik istenmelidir
Bir zaman arkadaşlardan biri gelerek bana, “Hakkını helâl et, senin gıybetini yaptım” dedi Tam neler söylediğini ifade edecekti ki, hemen susturdum ve hakkımı bütünüyle helâl ettiğimi söyledim
İnsanız ve zayıf taraflarımız var Söylenen söz içimizde bir ukde ve yara olarak kalabilir İnsanın Cenab-ı Hakk’ın huzuruna, içinde mü’min kardeşine karşı, herhangi bir ukde varken gitmesi ise büyük bir talihsizliktir Onun içindir ki, Efendimiz sık sık: “Bana arkadaşlarım aleyhinde hiçbir şey söylemeyin Zira, Rabbimin huzuruna selim bir kalple gitmek isterim” der ve mü’min bir kardeşi aleyhine birşey söylemek isteyenleri böyle ikaz ederdi (Tirmizi, Menakıb 3893 - Ebu Davud, Edeb 33) O’nda bizim için her hususta üsve-i hasene (en güzel örnek) vardır Bu mevzuda da rehberimiz, yine Resûlullah’tır sallallahu aleyhi ve sellem

Ayıpları Örtme

Biri arkadaşını çekiştirmeye başladımı dönüp gidin, dinlemeyin Gıybet gıybeti doğurur Herkes yanlış yapsa, herkes gıybet etse sana düşen yapmamaktır, doğru olandan ayrılmamaktır Sen doğru olanı yapacaksın, sen kendine bakacaksın
Aynı çizgi üzerinde, aynı duyguları paylaşıyorlar kalkıp birbirleini ulu orta tenkit ediyorlar maalesef Gıybeti kendine ahlak edinen kabenin içinde bile olsa, o kabenin dışındadır

Tenkidle hiçbir yere varılamaz
Tenkid, zayıf insanların, hiçbir şey yapmayanların, hayatta herhangi bir mefküresi bulunmayanların işidir

Eğer Allah’ın rızasını kazanma ve milletin ilmî-fikrî seviyesini yükseltme gibi bir mefkûreniz yoksa, hep tâbî olarak kalmaya ve başkasının gündeminde yürümeğe mahkûmsunuz demektir
Bu durumda hep reaksiyoner hareketlere takılır kalır ve hiçbir şey üretemezsiniz Dolayısıyla devamlı tepki içinde olur ve bir tepkizede olarak kalır gidersiniz

İstiyorum ki, ehl-i imandan ameli olmayanlara bile içimde en ufak bir kin olmasın Onların hep iyi yanlarını göreyim Kardeşlerimden birini en büyük bir günahı işlerken bile görsem, örter, görmemezlikten gelirim İnsan nefsine karşı savcı, başkasına karşı ise avukat gibi olmalıdır
Eğer gıybet bir topluluk ve cemaat hakkında yapılmışsa, o topluluk ve cemaatin hepsinden teker teker helallik dilenmesi lazım gelir Aksi taktirde bu şekildeki bir gıybet, insanın iflasına sebeb olabilir Bu da gıybetin dehşet verici boyutunu gösteren bir haldir

Gıybetin cezası nedir?

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyorlar ki;

“Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım Tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı “Ey Cebrail, bunlar da kim?” diye sordum “Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenler, ayaklar altına alanlardır (Ebû Davud,Edeb 40)

“Kim bir müslümandan, gıybet ve şerefini payimal etmek suretiyle tek lokma dahi yese, Allah ona mutlaka onun aynısını cehennemden tattıracaktır…” (Ebû Davud, Edeb 40)

“Kim bir mü’mini bir münafığa (gıybetciye) karşı himaye ederse, Allah da onun için, Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir Kim de, bir müslümana, kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin günahından paklanıp çıkıncaya kadar hapseder(Ebu Davud, Edeb 41)

Kattât (söz taşıyan) (veya aynı manaya gelen nemmâm) cennete giremeyecektir(Buhari, Edeb 50 - Müslim, İman 169 - Ebu Davud, Edeb 38)

Gıybetten kurtulmanın yolları:
İnsanın kendi günahlarını görmesi
İnsanın günah işlemeye müsait yaratılmış olduğunu düşünüp kardeşini hoş görmesi ve ona dua etmesi Zira mü’min günahından dolayı, kardeşine yalnız acır ve dua eder
Sık sık gıybetin Ahiretteki dehşetli cezası hatırlanmalı
Gıybetin bu dünyada kalbi ve toplumu nasıl kemirdiği, ne denli iftiraklara, ihtilaflara, hatta kardeş düşmanlığına sebebiyet verdiği hatırlanmalı ve ürpermeli
Gıybetin mahiyeti çok iyi bilinmeli Zira gıybet, faiz ve mahremiyle zina kadar çirkin bir günahtır
Her şeyden evvel, gıybet meselesi insanın içinde bir dert olarak bulunmalı Bulunmalı ki, insanı teyakkuza ve o mevzuda duaya sevketsin
OZET I
Gıybet, bir müslümanın, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!”
Gıybet ölü eti yemek gibi kerih görülen bir günahtır
Gıybet, Hadis’in ifadesiyle ribanın en kötüsü ve zinadan daha kötü bir günahtır
Gıybet etmeme bir iman ve irade işidir
Gıybeti isteyerek dinleyen, gıybet eden gibidir
Gıybet eden veya yapılan gıybeti isteyerek dinleyen, mutlaka kardeşinden özür dileyip helallik istemeli, sonra da kendisinin ve gıybetini yaptığı şahsın affı için mağfiret dilemeli
Bir topluluğun gıybetini yapan şahıs, bütün o topluluk fertlerinden helallik dilemek zorundadır
Fasık ve mütecahirin gıybeti caizdir
Mazlumun hakkını almak için zalim hakkında, tarif için, meşveret maksadıyla gıybet caizdir Yalnız sadece hak rızası istikametinde, bir maslahata binaen ve garazsız olmak şartıyla
Gıybetçi (kattât) cennete giremeyecektir Cehennemdeki cezası da, bakır tırnaklarıyla kendi yüzünü, göğsünü tırmalamasıdır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.