Normu Yitirmeden Yasamak |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Normu Yitirmeden YasamakNormu yitirmeden Yasamak Hakkında Normu yitirmeden Yasamak Allah’in Adem (AS)'e isimleri ögretmesiyle, çevresini tanimlayabilen, düsünebilen, yorumlayabilen yegane varlik, insan olmustur Bu tanimlamalar (isimler), Adem (a)'e, dünyanin kapilarini açabilmesi için verilmis birer anahtardir Allah'inhalifesi olarak yeryüzünde bulunan insan, halifeligi birakip kendi gölgesinin pesine düstügü günden bu yana kendi varligina yabancilasmis, Kitab’a, Nebi’ye ve Yaradani’na olan uzakligi, hayatinin anlam taslarini da degistirmistir Insanin dünyaya bakisaçisi, birkaç degere bagli olmaktan ziyade, çok degiskenli bir denklem gibidir Hayatini bir standart üzere yasamak, degisen sartlarla insanlari çogu zaman bir çözülmeye ve degismeye zorlamakta Fakat insanoglunun bunun bir anlam kaymasi oldugunu anlamasi, hiç de kolay olmamakta Hele de referans olarak basvuracaklari hiçbir sabit ilkesi olmayan insanlarin, bu degisimin farkina varmalari da beklenemez zaten Günümüz sartlari öyle bir durumda ki, normal olanin anormal sayildigi; normsuz olanin ise hosgörülü ya da kusatici kabul edildigi bir paranoya yasiyoruz toplumca dEmokrasinin de çikmazlarindan birisi olan çogunlugun anormal olmasi hali; azinlikta, ama ilkeli insanlarin, zor zamanda normlarina sahip çikmalarini gerekli kilmakta Anlamayi, düsünmeyi, davranmayi, konusmayi zorlastiran bir yük gibi sunulan kendi normunu koruma bilinci müslümanlar için bir sorumluluktur Norm nedir, sistem yaklasimi ne demektir Insanin bu ilahi sistemdeki konumu nedir? Bu sorulari cevaplama yoluna gitmekten ziyade, çözüm mantigini yakalayabilecegimiz ir sistem düüncesi içersinde yaklasimlar ortaya koymak, daha tutarli olacaktir Norm Nedir? Insanoglunun tarih boyunca yasadigi anlam arayisi, her defasinda bedel ödenmesini gerekli kilmistir Çünkü çogu anlam arayisi, bir çok anlamsizligin elinden kurtarilmistir Olmasi gerekenlerin ifade edildigi ilkeler olarak tanimlayabilecegimiz normlar, insanlarin degerlerini yargilamak ve deger biçmek için kullanilan tek geçerli kuraldir Kisaca uygun davranis ölçüsü diyebilecegimiz normu kimin belirleyecegi ise, süphesiz en büyük sorundur uYgun olmayan davranisi, yani anormal olan durumu kendi mantigi içersinde normal kabul edenlerin olmasi, her zaman normlar çatismasinin yasanmasini saglamistir Hiçbir akl-i selim sahibi insan kendi sisteminde kendisine açikliyamadigi (yani kendisine göre anormal) bir davranista bulunmaz Buna ragmen insan, anormal olana meylediyorsa, o zaman bu düsünce, sistemin bir çeliskisi degil, insanin kendisine yine baska bir sekilde açiklayabildigi bir çeliskidir Normalin Çerçevesi Nasil Çizilir? Öncelikle sunu söylememiz gerekir ki, insanin normunun olusabilmesi için, bir sistem içersinde yer almasi gerekir Çünkü söz konusu her deger ya da davranis, normun referans kabul ettigi yapiyla ele alinacak ve söz konusu sisteme uygun (normal) ya da sistemden sapmis, düzeltilmesi gerekli olan (anormal) olarak nitelendirilecektir Sistem; en kisa tanimi ile ortak amaç birligi içersindeki elemanlar toplulugudur Dolayisiyla insan, normunu olustururken hangi amaç ugruna hangi varliklarla fonksiyonel iliski içersinde oldugunu bilmelidir Sistem Referansinin Belirlenmesi ‘Varligin geçici bir degisiklige ugratilmasindan baska bir sey olmayan eylem, kendi ilkesini ve yeterli nedenini kendi içinde tasiyamaz: eger eylem, kendisini kusatan çevreden/sistemden bir ilkeye dayanmiyorsa o zaman bütünüyle bir yanilsamadan ibarettir’Diyor, Guenon Ayni sekilde, kelimenin en genis anlamiyla degismenin de bir ilkeden kaynaklanmasi gerekir Yoksa anlamsiz, çeliskili olur Bu ilke kendi türettigi seye bagli olamaz, çünkü onun ilkesidir Bu yüzden söz konusu ilkenin degismez olmasi zorunludur Bir müslümanin düsünce sistemi içersindeki, elbette ki degismez ilkeleri Allahü Teala Kur’an-i Kerim’de belirtmistir Sistemin referans kaynaginin yazili olmasi, bu sistem içersindeki her bireyin somut olarak anlayabilecegi hükümlerle, (farkli versiyonlari olmaksizin) muhatab olabilmesini saglar Sistem içersindeki diger varliklar ise; uygun davranis ölçüsünün (normun) belirleyicisinin istegi dogrultusunda, fonksiyonlarini tabiatlari geregi yerine getirirler Insan Haricindeki Tüm Varliklarin Müslüman Olmasi ve Normlarinin Geregini Yerine Getirmeleri Allah bir seyi yaratacagi zaman o seyin kaabiliyetlerini ve davranis kurallarini, mahiyeti (nature-tabiati ya da karakteri) içersine yerlestirilir Böylece o sey, bir düzen içersine girmisolur ve alemde bir etken durumuna geçer Evrendeki hersey, mahiyeti içersine yerlestirilmis kanunlar çerçevesi içersinde hareket ettigi, yani Allah'inemrine dogrudan dogruya uydugu için, tüm evren müslümandir Yani Allah'iniradesine teslim olmustur Bu evrensel kanunun tek istisnasi insandir Çünkü Allah'in emrine uyup uymamakta kendisine seçim yapabilme kaabiliyeti verilen tek varlik odur ”Insanin sahsiyetine ve onu sekillendirene and olsun, Sonradan ona kötülügü ve korunmayi ilham edene ki, nefsini temizleyen kurtulusa ermistir; onu kötülüge gömen de mahvolmustur" (Sems, 7-10)Kainattaki tüm varliklar, sünnetullah çerçevesinde Allah'a teslim olmus ve normlarini koruyorken, insanoglu bugün normunu anlamakta bile zorluk çekmektedir Kuran-i Kerim’in bir çok yerinde, "Allah onlara zulmetmedi, onlar kendi kendilerine zulmediyorlardi" Seklinde kullanilannefsine zulmetmek deyimi, Arap dilinde ‘bir seyi uygun olmadigi yere koymak’ anlamindadir Dolayisiyla insan, tüm varliklar Allah'inkanunlarina teslim oluyorken kendisini bundan müstagni görüyorsa, aslinda kendisini sistem içersinde uygun olmadigi bir noktaya sürüklüyor demektir Sahsiyetini bozan, normundan sapan insan için bunun anlami mahvolmaya denk düsmektedir Insanin Sistemini Tanimlamasi Sistem içersinde insanin yapacagi ilk sey, bulundugu ortami ve kendisini tanimasidir Bunun en iyi yolu, insanin sistem içersindeki durusunun fotografini çekmesidir Yani, insanin sabit bir anda, evresindeki tüm etmenleri tanimlayabilecek gözlemleri yapmasidir Gerçeklikler döngüseldir Fakat insan bu döngülere disardan bakamadigi için, olaylari düz çizgiler olarak görür Sistem mantigini kavrayabilmek için, bu düz çizgileri birlestirerek bir üst seviyeden, gerçeklikleri analiz edebilmek gerekir Yani sabit anlardaki fotograflar ardarda klenerek, sabit olandan dinamige bir geçis yapilmalidir Nerede ve ne durumda oldugunu bilmeyen insanin, nereye gidecegini bilmesi, fazla anlam ifade etmeyecegi için, bu asamada referans degerlerini iyi tanimlayamayan ve fonksiyonunun bilincine varamamis bir insanin, normu yakalayamayacagi bir gerçektir Nitekim Hz Ali; "Allah'inrahmeti, nereden geldigini, nereye gidecegini ve nerede bulundugunu bilen kisiye olsun"buyurmustur Anlam Mücadelesi ya da Normlarin Çatismasi Nerede oldugunu bilen insan için ikinci adim, hedefe dogru yola çiokmaktir Yola çikmak, kendinin farkina varmaktir Kendini bilme çabasinin ilk somut adimidir Bu adim insana, kendini tanimlama sürecinin statik degil, dinamik bir süreç oldugunu ögretir ki, "Kendini bilen Allah’i bilir" Prensibi de bu sürecin sürekli oldugunun en önemli kanitidir Kendisiyle yüzlesen insanin en büyük kaygisi, anlamsizlik kaygisidir Insan her zaman, bütün anlamlari anlamlandiran bir anlam istemistir Fakat bu anlam arayisinin getirecegi bedelleri ödemektençekinen insan, düsünce sistemindeki bosluktan, yokluktan kaçmak için anlami inkar etme yoluna gitmektedir Bu korkuyu yasayan insanlar, kendi varlik anlamlarindan ziyade, kollektif bilinçsizliklere yönelirler Futbol sahalarina ya da eglence merkezlerine hayatin anlamini hapsederler Halbuki insanin, varligin anlamini sorgulama mücadelesinden vazgeçmesi, normun sahibinin de inkarini ya da yoklugunu göstermez Kollektif bilinçsizlikler ya da toplumsal nevrozlar, bugünkü yasadigimiz medeniyetin degerlerinin bir hediyesidir Ferd, içinde bulundugu hayati, futbol sahasina, okuluna ya da isine hapsederek diger olgulari görmezlikten gelmektedir Kafasini topragin içine gömmekte ve çevresindeki tüm anlam ve degerleri yok farzetmektedir Günümüz medeniytleri de, kendi sistemlerine çomak sokulmadigi müddetçe herseyin ve her yolun mübah oldugu fikrine sahiptir Medeniyetin normlariyla oynamadigin sürece hiçbir kural ve kanun yoktur Diledigince konusabilir, diledigince yapabilirsin Ama Islam dininin yapisinda buyoktur Islam dininin normatif niteligi, bütün toplum hayatina yansimaktadir Islam topulumunda sosyal normlar, cezalar, suçlar, haram ve günah gibi kavramlar, birbiriyle örtüsür Kisi ile Tanri arasindaki dini ibadetler bile cezai bir suçun konusu olabilir Safii mezhebinde namaz kilmayana dayak cezasi verilmesi gibi |
|