10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hazzı Terk Etmek - Futuhul Gayb
Hazzı Terk Etmek - Futuhul Gayb
Hakkında Hazzı Terk Etmek - Futuhul Gayb
Hazzı Terk Etmek
Hazzı terk üç devrede mümkün olur Bunun birinci devresi avama mahsustur
Bir insan tahayyül edin, şahsi iradesinde devam eder, yer, içer; tabiatına göre hareket eder Hiçbir dava peşinde koşmaz Sadece bir insiyakla yola devam eder Hakk a (CC) ibadet etmez, dine uymaz Hiçbir had hudud tanımaz; daha kısa bir tabirle iddiasızdır, davasızdır Bu arada ilahi bir nazara uğrar; rahmet kapıları açık olur Böylece ilahi bir tevafuk olarak bir gün karşısına bir nasihatçı çıkar Bu nasihatçı salih kimse olduğundan tesirli olur; bu hal karşısında o iddiasız adam, kendiliğin, hakkı kabullenir
Bu durum böylece devam eder gider Çünkü o nasihatçının sözleri, o adamı yola getirdi Her gün kendine has usulle dinlediklerini tatbike koyulur Bu halin tabiî bir neticesi olarak ayıplarını görmeye başlar Tabiat ve nefsin peşinde koştuğunu sezer Ani olarak iman yoluna girmiş olur Allah (CC) yolunu kendine seçer; şeriatın emirlerine göre hareket eden halis bir insan haline gelir İlk defa gitmekte olduğu tabii hava söner, yavaş yavaş kötülükleri bırakır Haram şeylere yaklaşmaz Şüphelilerden çekinmeye koyulur Halkın minnetini, dünyanın uygunsuz işlerini bir yana atar, Allah ın (CC) verdiğine ve O nun (CC) emirleri ile gelene bakar İslam dininin:
- Helaldir
Dediği şeyleri alır Yemesinde, içmesinde, giyiminde, kuşamında, ahlak ve fazilet yolunu arar İster ki hep taata, ibadete sevk edecek şeyleri yapsın; Ötesini yapmasın
Bundan sonra onda Hakk (CC) vergisi bir anlayış hasıl olur; bilir ki dünyadaki kısmetini yiyip bitirmeden ölmez Sakin olarak düşünür, helal yer; mubah yoldan kazanır, günlerini böylece geçirir gider
İkinci devre başladığı zaman o, bir velidir Hakikata erenlere dahil olmuştur Haslara katılmıştır, azimet sahibi olmuştur Bu kere yaptığı işleri daha ince bir süzgece tabi tutmaya başlar Emirle yer, ilahi duygu ile hareket eder
Üçüncü devre başladığı zaman ona bir ses gelir Bu seste:
- Ayaklarına takılanları bırak Dünyayı ve ahireti terket Bunları isteme
Emri verilir Daha sonra:
- Bir baştan öbür başa bilcümle izafi mevhum varlıklardan uzaklaş, hepsini bırak Yersiz varlıkları yok bil; tevhid nuruna dal ve onda güzelleş
Daha bunlar gibi birçok emirler
Artık şirk terkedilmiş irade, Hakk a (CC) bağlanmış ve o, tam bir edep ve terbiye içinde ilahi huzura kavuşmuştur Gönlü boş Başı öne eğik; ne sağında olan ahirete ne de sola geçen dünyaya bakar Halk sağlığı, bir sürü garip istek ve bunlara benzeyen şeyler kalbinden silinmiştir
Bu makam son duraktır İzzet tacı ve ilahi saltanat bu makamda verilir Sonsuz bilgiler bu devrede gelir Fazilet ve ihsanların çeşitleri bu makamdan daha çok verilir Bunlar verilirken ona:
- Bunları al, giyin, kuşan; nimetlerden faydalanmayı bil Yalnız sakın edep dışı iş yapma, bunları kabul etmemek gibi şeyler aklına gelmesin Çünkü iyiliği kabul etmemek sahibine hakarettir Nimeti az görmektir
Denir Alır, giyer; yer, içer Her türlü ilahi nimetlerden faydalanmaya başlar Bir zamanlar nefsinin emriyle aldığı şeyleri şimdi kudret eli ona verir
Sözü buraya kadar vardırmışken nimetlerin alınması ve yenmesi için bazı haller olduğunu söylemek isterim Bunları dört kısma bölmek yerinde olur:
Birincisi: Tabiidir; nefse, şeytana uyarak yemektir Bunu hemen söylemek lazım gelirse Haram olduğunu söyleriz
İkincisi: Kur an ve hadiste belirtileni yiyip içmektir Yani Kitap ve sünnete göre Bu şekilde bir yiyip içmek şer îdir Adı ise Helal ve Mubah
Üçüncüsü: Emirle almak Herhangi bir işi yapmak için ruhi bir emir beklemek Bu iyidir; fakat herkeste olmaz; yalnız velilerde olur
Dördüncüsü: Bu en üstün derecedir Burada emir, istek ve arzu herhangi bir işaret beklemek yoktur Bu makamda olanlar iradeden soyunmuşlardır Burada bulunanlar, kadere tabi olan zatlardır Bunlar, her şeyi Allah ın (CC) fazl ve ihsanı ile görür Bunlar salihlerdir Bunlara salih demekle de hudud çizmiş oluruz Yalnız bir ayet-i kerimede:
- Allah (CC), sevgili kullarının hamisidir Salihlere O (CC) sahip olur
Belirtilen salih vasfına nispeten biz de salih diyoruz
Bu son makamın sahiplerini birkaç defa anlattık Burada bir daha anlatmadan geçemeyeceğiz Bunlar tamamen maddi varlıklarından âri, beri insanlardır Kendi şahısları için ne bir iyilik düşünebilirler ne de kötülük Bunları kader eli çevirir Kader eli yardımlarına koşar Bu hal çok büyük bir iştir Sözle anlatılmasına da imkan yoktur Ancak zevkle bilinmesi gerektir
Bunların zamanları da hayli gariptir Bazı zamanlar öyle bir ağırlık duyarlar ki ihtiyarsız bağırmaya başlarlar Fakirlik veya zenginlik bunlar için bir mesele olmamasına rağmen dilenmeleri de mümkündür
İşte bunların ömrü çok garip hadiseler içinde geçip gider Olacakları kadar olmuşlardır Allah (CC) kudsiyetlerini artırsın (AMİN)
|
|
|