Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aile, anne, ayet, hadisler, ile, ilgili

Aile Ve Anne İle İlgili Ayet Ve Hadisler

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aile Ve Anne İle İlgili Ayet Ve Hadisler




Aile ve anne ile ilgili ayet ve hadisler
Hakkında Aile ve anne ile ilgili ayet ve hadisler




Aile ve anne ile ilgili ayet ve hadisler

Kuranda Aile ve anneyle ilgili ayetler

''Biz insana anne ve babasına iyi davranmasını emrettik''(Lokman suresi , 14)

“Rabbin, Ondan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle davranmayı emretti Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: “Öf” bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle”(İsra Suresi,23)

151 De ki: “Geliniz size Rabbinizin haram ettiği şeyi ben okuyayım: O’na hiç bir şeyi ortak/denk tutmayın, anaya babaya iyilik edin, fakir düşmek (korkusun)dan çocuklarınızı (herhangi bir şekilde) öldürmeyin Biz, sizin de onların da rızkını veririz ‘Zinanın ve her türlü kötülüğün’ açığına da gizlisine de yaklaşmayın Allah’ın haram ettiği canı (hukukça) geçerli sayılan bir hak olmadıkça öldürmeyin” İşte (Allah), düşünesiniz (aklınızı kullanasınız) diye size bunları emretti (Enam 151)

15 Biz insana, anne ve babasına iyilik etmesini tavsiye ettik Annesi onu (karnında) zahmetle taşıdı ve onu zahmetle doğurdu Onun (ana karnında) taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır(1) Nihayet o (bedenî) yiğitlik yaşına gelip (bir) de (aklî ve rûhî kemal çağı olan) kırk yaşına eriştiği zaman: “Yâ Rabbi! Gerek bana, gerek anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi, razı olacağın iyi işler yapmamı bana ilham et (ve beni muvaffak kıl) Neslimi de benim için ıslah et (onları iyi insanlar yap)Şüphesiz ben, tevbe edip sana yöneldim ve hakikat ben, (sana) teslim olanlardanım” der (Ahkaf 15)

Kuranda Aile ve anne konulu hadisler

Hadislerde ANNE!

Anne-babaya öf bile demeyelim

Hz Ebu’d-Derdâ’nın (ra), şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ben Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu işittim: “Anne-baba, Cennet’in orta kapısıdır Artık sen o kapıyı ister zayi et, ister muhafaza et” (Tirmizî, Birr, 3)

Rabbimiz bizi şöyle ikaz ediyor: “Rabb’in şöyle buyurdu: Allah’tan başkasına ibadet etmeyin Anneye ve babaya güzel muamele edin Şayet onlardan her ikisi veya birisi yaşlanmış olarak senin yanında bulunursa sakın onlara hizmetten yüksünme, “öff!” bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyleŞefkatle, tevazu ile onlara kol kanat ger ve şöyle dua et: “Yâ Rabbi, onlar küçüklüğümde nasıl beni ihtimamla yetiştirdilerse, ona mükâfat olarak Sen de onlara merhamet buyur!” (İsrâ Sûresi, 17/23-24)

Müslüman, annesinin kıymetini her gün bilir

Annelerin kıymeti bir günde anlaşılamaz Tek günlük hatırlamalar gönül almaktan öte bir anlam ifade etmez Hayatının bütününde anne ve babasına nezaket gösteren bir insan, her gününü ihya etmiş demektir Dinimiz, her günün anneler günü olmasını ister İslam dininde anne, çok muhterem ve yücedirİslam’ın verdiği yüksek mevkii hiçbir sistem anneye verememiştir, “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözüyle âbideleşen anne, başka hiçbir sistem, doktrin ve anlayışta bu kadar büyümemiştir İslam dini, onların kıymetini bir güne sığıştırmamıştır Anneler her gün gönüllerde açan bir çiçek gibidir

En çok kim hak sahibidir?

Efendimiz’in hadislerine baktığımızda anne hakkının baba hakkından üç misli fazla olduğunu öğreniyoruz Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Bir adam gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! İyi davranıp hoş sohbette bulunmama en çok kim hak sahibidir?” diye sordu Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselam): “Annen!” diye cevap verdi Adam: “Sonra kim?” dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) “Annen!” diye cevap verdi Adam tekrar: “Sonra kim?” dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) yine: “Annen!” diye cevap verdi Adam tekrar sordu: “Sonra kim?” Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) bu dördüncüyü: “Baban!” diye cevapladı” Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1)

* Abdullah İbn Amr İbn’l-Âs (radıyallahu anh) anlatıyor: Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü benim malım ve bir de çocuğum var Babam malımı almak istiyor” (ne yapayım?) diye sordu, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Sen ve malın babana aitsiniz Şunu bilin ki, evladlarınız kazançlarınızın en temizlerindendir Öyle ise evladlarınızın kazançlarından yiyin” buyurdu (Kaynak: Ebu Dâvud, Büyû’ 79; İbn Mâce, Ticârât 64)

Cennet onların ayağı altındadır

Muâviye ibn Câhime’nin anlattığına göre; Câhime (radıyallahu anh) Hz Peygamber’e ve (aleyhissalâtu vesselam) gelir ve: “Ey Allah’ın Resulü, ben gazveye (cihad) katılmak istiyorum, bu konuda sizinle istişare etmeye geldim” der Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Annen var mı?” diye sorar“Evet” deyince, “Öyleyse ondan ayrılma zira Cennet onun ayağının altındadır” buyurur (Nesâî, Cihad 6)

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Hz Peygamber (sas) bir gün: “Burnu sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün” dedi“Kimin burnu sürtülsün ey Allah’ın Resulü?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “Ebeveyninden her ikisinin veya sâdece birinin yaşlılığına ulaştığı halde (rızasını alıp da) Cennet’e giremeyenin” (Müslim, Birr 9)

Esma Bintu Ebî Bekr (r anhâ) anlatıyor: Henüz müşrik olan annem yanıma geldi Hz Peygamber’den (sas) sorarak: “Annem geldi, görüşüp konuşmayı arzu ediyor, anneme iyi davranayım mı?” dedim “Evet” dedi, ona gereken hürmeti göster” (Buhârî, Hibe 28, Edeb 8)

İbn Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir adam Resûlullah’a (aleyhissalâtu vesselam) gelerek: “Ben büyük bir günah işledim, buna tevbe imkanım var mı?” dedi Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselam): “Annen var mı?” diye sordu Adam: “Hayır yok” dedi “Peki teyzen de mi yok?” dedi Adam: “Evet, var” deyince Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Öyle ise ona iyilik yap! Teyze anne makamındadır” diye emretti,” (Tirmizî, Birr 6)

Onlar için istiğfar edip, amel defterlerini açık tutabilirsiniz?

Ebu Üseyd Mâlik İbn Rebra es-Sâidî (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü, anne ve babamın vefatlarından sonra da onlara iyilik yapma imkânı var mı, ne ile onlara iyilik yapabilirim?” diye sordu Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam): “Evet vardır” dedi ve açıkladı: “Onlara dua, onlar için Allah’tan istiğfar (günahlarının affedilmesini) taleb etmek, onlardan sonra vasiyetlerini yerine getirmek, anne ve babasının akrabalarına karşı da sıla-i rahmi yerine getirmek, anne ve babanın dostlarına ikramda bulunmak” (Ebu Dâvud, Edeb 129)

Samimi niyet ve dua

Ebû Hüreyre rivayet ediyor: “Sizden önce geçenlerden üç kişi çocuklarının geçimini sağlamak için yola koyuldular O sırada yağmura tutuldular Bunun üzerine bir mağaraya sığındılar

Daha sonra bir kaya parçası düşerek mağaranın ağzını kapattı Aralarında şöyle konuştular:

“Mahvolduk, taş düştü Bunun sebebini yalnız Allah bilir Yaptığımız en güzel davranışları dile getirerek Allah’a dua etmekten başka çaremiz yokturİçlerinden biri anlatmaya başladı:

“Allah’ım, hoşuma giden bir kadın vardı Ona sahip olmak istedim Fakat o kabul etmedi Bunun üzerine bir miktar para verdim Kabul etti Tam ona yaklaşacağım sırada vazgeçtim Bilirsin ki, bundan sırf senin rahmetini kazanmak, azabına uğramamak için uzaklaştımŞu kayayı bizden uzaklaştır” deyince kaya parçasıbir miktar açıldı

Diğeri şöyle anlattı:

“Yâ Rabbi, bilirsin, benim çok yaşlı anne-babam vardıOnlara akşam sütünü içirmeden ne çocuklarıma ne de başkalarına bir şey içirmezdim Bir gün odun toplamak için uzağa gittim Döndüğümde onlar uyumuştu Akşam sütlerini hazırladım, fakat onlar uykudaydı Onlar içmeden önce çocuklarımla birlikte akşam süt içmeyi uygun bulmadım Onlar uyanıncaya kadar süt kabı elimde olduğu halde bekledim Sonunda sabah oldu, uyandılar ve sütlerini içtiler Allah’ım, eğer bunu sırf Senin rızanı kazanmak için yapmışsam su kayayı buradan uzaklaştır” dedi

Bunun üzerine kaya parçası biraz daha açıldıFakat çıkılacak gibi değildi

Sonra bir diğeri şöyle anlattı:

“Allah’ım, bilirsin bir gün bir işçi tutmuştum Yarım gün çalıştıÜcretini verdim Kızarak ücretini almadı

Çekip gitti Ben de her çeşit maldan onun hesabına çoğalttım Bir zaman sonra ücretini almaya geldi Ben de; ‘Şu gördüklerinin hepsini al, tamamı senindir, dedimİstesem yalnız önceki ücretini verir, diğerlerini vermezdim Allah’ım bilirsin ki, bunu sırf senin rahmetini umduğum, azabından korktuğum için yaptımŞu kayayı buradan uzaklaştır” dedi Kaya parçası bütünüyle kalktıOnlar da çıkıp yola koyuldular’

Yanmasını ister miydin!

Abdullah bin Ebî Evfâ rivayet ediyor: Peygamberimizin huzurunda bulunuyorduk Bu sırada birisi geldi: “Yâ Resulallah ölüm döşeğinde yatan bir genç var Kendisine, ‘La ilahe illallah’ de, dendiği halde bir türlü bunu söyleyemiyor” dedi Efendimiz sordu: “Namaz kılar mıydı?” “Evet, kılardı” Bunun üzerine Peygamberimiz kalktı Biz de onunla birlikte kalktık Peygamberimiz gencin yanına girdi ve ona, “La ilahe illallah de” buyurdu Genç, “Bunu söyleyemiyorum” dedi “Niçin söyleyemiyorsun?” deyince, gelen adam: “Annesine âsi idi” dedi Efendimiz, “Annesi sağ mı?” diye sordu“Evet, sağdır” dediler Kadın geldi Efendimiz kadına; “Bu hasta senin oğlun mudur?” diye sordu Kadın, “Evet” dedi Efendimiz; “Bak, şurada bir ateş hazırlansa ve ‘Oğluna şefaat edersen, onu bu ateşte yakmayız, fakat şefaat etmezsen bu ateşte yakarız’ deseler ne yapardın? Şefaat eder miydin?” diye sordu Kadın, “Onun şefaatçisi ben olurdum” dedi Efendimiz, “O halde sana âsi olan bu oğlunu cehennemden kurtarmak için hakkını ona helâl edip ondan razı olduğuna Allahu Teâlâyı ve beni şahit göster” buyurdu Kadın, “Allah’ım! Seni ve Resulünü şahit tutuyorum, oğlumdan razı oldum, hakkımı ona helâl ettim” dedi Bunun üzerine Peygamberimiz hasta gence, “La ilahe illallahü vahdehû la şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve Resûlühû de” diye buyurdu Hasta hemen şahadet getirdi Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyurdu: “Allah’a hamdolsun ki, benim vasıtamla bu genci cehennem ateşinden kurtardı”



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.