![]() |
Aşk Gibidir Yalnızlık |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Aşk Gibidir YalnızlıkDindi günün telaşı? Zaman kuytuya çekildi ve yine her günkü vaktinde çıkageldi yalnızlık? Elinde; sükûtun, sessizliğin ve tevekkülün alameti bir ruh hâli? Mustarip bir gönülden neşet eden hüzünlü bir bakış ve ona eklenen mahsun bir duruş? Yalnızlığını içinde aşk gibi büyüten, sırrını kimseye emanet etme gibi bir yanlışlığa düşmeyen ve onu sadece kendi içinde muhafaza etmesini bilen bir cesarete sahiptir ![]() ![]() Sükût ise; bir parçasıdır yalnızlığın? Sükûtun kadrini bilmeyen, yalnızlığın dostluğuna erişemez ![]() ![]() ![]() Zira; ?Güçlü olabilmek için insanın kendini sevmesi gerekir; kendini sevebilmek için de insan, kendini derinlemesine tanımalı, kendi hakkında her şeyi, en gizli, kabullenilmesi en zor şeyleri bilmelidir ![]() Yani kendine yönelmeli, kendine yardım etmeli ve kendini diri kılmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle anlarımda, sükûtun nabzını tutmayı, sükûtun sesini dinlemeyi severim ![]() ![]() ![]() Rilke'nin de dediği gibi; ?İnsanların doğrudan birbiriyle konuşmasında, konuşmacılar hiç söz sarf etmeseler, sussalar bile, yine de iletişimin, anlaşımın gücü sezilir; yazı öyle mi ya?? Dillerin konuşması neye yarar? Önemli olan yüreklerin konuşmasıdır ![]() Bazen yazı ya da söz, arada olup biten güzellikleri, dostlukları, sevdaları, muhabbetleri mahvedebilir de ![]() Gerçi anlamak ve çözmek o kadar zor şey ki? Yılları beraber tükettiğiniz, zamanı beraberce sürüklediğiniz, geceyi, gündüzü beraber karşıladığınız insanları bile çözmeniz, anlamanız o kadar kolay olmadığı halde, sükûtun ne dediğini anlamak, elle tutulur biçimde çözmek o kadar kolay mı? Hem sizi anlayacak, ne demek istediğinizi doğrudan ifade etmeden çözmeye çalışacak, bu gayreti gösterecek kişi sayısı o kadar az ki? Bazen en yakınınız ya da yakın olarak gördüğünüz kişi bile bu gayreti göstermez, esirger sizden bunu? Böyle bir zahmete katlanmayı çok az kimse göze alabilir, çok az kişi bu cesareti kendinde bulabilir ![]() Hâlbuki biraz olsun anlaşılmak, biraz olsun çözümlenmek, insanı bahtiyar kılan güzelliklerden biridir ![]() ![]() ![]() ![]() Sabahın erken saatinde bu yazıyı karalarken, düşüncelerin iç içe girdiği bir noktadayım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve; ?Yalnızlık bir yağmura benzer, Yükselir akşamlara denizlerden Uzak, ıssız ovalardan eser, Ağar gider göklere, her zaman göklerdedir ![]() Ve kentin üstüne göklerden düşer ![]() Erselik saatlerde yağar yere Yüzlerini sabaha döndürünce sokaklar, Umduğunu bulamamış üzgün, yaslı Ayrılınca birbirinden gövdeler; Ve insanlar karşılıklı nefretler içinde Yatarken aynı yatakta yan yana: Akar, akar yalnızlık ırmaklarca ![]() (Rilke) (Türkçesi: Behçet Necatigil ) Bunlardan bazıları; tıpkı ölüm gibi taşımaktalar yalnızlıklarını da içlerinde? Ölüm de öyle değil midir? Kimi sürekli taşır içinde onu, kimi ara sıra hatırlar ![]() ![]() ![]() ?Ölüm büyüktür Ve biz onunuz Gülümsemelerle dudaklarımızda Yaşamın tam ortasında Sanırken kendimizi Ölüm hıçkırır birden içimizde Ta içimizde?? Ünlü Alman şair Rilke, yaşamın orta yeri diye bir şey olamayacağını söylerken, bizim ?Otuz Beş Yaş? şairimiz, bu konuda kesin bir ifade kullanıyor ve hayatın orta yeri olduğunu söylüyor ![]() ![]() Okuduklarımız, aldandıklarımız ve anladıklarımız üzerinde yeniden düşünmek, bir şiirin içinden geçenleri daha iyi kavramak, güzelliklere vurgu yapan bir sözden diğer sözlere uzanmanın yollarını bulmak, cesaretini toplamak için? Ve daha başka şeyleri, başka anlamları ve bağlılıklarımızın arz ettiği durumu yeniden gözden geçirmek için arada bir sükûtun nabzını tutmayı sizlere de tavsiye ederken, asıl sıkıntımın, ifade edemediklerimden yana olduğunu, şimdilik bunun devam edip gittiğini ve belki de hep böyle devam edeceğini belirtmeliyim ![]() Kendi kendimle olduğum bir günün akşama doğru döndüğü bir vakitte, sükûta, yalnızlığa ve aralarındaki bağa dair yazdıklarımı aktarmaya devam ediyorum: Yalnızlığın tek yüzü vardır ve onu sadece, kendisiyle ilgilenip, dostluğunu tercih edenlere gösterir ![]() ![]() ?Sözün bittiği yerde sessizliğin can damarından boşalan sıcak kan gibidir yalnızlık? Şiirle çoğalan, şarkılarla çağlayan bir nehirdir? Acıtan bir yaradır? Tutuşturan ve yandıkça tatlı bir hüzün veren şair ateşi? Hayatı en yaşanası yerinde birdenbire bir uçurumun kenarına döndüren aldatıcı bir güzeldir yalnızlık? Ona teslimiyettir ve aşkın en karşılıksız halidir yalnızlık? Kaçılamayacak kadar yakın, gidilemeyecek kadar uzun bir yoldur bazen? Bir kaçış belki, yokluğa dokunuş belki de? En olağan yaşantısı insanın? (Selah Özen) Yalnızlık bir tutkudur bazıları ve özellikle de şairler için? Dokundukça bir manzaradan ince ve derin anlamlar devşirme peşinde olan şairin yüreği, hazan yaprağı gibi titrer, dolar, taşar ve mısra olur sonunda çektikleri? Hüznü elverdikçe buluştuğu yalnızlığı, öylesine yaşanıp geçilen bir hayatın değil de, ayrıntılarıyla haşir neşir olunan, hissedilen, duyulan ve idrak edilen bir hayatın peşindedir ![]() ![]() ![]() Ve belki de bazıları için, ?Yalnızlık korkuludur, korkutur, bütün günahların, vesveselerin, şeytanların uğradıkları en müsait zamandır ![]() Onun içindir ki, bir umuttan kendince bin bir acı çıkarmasını bilen şair; ?Teslim ettikçe ruhunu yalnızlığın damarlarına yürüyen sessiz ve derinden sesine; yanar, üşür, donar ![]() Bir yağmurun hüznüyle gelir bazen? Göğsümüzü döğer ılık bir meltem eşliğinde? Düşüncelere anlam kazandıran ve yaşananlar hakkında yeniden kafa yorduran derin bir sükût eşliğinde, ağır bir yürüyüş tuttururuz onunla manzara elverdiğince? Canımızdan süzdüğümüz birkaç damla terk ederken göz pınarlarımızı kendince, arınmanın, durulmanın ve yeniden derlenip toparlanmanın habercisi olan yağmurun bıraktığı etkiyle, anbean artar yalnızlığımız? Yalnızlaşarak yazar ve yazdıkça yalnızlaşırız ![]() Çoğu hikâye de işte böyle başlar belki de? Saçlarımızdan yüzümüze doğru yuvarlanan damlalar, gittikçe kararan gökyüzü altında hüzünle, sükûtla, çizgileri giderek derinleşen bir yüz hattıyla atılan adımlar? Ve yağmur altında pusu kuranlar, kurdukları pusularda boğulanlar? Ve hatıralarda yuvalanmış olsalar da, arada bir, hâlâ ince bir sızıyla yüreğe dokunanlar? Bütün bunlar ve daha başka olanlar; hepsi ama hepsi de, anlatılmaya çalışılan hikâyeden birer parçadırlar ![]() Ve onun için? Ve onun gibi düşünen niceleri için? Ve kim bilir daha kim ya da kimler için, yalnızlık şairin anlattığı gibidir: ?Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan, Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık ![]() Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan, Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık?? |
![]() |
![]() |
|