Uyu Rose…

Alıştım vedalara Rose Acıtmıyor senden sonra uğurladığım ne varsa Çünkü biliyorum ki kim gelirse gelsin bir gün gidiyor mutlaka…

Sen gittin diye ben de sırt çevirmedim asla sana Aklımdan geçiyorsun, yüreğime düşüyorsun sonra ve içime oturuyorsun… Kanayan dizlerini sarıyorum, acıyan yerlerine dudaklarımı dokunduruyorum, dudaklarım çatlıyor Dudaklarımı dikenli teller kucaklıyor Rose, dudaklarım kanıyor ve çok acıyor sonra…

Gülüşün Rose, gülüşün azalıyor aynalarda Çok mu üzdüler seni yoksa, sevmeye bile korktuğum kalbini kırdılar mı sonunda? Sen de benim kadar üzgün müsün, küskün müsün dilini, dinini ayırt etmeden bütün insanlara? Konuş Rose, susma! Dökecek çok birikmişliklerim var sana, kusacağım çürümüş iç organlarım var daha

Kalbim mesela…

Kalbim Rose, ne işe yaradığını unuttuğum bir kalbim var hala…

Hissediyorum biliyor musun tanımadığım bir adamın üzerine nasıl yürüğünü O an duvarlar yürüyor üzerime, tavan çöküyor göğsüme Rose; nefesim kesiliyor… Sonra beline sarılan o tüylü kollar canını yakıyor, hissediyorum Rose o sıra kalbim sıkışıyor, bir kedi gibi köşeye kıstırıyor beni yalnızlığım…

Az ölmek, biraz azat edilmek istiyorum…

Uyu Rose…

Çek geceyi üstüne, ve sol göğsünde başım var, hisset Devir gözlerini usulca, göz kapaklarını aşka kapa… Kirpiklerin okşasın gözyaşlarını, ve tırnaklarınla başka elin teninde bıraktığı kiri kazı Rahat uyu Rose, beni böldüğü kadar bölünmeyecek gecelerin Ben izliyor olacağım seni; uyuduğunda üzerini sıyıran gölgeye inat örteceğim göğsünü

Ben gözümü çeksem üzerinden, yüreğin üşür Rose…

Milyar parça kalbim, yüzümden düşen hüzün büsbütün

Gömülmekten korkmuyorum Rose! Ölü bir şekilde yaşamak ne acı, unutmak için cehenneme gitmeye çalışmak çok saçma Ama suçum yok Rose, kaderi yazan benim ellerim değil!

Bir gün öldüğümde sorgu melekleri soracak ve ben yalnızca Allah’a cevap vereceğim

Sen diyeceğim, sen!

Sen yar attın, içime

Ben yalnızca sevdim, şimdi bu cehennem de ne?