10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Aşkın Arkasından Yazılan Yazı...
Alışamadım Bana henüz anlar bile zor geliyor Senin halinden hiç haberim yok Çocuklar istemeden posta güvercinimi vurmuŞ KöŞe baŞındaki gözleri görmeyen adam söyledi Sanırım o da biliyor, seni ne çok özlediğimi Bana uzak çöllerden üç kum tanesi getirebilir misin? Ya da darağaçları kurabilir misin düŞlerime? Hiç sanmam! Ben seni tam yirmi üç asır bekledim Dile kolay, bana zor Bütün büyük aŞklara Şahit oldum Zaman geçti Ben geçtim Sen geldin
Bir kaç gün yanımda kal Yeniden gidiŞine çoktan razıyım Söz ağlamayacağım Kabul! Teninin sıcaklığından vazgeçtim Sahi! Sıcak mıydı tenin?
Hasretini üç gün önce güneŞ doğarken boğdum Üç gündür can çekiŞiyor kollarımda Bir kez olsun öpemedim Geride kalan benim cesedim  Gece yarısı sesler duyuyorum Sesler boŞlukta kaybolmuyor, çoğalıyor Kendi sesimi duyamıyorum Saçlarını tutasım geliyor, Dokununamıyorum DüŞlerime öyle uzaksın ki!
Bir de yorgunluk  Öyle çöktü ki üzerime Biraz düŞünsen, beni anlarsın
Savunmasız giriyorum tüm savaŞlara Yenilmeyi göze alıyorum Yanılıyorsun! Büyülü dağdaki tanrılardan umudumu keseli çok zaman oldu Artık kurak değil kutsal topraklara inanıyorum Yüreğine ektiğim tohum filiz vermedi ÇoK ama çok yazık
KuŞların göç mevsimi geldi Tatile gittiğimiz o Akdeniz kasabasına gidiyor bütün kuŞlar Şarkı söylemek geliyor içimden Sesim kısılmıŞ  Notalara basmıyor yüreğim Vazgeçtim Bu gece Şarkı söylemeyeceğim  
Bütün büyüler çaresiz Kaderimi değiŞtirmek, imkansızlığa atılan boŞ adımlar gibi Bir sonraki adım, bir öncekiyle aynı noktada Noktalar senin inadına takılmıŞ, inadın öfkene  İnadına mavi ya hep düŞlerim Biliyorum, gökyüzü çıldıracak birazdan kararacak yer yüzü, ben kokunu arayacağım  Seni yeniden bulma ihtimalim, ölümden de mi az dersin?
TaŞ kesiyor bulutlar TaŞ yağıyor  TaŞ taŞ üstünde kalmıyor Duydum! TaŞlaŞmıŞ diyorlar yüreğin, doğru mu? Tanımadığım rüzgarlar var penceremde Daha acısı tanımadığım kokular bulaŞacak tenime Radyoda ince bir sevda var, bir Şarkıda senin için tuttum Sahiden bu defa çok kırıldım  
Hayata rast gele serpilmiŞ tohumlar gibiyiz Topraklar göz alabildiğine geniŞ, çöl kadar kurak Mevsimler çabalasa da tohumlar çaresiz Bulutlar seviŞmeli ardı ardına, toprak nemi görmeli, ben seni  Az sonra turuncu kuŞlara havalanacak göğe Kanarsa, kanatları masmavi kesilecek, binlerce parçaya bölünecek yüreğin Beni bir kez daha seveceksin  Bin kez daha  
Gün ha doğdu ha doğacak Biliyorum Ha döndün ha döneceksin  
Gizli kalıyor tüm yaralarım umutlarımın altında Kimseler bilmiyor Sen bile Dillere düŞüresim geliyor kendimi Kollarına düŞüresim geliyor Çocuk yüreğim cesaretini yitiriyor KuŞlar yeniden havalanıyor Kanat sesleri gidiŞini hatırlatıyor, korkuyorum Oysa korkutmazdı hiçbirŞey, sen bile  GidiŞin bile  
Duydun mu? AŞka ihanet gerek, ihanete aŞk! Seni en derinlerine gömdüm Akdeniz’ in Deniz kabuğunun içine sakladım Hadi! Durma, nefes almaya çalıŞ Ben bütün boŞluklarda nefes almayı senin zorunla öğrendim
Uçsuz bucaksız topraklara ektim sevdanı Hasat mevsimi yaklaŞtı Şimdi tam da sürgün zamanı Tüm kapılar kapalı Anahtarlar çaresiz Ege’ den bir avuç su serptim yüreğime  Yangını sönmedi
Bana çok uzaklara gideceğini söylediğin gün kahrımdan ölebilirdim Henüz sana bir kez bile sarılmadan, gözlerinin içine bakarak sana deliler gibi seviyorum demeden, uzaklara nasıl gidebilirsin? aklım almıyor  
Tut ki! Mum ıŞığında seviŞtim seninle Beyaz bir salıncak kurdum düŞlerime Bulutlara astım iplerini Okyanus serdim altına DüŞersen incinme diye  
Ne olduysa! Hiç bir Şey özlemini gidermedi Mevsimler değiŞti ama fırtına dinmedi Bu aŞkın kalıntılarını gömecek çukur bulamadım buralarda Benimle Akdeniz’ e gelir misin?
isyanım dur durak bilmiyor Her durakta yeni bir isyan çıkıyor Duvarda duran kör bıçakla yüreğimi parçala Pası etime bulaŞsın Katlettiğin aŞkın baŞında diz çök de ağla  İçin yansın Kaderine lanetler yağdır Sokaktan geçen bir yosmaya tutul Telefon baŞında sabahla Kadehlere sarıl yalnızlıktan Tütün kokusuna boğul Gökyüzün daralsın Saçların uzayıp boynuna dolansın Çaresiz kalda, alnıma yaz seni yine  
Tut ki yeni tenler keŞfettin Bozguna uğramaz mı, yadırgamaz mı tenin? Ya kapkara bir yas tutarsan  Mahvolmaz mısın? Sana bu Şehrin kara sevdalı delisi demezler mi?
Gölgeni uçurumdan ittim boŞluğa Çığlığın duyulmadı Bir dönsen yeniden  Gölgesiz de razıyım sana Bir dönsen, gönül yüz sürecek bastığın toprağa Az önce dostlarla konuŞtuk sana dair Tüm soruları yanıtsız bıraktım Bilmediğim Şeylere cevap veremem ki! Anlamanı beklemiyorum acılarımı içim yarılıyor Yokluğunda sessizliğim Şarkılarla konuŞmuyor Ne olursun, sana gelecek yolu sen göster  
Şimdi gelirler  AŞktan ölenler Hesap vermek gerekir Şarkılara dair  
Ya sen? Hesabını kime vereceksin?
Bana mı Allaha mı?  
|
|
|