Tel Örgülü Hayeller |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tel Örgülü HayellerHep hudutlarımın en kuytularında senle konuşurken soytarı ezilmelerinde kirlenmiş yüzümü yıkadım gündüzleri beklemeden hep safak sonlarına an kala Boyun eğmişliğin sessiz nidalarıyla süslüydü kelimelerin kaderin önüne katıp götürdüğü acemi bir çocuktum karşında her veda türküsü söylendiğinde Bir cellatın önünde boynunu kaçırmaya çalışan bir kurban Bazen olmazlar oldu kurtuldum bazende karaya vurmuş bir beyaz güvercin oldum ölümü bile ayaklarının dibinde yaşamak isteyen dağların karı üşürmü ben üşüdüm Acaba gülüyormu üzülüyormu beni üşüyor mularında uyumasını bilmeyen oyuncak bebek gibiydim her daim senin düşlerine hazır Hafızamın en aydınlık odalarında gülümsemesini öğrendiğim saklı kente oynayan bir çocuktum sende şimdi ise anıların gözlerine yüklediğim sakıncalı bir adam uzaktan bile sana yüreğine dokunmasını bilen hayat sihirbazın gibi içindeki çoçukları güldüren eğlendiren gözyaşlarını boyalarında saklayan bir palyanço Nasıl çırpındım anlatabilmek için sana bildik herşeyin anlamsızlık çarkında kaybolduğu bir hava boşluğundaydık Hep bir yerden vurulduk adını bilip sakladığımız serseri kurşanlar buldu bizi ikimizde ele vermedik sevdamızı korkunun önünde duran namlu gibi hep vurmalarını bekledik İşte şimdi ki zamanın bize bakışı kutsal kitapların yırtılan sayfaları gibi yitik yaralı sekilde nemli bir ıslaklığın direnişine girmiş gözlerle bakmaktayız birbirimize Hani kum tanelerini tek tek taşıyıp yüreğimizin suyuyla kayalaştırdığımız bu dağa hiçbir eşkiyanın ayak izi girmeyecekti Korkularımıza direnemedik sevgimize adını bilmediğimiz kimsayal karışımlarda çözelti yaptık Dönüşümü yok olmak olduğunu bile bile Çünkü sen korkularına yenildin ben ise savaştığım korkularına Yasak yanlarım kırıyor kanatlarımı Kanıyorum Hayallerim bile çevrili tel örgülerle Kaçamak saatlerim var ancak sana adayabildiğim Akreple yelkovan sen olduğun saatlerde Dost bana Bazen düşünüyorum da yalnızca o bir saati yaşayabilmek için yaşıyorum onlarca saati Nefes alabildiğim, hissedebildiğim Rüyaların dokunulabilir olduğu çoçuk zamanlarım oluyorsun işte Sen benim eksiğim Yarım kalmışlığım Bazen kocaman bir gülümseme izin ister yayılmak için yüzümde veririm o izni ve beklerim Eksik kalır gülümseyişim Tamamlamak için seni bekler tüm hüçrelerim yarınıma katamadığım Kazanamadığım, yenilgileri zafer, zaferleri yenilgi kılan savaşımsın |
|