|
|
Konu Araçları |
ayı, dua, mübarek, okunan, ramazan, sahur, vakkitlerinde |
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan Duâ |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan DuâMübarek ramazan ayı sahur vakkitlerinde okunan duâ Hakkında Mübarek ramazan ayı sahur vakkitlerinde okunan duâ MÜBAREK RAMAZAN AYI SAHUR VAKKİTLERİNDE OKUNAN DUÂ (Ebu Hamza Sumali Duâsı) Şeyh Tusi (ra) "Misbah" adlı dua kitabında Ebu Hamza-i Sumali'den, rivayet etmiştir ki, İmam Zeynü’l-Âbidin aleyhisselam, Ramazan ayının gecelerini genelde namaz kılmakla geçirirdi ve sahur vakti olunca şu duâyı okurdu: “Allahım; cezalandırarak beni edep eyleme Kendi başıma bırakarak da tuzağına duçar etme Ey Rabbim! Nereden bir hayır umarım; oysa senin katından başka kimseden hayır gelmez Kurtuluşa nasıl erebilirim; oysa, ancak senin lütfünle kurtuluşa erişilir Ne iyi amel sahibi, senin yardım ve merhametinden gânidir; ne de kötü işler yapıp sana karşı gelen ve senin hoşnutluğunu kazanmayan senin kudret ve tasallutundan çıkabilir Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim !(bu sözü nefesi kesilinceye kadar tekrarlardı) Seni, seninle tanıdım Sen beni kendine yönelttin ve kendi kapına çağırdın Eğer senin yardımın olmasaydı, senin kim olduğunu bilemezdim Hamt Allah’a mahsustur O Allah'a ki ben O'nu çağırıyorum bana icabet ediyor; oysa O beni çağırdığında ben gevşek davranıyorum Hamt Allah’a mahsustur; Allah'a ki istediğimi veriyor; oysa benden ödünç isteğince, (kullarına borç vermemi) isteyince cimrilik ediyorum Hamt O Allah’a mahsustur ki, istediğim vakit hacetim için O'nu çağırıyorum ve sırrımı bir aracı olmadan O'na açıyorum, O da hacetimi karşılıyor Hamt O Allah’a mahsustur ki, O'ndan başkasını çağırmam Eğer O’ndan başkasını çağırsaydım bile bir sonuç vermez Hamt O Allah’a mahsustur ki, O'ndan başkasına ümit bağlamam; eğer O'ndan başkasına ümit bağlarsam, benim ümidim hiçe çıkar Hamt Allah’a mahsustur ki, işlerimi O üzerine aldı ve beni onurlandırdı Beni, halka terk etmeyerek halkın küçümsemesinden kurtardı Hamt O Allah’a mahsustur ki, benden gani olduğu halde kendisini bana dost kıldı Hamt O Allah’a mahsustur ki, hiç bir günah işlememişim gibi bana yumuşak davranıyor, Benim nezdimde övgüye en layık olan Rabbimdir ve ben O’na hamt ediyorum Allahım; ben, istekleri sana yöneltmenin yolunu açık görüyorum Sana doğru coşan ümit pınarlarını dolu buluyorum Sana ümit besleyene yardımın lütfünle hazırdır Seni çağıranların yüzüne duâ kapıları açıktır Biliyorum ki, ümit edenlerin hacetini yerine getiren; perişan olanların hallerini gözeten geçekten de sensin Ve biliyorum ki senin kerem ve ihsanın için yakarmak, kaza ve kaderine rıza göstermek cimrilerin tutumlarına karşı bana bir mükafattır Ve dünya taliplerinin ellerindekinden ihtiyaçsızlıktır Sana doğru hareket edenin mesafesi yakındır Muhakkak ki, kullarınla aranda bir engel koymamışsın (seni basiret gözüyle müşahede edebilirler) Fakat ne var ki, insanların yaptıkları, onlara bir engel teşkil ediyor Ben, isteğimi senin kapına getirmişim Hacetimi sana bildiriyorum; sana sığınıyorum, yakarışımı sana aracı kılıyorum; halbuki, duâmın katında kabul olunmasına ve affına layık değilim Ama ben, senin keremine güveniyor ve vaadinin doğruluğuyla huzur buluyorum Birliğine olan imanım, senden başka Rabbim olmadığına dair yakin ve marifetimle sana yöneliyorum Senden başka tapılacak hiç bir mabut yoktur, birsin ve ortağın yoktur Allahım; “Allah’ın fazlından isteyin; Allah daima sizlere karşı şefkatlidir-merhametlidir” diye buyuran sensin Sözün haktır ve vaadin doğrudur Ey mevlam, kullarına, senden hacet istemeği emrettiğin halde onları bahşişinden mahrum etmek senin şanından uzaktır Sen, kullarına sayısız bahşişlerde bulunansın Kullarına, sürekli şefkatli ve raufsun Allahım; küçüklüğümde nimetlerinle beni eğiten ve büyüdüğümde, ismimi yücelten sensin Ey dünyada beni ihsan ve lütfüyle terbiye eden ve ahirette kendi af ve keremine ümitlendiren (Rabbim), ey mevlam! Beni sana yönlendiren seni tanımamdır ve sana olan sevgim senin katında şefaatçimdir Ben kendi kılavuz ve şefaatçimin doğruluğundan eminim |
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan Duâ |
10-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan DuâEy mevlam! Günahının çokluğundan konuşmayan bir dille seni çağırıyorum Ey Rabbim! Günahtan dolayı helaka doğru yönelen bir kalple sana niyaz ediyorum Ey Rabbim! Korku ve ümit içinde seni çağırıyorum Ey mevlam! Günahlarıma baktığımda dehşete kapılıyorum, ama, senin keremine baktığımda, umutlanıyorum Eğer beni affedersen, bu senin merhametlilerin en üstünü olduğun içindir; (rahmetin bunu gerektirir) ve eğer beni cezalandırırsan hakkımda zulmetmiş olmazsın Allahım; istemediklerini yapmama rağmen, beni senden hacetimi istemeğe cesaretlendiren senin bahşiş ve keremindir Günah işlemekten çekinmediğim halde, zor anımda dayanağım senin rahmet ve ra’fetindir Günahkâr olmama rağmen benim ümidimi boşa çıkarmayacağını arzumu gerçekleştireceğini ümit ediyorum Ümidimi gerçekleştir ve duamı kabul buyur! Ey dergahına niyazda bulunulanların en hayırlısı ve ey ümit bağlanmaya layık olanların en üstünü! Ey mevlam! Arzum büyük, amelim ise kötüdür; affından bana, arzumun miktarıca ihsan eyle ve beni kötü amelimden dolayı hesaba çekme; çünkü senin keremin günahkârları cezalandırmaktan daha üstündür Hilim ve sabrın hata işleyenleri cezalandırmaktan daha büyüktür Ey mevlam; ben senin büyüklüğüne sığınmaktayım Gazabından lütfüne koşmaktayım Affın hususunda iyi kanaata sahip olan hakkında, affın muhakkaktır; Ey Rabbim, ben kimim ki benden intikam alasın? Değerim nedir ki? Büyüklüğünle günahımı affet ve affınla bana lütufta bulun Ey Rabbim, kötü amelime, perde çek (ört) Zatının yüceliği hürmetine, beni kınamaktan vazgeç Eğer bugün senden başkası günahımı bilseydi, o günahı işlemezdim Eğer günahımdan dolayı hemen azaba uğrayacağımdan korksaydım o günahtan kaçınırdım Bu ise senin değersiz ve önemsiz olduğun anlamına gelemez; haşa Bu tutumum senin kusurları örtenlerin en hayırlısı, hüküm verenlerin en iyisi ve kerem sahiplerinin en üstünü olduğundandır İnsanların kusurlarını örtensin, günahları affedensin ve mutlak surette gaybı bilensin İnsanların günahlarını kereminle örtersin ve hilminle cezalarını geciktirirsin Her şeyi bilmene rağmen hilimli olduğun ve her şeye kadir olduğun halde affettiğin için hamt olsun sana Hilmin, sana karşı gelmeye cür’etlendiriyor; kusurlarımı örtmen, benim hayamın az olmasına sebep oluyor; affının büyüklüğüne ve rahmetinin genişliğine olan marifetim, beni günah işlemeğe cüretkâr ediyor Ey Halim, ey Kerim, ey diri olan, ey yaratıkları var edip koruyan, ey günahları affeden, ey tevbeleri kabul eden, ey bahşişi büyük ve ey ihsanı sürekli olan! Güzelce kusurları örtmen hani? Büyük affın nerede? Hemen kazanılabilen kurtuluşun hani? Acil yardımın ve geniş rahmetin hani? Değerli bahşişlerin, güzel bağışların sonsuz lütufların büyük kerem ve nimetlerin, kadim ve ezeli ihsanın nerededir? Ey Kerim, keremin nerededir? Keremin hürmetine, Muhammed ve Muhammed'in Ehl-i Beyt’inin hürmetine, beni kurtuluşa erdir Rahmetinin hürmetine, beni kurtar Ey her işi iyi ve güzel olan Allah, ey nimet veren ve ey lütuf sahibi! Ben, azabından kurutulmak için amellerime değil, senin bize olan lütuf ve ihsanına güveniyorum Çünkü, sensin korkulmaya layık olan ve sensin affetmeğe layık olan Önce nimetler vererek kulların hakkında ihsanda bulunursun, sonra kereminle günahlarını affedersin Bilmiyorum hangisinin şükrünü yerine getireyim: Bana verdiğin güzel nimetlerin mi? Üzerine perde çektiğin (örttüğün) kötü yönlerimin mi? Zor imtihanları bana kolaylaştırıp onların çoğundan beni selametle kurtarmanın mı? |
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan Duâ |
10-11-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan DuâEy sana sevgi besleyenin dostu, ey sana sığınanın ve herkese olan bağlılığını kesip sadece sana alaka bağlayanın gözünün ışığı! Sensin her işi iyi olan ve biziz kötü amel sahibi; öyleyse ey Rabbim, kendi güzelliğinle kötü yönlerimizi bağışla Ey Rabbim; senin lütuf ve ihsanının kapsamadığı bir cehalet mi var? Ve senin hilim ve yumuşaklığını tüketen bir zaman mı var? Amellerimizin, senin nimetlerinin karşısında bir değeri yoktur Senin sonsuz kereminin karşısında kötü amellerimizi nasıl çok sayabiliriz?! Ey Rabbim; senin sonsuz merhametin, günahkârları nasıl kapsamına almaz?! Ey mağfireti hesapsız olan, ey rahmet eli daima açık olan! Ey mevlam! Eğer beni, katından ve rahmet kapından uzaklaştırsan bile ant olsun izzetine kesinlikle kapından geri dönmem ve sana yalvarmaktan vazgeçmem Çünkü senin kerem ve ihsan sahibi olduğunu iyice biliyorum İstediğin işi yaparsın, istediğini -istediğin kadar ve istediğin şekilde- azaplandırırsın İstediğine -istediğin kadar ve istediğin şekilde- merhamet edersin Yaptıkların hakkında kimse seni sorguya çekemez Mülkünde sana karşı gelinemez Yönetiminde ortak olamaz Hükmüne muhalefet olunmaz Tedbirinde hiç kimse sana itiraz edemez Yaratmak ve hüküm sana mahsustur Alemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir Ey Rabbim; sana yönelen, keremine sığınan ihsan ve nimetlerini tanıyan bir kulun olarak kapına gelmişim Sensin affını günahkârlara çok görmeyen cömert Fazlın eksilmez ve rahmetin azalmaz Biz, senin kadim ve ezeli affına, sonsuz lütuf ve rahmetine güveniyoruz Ey Rabbim; acaba bizimle, sana olan umut ve beklentimizin aksine mi muamele edeceksin?! Veya, umutlarımızı boşa mı çıkaracaksın?! Hayır! Kesinlikle Ey Rabbim! Senin hakkında böyle bir zanna sahip değiliz ve senin dergahına olan umudumuz bu değildir Senden arzu ve beklentimiz çok büyüktür Sana karşı günah işledik, ama arzumuz günahlarımızı örtmendir Seni çağırdık, ümidimiz duamıza icabet etmendir Arzumuzu gerçekleştir, ey mevlamız! Yaptıklarımızın karşısında neye müstahak olduğumuzu biliyoruz Ama sen halimizi biliyorsun Biz de biliyoruz ki, sen katından bizleri eli boş geri çevirmezsin Biz senin rahmetine layık olmasak da, sen, sonsuz lütfünun gereği bize ve günahkârlara ihsanda bulunmaya layıksın Layık olduğun şeyin hürmetine bize ihsanda bulun Bize ihsan ve bağışta bulun; çünkü senin bağışına muhtacız Ey çok bağışlayan; senin nurunla hidayete erdik, fazl ve ihsanınla gâni olduk; nimetinle sabahladık ve akşam ettik Günahlarımız sana aşikârdır Allahım, senden af diliyoruz ve tekrar sana dönüyoruz Sen, bize çeşitli nimetler vererek şefkat gösteriyorsun Biz ise bunun karşısında günah işliyoruz Senin hayrın daima bize inmektedir, bizim ise fenalığımız sürekli sana gelmektedir Her zaman kerim bir melek kötü amelimizi senin huzuruna getirir; ama, bu (amelimizin kötü olması) bize, bol bol zahirî ve batinî nimetler vermene engel olmuyor Her şeyden münezzehsin Yarattığında ve tekrar dirilttiğinde hilmin, keremin ve lütfün sonsuzdur İsimlerin mukaddestir, medhin yücedir Tüm eser ve nişanelerin güzeldir Allahım! Senin lütuf ve hilmin o kadar büyük ve çoktur ki, asla beni hatalarım ve kötü işlerimle değerlendirmezsin Ey mevlam! Ey mevlam! Ey mevlam! Bağışla bizi; bağışla bizi; bağışla bizi Allahım, bizi, kendini anmaya muvaffak et Gazabından aman ver, azabından uzak eyle, bahşişlerinden bize de nasip eyle Bize, evini (Ka'beyi) ve Peygamber'inin kabrinin ziyaretini nasip eyle; salat, rahmet, mağfiret ve hoşnutluğun ona ve Ehl-i Beyt’ine olsun Muhakkak ki sen -kullarına- yakın ve onların duâlarına icabet edensin Her yaptığımızı kendin için itaat kıl Bizi, kendi dininin ve Peygamber'inin (Allah’ın salat ve selamı ona ve Ehl-i Beyt’ine olsun) sünneti üzerine öldür Beni ve anne-babamı bağışla Onlara merhamet et Beni onlar büyüttü; hakkımdaki ihsanlarına karşı onlara ihsanda bulun, Onların günahlarını bağışla Mü'min erkekleri ve kadınları, onların dirilerini ve ölülerini bağışla Bizleri hayır işlerde onlara takipçi kıl |
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan Duâ |
10-11-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan DuâAllahım, dirimizi, ölümüzü, huzurda olanımızı ve olmayanımızı, erkeğimizi, kadınımızı, küçüğümüzü, büyüğümüzü, efendimizi ve kölemizi (bunların hepsini) affet Allah’dan dönenler yalan dediler ve onlar zor bir sapıklığa düştüler ve onlar açık bir hüsrana uğradılar Allahım; Muhammed'e ve Muhammed'in Ehl-i Beyt’ine salat et İşimi hayırla sonuçlandır Önemli dünya ve ahiret işlerimde bana yardımcı ol Bana acımayanı, bana musallat etme Kendi katından bana daima bir koruyucu nasip eyle Verdiğin güzel nimetleri elimden alma Kendi lütuf ve kereminden bol, helal ve temiz rızık bana nasip eyle Allahım; beni korumana al, her beladan koru ve beni kendin himayet et Bu yıl ve her yıl bana kendi evinin (Ka'be'nin) ziyaretini nasip eyle Peygamber'inin kabrinin ziyaretini ve İmamların ziyaretini (Allah’ın salat ve selamı onlara olsun) nasip eyle Ey Rabbim; o kutsal ve şerefli yerlerde bulunmaktan beni mahrum bırakma Allahım; bana, bir daha günah etmemek üzere tövbe etmeği nasip eyle Kalbime, iyi iş yapmayı ilham eyle; iyi olana amel etmeyi, gece, gündüz ve beni yaşattığın sürece senden korkmayı, bana nasip eyle, ey alemlerin Rabbi! Allahım; ne zaman sana ibadet etmeğe hazırlandımsa ve namaz kılmak için sana yöneldimse bana dalgınlık ve uyku verdin, sana yalvarış ve münacat halini benden aldın – Allahım- neden böyle bir duruma düştüm? Ne zaman ıslah olduğumu ve tövbe edenlerin toplantılarına katılmaya yakın olduğumu sandımsa azmimi kıran ve sana kulluk etmeğe engel olan önemli bir hadiseyle karşı karşıya kaldım Ey mevlam yoksa beni kapından kovmuş ve hizmetinden kenara mı itmişsin? Belki de, senin hakkını hafife aldığımı gördüğün için beni kendinden uzaklaştırmışsın Veya senden yüz çevirdiğimi gördüğün için bana gazap etmiş veya beni yalancılardan sayıp da teveccühünden atmışsın veya nimetlerinin şükrünü yerine getirmeyen bir kul olduğumu gördüğün için beni mahrum etmişsin veya alimlerin toplantısından uzak olduğum için beni aşağılamış veya beni gafillerden sayıp dolayısıyla rahmetinden ümidimi kesmişsin Veya başı boş insanların toplantılarına meyil ettiğimi görüp beni onlara dost kılmışsın veya benim duâmı işitmek istemediğin için beni dergahından uzaklaştırmışsın veya suçum, günahım ve senden utanmadığım için beni cezalandırmışsın Ey Rabbim! Eğer beni affetsen bu sana yaraşır; nitekim, benden önce nice günahkârları sen affettin Çünkü -Ey Rabbim- senin lütuf ve keremin günah işleyen kulları cezalandırmaktan daha yücedir; ben de senin lütfüne sığınıyorum Gazabından senin merhametine doğru kaçıyorum Affın hakkında iyi kanaata sahip olana mağfiretin muhakkaktır Allahım! senin fazl ve hilmin o kadar büyük ve geniştir ki, hiç bir zaman beni amel ve günahımdan dolayı aşağılamazsın Ey mevlam! Ben neyim ve değerim nedir ki?! Ey mevlam! Lütuf ve keremin hürmetine beni bağışla Kusurlarımı ört Zatının azameti hürmetine günahımdan geç |
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan Duâ |
10-11-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mübarek Ramazan Ayı Sahur Vakkitlerinde Okunan DuâEy Mevlam! Ben, senin büyüttüğün küçüğüm; ilim bahşettiğin cahilim; hidayet ettiğin yolunu kaybedenim; yücelttiğin hakirim; güvence verdiğin korkanım; doyurduğun aç ve suya kandırdığın susamışım; giyindirdiğin çıplağım; zenginleştirdiğin fakirim; güçlendirdiğin zayıfım; aziz ettiğin zelilim; şifa verdiğin hastayım; bağışta bulunduğun dilenciyim; günahını örttüğün günahkârım; hatasını bağışladığın hatakârım; (neslini) çoğalttığın azım; yardım ettiğin mustazafım; huzuruna kabul ettiğin kovulmuşum Ey Rabbim! Ben, gizlide senden hayâ etmeyen utanıp çekinmeyen, açıkta seni göz etmeyen zavallıyım Ben, büyük musibetler sahibiyim Ben, Mevlasına karşı çıkan cüretkârım Ben, gökyüzünün güçlü Rabbine isyan eden biriyim Ben, büyük günah yolunda malını harcayanım Ben, büyük günahlara doğru koşanım Bana mühlet verdin, kendime gelmedim Günahlarımı örttün, çekinmedim Günah işlemekte haddi aştım Beni gözünden düşürdün, yine kendime gelmedim Ama sen hilminle bana mühlet verdin; kereminle kusurlarımı örttün; bana karşı kusurlarımı hiç görmemiş gibi davrandın; benden hayâ ediyormuşsun gibi günahlarımın azabını benden uzaklaştırdın Allah'ım! Günah işlediğim zaman, senin Rablığını inkâr ederek, emrini hafife alarak, azabına göğüs gererek, tehdidini umursamayarak günah işlemedim Bir hataydı oldu; nefsim onu bana güzel gösterdi; heva ve hevesim bana galip geldi; bedbahtlığım buna yardımcı oldu Diğer taraftan kusurlarımı örtmene, aldandım Böylece, sana isyan ettim, emrine muhalefete kalkıştım Şimdi senin azabından kim kurtaracak beni?! Yarın davacılarımdan kim koruyacak beni?! Eğer tutunacağım ipi çekip koparırsan, kimin ipine tutunurum ben?! Amel defterimin açılacağı gün vay benim halime! Eğer kerem ve sonsuz rahmetine ümit etmeseydim ve rahmetinden ümit kesmemi yasaklamamış olsaydın, yaptıklarımı hatırladığımda tamamen ümitsizliğe kapılırdım, ey çağırılanların en hayırlısı ve ey ümit edilenlerin en üstünü! Allah'ım! İslam'a olan bağlılığımla sana yöneliyorum Kur'an'ın hürmetine sana güveniyorum Ümmî, Kureyşî, Haşimî, Arabî, Tihamî, Mekkî ve Medenî olan Peygamber'in aşkına, sana yaklaşmayı ümit ediyorum O halde, imanla olan tanışıklığımı yabancılığa çevirme Mükâfatımı, senden başkasına ibadet eden kimsenin mükâfatı gibi kılma Çünkü insanlardan bir grup, kanlarının dökülmesini önlemek için dilleriyle iman ettiler ve arzuladıklarına kavuştular Biz ise, bizi bağışlayasın diye sana dilimiz ve kalbimizle iman ettik Öyleyse bizi de arzuladığımıza kavuştur; sana olan ümidimizi kalbimizde sabitleştir; bizi hidayete kavuşturduktan sonra kalbimizi saptırma ve kendi katından bize bir rahmet ihsan et; şüphesiz sen, bol ihsan sahibisin Andolsun izzetine, kalbime ilham olan bilgiye dayanarak senin kerem ve geniş rahmet sahibi olduğunu bildiğim için, beni kovsan dahi, kapından ayrılmam ve sana yalvarmaktan vazgeçmem Kul, mevlasından başka kime gidebilir?! Yaratılan, kendisini yaratandan başka kime sığınabilir?! Allah'ım! Beni (kıyamet günü) ağır zincirlere vurup insanların arasında ihsanını benden kessen, insanların gözlerini kusurlarımı görmeye açsan, ateşe sürüklenmemi emretsen ve benimle iyi kulların arasında ayrılık düşürsen, yine de senden ümit kesmem; affına olan ümidimden vazgeçmem; senin sevgin hiçbir zaman kalbimden çıkmaz Ben, hiçbir zaman verdiğin nimet ve ihsanlarını ve dünyada kusurlarımı örtmeni unutmam |
|