Baqara Suresi 260 |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Baqara Suresi 260Baqara suresi 260 Hakkında Baqara suresi 260 06 Ekim 2005/3Cüz'den 3 Cüz?dür Baqara Suresi?nin İklim?inde dolaşıyoruz İbrâhim Nebi?nin Oğlu İsmâil?le Temel?ine Hacer?i koydukları Qâbe?nin Tarihsel Misyonu?nun İzleri?ni 3Cüz?de de sürüyoruz İlkin 258Ayet?te Dönem?in Egemen?ine ?Rabb?inin Ölüler?i nasıl Diriltici olduğunu? Tawzih ederken buluruz onu 259Ayet?in Nebi?si 100 Yıllık bir Uyku?nun ardından gelen Uyanış?ın Hayret?ini yaşarken Taswir edilir Artık İbrâhim?in o Köklü Sorusu?nu ve aldığı Cewab?ı Tefekkür etmeye hazırlanmışızdır 260Ayet?te sorar İbrâhim Rabb?ine? Evet nasıl olacak bu İş? Temiz Zürriyet?i, İshaq?ın Çocukları (Benu İsrâil) içinden Seçilmiş âdil İmamlar (Enbiya-i Beni İsrâil) Wasıta?sıyla İsa Mesih?e dek, Her Dönem Meyve?sini vermiştir Doğuş Hikayesi?ni yine bu Cüz içinde okuduğumuz Meryem?in Oğlu, Ahmed?i Tebşir etmiştir, ama üzerinden geçen Yüzyıllar?a rağmen Kainat?ın Fahr?ı Teşrif etmemiştir 300 Yıllık Uykular?ının ardından Hayat bulan Mağara Delikanlıları bir İşaret?tir, ama hala Nebi-i Muhterem?in Zuhuru?nun İşaretleri?yle dolsa da Yeryüzü, gelmemiştir O Miladi 500ler?in Ortaları?nda Jüstinten?in Teslis Kilisesi ile (Hagia Sofia) İktidarı?nı Tahkim eden Pavlos İmanı, ne kadar Uzak?tır İbrâhim?in Hanif Yolu?ndan Allah?ın ?Zalimler benim Ahd?ime eremez? Değişi?nden sezmiştir İbrâhim, Zürriyeti?ni bile kuşatabilecek o Büyük Ölüm?ü Evet, ?Nasıl olacaktı bu Diriliş?? Allah bir İşaret (Ayet/Remz) verdi İbrâhim?e Kuşlar?la Kuşcu arasındaki Alaqa?yı işaretledi Malik?in Oğlu Fihr, Cebel-i Nur Etekleri?nde, Qureyş?i toparlarken ?İlâhi Senaryo?nun neresinde olduğunu bilmiyordu Kuşlar, tekrar döndüler Bekke?ye, Allah, İsmâil?in Zürriyeti?nden Yeni İbrâhim?i (Muhammed a) Ba?s etti Rasûl-i Ekrem, Yewme?l-Qıyamet?e kadar sürecek Köklü İmamet?i tetikledi İbrâhim?in Temiz Zürriyet?i, İsmâil?ın Çocukları (Âl-i Muhammed) içinden Seçilmiş Âdil İmamlar (Ulemâ-i Benu Qureyş) Wasıtası?yla Asr-ı Nebi?ye ilaveten 12 Qureyşî Yüzyıl boyunca, her Yüzyıllık bir Periyod?un ardından gelen bir Tecdid ile Hayat?a döndü Yaşanan Dewr-i Fetret?de , Rabler?inin kendilerini Terk etmediğine inanan Ümmet; Dünya?nın Kuzeyi?nden Güneyi?nden, Doğusu?ndan, Batısı?ndan , her bir Dağ?ın Tepesi?nden Hayat bulmak için ?Özgürlük Evi?ne uçmaya hazırlanacaklar Salawât?ın Sesi?ne Kulak verin: Allah?ım Salat et , Bereket ver Muhammed?e, Ve Âl?ine Muhammed?in; Tıpkı Salat ettiğin, bereketlendirdiğin gibi İbrahim?i, Ve Âl-ine İbrahim?in Alıntı: ?Hani İbrahim: "Rabb'im, bana Ölüler?i nasıl dirilttiğini göster" demişti "İnanmıyor musun?" deyince "Hayır, ancak Qalb?imin tatmin olması için" demişti Öyleyse, Dört Kuş tut Onları kendine alıştır, sonra Onlar?ın her bir Parça?sını bir Dağ?ın üzerine bırak, sonra da Onlar?ı çağır Sana koşarak gelirler Bil ki, Elbette Allah Aziz'dir Hakim'dir " (el-Baqara/260) |
Baqara Suresi 260 |
10-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Baqara Suresi 2602-el-BAKARA Medine'de inmiştir 286 (ikiyüzseksenaltı) âyettir Kur'an'ın en uzun sûresidir Adını, 67-71 âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır Yalnız 281 âyeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir İnanca, ahlâka ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır Hicretten sonra nazil olmuştur 286 ayettir Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla 1 Elif Lâm MÎm 2 O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir 3 Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar 4 Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar 5 İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır 6 Gerçek şu ki, kâfir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler 7 Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır 8 İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler 9 Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir 10 Onların kalblerinde bir hastalık vardır Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır 11 Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler 12 Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar 13 Onlara: İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin, denildiği vakit "Biz hiç, sefihlerin (akılsız ve ahmak kişilerin) iman ettikleri gibi iman eder miyiz!" derler Biliniz ki, sefihler ancak kendileridir, fakat bunu bilmezler (veya bilmezlikten gelirler) 14 (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman ettik" derler (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler 15 Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder de azgınlıklarında onlara fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar 16 İşte onlar, hidayete karşılık dalâleti satın alanlardır Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir 17 Onların (münafıkların) durumu, (karanlık gecede) bir ateş yakan kimse misalidir O ateş yanıp da etrafını aydınlattığı anda Allah, hemen onların aydınlığını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (artık hiçbir şeyi) görmezler 18 Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir Bu sebeple onlar geri dönemezler 19 Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve yıldırımlar bulunan yağmur(a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar Halbuki Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır 20 (O esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi Allah şüphesiz her şeye kadirdir 21 Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz Umulur ki, böylece korunmuş (Allah'ın azabından kendinizi kurtarmış) olursunuz 22 O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de (kubbemsi) bir tavan yaptı Gökten su indirerek onunla, size besin olsun diye (yerden) çeşitli ürünler çıkardı Artık bunu bile bile Allah'a şirk koşmayın 23 Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın 24 Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır 25 İman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! O cennetlerdeki bir meyveden kendilerine rızık olarak yedirildikçe: Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler Bu rızıklar onlara (bazı yönlerden dünyadakine) benzer olarak verilmiştir Onlar için cennette tertemiz eşler de vardır Ve onlar orada ebedî kalıcılardır |
|