Hayvanlar Arasındaki Şiddet

Hayvanlar Arasındaki Şiddet
Hakkında Hayvanlar Arasındaki Şiddet




Soru
Hayvanlar ile ilgili belgeselleri izledigimizde, hayvanlarin kendi aralarindaki rizklarinin siddet vasitasiyla onlara verildigini görüyoruz Devamli aralarinda siddet hüküm sürüyor, yani kim güçlü ise onun buyrugu hakim oluyorHayvanin rizkini aramada temel görevi zulüm Allahu Teala hiçbir varliga zulüm etmeyecegini emir ediyor Ancak diger tarafta zihnimizi bulandiran siddet görüntüleri mevcut Birincisi bu zulüm olmuyor mu? Bundan asil murat ne? Ikincisi Rabbimiz buna niye riza gösteriyor?

Allah’in iki sekilde kanunu, nizami ve seriati vardir

Biri, kelam vasfindan gelen; insanlarin inançlarini, itikatlarini, ahlak ve muamelatlarini tanzim eden Din, Kur’an dedigimiz meshur seriat

Buna inana, itaat ve boyun egene mümin veya müslim diyoruz Inkar eden ve isyan edene ise kafir ve gayri müslim deniyor Bu seriata itaat eden veya etmeyen; mükafat ve mücazatini genellikle ahirette görür Çünkü imtihanla ilgili bir konu oldugundan, sartlari ve uygulama sebepleri vardir

Mesela; akil ve balig olmak, sihhatli olmak, insanlardan veya cinlerden olmak, imtihana girecek istidat ve kabiliyette olmak, neticesini dünyada degil ahirette beklemek, bu seriatin ana sartlarindan ve kaidelerindendir Bu sart ve kurallara uygun ve müstait olmayanlar, bu seriatin sinirindan çikar Mesul ve sorumlu olmaz Sartlara haiz olmayanlara bu seriatin cezalari uygulanmaz, neticede ceza ve mükafat, adalet olmadigi gibi zülüm olarak da degerlendirilir Allah ise mutlak adil olup zulümden münezzeh oldugundan; bu sartlara müstait olmayanlari bu seriatin tasarrufu altina almiyor Onlara meshur seriatin tatbiki hikmet ve adalet- ilahiyeye muvafik olmayacagindan dolayi onlar, Islamiyet , Kur’an ve dinin kaide ve kurallarindan hariçtir ve mesuliyetleri yoktur

Fakat Cenab-i Hakk’in ikinci tip kanunu, nizami ve seriati ise irade vasfindan gelen; Fitrati, kaide ve kural altina alan, kainatin nizam ve intizamini temin eden, alemi sevk ve idare cihetiyle ihata etmis olan sünnetullah, adetullah kanunlaridir Yani ehl-i dünyanin doga veya tabiat kanunlari diye hakikatini kesfedip, fakat yanlis isimlendirdigi kanunlar yine adetullah ve sünnetulah kanunlaridir

Iste bu da bir çesit seriat veya din veya büyük kainat kitabinin uyulmasi icab eden kanunlari, namuslari ve meseleleridir

Bu ikinci kanunlar silsilesinin kelam sifatindan gelen Islamiyet ve Kur’an kanunlarindan farki ise:

1- Kainati ihata etmesi, inanan veya inanmayan, ihtiyar veya çocuk , deli veya veli, hayvan veya insan, hiçbir nesnenin sümulünden hariç kalmadigi ve her seye esit münasebette olan, tatbikatinda tefrik ve temyiz olmayan kitab-i kebiri kainatin adetullah ve sünnetullah kanunlaridir Yani bu kanunlar su veya bu kimse veya varlik farki olmadan her seyi içine alir

2- Bu kanunlara itaat ve isyan olabilir Itaat eden ve etmeyen manen Müslim ve gayri Müslim olarak degerlendirilebilir Bu itaatte ve isyanda mükafat ve mücazat, kelamî seriatta oldugu gibi ahirette degil, dünyada cezasi pesin verilir

Mesela, sabreden zafere gider Ilaç kullanan sifa bulur Yüksekten düsen ölür Atese giren yanar Mahlukat fanidir, ölür Suyla temas eden islanir…vs

Simdi namaz kilmak, Kur’an’in bir kanunu olup, mü’min olmak, akil ve balig olmak sartina baglidir Bu sartlara haiz olmayanlar dinin hükümlerinden ve namazdan mesul olmazlar Fakat kitab-i kebiri kainatin kanunlari yani Allah’in adetullah ve sünnetullah dedigimiz fitratin kanunlarini uygulama ve tatbikatinda sartlar aranmaz Akil balig olsun veya olmasin, inansin veya inanmasin hayvan veya insan olsun bu kanunlara dikkat etmeye, mucibince amel etmeye, acizlerin de sakinmaya ve korunmaya ihtiyaçlari vardir

Mesela; ates yakar Bu kanun herkes için isler ve çalisir Bunun gibi kanunlarin faydalarini elde etmek, zararlarindan da sakinmak için insanlarda kalb, akil ve his devreye girer Hayvanatta his ile beraber sevk ve sevk duygulari harekete geçer Nebatatta ise istidat ve kabiliyetlerin münasebet ve alakasi vardir

Kur’an’in hükümlerinin helal, haram ve diger mertebeleri oldugu gibi fitratin kanunlarinin da bununu gibi helal, haram ve diger mertebeleri vardir

Mesela; atese yaklasmak haramdir, yakar Su içmek hayat için helaldir ve farzdir Aksi halde yasanmaz Yüksekten atlamanin meratibi vardir Minare oldu mu öldürür, fakat keyf için lezzet için atlamanin helal mertebeleri vardir Misaller çogaltilabilir Demek ki fitratin kanunlarina karsi tedbir almak esastir Bu kanunlara uygun veya aykiri hareket etmenin sonuçlari dünyada hemen pesin olarak görülür

Hayvanatta akil yok Fakat;

1- His,

2- Sevk ve sevk duygulari,

3- Cüz-i bir cüz-i irade oldugundan akil noktasindaki muamelattan hariçtirler ve sorumlu degillerdir Fakat fitratin kanunlarindan mesul ve sorumludurlar

Mesela, bir hayvan akli olmadigi halde mezkur his ve duygulariyla atese yaklasmaz, düsmanindan kendini korur, yüksekligin hesabini yapar, hayatina lüzumlu levazimati edinir, yavrularini terbiye eder, meskenini yapar ve özellikle de sefkat ve himaye noktasinda çok hassastirlar, dikkatle davranirlar Bu sefkat, himayet, hayat ve terbiye gibi fitratin kanunlari herkes için esittir Her mahluk için lüzumludur Ve tamaminin bunlardan hakki ve hukuku vardir Atese düsen hayvanin yandigi gibi sefkat, himaye, hayat vs gibi kanunlari ve ortak haklari inciten hayvan kim olursa olsun hatta hayvan bile dahi olsa çarpilir, ceza görür, muhasebesi tutulur Bu gün bilim; nebatatta bile bazi hislerin bulundugunu tespit etmistir Hayvanlarda ise ruh oldugundan onlara ait hisler ve zevklerle beraber, kendi çaplarinda cüz-i bir cüz-i iradeleri oldugundan kendilerine de bir pay çikarttiklari için hayatlari mesakkatli oluyor Ve amelleri halisen livechillah olmuyor Yani nebat gibi degiller

Cemadat ve nebatat hiç mesul degil, hayvanat özellikle vahsi olanlari kendi çaplarinda mesul, insanlar ve cinler ise tamamen mesul ve sorumludurlar

Hadis-i serifte; “Boynuzsuz olan hayvan kiyamette boynuzlu olan hayvandan hakkini alir” Buyruluyor Üstad Bediüzzaman ise “Canavarlarin ve vahsi hayvanlarin helal riziklari ölü hayvanlardir” Sag hayvanlari parçalayip rizik yapmak seriat-i fitriyece haramdir Yapsalar ceza görürler Bir aslanin kendi öz evlatlarina olan siddet-i sefkat ve himayeyi nazara almayarak, helal olan cenazeleri birakip, fitri seraitçe haram olan zavalli ceylanin yavrucugunu parçalayip, yavrularina rizik yaptigindan, fitratin sefkat ve himaye kanununu incitip kirdigindan dolayi bir avcinin tuzagina düsüp öldürülmesi ayni adalettir Bu ceza dünyada görülmezse; ukbada görülür Gerçi cesetleri fena olur, fakat ruhlari baki oldugundan, hayvanlara arasinda dahi bir muhasebe ve adalet mekanizmasi isleyecektir

Kim zerre kadar hayir islese mükafatini, ser islese de mücazatini görecektir, Ayet-i kerimesi de bu meseleye delil ve burhan olup, her seye sümul ve ihatasi vardir

Bu mevzuda;

1- Mutlak adalet amellerin zerre miskali bile ihmal edilmediginden uygulanacagi

2- Hayvanat arasindaki zulümlerin ve mazlumiyetlerin de hesaba girip hikmetlerinin oldugu, insanlarin zahire bakip fikren aldanmamalari; sefkat ve rahmet noktasinda da zaaf ve acze düsmemeleri icab eder Hayvanlarda akil olmadigindan fitratin kanunlarinin onlara tatbiki ise;

Fitratin kanunlari aklin düsturlarina tabi degildir Cenab-i Hak alemi, bizim hendesemize göre yapmadigindan dolayi akli olmayana da tatbik edilir

Bundan dolayi bir anne evladini atesten ve tehlikeden nasil koruyor ise; ayni ebeveyn akli ermeyen çocuklari sefkat ve himaye kanununa zarar vermekten de korumalidir Yani bir çocuk eline aldigi bir kus veya sinegi öldürse; Kur’an’in kanuna göre akil ve balig olmadigindan dolayi mesul degildir Her seye sümulü olan fitratin kanunlarindan sefkate halel verdiginden, düsse basi kirilsa müstahak olur Bizim anlayamadigimiz ve idrak edemedigimiz sabi çocuklarin ve mahlukatin basina gelen musibet ve muamelelerde bunun gibi nice ve maslahatlar mevcuttur

Bu sistem hayvanatta da aynen cereyan eder Atesten sakinan, yükseklikten korkan, menfaatin ve avlanmanin en iyisini bilen hayvanlar ve özellikle canavarlar, alemdeki hayat, sefkat, himaye ve terbiye kanununa itaat edip, hudutlarini asmamalidirlar Assa ve tassa vaziyeti ve mahiyeti itibariyle kim olursa olsun evvela dünyada, olmazsa ukbada mücazat ve mükafatlari olacaktir

Mustafa Karaman
Selam ve dua ile