|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
cehennem, cennet, kuşatılmıştır, mekârih, şehevâtle |
![]() |
Cennet Mekârih Cehennem Şehevâtle Kuşatılmıştır |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Cennet Mekârih Cehennem Şehevâtle KuşatılmıştırCennet Mekârih Cehennem Şehevâtle kuşatılmıştır Hakkında Cennet Mekârih Cehennem Şehevâtle kuşatılmıştır Cennet Mekârih Cehennem Şehevâtle kuşatılmıştır Cennet, etrafı mekârihle sarılı bir sadeftir; abdest almak, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek, cihad etmek, Allah yolunda zorluklara katlanmak, yer yer cemiyet içinde bir parya muamelesine tâbi tutulmak, her türlü insanî haklardan mahrum bırakılmak, hapishane hapishane dolaştırılmak, sadece “Rabbim Allah” dediği için dayak yemek, sürgüne gönderilmek ve ademe mahkum edilmeye kadar daha bir sürü aklın zahirine göre kerih görünen şeyler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cehennem ise, basit hevesleri kendisine tuzak yapmış bir cadıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanların çoğu küçük hesaplar peşindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cennet Mekârih Cehennem Şehevâtle Kuşatılmıştır |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Cennet Mekârih Cehennem Şehevâtle KuşatılmıştırYine Buhâri ve Müslim’in rivayet ettiği bir hadîslerinde Efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Cennet çepeçevre nefsin hoşuna gitmeyen şeylerle sarılmış, cehennem de (bedenî arzu ve iştihâları kabartan) şehevâtla ![]() ![]() ![]() Cehennem şehvetlerle örtülü, şehvetler bohçasında dürülü ve şehvetler atmosferine açıktır ![]() ![]() ![]() Esasen, hem cennet hem de cehennem, bizler için nimettir ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, Cenâb-ı Hakk, hem cenneti hem de cehennemi birer bohçaya sarmış, bunları insanların amel pazarına takdim buyurmuştur ![]() ![]() ![]() Evet, cehennemin etrafında, şehvetten bir atmosfer vardır ve cehennem böyle bir atmosferle sarılı bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Cennet ise, etrafı mekârihle sarılı bir sadeftir; abdest almak, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek, cihad etmek, Allah yolunda zorluklara katlanmak, yer yer cemiyet içinde bir parya muamelesine tâbi tutulmak, her türlü insanî haklardan mahrum bırakılmak, hapishane hapishane dolaştırılmak, sadece "Rabbim Allah" dediği için dayak yemek, sürgüne gönderilmek ve ademe mahkum edilmeye kadar daha bir sürü aklın zahirine göre kerih görünen şeyler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanların çoğu küçük hesaplar peşindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cehennem ise, basit hevesleri kendisine tuzak yapmış bir cadıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayat yolunda, yolların ayırımındaki Zât (sav)’la tanışan, O’ndan aldığı mesaja göre yön ve yol takip eden, kalbi hakikata uyanmış insanlar ise, cennet yollarının sağını-solunu tutan mekarihin içyüzünü anlayıp katiyyen zahirine kanmazlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cennete ulaşma iştiyakıyla çırpınan ruhlar, her menzili ayrı bir saadet bu yolda, çok defa, ruha rağmen nefsin hoş karşılamayacağı abdest, namaz, oruç gibi bedenî ibadetlerin getirdiği sıkıntılar; zekat, sadaka ve diğer vergi türleri gibi oldukça ağır mükellefiyetler; hac ve cihad gibi malî ve bedenî sorumluluklar bazıları için bu yolu âdeta yürünmez hale getirir ![]() ![]() ![]() Evet, cennet, yukarıda birkaçını zikrettiğimiz, yüzlerce mükellefiyet ve sorumluluğun öbür ucunda, dünya kadar engel ve engebelerle muhat, zirve bir dünya ve her türlü mutluluk tasavvurlarını aşan rengârenk bir rüyalar ülkesi ise, ki öyledir; buna karşılık cehennem de, nefsi coşturan, bedenî arzuları şahlandıran yığın yığın istek, iştiha ve şehvetlerle, ebed yolcularının önünü kesmiş; bedene ait her türlü arzu, iştiha ve şehveti köpürten, şişiren, her zaman zayıf ruhların dikkat nazarlarını üzerinde toplayabilen ve kara delikler gibi semtinden geçenleri o müthiş "ile’l-merkez: merkez çekim" gücüyle cezbedip bağrında eriten bir gulyabaniler gayyasıdır ![]() Cehennemin o süslü hicab ve fânusuna bakıp büyülenen ve kendini o gayyaya salan, cennetin de sırf perde önünü müşahede edip o ebedî mutluluk diyarından ve o sürprizler âleminden ürküp geriye duran nice insan vardır! Evet, işin aslına bakılacak olursa, cenneti duyup bilenlerin ona iştiyaklarının olmaması, cehennemi tanıyanların da ona yaklaşmaları düşünülemez ![]() ![]() Şimdi gel, Peygamber sözündeki kuvvet, büyü ve muhtevaya bak ki, upuzun iki muazzam ve müthiş yolu, bütün saadetleri, bütün muhataralarıyla beraber, götürüp ürperten veya inşirah veren iki kat’î neticeye bağlıyor, hem de her işinde olduğu gibi "azamî tasarruf" prensibine uyarak bu devâsâ mes’eleleri anlatmada da sadece dört-beş kelime kullanıyor ![]() Burada -istitrâdi olarak- şunu da hemen ifade edeyim ki, biz, mevzumuz itibariyle, Efendimiz’e ait bu mübarek sözlerin, sadece birer söz pırlantası olduğu yönüne işaret etmekle yetinmek istiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|