08-01-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Karaimler
KARAİMLER
Orta çağ döneminde Kırım'da pek kalabalık olmayan bir topluluk ortaya çıkmıştır Bu topluluk kendilerini "KARAY" olarak isimlendirmiştir
Karaim'lerin menşei hakkında araştırmacıların arasında tam bir fikir birliği oluşmamıştır Fakat antropolojik, lingustik ve bazı diğer kaynaklara dayanarak bir takım araştırmacı Karaim'leri Hazar ve Kırım'ın Hazar öncesi nüfusunun kaynaşması sonucu meydana geldiğini sanmaktadırlar
Karay ismini çoğu araştırmacı "okuyan" (Kutsal Kitab'ı manasında değerlendirmektedir
Karaim lisanı Türk di l grubun un Kıpçak koluna bağlı bir Türk lehçesidir Bu lehçe, kendi arasında Kuzey ağızı ve Güney ağızı olmak üzere iki kola ayrı 11 r Kuzey ağızı daha çok Polonya, Litvanya ve Ukrayna sınırları içersindeki Ponievvez, Troki ve VVilno şehirlerinde, Güney ağızı ise Luck ve Haliç şehirlerinde konuşulmaktadır Adları ve soy isimleri başlangıçta Türkçe iken, daha sonra ki dönemler de Rus, Leh ve diğer yerli (Diaspora'nın) isimleri ağırlık kazandı 1930'lu yıllarda Atatürk'ün Dil Devrimi sırasında 530 adet Karaim Türkçe-sindeki kelime Türkiye Türkçesine katılmıştır Karaimler genellikle orta boylu, geniş yapılı kumral insanlardır Orta çağ boyunca Karaimler 'in sayısını tespit etmek tam olarak imkânsızdır Ancak Kırım'ı n Ruslar tarafından işgali yi Narında Kırım'da 4000 civarında Karaim Türk'ü yaşadığı tahmin edilmektedir Kırım dışında en çok Karaim Türk'ü Polonya'da yaşamaktadır Kırım'da ise günümüzde yaklaşık olarak 1200 kadar Karaim Türk'ü yaşamaktadır
Eski yıllarda Karaimler daha çok dağlar ve dağlara yakın bölgelerde yerleşip, bahçe tarımı, ziraat ve ticaretle meşgul olurlardı

Kültür ve yaşam tarzı Asya halklarını n tipi idi Çok kuvvetli aile yapıları vardı Çocuklara çok yüksek derecede terbiye ve sevgi duyguları aşılanırdı Çocuklarda büyüklerine, çevredekilerine ve diğer topluluklara karşı çok saygılı idiler 1731 yılında Kırım'da ilk matbaayı kurmuşlardır Mutfaklarında et ve hamur işi eksik olmaz idi Çok gelişmiş bir yemek kültürleri vardır
Karaimler sonradan katkıları kabul etmeyerek Yahudilerden farklı olarak Musa dini içersinde "Karaimizm" denilen farklı bir mezhep ortaya atmışlardır Yine İbrani ırkına mensup olan Yahudilerden farklı olarak diğer tek tanrılı dinlere karşı çok saygılı ve hürmetkârdırlar
Masal ve efsaneleri, müzik ve oyunlarının kendine has özellikleri vardır Kırım'da çeşitli milletlerden insanlar biriblerine çok yakın yaşadıklarından kültür alışverişinde de bulunmuşlardır Bunun izlerine özellikle öncelikli olarak kıyafetlerde görmekteyiz İlk bakışta Karaim, Kırımçak veya Tatar kıyafetlerinin özelliklerini ayırmak oldukça zordur
Karaimlerin kıyafete verdiği önemle ilgili olarak Karaim halkı arasında konuşulan "Ağacı yaprak, insanı elbise güzelleştirir " atasözünü söyleyebiliriz Her zaman çok temiz giyinmeyi severler Erkekler gömlek, şalvar genelde çizgili kaftan, kuşak veya deri kemer takarlar, kışın buna hırka ilave olur idi

Ayağa bot, ayakkabı veya çizme giyerlerdi Dini bayramlarda ayağa giyilen çizme yumuşak deriden yapılmakta idi Erkekler kafalarına Osmanlı fesi veya koyun derisinden yapılmış şapka takarlardı Bayram elbiseleri rengi daha açık ve pahalı kumaşlardan dikilmekte idi
Elbiselerin önü altın veya gümüş ipliklerle milli motifler işlenirdi Kadınlar iç gömlek, elbise, hırka ve kaftan giyerlerdi Elbiseleri uzun ve yere kadar İnmekte olup, alt kısımları geniş bantlarla süslenirdi Bele geniş gümüşle işlenmiş kuşak takılır, üstlerine giydikleri hırka kısa olup (bele kadar) değerli taşlar ve sikkelerle süslenirdi Kadınlar ayaklarına süslenmiş çorap ve ayakkabı veya yumuşak çizme giyerlerdi Yollar kirli olduğu zaman ağaçtan yapılmış yüksek ayakkabılar giymekte idiler Elbiselerinde en tercih ettikleri renkler koyu lacivert, koyu yeşil ve kahverengi idi Bayramlarda ise daha çok açık renkleri, bazen de kırmızı renk tercih edilirdi Bayramlarda sikkelerden oluşan kolye takılırdı

Evli kadınlar evli olduklarını yanaklara kadar inen saç zülifleri ile belli ederlerdi Yaşlı kadınların özelliği özel olarak yapılmış türban idi
Kırım'da Bahçesaray yakınlarındaki Çufut Kale yakınlarında İosofat vadisi vardır Bu vadide en eski Karaim Mezarlığı bulunmakta idi Mezar taşlarımdaki Türk isimlerine milattan sonra ilk asırlardan itibaren rastlanmaktadır Burası Karaimlerin en çok saygı duydukları dini bir mekan idi Burada bulunan ağaçlar kesilmez id diyerekten adlandırmışlar Çok iyi komşuluk ilişkilerinden dolayı hanlık zamanında buraya Karaimlerin göstermiş oldukları saygıyı göstermişlerdir Fakat Kırım'ın Ruslar tarafından işgalinden sonra bilhassa son zamanlarda buraya çok barbarca davranılmıştır Mezarlığın çok az bir kısmı günümüze ulaşabilmiştir

Kırım Hanlığı zamanında Hanlığın mali görevlerinin önemli bir kışımı verdikleri güvenden dolayı Karaimlere verilmiştir Kırım'ın Rus işgalinden sonraki bir dönemde de Karaimler hem Ruslara ve hem de Şahin Giray'a vergi vermişlerdir Kırım'ın Ruslar tarafından işgalinden sonra Karaimler aktif bir şekilde Rus kültürünü benimsemişlerdir Şarkiyatçı A S Firkoviç ve S M Şapşal, geolog Prof İ İ Tahatap, besteci S M Maykapa ve diğerleri Yine 17 yüzyılda Karaimlerden İliya Karaimoviç'in Ukrayna Kazaklarının başkanı olarak seçilmesi oldukça ilginçtir
İkinci Dünya savaşında Alman ordusu Kırım'a geldiğinde Karaimleri de Yahudi ırkından kabul etmiş ve büyük katliamlar yapmıştır Rus ordusu ise savaştan sonra Karaimleri, Tatarlarla bir sayarak Kırım'dan sürgüne göndermiştir

Günümüzde Karaimler sayısı çok az olan bir etnos olmasına rağmen Avrupa'nın pek çok yerinde diasporası vardır Bu Diaspora yardımıyla Akmescit'de bir dernek ve milli kütüphanelerini kurmuşlar ve haftada bir kez televizyon programı yapma hakkını elde etmişlerdir Günümüzde maalesef Karaimlerin büyük bir çoğunluğu ana dil olarak Rusça'yı kabul etmiş bulunmaktadır Bu ise binlerce yıllık bir kültürün yıkılmasına sebep olmaktadır Kırım Tatarları ve Karaimler etnik ve tarihi yakınlık nedeniyle birbirlerine çok sıcak bakmakta ve kültür işbirliği yapmaktadırlar
Server RASİNOV
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|