Hz. İsa Geldi Mi? |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. İsa Geldi Mi?Hz Isa geldi mi?Hakkında Hz Isa geldi mi?Hz Isa geldi mi?Bediüzzaman, Hiristiyanligin ya sönecegini, ya da hurafelerden arinip Tevhide dönüsececegini, Islâma terki silah edecegini söyler ![]() Kanaati ikinci sikkin gerçeklesecegi noktasindadir Bunun gerçeklesmesi yolunda, Hiristiyanligin geçmisten bugüne geçirdigi evreleri ise söyle anlatir:“Mükerreren (tekrar tekrar) yirtildi, purutluga tâ geldi, purutlukta görmedi ona salâh verecek ![]() “Perde yine yirtildi, mutlak dalâle düstü Bir kismi lâkin yakinlasti Tevhide; onda felâh görecek,“Hazirlanir simdiden ![]() ![]() Yirtilmaya basliyor Sönmezse safvet bulup Islâma mal olacak![]() “Bu bir sirr-i azîmdir, ona remz ve isaret: Fahr-i Resûl demisti: ‘Isa Ser’im (Seriatim) ile amel edip ümmetimden olacak ’”(65)Yukarida bu hakikatin nasil gerçeklestiginin bir kisim örneklerini vermistik Bediüzzaman eserlerinde bu konuda oldukça örnekler verir Bir eserinde, “Âhirzamanda Hz Isa’nin (a s ) din-i hakikisi hükmedecek, Islâmiyetle omuz omuza gelecek”(66) der Kur’ân, Asr-i Saadette oldugu gibi, Ehl-i Kitabi yalniz Allah’a ibadet etme, Ona ortak kosmama gibi tek kelimede birlesmeye(67) davet etmekteydi Bu âyet asrimizda eskiye göre büyük ölçüde tatbikat bulmaya basladi Cehalet ve körü körüne taklitçiligin kirilip yerini akil, ilim, insaf ve hakperestlige birakmaya basladigi günümüzde, Hiristiyanlik dünyasi da artik Kur’ân’in bu emrine kulak vermeye basladilar![]() Resûlullah, tâ Asr-i Saadetten bu günleri görüp, “Âhirzamanda Isevîlerin hakiki dindarlari ehl-i Kur’ân ile ittifak edip, müsterek düsmanlari olan zindikaya karsi dayanacaklarini”(68) bildirmisti Konuyla ilgili hadis-i seriflerden biri de söyle:“Istikbalde Rum ile emniyeti temin eden bir sulh akdedeceksiniz ve birlikte ikinize de muhalif olan bir düsmana karsi savasacaksiniz ”(69)Ibni Mâce’de yer alan bir hadiste ise, savaslar basgösterdiginde Arap olmayanlardan atlari cins atlarin en kiymetlisi, silahlari silahlarin en iyisi olan bir ordunun Islâmi teyid edecegi bildirilmektedir (70) Bu ordu, âhirzamanin büyük savaslari âninda, Islâma destek olan harp teknolijisi yüksek Hiristiyan bir devletin ordusu olamaz mi?Nitekim Bediüzzaman, Ikinci Cihan Savasi esnasinda komunizmi temsil eden Rusya’ya karsi mücadele veren, “Allah’a istinad edip dinsizligi kaldiracagim, Islâmiyeti ve Islâmlari himaye edecegim” diyen Almanya ve Bolseviklere gâlibâne ve öldürücü darbe vuran içerisindeki muharip gruptan sitayisle söz etmis, Hz Isa’nin sahs-i mânevîsinin bir nevi temsilcisi oldugunu zikretmistir (71)Yetmis-seksen yildir ateizm adina hareket eden komünizmle ne Islâm ülkeleri ve ne de Hiristiyan ülkeler tek baslarina mukabele edebildiler Onun için de ittifak zaruret oldu Nato, Cento gibi kuruluslar da bunun sonucunda dogdu![]() Zaman bu zamandi Bunu çok iyi hisseden Bediüzzaman, ehl-i îmana da, dindar ruhanîlere de bazi hakikatleri hatirlatma ihtiyaci hissetmisti: “Simdi ehl-i îman, degil Müslüman kardesleriyle, belki Hiristiyanin dindar rûhanîleriyle ittifak etmek ve medar-i ihtilâf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor ”(72)“Su zamanda ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat degil yalniz dindasi, meslektasi, kardesi olanlarla samimi ittifak etmek, belki Hiristiyanlarin hakiki dindar rûhanîleri ile dahi medar-i ihtilâf noktalari, muvakkaten medar-i münakasa ve niza etmeyerek müsterek düsmanlari olan mütecaviz dinsizlere karsi ittifaka muhtaçtirlar ”(73) |
|
Hz. İsa Geldi Mi? |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. İsa Geldi Mi?Misyonerler, Hiristiyan ruhânîleri ve Kur’ân hizmetkârlari çok dikkat etmeliydiler Çünkü Kuzeyden çikan dinsizlik cereyani, Islâmla Isevîligin hücumuna karsi kendini müdafaa etmek için Müslümanlarla misyonerlerin ittifakini bozmaya çalisiyordu Bu cereyan, Islâmin halki kollamasi, zekâti farz, fâizi haram kilmasi ve zulümden sakindirmasi gibi esaslarini kullanarak Müslümanlari aldatip onlara bir imtiyaz verip kendi tarafina çekebilirdi (74) Ikinci Cihan Savasinin bir cephesinde dinsizlik rejimi komünizm vardi Bir tarafta da Hiristiyan devletleri Bediüzzaman bu yönüyle harbi degerlendirirken, “![]() ![]() Çünkü bu cihan harbinde iki hükümet küre-i arzin hâkimiyeti için mürafaa ve muhakeme dâvâsinda bulunmalari içinde iki muazzam dinin musalaha ve sulh mahkemesine barismak dâvâsi açilarak ve dinsizligin dehsetli cereyani da semavî dinlerle mücahede-i azîmesi (büyük mücahedesi) basladi ”(75)Durum nazikti Düsman ise büyük ve dehsetli Ihtilâf edenler ne kadar kuvvetli olurlarsa olsunlar az kuvvetle alt edilebilirlerdi “Deccalâne” cereyan ise is basindaydi Buna karsi Hiristiyanlarla Müslümanlarin ittifak içerisinde olmalari gerekmekteydi Söyle diyordu Bediüzzaman:“Ehemmiyetli bir endise ve bir tesellî kalbime geliyor ki: Bu genis bogusmalarin neticesinde eski Harb-i Umumîden çikan zarardan daha büyük bir zarar, medeniyetin istinadi, menbai olan Avrupa’da Deccalâne bir vahset dogurmasidir Bu endiseyi tesellîye medar; âlem-i Islâmin tam intibahiyla Yeni Dünyanin, Hiristiyanin hakiki dinini düstûr-u hareket ittihaz etmesiyle ve âlem-i Islâmla ittifak etmesi ve Incil, Kur’ân’la ittihad edip tâbi olmasi, o dehsetli gelecek iki cereyana karsi semavî bir muâvenetle dayanip insaallah galebe eder ”(76)Bu Deccalâne cereyan komünizmden baska birsey degildi Dünya kurulalidan bu yana “Din afyondur” zirvasini esas alip bütün dinlere, mukaddeslere böylesine savas açan ikinci bir sistem görülmemisti Nemrutlara, Firavunlara, Seddatlara tas çikartan bu sistem, önüne geleni yutarak gelismis, kuvvet bulmus, dünyanin önemli bir kismini istilâ etmisti Böyle bir zamanda ne hak din mensuplari olan Müslümanlar ve ne de Hiristiyanlar tek baslarina karsi koyabilecek güce sahip degillerdi Müslüman-Hiristiyan ittifakindan baska yol olamazdi Eskiden Hiristiyan devletleri Ittihad-i Islâma taraftar degillerdi, fakat komünistlik ve anarsistlik çiktigi için hem Amerika, hem de Avrupa devletleri ittihad-i Islâma da taraftar olmaya mecburdular (77) söyler![]() Ittihad-i Islâmin tesekkül etmesi demek ise Hz Mehdî’nin sahs-i mânevîsinin üç önemli vazifesi îman, hayat ve seriatten ibaret olan üçüncüsü vazifesinin gerçeklesmesi demekti Çünkü Hz Mehdî’nin üçüncü vazifesi, hilafet-i Islâmiyeyi ittihad-i Islâma binâ ederek, Isevî ruhanîleriyle ittifak edip din-i Islâma hizmet etmektir Bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlara fedâkârlarla tatbik edilebilirdi (78)13 Aralik 1992’de papalik 627 sayfalik bir kitap yayinladi Bütün kiliselere dagitilan bu kitaptan sadece Fransa’da 200 bin adet satildi Kitapta Hiristiyanlik Islâmiyet dogrultusunda yorumlaniyor Fatiha Sûresinin de yer aldigi bu kitapta söyle deniliyor:“Insanlar, diger insanlarin yaptiklari kànunlara degil, Ilâhî kanunlara itaat etmelidirler ”Tevhid inancinin tüttügü eserde teslis ise söyle ele aliniyor: “Teslis akidesini tek Allah inancina göre izah etmek imkâni kalmamistir Hazreti Isa, sadece Allah’in kendisine teblig ettiklerini nakleden bir peygamberdir ”1967’den bu yana papalik “Dinler Arasi Diyalog Konseyi Baskani” sifatiyla Müslümanlarin Ramazan bayramlarini tebrik ediyor 1992 yilinda yayinladigi teblig söyleydi:“Aziz Müslüman hemsireler ve kardesler! Sizlerin oruç ve namaza bagliliginiza saygi duyan biz Isevîler, Allah’in bir nimeti olan baris ve huzura kavusmak için birlikte çalismayi arzu ediyoruz ![]() Sizler mü’min ve Müslümanlar olarak farz olan Ramazan orucunu tutmanin verdigi yüksek duyguyla gâyet iyi biliyor ve idrak ediyorsunuz ki, gerçek huzur ve barisin temini Allah’tan gelen bir yardim ve nur olmadikça mümkün degildir O Allah ki, huzur, saadet ve barisin yegâne Rabbidir![]() Cenab-i Allah’a duâ ederiz ki, bizlere Müslümanlar ve Isevîler olarak karsilikli yardimlasma ve diyalog ile huzur ve barisi temin etmek için zorluklara dayanacak bir güç ve kuvvet ihsan etsin ”1996 yilinda Dinlerarasi Diyalog Papalik Danisma Kurulu Baskani Kardinal Francis Arinze ise, Ramazan Bayrami münasebetiyle Islâm dünyasina yönelik mesajinda, hem Müslümanlarin bayramlarini tebrik ediyor, hem de Müslümanlar ile Hiristiyanlar arasindaki iliskilerin gelistirmesi, birbirlerine tahammülden öte daha ileri ve derin bir seviyeye varmasi gerektiginden söz ediyordu Papa Jean Paul’ün “Biz Hiristiyan ve Müslümanlar, genellikle birbirimizi yanlis anlamis ve geçmiste bazan birbirimize karsi gelmis ve hatta polemik ve savaslarla kendimizi tüketmisizdir” seklindeki sözlerini nakleden Arinze, “Hafizalarimizi geçmisin olumsuz kalintilarindan kurtarma ve istikbale bakma vakti gelmistir Kim digerini üzmüsse, buna pisman olarak af dilemelidir Karsilikli olarak birbirimizi affetmeliyiz” diyordu (79)Hz Isa icraatini perdeler arkasinda yürütüyor sanki Demek ki gelmis Tabii ki imtihan sirri geregi herkes onu taniyamiyor Onu ancak ona çok yakin olanlar taniyabilecek![]() Dipnotlar --------------------------------------------------------- 1 Luka Incili, 23![]() 2 Matta, 26:14-16![]() 3 Elmalili, Hak Dini Kur'an Dili, 3:1517-1518![]() 4 Al-i Imran Sûresi, 54-55![]() 5 Nisa Sûresi, 157-158![]() 6 Canan, A g e , 14:74![]() 7 Said Havva, A g e , 9:336![]() 8 A g e , s 420![]() 9 Ibni Mâce, 10:338![]() 10 Müslim, 2:58![]() 11 Siddik Hasan Han, es-Seyyid Muhammed Siddik el-Kannucî, el-Izaa (Kahire: 1407/1986), s 114; Said Havva, A g e , 9:335-336, 446![]() 12 Said Havva, A g e , 9:445![]() 13 Kittânî, A g e , s 147![]() 14 Ibni Mâce, 10:338 15 et-Teftazanî, Mes’ûd bin Ömer bin Abdillah, Serhu'l-Makasid (Istanbul: 1277), Hatime: 8; 2:307![]() 16 Zuhruf Sûresi, 61![]() 17 Müslim, Kitabü'l-Fiten: 39![]() 18 Buharî, Büyû: 102; Mezalim: 31; Enbiya: 49; Müslim, Kitabü'l-Iman: 242; Ebû Davud, Melahim: 14![]() 19 Buharî, Mezalim: 31; Büyu’: 102; Müslim, Îman: 242-243; Ibni Mâce, Fiten: 33 20 Müsned, 3:387; el-Fikhü'l-Ekber Aliyyü'l-Karî Serhi Terc , s 284![]() 21 Müslim, Kitabü'l-Fiten: 34![]() 22 el-Heytemî, A g e , s 68![]() 23 Imam-i Rabbanî, Mektûbât, 2:1309![]() 24 Ibni Mâce, 10:338![]() 25 Sârânî, Muhtasaru Tezkiretü'l-Kurtubî Terc , s 500![]() 26 Said Havva, A g e , 9:338![]() 27 Sahih-i Buharî Terc 1:83 (H 1406, 5:208); el-Fethu’l-Kebîr, 2:143![]() 28 Buharî, Kitabü'l-Enbiya (Babü nüzûl-i Isâ): 60, 4:324; Müslim, 2:56![]() 29 Ibni Hacer, el-Feth, 6:491![]() 30 Müslim, Îman: 247; Suyûtî, Celaleddin Abdurrahman, el-Havî li’l-Fetâvâ, I-II (Beyrut: 1983), 2:83![]() 31 el-Heytemî, A g e , s 64![]() 32 el-Fikhu'l-Ekber Aliyyü'l-Karî Serhi Terc , s 284![]() 33 Suâlar, s 507![]() 34 Nursî, Mektûbât, s 13![]() 35 Ibni Mâce, 10:323![]() 36 Müsned, 2: 437; 6:75![]() 37 Müsned, 2:482-483 38 Müslim, Kitabü'l-Iman: 243![]() 39 Buharî, Büyû: 102; Mezalim: 31; Enbiya: 49; Müslim, Kitabü'l-Iman: 242; Ebû Davud, Melahim: 14 40 Canan, A g e , (Istanbul: Feza Gazetecilik A S , 1996), 14:73![]() 41 Müsned, 2:437; Muh Tezkiretü'l-Kurtubî, s 498![]() 42 Müslim, Kitabü'l-Iman: 243![]() 43 Abdullah bin Mes'ûd, Tefsîru Ibni Mes'ûd, s 243![]() 44 Müslim, Kitabü'l-Fiten: 34![]() 45 Kittânî, A g e , s 145![]() 46 Kitabü’l-Bürhan, s 105![]() 47 Müsned, 6:125, 435; Müslim, Fiten: 110![]() 48 Müsned, 3:368; 4:216-217![]() 49 Saritoprak, A g e , s 128![]() * Lüd, Kudüs'e 68 km uzaklikta on bes bin nüfuslu bir kasabadir ![]() 50 Müslim, Fiten: 110; Tirmizî, Fiten: 59, 62; Ibni Mâce, Fiten: 33; Müsned, 2:66; 6:455-456![]() 51 Ibni Kesir, Nihayetü'l-Bidaye, 1:158![]() 52 Nursî, Suâlar, s 506-507![]() 53 Nisa Sûresi, 61 54 el-Fikhu'l-Ekber Aliyyü'l-Karî Serhi Terc , s 284![]() 55 Mehmet Vehbi, Hülasatü'l-Beyan, 3-4: 1109![]() 56 Mektûbât, s 54![]() 57 Nursî, Mektûbât, s 413![]() 58 Nursî, Suâlar, s 581![]() 59 Nursî, Emirdag Lâhikasi, 2:71 60 Ibni Mace, Fiten: 33![]() 61 Müslim, Kitabü'l-Fiten: 82![]() 62 el-Münavî, Feyzü’l-Kadîr, 4:275![]() 63 Müslim, Kitabü'l-Iman: 243![]() 64 Tirmizî, 4:93; Ibni Mâce, 10:340![]() 65 Nursî, Sözler, s 723![]() 66 Nursî, Kastamonu Lahikasi, s 111![]() 67 Âl-i Imran Sûresi, 64![]() 68 Nursî, Ihlas Risaleleri, s 24![]() 69 Tac Tercümesi, H 960; Ibni Mâce, H 4089![]() 70 Ibni Mâce, H 4090![]() 71 Nursî, Kastamonu Lâhikasi, 53-54![]() 72 Nursî, Emirdag Lâhikasi, 1:206![]() 73 Nursî, Ihlas Risaleleri, s 24; Lem’alar, s 151![]() 74 Nursî, Emirdag Lâhikasi, s 159![]() 75 Nursî, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s 191![]() 76 Nursî, Emirdag Lâhikasi, 1:53![]() 77 A g e , 2:54![]() 78 Nursî, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s 11![]() 79 17 Subat 1996, Yeni Asya![]() |
|
|
|