Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Sorularla İslamiyet

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açı, çekermi, farkı, kafirden, müminlerin, nasıldır, ölümü

Müminlerin Ölümü Nasıldır, Acı Çekermi? Kafirden Farkı Nedir?

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müminlerin Ölümü Nasıldır, Acı Çekermi? Kafirden Farkı Nedir?




Müminlerin ölümü nasıldır, acı çekermi? Kafirden farkı nedir?
Hakkında Müminlerin ölümü nasıldır, acı çekermi? Kafirden farkı nedir?





Sekr kişi ile aklı arasına giren, aklı gideren bir hal demektir ki, aklı gideren sarhoş edici maddelere genel olarak "müskir" ya da "musekkir" adı verilmektedir Bu kelime gazap, aşk, elem, dalgmhk veya bir acıdan Otürü gelen baygınlık için de kullanılmakta ve bu hale de "sekr" denilmektedir ki, buradaki kastımız budur Yanl "sekr" in çoğulu olan "sekerat" ile, ölum anındaki ızdırap ve baygınlıklar kastedilmektedir burada

Buna göre, Kur'ani bir terim olan "Sekeratü'l-Mevt" terimi "İnsanın ölumüne delalet eden ölüm baygınlıgı" manasına gelir

Hepimizin bildigi gibi ölüm, ruhun cesetten ayrılışıdır ki, ölümün sekeratı vardır Nitekim ayet-i kerimede ölümden kaçan insanlara bir gün mutlaka bu sekerat-ı mevtin geleceği bildirilmiştir

Hz Aise validemizden rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (S) in son hastalığında yanlarında bir kap içerisinde su vardı Rasulullah (S) mübarek ellerini suya daldırıp yüzüne sürüyor ve şöyle diyordu: “Allah'dan başka tanrı yoktur Muhakkak ölümün sekeratı vardır" sonra ellerini kaldırıp : "Refiku'l-A'la'da" diyor, ta ki ruhu kabzolunup eli aşağıya düşünceye kadar Yine muhaddislerin Hz Aişe'den rivayet ettikleri diğer bir hadis-i serifte de Rasulullah (S) bu hastalığında, elini suya sokup yüzünü ıslattıktan sonra: "Allahım, sekerat-ı mevtte (ölüm zahmeti ve baygınlığında) bana yardım et" diye dua ediyordu

Hz Aişe validemiz diyor ki; "Ben Hz Peygamberin, vefatında çektiği ızdırabı gördükten sonra kolay ölmesinden dolayı kimseye gıpta etmem (imrenmem)" Diğer bir rivayette de Hz Aişe: Rasulullah (S), benim midemle boğaz çukurum arasında (göğsümde) olduğu halde vefat etti Rasulullah (S) den gördüğüm şeyden sonra, ölümün şiddetini kimse için çirkin saymam" demiştir

Ölüm anında meleklerin görünerek herkese makamını bildirmeleri, sekerat-i mevt ve bu esnadaki durumlar dünyadakilerin muttali olamayacakları gaybi hakikatlerdendir Mu'minin, gaybi hakikatlere dair Allah ve Rasülünün verdiği her habere inanması zaruridir Kesin haberle bildirilmiş olan bu durumlara her rnuslülmanın kesin olarak inanması gerekir Aksi halde imanı tehlikeye düşer

Şer'i nasslarda, dünyada yaşarken iyi hal üzere olanların, yani iman edip emir ve yasaklara titizlikle riayet edenlerin ölumlerinin kolay olacağı ve ölüm meleğinin onlara rifk ile (yumuşaklıkla) muamele edeceği, bunun zıddı bir yaşayışa sahip olanların ise ölümlerinin şlddetli olacağı, ölüm meleğinin de hayatını küfür, isyan ve kötülükler peşinde koşarak geçirmiş olan bu insanlara sert muamele edecegi bildirilmiştir Ancak bu, değişrnez bir kaide değildir Ölum anında Allah'ın sevgili kullarının acı çektiği, Allah'a isyan ile ömür geçirmis olanların ölümlerinin ise çok kolay olduğu da olur

Nitekim Rasulullah (S) in, ölümü anında çektiği ızdırap şiddetli olmuştur Musa (As) in, ruhu kabzolunduktan sonra Cenab-ı Hakk'ın kendisine ölümü nasıl bulduğunu sorması üzerine verdiği cevapta: "Nefsimi tavada kızartılan diri serçe gibi buldum, ölmez ki istirahata kavuşsun, kurtulamaz ki uçsun" demesi de ölümün Allah'ın sevgili kulları için de bazan şiddetli olabileceğine delalet eder Diğer bir rivayete göre Hz Musa: "Kasabın elinde derisi yüzülen koyun gibi" demistir

Peygamberimlz (S), az günah işleyenlerin ölümünün kolay olacağını haber verdiği ve Kelime-i Tevhid getirmiş olanlara yani mü'minlere ölümleri anında zillet ve korku olmayacagını haber verdigi halde, ölümden sonraki hayatlarının en yüksek saadet derecesinde olacağını Kur'an'ın haber verdiği bu büyük zevatın ölüm anındaki şiddetli ızdıraplarınnı sebebi nedir?

İslam alimleri, ölüm anında ızdırap çeken insanların ızdırap sebeplerinin farklı olduğunu haber vermişlerdir Buna gore, sekerat-ı mevtin şiddeti şu dört gayeden biri içindir :

1- Manevi derecesini daha çok yükseltmek istediklerine Allah, ölümü anında ızdırap çektirir Peygamberlerin ve Allah'ın salih kullarının sekerat-ı mevtlerinin şiddetli olması bu sebepledir Onların ölüm anındaki ızdıraplara katlanmaları, Allah katındaki derecelerini daha fazla yükseltir Onun için de bu büyük zatların hiçbiri ölüm acilarından ötürü hoşnutsuzluk gostermemişler, daima derecelerinin daha yüksek olmasi için Allah'a dua etmislerdir

2-Allah Teala, gunahlarını affetmek istedigi mü'min kullarının günahlarına keffaret olsun diye sekerat-ı mevtlerini şiddetli eyler Mü'min, dünya hayatında iken çektiği her acı ve ızdıraba, hatta ayağına batan bir dikenin acısına bile karşılık alacağı ve bu ızdıraplara karşılık olarak bir günahının affolunacağı, günahı yoksa bir sevap yazılacağı için, onun ölüm anında çektiği ızdırap ve acıları da karşılıksız kalmayacaktır Bu hakikati kavramış olan Hz Ömer (v 23/643) şöyle diyordu: "Mü'minin üzerinde günahlarından hayatta iken -iyi amelleri ve tevbesiyle silinmemiş- bir şey kalacak olursa, Allah ona sekerat-ı mevti şiddetli kılar Böylece ruhu Cennet'e ulaşır Kafir de dünyada iyi bir iş yapmışsa, onun karşılığı olmak üzere, Allah ona ölümü kolaylaştırır ve yaptığı iyiliğin karşılığını dünyada almış olarak onu Cehennem'e atar"

Kafirlerden kolay bir şekilde ölenler varsa onlara imrenmemeli, asıl ölümden sonraki hayatı huzur içinde olacak olanlara imrenmeli Çünkü kafirin göreceği mukafatın tamamı dünyada, mü'minin ki ise hem dün-yada hem de ahirettedir Allah Teala biz müslümanlara kafirlerin dünyadaki bolluk ve refahlarına hayret etmememizi, imrenmememizi emretmistir Biz onlardan ölümü kolay olanlara da imrenmeyiz ki, zaten bu pek nadir olur Genellikle azapları ölüm anından itibaren başlar Melekler onların ruhlarını alırken onlara azap ederler İleride açıklanacağı üzere bu, onların azaplarının baslangıcıdır

Ölüm anındaki acı ve ızdırapların, mu'minin günahına keffaret olacağını kavramış olan Ömer b Abdulaziz (v 101/720) de şöyle diyor: "Bana ölüm seke-ratının kolaylaştırılmasını istemem, arzu etmem Çünkü o, mü'minin günahlarını örten ve derecesini yükselten son keffarettir"

Mü'minin ölümü anında çektiği acı ve ızdıraplar günahlarına keffaret olmakla beraber, onun melekler tarafından müjdelenişi ve meleklerin onu Allah'a kavuşma sevincine garkederek rifk ile muamele edişleri; mü'minin de Rabbına kavuşma sevinci içinde oluşu sanki hiçbir şey duymamışcasına kendisine ölüm acılarını kolaylaştırır Bu dünyada bile böyledir İnsan, çok büyük zorluklara katlanarak yaptığı bir işin karşılığını alınca, çektiği sıkıntıları hemen unutur, hiç çekmemiş gibi olur

3-Sekerat-ı mevti şiddetli olanlardan bir kısmı da, baştan başa bir imtihan olan dünya hayatlarının sonunda bir kez daha denenir ve son imtihana tabi tutulurlar Yani bunların elem ve ızdıraplarının gayesi de denemek ve tecrübe etmektir Tabii neticede de ona göre karşılıklarını alırlar

4-Ebedi cezanın başIangıcı olarak ölüm sekeratı şiddetli olanlar da vardır ki bunlar, dünya hayatlarında iman etme şerefine erişemeyip, hep kötülük peşinde koşan kafir ve zalimlerdir Bunların hali Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılmaktadır: "Ölüm sarhoşluğu ve şiddetleri içinde meleklerin de ellerini uzatarak kendilerine (zalimlere) : Haydi, canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı hak olmayanı söylemiş olduğunuz ve Allah'ın ayetlerinden büyüklenerek uzaklaşmış bulunduğunuz icindir ki, bugün hakaret azabıyla cezalandırılacaksınız, dediklerinde sen o zalimleri bir görsen" Bu ayet-i kerime, kafir ve zalim olanların ölürken azap göreceklerini beyan etmektedir Ayette bildirilen, me-leklerin ellerini uzatmalarından kasıt döğmeleridir ki, bu dövme, Bedir Gazvesi'ne katılan müşrikler hakkında inmiş olup, hükmü umum kafirleri kapsayan şu ayet-i kerimede açıkca ifade edilmiştir : (Ya Muhammed Meleklerin, o kafirlerin canlarını yüzlerine ve sırtlarına vura vura ve: "Tadin Cehennem azabını !" diyerek alirken bir gözlerinle görseydin"

Müfessirler, bu ayetteki dövmekten maksadın azap etmek olduğunu söylemişlerdir Bu dövme şeklindeki azap, onların ruhları cesetlerinden çıkancaya kadar sürer "Haydi canlarınızı kurtarın" dan murat ise sudur: Kafiri ölümü anında melekler azapla, nekal (felaket ve ceza) ile, aglal (kelepçe ve susuzluk) ile, selasil (zincirler) ile, Cehennem ve kaynar su ile ve Allah'ın gazabı ile müjdelerler O zaman ruhu cesedinde parçalara ayrılır ve cesetten çikmaktan çekinir İste o zaman rnelekler o kafirlere ruhlari cesetlerinden çıkıncaya dek: "Haydi canlarınızı kurtarın!" diyerek vururlar Yani ruhlarınızı cesetlerinizden çıkarın, derler Ve dünyada Allah'ı yalanladığınız, onun ayetlerine uymaktan ve Rasullerine boyun eğmekten kibirlendiğiniz içln bugün hakaret azabıyla cezalandırılacaksınız, derler Böylece onların şiddetli sıkıntıları kat kat artar, tıpkı suyun, suda bogulanı kapladığı gibi, onları da korkular ve dayaklar kaplar

(Ölümden Sonraki Hayat Doç Dr Süleyman Toprak)
Selam ve dua ile



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.