Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Hadis Açıklaması
Bir Hadis Açıklaması
Hakkında Bir Hadis Açıklaması
Soru
Bir hadiste Resulullah (asv) buyurdular ki:"Sizden birinin yaratilisi, annesinin karninda kirk günde cem olur Sonra bu kadar müddette "alaka" olur Sonra bu kadar müddette "mudga" olur Sonra Allah bir melegi dört kelimeyle gönderir: (Bu melek) rizkini, ecelini, amelini, saki veya said olacagini yazar, sonra ona ruh üflenir Kendinden baska ilah olmayan Zat´a yemin olsun, sizden biri, (hayati boyunca) cennet ehlinin amameliyle amel eder Ama son anda cehennemlik olur, Bu hadisi yorumlarmisiniz
Abdullah (îbn-i Mes 'ûd) radiya'llâhu anh'den rivayete göre, demistir ki : Resûlullâh sallallâhu aleyhi vesellem bana (insanin hilkati atvârindan) haber verdi —ki o, kendi dogru söyler, kendisine de dogru bildirilir— buyurdu ki : sizin biriniz (in hilkati mebdeinde) ana ve baba maddeleri kirk gün ananin karninda toplanir, (halka müstaid bir halde tahammür eder) Sonra o maddeler o kadar zaman (kirk gün) içinde kati bir kan pihtisi hâlini alir Sonra yine o kadar zaman (kirk gün) içinde mudga = bir çignem ete tahavvül eder (Dördüncü tekâmül tavrinda) Allah bir Melek gönderir Ve tekâmül eden mudgaya (su) dört kelime (yi yazmasi) emrolunur ki : onun isini, rizkini, ecelini, sakî veya saîd oldugunu yaz! denilir
(Ibn-i Mes'ûd demistir ki :
Abdullah'in hayâti yed-i kudretinde olan Allah'a yemîn ederim ki: Melek bunlari yazdiktan) sonra ona ruh üflenir (Cenin canlanir), imdi sizden bir kisi (bu fitrati îcâbi dünyâda) iyi is isler de hattâ kendisiyle Cennet arasinda yalniz bir kulaç mesafe kalir Bu sirada (Melegin ana kanunda yazdigi) yazi gelir; o kisiyi önler Bu defa o, Cehennemliklerin isini islemege baslar (da Cehennem'e girer) sizden bir kisi de (fena) is isler Hattâ kendisiyle Cehennem arasinda ancak bir kulaç mesafe kalir Bu sirada (Melegin yazdigi) kitabi gelir onu önler Bu defa o kisi ehl-i Cennetin isini (hayir is) isler, (Cennet'e girer) (Buhari)
Açiklama:
Bu hadîsi, Buhârî Meleklerin me'mûr olduklari hilkat vazifelerine dâir açtigi bir babinda rivayet etmistir Hadîsin unvana mutabakat noktasi da bir kisim Meleklerin beserin mukadderatim, saadet ve sakâvetini yazmaga me'mûr olduklarinin bildirilmesidir
Hadîsin metninde Resûlullâh'in kelâmi (saki ve saîd) kelimeleriyle nihayet buluyor Ondan alt tarafi râvî Abdullah Ibn-i Mes'ûd'a aittir Buhârî metninde ikisi arasi fasledilmediginden hepsi Peygamber Efendimiz'in kelâmidir, saniliyor Bu zanni, hadîsin diger bir rivayet tarikinda vârid olmasi izâle etmis, bu da tercememizde gösterilmistir
Beserin hilkat-i atvâri Kur'ân-i Mübîn'de Mü'minûn Sûresi'nin 12, 13, 14 üncü âyetlerinde beyân buyurulmustur ki, mealleri söyledir: "And olsun ki, biz insani çamurdan (tasfiye edilmis) bir Sülâleden (gida olarak insan uzviyetine temessül eden bir maddeden) yarattik Sonra o Sülâleyi, (o insan nesline temessül eden maddeyi) metanetli bir karargâhta, (aldigim muhafaza eden kuvvetli ana rahminde) Nutfe, (menî içinde bir tohum) kildik Sonra Nutfeyi, (o insan tohumunu) Alâka, (yapiskan ve pihti bir kan hâlinde) yarattik Müteakiben o Alâkayi mudga (bir çignem et) hâline koyduk Arkasindan mudga kemik, (Insan iskeleti) hâlinde yarattik Ardi sira bu kemik (den iskelet) e bir et giydirdik Sonra bu (hilkat atvârinin son sekli) ni bir baska yaradis (olan iradesiyle, ruhiyle, bedenî cihaz ve kuvâsi) le (ahsen-i takvimde) bir hilkat neseti verdik Bu cihetle Allah, hâlik (farz olunan) larin fevkinde güzel yaratmakla yüceldi" 1
Insan denilen bu hilkat garibesini Allah, bir anda yaratmak kudretini hâiz iken Allah'in onu tabiî seklini alincaya kadar bir takim tavirlara, kanunî tahavvüllere tâbi tutmasinda hiç süphesiz husûsî ve umûmî birtakim menfaatler, hikmetler vardir Husûsî menfaatlerden bir mühimi anaya âit olanidir ki : Allahi, o nevzadi ana karninda defaten yaratmis olsaydi, ana mu'tadi olmayan bir yükü karninda tasimak zorunda kalacak ve belki de helakine sebep olacakti Hilkat etvâriyle te'mîn edilen mümârese sayesinde bu mahzur önlenmis oluyor Umûmî olan hikmet ve menfaat de Allah'in kudretini ve insanlara mebâdî-i hilkatte baslayan ni'metini izhâr etmesidir
Bu rivayetine göre, insanoglu ana karninda aleka, mudga gibi hilkat atvârini tamamlayip yüz yirmi günlük tekâmül tahavvülü geçirdikten sonra Allâhu Teâlâ bir melek göndererek onun isini, rizkim, ecelini, sakî veya saîd oldugunu yazdirib sonra cenîne ruh nefholunur Bu rivayete göre, Resûl-i Ekrem buyurur ki: Sîzden bir kisi bu fitrati îcâbi dünyâda iyi is isler de hattâ kendisiyle Cennet arasinda yalniz bir kulaç mesafe kalir Bu sirada melegin ana karninda yazdigi yazi gelir, o kisiyi önler Bu defa o kisi Cehennemliklerin isini islemege baslar Bu suretle Cehennem'e girer Sizden diger bir kisi de fena is isler, hattâ kendisiyle Cehennem arasinda bir kulaç mesafe kalir Bu sirada melegin yazdigi kitabi gelir de onu önler Bu defa da o kisi ehl-i Cennetin hayir isini isler, Cennet'e girer Ibn-i Mes'ûd'un bu hadîsinin bir mefhûmu halk dilinde: Saîd anasinin karninda saîddir Sakî de anasinin karnindaki sakîdir Suretinde bir düstur hâlinde meshurdur
Bu konuda Buharide geçen Imran bin Husay’nin Peygamberimize sordugu soru söyledir: Insanlarin cennetlik veya cehennemlik olmalari mademki Allah'in kaza ve kaderi eseridir Su halde insanlarin ibâdetlerinin ve birtakim hayir islerinin ne te'sîri olabilir?
Hazret-i Peygamber'in cevâbi da:
— Kula düsen vazîfe, niçin yaradildiysa onun muktezâsini îfâ etmek ve yaradan'a karsi me'mûr oldugu kulluk vazîfesini hayâtinin sonuna kadar idâme eylemektir Binâenaleyh saîd olan cennetlik kisinin saadet alâmeti, hiç delâlete düsmeden ömrünün sonuna kadar dogru yolda yürümek ve Cennet'e ermektir, suretinde îzâh olunur Sakî olan Cehennemlik kisinin sakâvet alâmeti de hayâtinin sonuna kadar delâlete düsmüs olmasidir ki, bu kul da sapkinligi ile Cehennem'e ermis bulunur
Bir Sual — Kisinin saîd veya sakî olmasi, ezelî takdirin ve ana karninda iken bu suretle damgalanmasinin eseri olduguna göre bu vaziyet, o kisinin serbest hareketine mâni bir zaruret ve bir özür degil midir?
Cevab — Degildir Çünkü, bu ezelî takdîr ve bu suretle ana karninda tahrîr, Allah'in ilim ve irâdesinin eseridir Yâni Allah, bir kisinin dünyâda saîd veya sakî, Cennetlik veya Cehennemlik olacagini ezelde bildigi ve için o kisinin saîd veya sakî olacagini kaderinde takdir buyurmustur Felsefi bir hakikattir, ki, ilim dedigimiz sifat, ma'lûm dedigimiz mevsûfa tâbi'dir Yâni, ayan ve esyanin hâriçte taayyün eden vücûduna ilim taallûk eder ilim dedigimiz bilgi öyle hâsil olur Bu cihetle kul için ezelî takdir ne bir zaruret teskil eder, ne de özür
Bu hadis bir kisim insanlarin cennete bir kisminin da cehenneme gidecegini açiklamaktadir
Allahin bir kisim insanlari Cennet için yaratip ona göre amel islemesi sözü su sekilde anlasilmalidir Yani bazi insanlar bu dünyada cennete layik olacak ameller islemeyi isteyecek ve Allah da onlarin bu isteklerine göre o fiili halkedecek ve bunun sonucunda da o insan cennete gidecektir
Bazi insanlarin Cehennem için yaratilip Cehennemlik ameller islettirilmesi ise; kisi Cehennemi gerektirecek amel yapmayi ister ve Allah da o fiili yaratir ve kisi bu fiili islemekle cehenneme girer
Nitekim kisi kendi istigi ile günah islenen yerlere de gidebilir, Allahin adinin zikredildigi yerlere de gidebilir Bu durumda serbesttir Neticesine de katlanacaktir Iste bu hadisde bu mana ifade edilmistir
Allah her insani temiz bir fitrat üzere özünde iyi olarak yaratmistir Her insanda iyilige oldugu gibi kötülügüde meyil vardir Insanin sorumlulugu bunlardan hangisine agirlik verdigiyle ilgilidir Allah her insani potansiyel bir ebubekir olarak yarattigi gibi potansiyel bir ebucehil olarakta yaratmistir Peygamberler istisna tutulursa genel olarak bu böyledir Çünkü Alllah adildir, zulmetmez
Ama her insan kendisindeki iman filizini büyütememekte bazilarida tamamamen bunu kurutmaktadir Kötü meyillerin verilmesi veya nefis ve seytanin musallat olmasi ise hayirdir Insan meleklerden farkli yüksek makamlarada çikabilir, alçak mertebelerede inebilir Kainatin kurulmasi ve hayatin devaminda asil amaç kamil insani netice vermesidir Insanin yüksek mertebelere çikip kamil insan olmasi için, kötü meyillerine, nefsine ve seytana muhalefet etmesi, gerekmektedir Bu olmasaydi melekler gibi makami sabit kalirdi Halbuki sabir makamli melekler çoktur
Bu meyillerden dolayi bir kisim insanlarin cehennem girmesininde kiymeti yoktur Cehenneme girenler iki seçenekten kötü olani seçmislerdir ve buna müstehak olmuslardir Allah bu meyilleri veya nefis ve seytanin tasallutunu derecelerini yükseltip kamil insan olmalari için vermistir cehenneme girmeleri için degil
Kemiyetin, keyfiyete nisbeten ehemmiyeti yok Asil ekseriyet, keyfiyete bakar Meselâ, yüz hurma çekirdegi bulunsa, toprak altina konup su verilmezse ve muamele-i kimyeviye (Kimyasal muamele) görmezse ve bir mücahede-i hayatiyeye mazhar olmazsa (Filizlenmeye baslamazsa), yüz para kiymetinde yüz çekirdek olur Fakat su verildigi ve mücahede-i hayatiyeye maruz kaldigi vakit, sû-i mizacindan sekseni bozulsa, yirmisi meyvedar yirmi hurma agaci olsa, diyebilir misin ki, "Suyu vermek ser oldu, ekserisini bozdu"? Elbette diyemezsin Çünkü o yirmi, yirmi bin hükmüne geçti Sekseni kaybeden, yirmi bini kazanan zarar etmez, ser olmaz
Hem meselâ, tavus kusunun yüz yumurtasi bulunsa, yumurta itibariyla bes yüz kurus eder Fakat o yüz yumurta üstünde tavus oturtulsa, sekseni bozulsa, yirmisi yirmi tavus kusu olsa, denilebilir mi ki, "Çok zarar oldu, bu muamele ser oldu, bu kuluçkaya kapanmak çirkin oldu, ser oldu"? Hayir, öyle degil, belki hayirdir Çünkü o tavus milleti ve o yumurta taifesi, dört yüz kurus fiyatinda bulunan seksen yumurtayi kaybedip, seksen lira kiymetinde yirmi tavus kusu kazandi
Iste, nev-i beser (Insanlik), bi’set-i enbiya (Peygamber gönderilmesi) ile, sirr-i teklif(imtihana tabi tutulma) ile, mücahede (kötü isteklerine muhalefet) ile, seytanlarla muharebe ile kazandiklari yüz binlerle enbiya ve milyonlarla evliya ve milyarlarla asfiya gibi âlem-i insaniyetin günesleri, aylari ve yildizlari mukabilinde, kemiyetçe kesretli, keyfiyetçe ehemmiyetsiz hayvânât-i muzirra (zararli hayvanlar) nevinden olan küffâri ve münafiklari kaybetti Bunu yerine böyle kamil insanlari kazandi
Allah bazi insanlari cehennem için yaratmamistir Aksine cehennemi bazi insanlar için yaratmistir Mesela, bir devlet hapishane yapar, ama bu hapishaneyi falan falan insanlar içeriye tikilsin diye yapmaz Bu hapishaneyi kim hakkederse onu içine almak için yapar Aynen bunun gibi, Allah hakkedenlere cehennemi insa etmistir Yoksa “falan insanlara cehennemi hazirladim demek” Cenab-i Hakkin adaleti ve hikmetine uymaz Çünkü bu gibi insanlar hiç cehennemi hak etmemislerse itiraz haklari olur
|