Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Sorularla İslamiyet

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
caiz, karşı, kurşun döktürmek, midir, nazara

Nazara Karşı &Quot;Kurşun Döktürmek&Quot; Caiz Midir?

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nazara Karşı &Quot;Kurşun Döktürmek&Quot; Caiz Midir?




Nazara karşı "kurşun döktürmek" caiz midir?
Hakkında Nazara karşı "kurşun döktürmek" caiz midir?




Nazar veya diğer rahatsızlıklar için kurşun dökülmesi veya döktürülmesi doğru değildir
İnsanı tesir altına alan, hasta eden bazı vak’alar vardır ki, tıp ilmi bunlar için kesin teşhise varamamıştır Gerçek sebebi hakkında da açık bir bilgi verememektedir İşte bunlardan birisi de “nazar etme,” “göz değme”dir Nazarın gerçek olduğu, nazar edilen kimsenin hastalanmasına, hattâ ölümüne sebep olduğu da bilinen ve kabul edilen bir hakikattir
Nazarın gerçek olduğunu ve insanın kaderiyle yakından alâkasının bulunduğunu ifade eden Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
“Nazar haktır, kader ile yarışan birşey olsaydı, nazar değme işi yarışıp onu geçerdi (kaderi değiştirirdi)”1

Nazarın kaderle her ne kadar alâkası varsa da onun tesirini yaratan yine Cenab-ı Haktır Yoksa bizzat nazar eden kişi o hadiseyi meydana getirmiş değildir Nazarı keskin olan kimse birşeye baktığı anda Cenab-ı Hak o şeyde zararı yaratmaktadır Çünkü iyiliği de kötülüğü de yaratan Allah’tır Allah’ın iradesi dışında hiçbir şey meydana gelmez
Nazar etmenin, ölümü, kişinin helâk olmasını netice veren cihetini Peygamberimizden öğreniyoruz Câbir bin Abdullah’ın rivayet ettiği hadiste şöyle buyurulmaktadır:
“Göz değmesi haktır Deveyi kazana, insanı da kabre girdirir”2

Böylece, nazara uğrayan deve nasıl ki ölüp, eti tencereye konuyorsa, aynı şekilde nazar edilen kişi dehayatından olup mezara girebilmektedir Hadis-i şeriften nazarın tesirinin yalnız insana bağlı kalmadığı, bütün canlılara, hattâ insanı dikkatini çeken hertürlü şeye de zarar verebildiği anlaşılmaktadır

Asr-ı Saadette geçen, nazarla ilgili bir hadiseden, mü’minin beğendiği birşey karşısında nasıl davranması, neler söylemesi gerektiği, nazar etmenin din kardeşini öldürme sayılacağı, nazara uğrayan ve nazar eden kimsenin neler yapması gerektiği hususunda geniş bilgiler çıkarmak mümkündür

Sahabîlerden Amr bin Rebia, Sehl bin Huneyf’i yıkanırken görür,nazar eder Sehl çarpılmış gibi yere yıkılır Alıp Peygamberimizin bulunduğu yere götürürler Durumu öğrenen Peygamberimiz “Kimden şüphe ediyorsunuz?” diye sorar Sahabîler, Amr bin Rebia’nın ismini verirler Bunun üzerine Peygamberimiz Amr’ı azarlayarak, “Sizden biriniz neden din kardeşini öldürüyor? Biriniz kardeşinde beğendiği, hoşuna gittiği birşey gördüğü zaman ona mübarek olması için dua etsin (Mâşallah, Bârekallah gibi sözler söylesin)” buyurur
Daha sonra Peygamberimiz bir miktar su ister ve nazar eden Amr’ın abdest almasını emreder3

Bir nevi abdest olan bu tatbikatı fıkıh âlimlerimiz şöyle tarif ederler Bir kabın içine su konur Nazar eden kimse bir avuç alır, ağzını çalkar, suyu kabın içine püskürtür Sonra aynı sudan alarak yüzünü yıkar, sonra sol eliyle su alarak sağ elini yıkar, sağ eliyle de alarak sol elini bileklere kadar yıkar Daha sonra sağ ve sol dirseklerini yıkar Sonra dirseğini ve omuzu arasını yıkar Sonra ayaklarını, sağ ve sol dizini yıkar Elini ve ayaklarını yıkarken, kolunu ve dizinden aşağısını yıkamaz Daha sonra sağ böğrünü aşağı doğru yıkar Bütün bu organlarını yıkadıktan sonra su aynı kapta biriktirilir Nazar eden kişi bu işi tamamladıktan sonra su kabını alarak nazar ettiği şahsın arkasında durup başına döker4 Kullanılan bu su pis sayılmamaktadır Bunu Peygamberimizin bizzat kendi tatbikatından anlamaktayız

Peygamberimizin kısaca tarif ettiği ve âlimler tarafından da genişçe izah edilen bu yıkamanın bilinmeyen pek çok hikmeti, şüphesiz, vardır En azından nazar şüphesini gidermek için bu sünneti yapmak gerekir Bu yıkama ve dökme işi Sahabîler tarafından da zaman zaman tatbik edilmiştir

Bu iş yapıldıktan sonra nazar eden kimse bereket duasında bulunarak, “Mâşallah, Lâ kuvvete illâ billah” derse, meydana gelebilecek zararı Allah’ın gidereceği bildirilmektedir Zaten bu yıkama işinin yapılması bir nevi fiilî duadır Tesir ve şifa ise Allah’tan beklenmelidir
Nazardan ve ondan gelebilecek şerden Allah’a sığınmalıdır Hz Âişe’den öğrendiğimize göre, Peygamberimiz ona göz değmesine karşı rukye yapmasını (dua okumasını) emretmiştir5

Başka bir hadiste “Nazardan Allah’a sığınınız”6 buyurularak, şifayı Allah’tan istememiz tavsiye edilmektedir
Peygamberimizin göz değmesi karşısında ondan korunmak için hangi duaları okuduğunu ve neler yaptığını Ebû Said el-Hudrî (ra) şöyle anlatmaktadır:
“Resulullah (asm) (Cinlerin ve insanların nazarından Allah’a sığınırım, gibi dualarla) cinlerin nazarından, sonra da insanların nazarından Allah’a iltica ederdi Sonra Muavvizetân (Felâk ve Nâs Sûreleri) inince bu sûrelere devam etti Diğer duaları terk etti”7

Şu halde, nazar eden ve zarar verenleryalnız insanlar değildir Aynı zamanda cinler de nazar edip, insana zarar vermektedir “Cinlerin nazarı oktan daha sür’atli geçer” diyen bazı âlimler göz değmesini, cinlerin çarpması ve nazar etmesi mânâsında da anlamaktadırlar

Peygamberimizin tatbik ve tavsiye ettiği mânevî ilaçlardan başka yollara başvurup şifa aramak mü’mine yakışmaz Cahiliye devrinde Araplar bazı hastalıklardan dolayı boyunlarına ve kollarına çeşitli âlet ve boncuklar takarlardı Deva ve şifayı da o taktıkları şeylerden beklerlerdi Şirk kokan, inancına uymayan bu nevi işleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz, “Kim birşey takarsa bütün işleri o taktığı şeye teslim edilir”8 buyurmuştur

Böylece takılan o şeyin bir fayda vermeyeceği, ayrıca kişinin bütün ümidini bizzat ona bağlamasıyla da inancına zarar geleceği anlaşılmış oluyor
Nazardan korunmak için mânâsı bilinmeyen bazı muskalar yazıp kullanmak veya “nazar boncukları” takmak İslâm inancına uymayan bâtıl âdetlerdir Bu gibi şeyleri insanın takınması caiz olmadığı gibi, bir hayvana veya bir eşya üzerine takmak da aynı şekilde meşru değildir Peygamberimizin haram saydığı bazı şeyler arasında nazarlık takınmak da sayılmaktadır9

Bu işlere benzeyen ve halk arasında mum eritmek, kurşun dökmek veya ot yakıp hastanın başının üzerinde gezdirmek gibi hiçbir mânâsı olmayan tatbikatlara tevessül etmemek lâzımdır Çünkü Cenab-ı Hak her türlü derdi verirken meşru olarak dermanını da yaratmıştır Mü’min ölçü olarak sünneti almalı, o çizgiden çıkmamaya çalışmalıdır İstikamet ancak bu yolla mümkündür

1 Müslim, Selâm: 42; İbni Mâce, Tıb: 3
2 Keşfü’l-Hafâ, 2: 76 (Ebû Naim’dennaklen)
3 İbni Mâce, Tıb: 32, Müsned, 3: 447
4 Neyevi, Şerh-u Sahih-i Müslim, 14 % 172-173
5 İbni Mâce, Tıb: 34
6 Age, Tıb: 32
7 Age, Tıb: 34
8 Tirmizi, Tıb: 24
9 Neseî, Zînet: 17


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.