![]() |
Burdur Efsaneleri ( Tüm Burdur Efsaneleri ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Burdur Efsaneleri ( Tüm Burdur Efsaneleri )![]() Burdur Efsaneleri ![]() Rengini topraktan, Gökyüzünden ve sudan Alan doğa harikası Güzeller güzeli bir göldür Dünyanın ikinci temiz suyu, Mars ile örtüşür toprak yapısı Türkiye’nin ikinci derin gölü Salda Yaşıyor dipdiri efsânede, masalda… Kahveci Osman Usta şöyle diyor; Yağmurla karışık fırtınalı bir gündü, Gün değil sanki, göklerin bizim gölle Bizim gölle yaptığı, oynaştığı düğündü Düğümdü belki de bilemedik, Bilemedik sığındık bir kuytuya Kuytudan korkularla bakıyorduk Salda’ya ![]() ![]() ![]() Salda’ya göklerin yedinci katından yağmur durmaksızın Durmaksızın o kadar uzun zaman yağdı Yağdı ![]() ![]() … ![]() ![]() ………Yağdı ha yağdı… Yağdı tepelerden aşağıya, oluştu seller Seller ki önüne katıp her şeyi Her şeyi alıp, sürükleyip getirmişti, Getirmişti kökünden söküp ağaçları, Ağaçlar, kütükler, taşlar, kayalar, ne varsa Ne varsa yamaçlardan ortasına gölün Gölün en karanlık noktasına çekiyordu, Çekiyordu, yutuyordu her şeyi girdap, Girdap bu işte, bu yüzden hep Hep gölün ortası karanlıktır zaten, Zaten kimse bilmez Salda’nın Salda’ nın yuttukları gider nereye? Çıkmaz, Çıkamaz asla dışarı bir daha… * Gölün kıyısında su ateş, Hamam suyu sanki Fakat ilerledikçe Tam tersi buz kesmede … ![]() ![]() ……… ![]() ………… ![]() Bazı gecelerde uğultuyla göl kıyısı Uyanır, uyumaz; kıvranır sabaha kadar Ortada insan eseri ne bir yapı, ne bir makine, Yok… Yok ki yok… Çok yüksekden çağıl çağıl akan bir şelale Uğuldayan bir ses, uyutmaz ki göğü, yeri Neyin nesidir bu, uyandırır seherleri… * Dev sazan balıklarından bahseder kimi Kimisi “bir adam boyunda” der ekler Duyan çok ama dev sazanları Görene de henüz rastlanmadı, Koyu maviden bu yana Bu yana asla gelmezler, Yakalamak için Açılmak gerek Sandalla Salda’ya… Basmamış Mars’a insan ayağı, Aynen öyle anlatırlar işte: İnmemiş, inememiş, …… ![]() ![]() …………Dipte geçit vermez ağaç kökleri ……………Yüzlerce metre aşağıda ………………Ve kutup soğuğu buz Su canlı, su diri, su aşk Öylesine şahane… ……………Su var suyun içinde …………………Sulara efsâne… Mustafa Ceylan ![]() TEKELİOĞLU EFSANESİ Yiğit Tekelioğlu, Burdur Beylerinden birinin güzel kızına gönlünü kaptırır ![]() - Biz, başıbozuk zeybek takımına kız vermeyiz, gitsin kismetini baska yerden arasın, derler ![]() Bu sözler, Burdur yaylalarının korkusuz mert zeybeği Tekelioğlu’nun gururunu incitir, gönlünü yaralar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Kurtulus umudu kalmadı ![]() ![]() kız cevap verir: - Tanrı bana bir can verdi, onu da sana adadım ![]() ![]() Tekelioğlu ısrar eder, kız kararından dönmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu acı olay, yıllarca unutulmaz ![]() ![]() Tekelioğlu seslenir: Alt yanım deniz de üst yanım balkan Kır atın üstünde şavkıyor kalkan Namert olsun beyler ölümden korkan Tekelioğlu diye ünüm var benim ![]() Al-yesil kuşanmış ince beline Kıymayın ağalar telli geline Atımı dehledim Burdur gölüne Tanrı’ya verecek canım var benim ![]() Her sabah dikilir bir sırlı gömlek Ak üstüne al al benli şafaktan Sabah kapı kapı haber vererek Geçer adım adım her bir sokaktan ![]() ‘Göl’ ince kıvraktır, ‘gül’ katmer, katme Üzümler asmadan lezzeti emer ![]() Genç kızda bir çift göz yemyeşil güler, Yemyeşil gözleri yeşil topraktan… |
![]() |
![]() |
|