10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayrılık Zamanı...
Emanet sevinçlerini sarıp sarmalayıp koyuldun yola  Sımsıkı sarıldığım umutları da sığdırdın kucağına  Yolun açık olsun dünüme mührünü, bugünüme hüznümü, geleceğe gönlümü katan adam 
Kırık dökük sesini toparla artık Gözyaşların yüreğime damlıyor Dağlanıyorum acınla  Hep gülüşler asılıydı doyamadağım yüzünde Lütfen izin ver, anılarıma saklayacağım, hatta baş köşesine oturtacağım bu günden kalan gülüşün olsun Yakışmıyor sana hüzün 
Toparlan artık kış günlerimin kardeleni  Bizimki bile bile ladesti Unuttun mu, ayışığının denizleri yıkadığı gecelerde söyledik biz aşka şarkılarımızı   Aldırmadı mı? Yapma bitanem, o bize aldırmasaydı şimdi elimizde ne kalacaktı Bak sımsıkı sarıldığımız yaşanmışlığımız var Eksik mi diyorsun, yarım diye mi söyleniyorsun? Belki de böyle olduğu için hep vazgeçilmez olacak aşk adına yaşadıklarımız  Hem belki kavuşmalar öldürürdü narin aşk güvercinini Bırak özgürce kanatlansın, mavinin en koyu tonlarında pembe umutlarına kanat çırpsın  Sen yarımsın, ben yarımım, aşk yarım kalmış çok mu?
Tensiz sevişmeleri bilir misin bitanem? Yüreklerin sevişmesi tenden daha tutkuludur Hatırla, dokunmadığımız bedenlerimizin yaktığı ateşleri  Hatırla o ateşlerle kavrulan gecelerimizi  O tensiz sevişmeler değil miydi şehvet giyinmiş aşka hazırlayan bizi? Korkma bensizlikten canımın yongası Sensiz de sevişirim ben seninle  Gözlerinden içtiğim adı olmayan kelimeler kazılı benliğimde  Büyütürüm bir bebeği büyütür gibi özenle Sevişirim sensiz, senli kelimelerim, senli gecelerimle 
Ah be hayatımın anlamı adam  Dilim dönmüyor yokluğuna dair hislerime  Kelimeler nasıl da yetersiz  Aradım taradım, tüm sözlüklere baktım Sensizliği anlatan o keskin kelimeyi bulamamışlar aşkım Onu hissedebilen bir tek benim Ne yazık ki ben de o kelimeyi bulmakta işte böylesine yeteneksizim  Çaresizim harflerin ses vermediği duygulara karşı 
Sadece izdüşümlerini anlatabilirim sensizliğin Sanki bir kerpetenle tırnaklarımı teker teker söküyorlar seni silebilmek adına geleceğimden Ama onlar bilemezler ki geçmişime diktiğin yüzyıllık çınar ağaçlarını Tıpkı o ağaçlar gibi büyüyeceksin geleceğimde  Varsın olmasın elin elimde, varsın değmesin gözün gözüme Sen kazılısın bende 
Bir kendine geliş borçlu bu gün bana Bilmem ki tek bir kadeh şarap içmeden yaşadığım bu sarhoşluktan ayılır mı bu kadın? Ki ben şişelerce şarabın sarhoş edemediği ne geceler eklemişim yaşanmışlık haneme Kim yükledi bedenime içinde alkol olmayan sarhoşlukların serseriliğini  Naralar atmak istiyorum, “hey insanlar silkinin yüreğimin yarısı kopuyor benden, bana ne sizin saçma sapan sevinçlerinizden, bana ne sizi boş yere üzen kederlerden” diye haykırmak istiyorum Çıkmıyor sesim, tıpkı kabuslardaki sessizlik gibi bir şey bu yaşadığım Sessiz, sadece kendi duyduğum çığlıklar atıyorum 
Ama bak yine ıslak yüreğim Haklısın erkeğim Sana nasıl ağlama diyebilirim Ben karşında birbiri ardına dizerken gözyaşlarımı, nasıl saklarsın sen umutsuzluklarını  Bilirim kıyamazsın Kıyamadığımız nelerden vazgeçtik bu güne kadar bir düşünsene Kaç vazgeçiş yükledik geçmişimize
Ağla aşkımıza vedalar yazgılı adamım  Ağla Ağla ki ben de kırayım zincirlerimi Gün bugündür Vedamıza hediye edelim gözyaşlarımızı Denedim, olmadı Güçlü kadın elbisesi bedenime uymadı Ki ne zor zamanları atlatmıştım ben bu elbiseyle Bu ayrılığa o bile dayanmadı   Yazgının çizgisine uzat adımlarını Adamım, zaman ayrılık zamanı 
Funda Bilgili
|
|
|