Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler > Hazır Mesajlar & Güzel Sözler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
suskunluğundan, tanırım

Suskunluğundan Tanırım

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suskunluğundan Tanırım



Suskunluğundan tanırım O'nu Yüzünde her daim nöbete duran ve içindeki depremi maskeleyen gülücüğü bilirim

O depremin yüreğinde açtığı derin yarıklardan en küçük bir iz yansımasa da yüzüne, aşinayım ketumiyetine

Bilirim ki, kabil olsa da, ters çıkarılmış bir kazağı düzeltir gibi içten kavrayıp dışa çevirseniz ruhunu, sanki yıllar yılı söylenmeyip saklanmış, dilin ucuna kadar gelip tutulmuş, tam haykırılacakken içe atılmış yüzlerce sözcük, hafızaya kelepçelenmiş binlerce söz, dile getirilmemiş on binlerce itiraz, akıtılmamış onca gözyaşı ilmek ilmek çözülüp saçılıverecektir ortalığa

Ama o konuşmaz

Sabırla dinler, sitemsiz kabullenir ve ruhunun derinliklerine gizlediği çekmecelerde özenle saklar içine attıklarını

Sadece kendisiyle başbaşayken açar onları

Kimi zaman gizli bir günlüktür çıkan çekmeceden yazar;

kimi zaman da sırdaş bir silahtır sıkar

Niye bazıları ağzına geleni söyleyip rahat uyku uyurken, "içine atan", sessizliğe gömülüp kendi dehlizlerinin karanlığında yapayalnız kabuslar görmeyi seçmiştir?

Anlatmazlar ki bilesiniz

Kimi nasıl diyeceğini bilmediğinden, kimi bildiğini de diyemediğinden, kimi dediği halde kıymeti bilinmediğinden, kimi bir kez deyip yanlış bildiğinden, suskunluğun o huzurlu kuytusuna sığınmıştır

Sesini en çok yükseltenlerin en haklı sayıldığı bir dünyada, sürüye uyup gürültüye katılmaktansa sessizliğe gömülüp haksız sayılmayı tercih ederek tevekkülle içine kapanmıştır İç kanamaları zaman zaman ağzından kaçırıverse de, dudağının kenarından sızanın "kızılcık şerbeti" olduğuna inandırır herkesi

Oysa ne kadar gizlemeye çalışsa da, içindeki fırtınanın birilerine fark edileceği umudunu hep korur Suskunluğunun her şeyi anlattığını sanır Sanki onca gürültü içinde birileri gözbebeklerini okuyacak ve konuşmayı bilmeyen bir çocuğun derdini anlar gibi, iç dünyasında çağlayan nehrin sesini duyacaktır Başını sessizce öne eğişinden, sitemkar imalarından, dargın yalnızlığından derdini anlayacak, şifresini çözüp sessizliğini sese çevirecek birini bekler umarsızca

Oysa gürültünün çağında, kimselerin vakti yoktur, anlatmayanın derdini anlamaya

Kimse kimsenin gözbebeğine bakıp konuşmaz; yüreğini dinlemeye yanaşmaz

Öyle olunca da hepten içine kapanır "içine atan" Maddi varlığını dibe çeken bu manevi yükün ağırlığıyla yaşamayı öğrenir Yükünü sırtlayıp, kendi iç sesiyle sohbet ederek yürümeye koyulur Kendine yazılmış mektuplar, meçhule karalanmış satırlar, sadece yastığının bildiği sırlarla örer kozasını

Sabah oldu mu, sahte gülümsemesini yüzüne yapıştırıp hayata karışır

Anlaşılmadıkça artar ketumiyeti Rahat hesaplaşanlara özenerek erteler hesaplaşmalarını Geciktirilmiş her sohbet, vazgeçilmiş her itiraf, gösterilmemiş her tepki birbirine yapışıp koca bir ura dönüşür içinde Sonra kanser gibi sarar bünyesini

İçindeki yara, yüzünde gülümseyen maskeyi aşağı çekmeye başlar zamanla Artık ya içindekileri kusacak, ya da hepten susacaktır

İşte o zaman, "iç" denilen o dipsiz derinlik, o ne atsan dolmaz sanılan kuyu taşar aniden Yük, taşınmaz olur Yıllar yılı sabırla bastırılan volkan, ya umulmadık bir tepki, ya katılırcasına bir ağlama nöbeti veya gizlenmiş bir silah olur, gürültüyle patlar

"İçine atan"ları bilmeyenler, kestiremezler bu ani tepkinin nedenini Yanlış yerde ve son günlerde ararlar ipucunu Oysa onca yılın suskunluğuyla kaynaya kaynaya dolmuştur yanardağ Ve gün gelmiş patlamıştır

İntiharı, doğumudur "içine atan"ın İlk kez yüksek sesle konuşmuştur ve çoğu kez, son olur bu

Artık geride bıraktığı efsane konuşacaktır, kendisi yerine

Tanırım O'nu

Sessizliğin erdem sayıldığı bu özel dünyanın suskunları bilirler birbirlerini

çareyi de bilirler

Gözbebeklerine bakıp ruhunda kaynayan volkanı sezecek ve şefkatle "içeri" sızıp O'nu yukarı çekecek bir dost elini umutla beklerler

Beynine ancak o dost eli uzanabilir

O yoksa, yedeği bir kurşundur

Can Dündar

Alıntı Yaparak Cevapla

Suskunluğundan Tanırım

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suskunluğundan Tanırım



Aynen beni anlatmış sanki
Alıntı Yaparak Cevapla

Suskunluğundan Tanırım

Eski 10-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suskunluğundan Tanırım



Ne farkımız var ki
Alıntı Yaparak Cevapla

Suskunluğundan Tanırım

Eski 10-11-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suskunluğundan Tanırım



O yüzden iyi anlaşıyoruz böceem
Alıntı Yaparak Cevapla

Suskunluğundan Tanırım

Eski 10-11-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suskunluğundan Tanırım



Haklısın mucux
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.