Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antlaşmaları, osmanlıda, rus, yapılan

Osmanlıda Yapılan Rus Antlaşmaları

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıda Yapılan Rus Antlaşmaları




Rus Antlaşmaları
Bahçesaray (1681)
Prut (1711)
İstanbul (1724)
Belgrad (1739)
Küçük Kaynarca (1774)
Aynalıkavak (1779)
Yaş (1792)
Bükreş (1812)
Edirne (1829)
Hünkar İskelesi (1833)
Ayastefanos (1878)
Berlin (1878)


Bahçesaray Antlaşması
1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı ‎sonunda Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı ve Rusya Çarlığı arasında Bahçesaray, Kırım'da 3 Ocak 1681de imzalanmış olan bir antlaşmadır

Bu antlaşmanın ana hükümlerine göre Osmanlı Devleti ve Moskova merkezli Rusya Çarlığı arasında 20-yıl süreli bir barış hüküm sürecek ve iki devletin arasındaki sınır Dinyeper Irmağı olacaktı Her iki taraf da Dinyeper Irmağı ile güney Buğ Irmağı arasında yerleşme yapılmamasını garanti etti Nogay göçkenlerinin Ukrayna'nın güney steplerinde gezginlik yapmaları kabul edildi Zaporozhtsi Kazaklarının Dinyeper Irmağı ve yan ırmakları üzerinde balıkçılık yapma hakları, güneyde tuzla işletme hakları ve Dinyeper Irmağı ve Karadeniz üzerinde deniz vasıtası kullanma hakları değişmeden kalacaktı Sağ Ukrayna Kıyıları (Pravoberezhna Ukrayina) yani Ukrayna'da Dinyeper Nehri doğusu ve Zaporozhtsi Kazaklar bölgelerinin Rusya Çarlığı egemenliği altında olduğunu Osmanlılar kabul etti Buna karşılık Kiev bölgesinin güneyi (özellikle Çehrin), Bratslav bölgesi ve Podolya Osmanlı egemenliği altında kaldığı onaylandı


Prut Antlaşması
21 Temmuz 1711 tarihinde Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yapılmış bir antlaşmadır

1710 yılında Osmanlı Devleti Sultan III Ahmet tarafından yönetilmekteydi Rusya'nın başında Çar Büyük Petro "Deli Petro", İsveç'in başında ise XII Şarl "Demirbaş Şarl" bulunmaktaydı Demirbaş Şarl'ın ordusu Poltava Savaşı'nda Deli Petro'nun ordusuna yenildi ve Osmanlı topraklarına sığındı Bu arada Rusya'nın Lehistan'ın içişlerine karışması, Eflak ve Boğdan beylerini Osmanlılara karşı kışkırtması Osmanlı Devletini rahatsız ediyordu Osmanlı Devleti Rusya'ya karşı savaş ilan etti

Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa yönetimindeki ordu Kırım Hanlığı]] ordusunun desteğiyle Rusları Prut nehri kıyısında kıstırdılar Bir yanı bataklık, bir yanı uçurum olan bir yerde idi bu mevzi Prut Savaşı denilen bu savaşı Osmanlıların kazanması üzerine Prut Antlaşması imzalandı Antlaşmanın koşulları şunlardır:

Azak Kalesi Osmanlılara geri verilecek (Karadeniz tekrar Osmanlı gölü haline geldi)
Ruslar İstanbul’da daimi elçi bulundurmayacaklar
İsveç Kralı Şarl'ın serbestçe ülkesine dönmesine izin vereceklerdi
Ruslar Lehistan’ın içişlerine karışmayacaklardı


İstanbul Antlaşması
(1724) Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan bir barış anlaşmasıdır Osmanlı Devleti ve Rusya, İran'a saldırıp Kuzey Kafkasya'da karşı karşıya gelince İngiltere ve Hollanda'nın araya girmesi ile imzalanmıştır Bu antlaşmayla Safevilerin Kafkaslardaki toprakları Osmanlı Devleti ve Rusya tarafından paylaşılmıştır Ama İran'da Safevi Şahı I Hüseyin'in İran'ı istila eden Afganlara esir düşmesiyle yönetimi ele geçiren Avşar Türklerinden Nadir Şah bu antlaşmayı tanımamış ve Osmanlılara savaş açmıştır


Belgrad Antlaşması
Osmanlı Devletinin 18 Eylül 1739 tarihinde Avusturya, 3 Ekim 1739 tarihinde de Rusya'yla imzalamış olduğu barış antlaşmalarıdır
Savaşın gelişmesi ve antlaşma
1736'da Kırım Tatarları'yla olan sınır anlaşmazlıklarını bahane eden Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açtı 1737'de Avusturya da Rusya'nın müttefiki olarak savaşa katıldı

Üç koldan Osmanlı arazisine hücuma geçen Avusturya orduları ta Niş'e kadar ilerledikten sonra; ardı ardıya yenilip geri atılınca hemen İstanbul'da Fransız Elçisi olan Villeneuve Markizi'nin aracılığı ile barış görüşmeleri istedi Rusya da İsveç'ten hücum beklediği için barış görüşmelerine razı oldu Sadrazam ve Osmanlı ordusu serdarı olan Yeğen Mehmed Paşa orduyla İstanbul'a döndükten sonra Fransız ve Avusturya elçileri ve Rus grandükü ile konuştu İzleyen günlerde ordu kadısı Esad Efendi, reisülkitab Mustafa Efendi ve Mektubi Ragıp Efendi Dolmabahçe'de Mehmed Emin Efendi yalısında elçilerle yapılan oturumlarda barış koşullarını görüştüler Tam bu sırada 22 Mart 1739'de Yeğen Mehmed Paşa veziriazamlıktan atılıp yerine Vidin Seraskeri Hacı İvazzade Mehmed Paşa getirildi ve ordu tekrar cepheye gönderildi 22 Temmuz 1739da, Viyana'da büyük şok yaratırcasına, Belgrad yakınlarında Hisarcık Muharebesi'nde Osmanlı orduları galip geldi Belgrad Osmanlı ordusu tarafından kuşatıldı ve Belgrad tekrar Osmanlıların eline geçti Tuna kıyılarında önemli kale mevkileri olan Semendire (şimdi Sırbistan'da Smederevo) ve Adakale'yi (şimdi Romanya'da Orşova) tekrar eline geçirerek Tuna Nehri tekrar Avusturya ile Osmanlı devleti arasında korunaklı bir sınır haline getirildi

Avusturya bundan sonra hemen ateşkes ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu ile Belgrad Antlaşması'nı 18 Eylül 1739'da imzaladı Avusturya, 1718 Pasarofça Antlaşması'yla elde ettiği, Belgrad da dahil Kuzey Sırbistan'ı ve Küçük Eflak'ı (şimdi Romanya'da) geri verdi

Rusya orduları ise daha başarılı olmuşlar, Hotin ve Bender'i almışlar ve Boğdan'a girip Yaş (şimdiki Romanya'da ki Iaşi) şehrini ellerine geçirmişler ve Avusturya-Osmanlı Belgrad Antlaşması'nın imzalanması haberi eriştiğinde Eflak'a hücuma geçmek üzereydiler

Yalnız kalan Rusya da, 3 Ekim 1739'da, savaş beklentilerinin çok gerisinde bir barış antlaşması yaptı Rusya Azak Kalesi'ni askerden arındırmayı, Azak Denizi ve Karadeniz'de savaş gemisi bulundurmamayı, Karadeniz'deki ticaretini Osmanlı gemileriyle yürütmeyi, Orta Kafkaslarda önemli dağ geçitlerini kontrol eden ve koruması altında tuttuğu Kabartay bölgesinden çekilmeyi ve burasını tarafsız bir bölge olarak tanımayı kabul etti

Ayrıca bu antlaşmalar,Osmanlı İmparatorluğu'nun Avusturya Arşidüklüğü ile imzaladığı son karlı antlaşmadır

Antlaşma maddeleri

1735-1739 Osmanlı-Rus-Avusturya savaşının sonunda imzalanmış bu antlaşmaların başlıca şartları şunlardır:

Avusturya Pasarofça Antlaşması ile aldığı yerleri (Sırbistan, Belgrad, Eflak'ın bazı kısımlarını ve Bosna'da bir sınır bölgesini) Banat bölgesi hariç geri verdi
Azak Kalesi yıkıldı, toprakları Osmanlı Devleti ile Rusya arasında sınır oldu
Kuzey Kafkasya'da bulunan ve dağ geçitlerini (Daryal Geçidi,vd) denetleyen Kabartay bölgesi (Kabardiya) tarafsız bir bölge olarak kabul edildi
Ruslar Kırım'dan çekilecek
Karadenizde savaş ve ticaret gemileri bulunduramayacaktı

Belgrad Antlaşmaları Osmanlıların 18 yüzyılda imzaladığı en son kazançlı antlaşmalardır Belgrad Antlaşmaları ile Karadeniz’in bir Türk gölü olduğu bir kez daha kabul edildi Bu antlaşma ile Karadeniz'in Türk gölü olduğu son kez onaylanmıştır


Küçük Kaynarca Antlaşması
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında, 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşına son veren ve Osmanlı Devletinde önemli toprak kayıplarına yol açan antlaşmadır Güney Dobruca’daki Küçük Kaynarca kasabasında imzalandığından bu adı almıştır

1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
Osmanlı ordusunun, 1773’te Ruslara karşı kazandığı Rusçuk, Silistre ve Varna zaferlerinin intikamını isteyen Çariçe II Katerina, Tuna ordusunu takviye etmişti Başkumandan Mareşal Petro Rumyantsev, Osmanlı ordusunu, merkezinde muhasara için Şumnu’ya doğru hareket etti Bu sırada rahatsız olan Vezîr-i âzam ve Serdâr-ı ekrem Muhsinzade Mehmed Paşa, düşmanı karşılamak üzere Yeniçeri Ağası Yeğen Mehmed Paşa kumandasında bir kuvvet sevk ettiyse de, bu kuvvetler Kozluca’da mağlup oldu Rumyantsev’in, bu başarıdan sonra Şumnu önlerine gelip Varna yolunu kesmek suretiyle, Osmanlı ordusunu iâşe ve mühimmattan mahrum etmesi, askerin dağılmasına yol açtı ve orduda on iki bin kişi kaldı Yanındaki az sayıdaki kuvvetle mukavemet etmenin bir fayda sağlamayacağını anlayan Serdâr-ı ekrem mütareke istemek zorunda kaldı Sadrazam kethüdâsı Ahmed Resmî Efendi, nişancı rütbesi ile birinci, Reîsül-küttab İbrâhim Münib Efendi de ikinci murahhas tayin olunarak, 12 Temmuz 1774’te Şumnu’dan hareketle Balya Boğazına yakın Küçük Kaynarca kasabasına geldiler Ruslar tarafının murahhası,General Nikolay Repnin idi Mareşal Rumyantsev mütareke kabul etmeyerek birinci sulh müzâkeresinde esasları iki tarafça kabul edilmiş olan esaslara göre derhal sulh akdini istediğinden, mecburen teklif kabul olunup, iki günde ve iki celsede antlaşma imzalandı

Rus başkumandanı, sulh görüşmesi yapabilmek için başlangıçta Kılburun, Kerç ve Yenikalenin Ruslara terkini şart koydu Osmanlı murahhasları, bütün fırsatların elden çıkması ve kendilerine zaman verilmemesi üzerine, Rus isteklerini çaresiz kabul ettiler
Antlaşmanın koşulları
Antlaşmanın imzalandığında yerdeki kitabe: Burada 10-21 Temmuz 1774 tarihinde Büyük Katerina'nın temsilcisi Kont Petro Rumyantsev ve Sultan I Abdülhamid'in temsilcisi Sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşa tarafından Küçük Kaynarca Antlaşması imzalanmıştır Bu antlaşmanın 7 maddesine göre Babıali Hristiyanlık dinini ve kiliselerini ebediyen koruması altına aldığını taahhüt eder

17 Temmuz 1774 tarihinde imzalanan ve henüz tahta yeni çıkan I Abdülhamit tarafından tasdik edilen, yirmi sekiz maddelik bu antlaşmaya göre

Kırım Hanlığı'yla Kuban ve Bucak Tatarları siyâsî bakımdan müstakil olup, ancak dînî işlerinde Hilafet makamına tâbi olacaklardır
Kılburun, Kerç, Yenikale ve Azak Kalesi'yle Dinyeper (Özi) ve Buğ (Aksu) nehirleri arasındaki arazi, Rusya’ya terk edilmiş ve Aksu hudut kabul edilmiştir
Ruslar tarafından işgal edilen Besarabya, Eflak, Boğdan ve Gürcistan ülkeleriyle Akdeniz adaları Osmanlılara iade olunacaktır
Rus ordusu, Bulgaristan’da Tuna’nın sağ sahilinden, bir ay içinde sol sahiline çekilecektir
Babıali, İmparatorlukta Hristiyan diniyle kiliselerini, daimî surette himaye edecektir
Rus sefirlerinin, Eflâk ve Boğdan vaziyetleri hakkındaki müracaatları dikkate alınacaktır (Bu madde mucibince memleketin işlerinde Rus müdahalesine devamlı açık kapı bırakılmış oluyordu)
Rus ticaret gemileri, Karadeniz’le Akdeniz’de hareket serbestisine sahip olacak ve istedikleri zaman boğazlardan geçebilecekler ve Osmanlı limanlarında kalabileceklerdi Böylelikle Karadeniz bir Türk gölü olmaktan çıktı
Ruslar İstanbul'da elçilik bulundurabilecek ve Balkanlarda konsolosluk bulundurabileceklerdi Bu da Rusların Panslavizm politikasına zemin hazırlamıştır
İngiltere ile Fransa'ya verilen kapitülasyonlar, Rusya’ya da aynen tanınacaktır
Osmanlı Devleti, savaş tazminatı olarak, üç senede ve üç taksitte, Rusya’ya on beş bin kese akça verecektir Osmanlı Devleti tarihinde ilk defa savaş tazminatı ödemiştir
Orta Kuzey Kafkasya'da Osmanlı Devleti ile Rusya arasında tarafsız bir bölge olan Kabartay ya da Kabardiya, Rusya'ya ilhak edildi

Antlaşma sonuçları
Osmanlı Devleti, arazi itibariyle fazla kayba uğramamakla beraber, Rusların Eflak ve Boğdan’a karışmaları, istedikleri yerlerde konsolosluk açabilmeleri ve Ortodoksların hâmisi sıfatını takınmaları gibi maddeler sebebiyle, zayıf anlarında, devamlı olarak bu devletin saldırılarına mâruz kalmıştır

Ayrıca bu antlaşmayla Kırım'a özerklik verilmesi Rusya'nın sonradan Kırım'ı egemenliği altına alması için bir atlama taşı oluşturmuştur Nitekim Rusya bu antlaşmanın imzalanmasından 9 yıl sonra Kırım'ı topraklarına katmıştır

Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti;
Dünyanın sayılı devletlerinden biri olma özelliğini yitirmiştir
Uluslararası saygınlığını kaybetmiştir
Yüzyılın en ağır antlaşmasını imzalamıştır
Karadeniz'de yüzyıllardır devam eden egemenliğini kaybetmiştir
Osmanlı devleti bu antlaşma ile Avrupa devletlerinin üsünlüğünü kabul etmiştir


Aynalıkavak Antlaşması (Tenkihnamesi)
(21 Mart 1779) Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan bir antlaşmadır

Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti Kırım'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştı Bir süre sonra Rusya yanlısı Şahin Giray Kırım hanı olunca Kırım'da Tatarlar arasında bir ayaklanma çıktı Osmanlı Devleti Rusya'nın desteklediği Şahin Giray'a karşı Osmanlı yanlısı Selim Giray'ı destekledi Ayaklanmanın bastırılması üzerine İngiltere ve Fransa'nın arabuluculuğu ile Osmanlı ve Rusya delegeleri bir araya gelerek İstanbul'daki Aynalıkavak Kasrı'nda yeni bir antlaşma imzaladılar Bu antlaşmaya göre:

Osmanlı Devleti, Şahin Giray'ın hanlığını tanıyacak, fakat, sonraki hanların seçimi için, padişahın halife olarak onayı alınacaktı
Akdeniz ve Karadeniz'de, Fransızlarla İngilizlere tanınan ticari haklar Rusya'ya da tanınacak,
Kırım'daki Rus kuvvetleri geri çekilecekti

Bu antlaşma ile Kırım'ın bağımsızlığı yeniden onaylanmış oldu

Osmanlı Devleti'nin, Kırım’ı geri almak gayesiyle, 19 Ağustos 1787’de, Rusya’ya açtığı savaş, Avusturya’nın da savaşa dahil olmasıyla aleyhte gelişti Özi, Kili, İsmail, Anapa ve Soğucak gibi kaleler, Rusların eline geçti Neticede, İngiltere, Prusya ve İspanya’nın arabuluculuğuyla, 18 Ağustos 1791 tarihinde, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında, sekiz aylık bir süre için Kalas Mütarekesi imzalandı Arkasından, Kasım 1791’de, Yaş kentinde barış görüşmelerine başlandı Yaklaşık iki buçuk ay süren uzun ve çetin müzakerelerden sonra, 10 Ocak 1792 tarihinde, Sadrazam Yusuf Paşa tarafından temsil edilen Osmanlı Devleti'yle Prens Bezborodko'nun temsil ettiği Rusya arasında Yaş Barış Antlaşması imzalandı Tamamı on üç madde olan bu antlaşmaya göre:

Küçük Kaynarca (1774), Aynalıkavak (1779), Ticaret (1783) ve 1784’te Kırım ile Taman’ın ilhakıyla Kuban Irmağı'nın hudut tayini hakkındaki antlaşmalar yine eskisi gibi kalıyordu
Turla (Dinyester) Nehri hudut kesilerek, bunun sol tarafındaki arazi, yani Aksu ile Turla arasındaki Özi (bugün Ochakov) kalesi dahil Özi Kırı (yani Özi ve Hocabey sancakları), Ruslara terk edildi Sağ tarafındaki memleketler, yani Bender, Akkerman, Kili, İsmail ve diğer tarafta Rusların işgalindeki kale ve şehirler Osmanlılara iade ediliyordu
Boğdan Voyvodalığının borçları ve geride kalan vergileri iptal edilecek ve antlaşmadan sonraki iki yıl, her türlü vergiden muaf tutulacaktı Af ilan edilip, isteyenler yine memleketlerine dönebileceklerdi
Tiflis Hanlığına, Çıldır valileri veya beyleri tarafından taarruz olunmayacaktı
Kuzey Afrika’daki Garp ocakları, Rus ticaret gemilerine taarruzda bulunurlarsa, zarar tazmin edilecekti
Anapa kalesi Osmanlılara geri verildi

Yaş Antlaşmasının imzalanmasıyla, 1787 yılında Osmanlı Devleti'yle Rusya arasında başlayan, sonra da Avusturya’nın katılmasıyla genişleyen savaş fiilen ve resmen sona ermiş oldu Osmanlı'da Dağılma Dönemi başladı


Bükreş Antlaşması
28 Mayıs 1812 tarihinde Osmanlı Devleti ve Rusya arasında bugünkü Romanya'nın Bükreş şehrinde imzalanmış bir barış antlaşmasıdır 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nı sona erdirmiştir

Sultan II Mahmut 1808 yılında tahta geçtiği zaman, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1806 yılında başlamış olan savaş devam etmekteydi Birleşik Krallık ile 1809'da yapılan antlaşma sonucu Rus İmparatorluğu ile savaşa devam kararı alındı Rus İmparatorluğu'nun Fransa ile olan sorunları, Osmanlı Devleti ordularının yıllarca süren savaştan yorgun düşmesi yüzünden iki devlet de 1812 yılında barış imzalamaya mecbur kaldılar

28 Mayıs 1812 tarihinde imzalanan Bükreş Antlaşmasının bazı şartları şunlardı:

Rusya, Eflak ve Boğdan'dan çekilecek, Besarabya bölgesi ise Ruslara bırakılacak
Osmanlılar Bosna ve Eflak'dan 2 yıl vergi almayacak
Sırplar kendi içlerinde serbest kalacak
Tuna nehrinde hem Osmanlı hem de Rus gemileri serbestçe dolaşabilecek Prut ve Tuna nehirlerinin sol sahilleri iki ülke arasında sınır kabul edilecek
Anapa kalesi ile birlikte, kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde Bzıb Irmağı ağzına değin uzanan Karadeniz kıyı kontrolu Osmanlılara, Bzıb Irmağından güneydeki Rion Irmağına değin Karadeniz kıyılarının kontrolü de Ruslara bırakıldı

Antlaşma Rus tarafında kumandan Mihail Kutuzov tarafından imzalandı ve Fransa İmparatoru I Napolyon'un Rusya'ya saldırmasından 1 gün önce Rus çarı I Aleksandr tarafından onaylandı


Edirne Antlaşması
14 Eylül 1829 tarihinde Osmanlı Devleti ve Rusya arasında Edirne şehrinde imzalanmış bir antlaşmadır Bu antlaşmayla Yunanistan bağımsızlığını kazanmıştır

Rusya, Sultan II Mahmut'un Navarin'de Osmanlı donanmasının yakılması ile sonuçlanan olaylardan dolayı savaş tazminatı istemesi üzerine, Osmanlı Devletine karşı savaş açtı Sultan II Mahmut bu arada Yeniçeri Ocağını kaldırmış, yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli yeni bir askeri teşkilat kurmuştu Teşkilatlanmasını henüz tamamlayamamış olan bu ordu Rus kuvvetleri karşısında önemli bir varlık gösteremedi Eflak ve Boğdan'ı işgal eden Ruslar, Tuna'ya kadar indiler Balkanları aşan Rusya, batıda Edirne, doğuda ise Erzurum'a kadar ilerledi

Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti barış istedi Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra imzalanmış şartları en ağır antlaşmalardan biri olan Edirne Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Yunanistan Devleti'nin kurulmasını kabul etti Antlaşmanın bazı önemli şartları şunlardı:

1 Yunanistan bağımsız bir devlet olacaktı

2 Eflak, Boğdan ve Sırbistan'a özerklik-otonomi tanındı

3 Ruslar işgal ettikleri yerlerin çoğunu geri verdiler

4 Rus ticaret gemilerine boğazlarda geçiş hakkı tanındı

5 Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı ödemeyi kabul etti

6 Antlaşmanın 10 maddesine göre Osmanlı Devleti Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Londra'da 6 Temmuz 1827'de ve buna dayalı olarak yine Londra'da 22 Mart 1829'da aralarında yaptıkları, Yunanistan Devleti'nin kurulmasını ve bağımsızlığını öngören anlaşma ve protokolü kabul edecekti (Londra Antlaşması)

7 Osmanlı Devleti Çerkesya üzerindeki tüm haklarını,bu arada Kuban Irmağı ile Bzıb Irmağı arasındaki Karadeniz kıyı kontrolunu Rusya'ya devrettiÇerkesya'daki Anapa ve Sucuk-Kale (şimdiki Novorossiysk) limanlar/kaleler dışında,Poti limanı,Ahıska ve Ahılkelek de Rusya'ya bırakıldı

Edirne Antlaşması'ndan beş ay sonra, 3 Şubat 1830 tarihinde İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan yeni bir "Londra Protokolü" ile bağımsız Yunanistan Devleti'nin kurulduğu ilan edildi Osmanlı Devleti de 24 Nisan 1830'da Yunanistan'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı

Yunanlıların hamisi olan İngiltere, Fransa ve Rusya Mayıs 1832'de Yunanistan'a son şeklini veren bir anlaşma yaptılar Bununla, Yunanistan'ın kuzey sınırı olarak "Arta-Volo hattı" kabul edildi Böylece, Yunanistan'a Attik ve Mora yarımadaları bırakılmış oldu Ayrıca bu yarımadaların çevresindeki tüm adalar ile kuzey Sporadlar, Ege'nin ikinci büyük adası Eğribos dahil olmak üzere yüzlerce ada Yunanistan'a bağlandı Kurulan Yunan Krallığı'na da Bavyera Kralı Louis'in oğlu Otto seçildi

Bu arada 3 büyük devlet, Yunanistan adına Osmanlı Devleti ile İstanbul'da son antlaşmaları doğrultusunda görüşmelere başladılar ve 21 Temmuz 1832'de taraflar arasında bir protokol imzalandı İstanbul Hükûmeti yeni Yunan sınırını ve statüsünü kabul etti Yeni Yunan Devleti de topraklarındaki Türk mallarının bedeli olarak, Osmanlı Devleti'ne belli bir tazminat ödemeyi yüklendi


Hünkâr İskelesi Antlaşması
8 Temmuz 1833 tarihinde İstanbul'un Hünkâr İskelesi semtinde Osmanlı Devleti'nin Rusya'yla imzaladığı bir karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşmasıdır

Sultan II Mahmut 1829 yılında Rusya'yla yapılan savaşı sonuçlandıran Edirne Antlaşmasını imzalamıştı Bu arada Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlı Devletine isyan etti Osmanlı Devleti isyanı bastırmak için Rusya'dan yardım istemek zorunda kaldı Rusya Mısır'a baskı yaparak 1833 yılında Osmanlılarla Kütahya Antlaşmasını yapmalarını sağladı II Mahmut barışı sağlamış olmakla birlikte kendini güvencede hissetmiyordu O yüzden Rusya'yla bir karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşması yapmaya karar verdi

8 Temmuz 1833’te imzalanan antlaşma, 6 açık ve biri gizli olmak üzere yedi maddeden meydana geliyor ve 8 sene için geçerli sayılıyordu Antlaşmanın açık maddelerinde;

1 İki devletin sadece savunma maksadıyla bu antlaşmayı imzaladığı,

2 Herhangi bir savaş vukuunda birbirlerine yardım edecekleri,

3 Yardımı isteyenin diğerinin masraflarını karşılayacağı,

4 Sürenin 8 yılı aşmayacağı,

5 İki ay içinde onaylanacağı,

gibi hususlar bulunuyordu

Gizli maddede ise; Rusya, Batı ile savaşa girdiği anda, Osmanlıların, boğazları Batılılara kapatacağı hususu vardı Bu madde, Rusya'nın bu dönemde rekabet içinde olduğu Birleşik Krallık ve Fransa'ya karşı konmuştur

Bu antlaşma ile Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır Boğazlar sorunu 1841'deki Londra Konferansı'nda tekrar ele alınmıştır


Ayastefanos Antlaşması
93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) sonunda imzalanan barış antlaşmasıdır

93 Harbi olarak da bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı Devleti'nin yenilgisiyle sonuçlandı Rus ordusu, batıdan Yeşilköy'e (eski adı Ayastefanos), doğudan Erzurum’a kadar geldi Osmanlı Devleti, barış istedi Rus orduları başkomutanı Nikolay, barış esaslarının mütarekeyle birlikte görüşülmesi şartıyla bu isteği kabul etti ve 3 Mart 1878’de İstanbul'un Yeşilköy semtinde Osmanlı Devleti açısından ağır koşullar içeren bu antlaşma imzalandı Buna göre;

Osmanlı Devleti'ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Prensliğin sınırları Tuna'dan Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacak
Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek
Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek
Kars, Ardahan, Batum ve Doğubeyazıt Rusya'ya verilecek
Teselya Yunanistan'a bırakılacak
Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak
Osmanlı Devleti Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti

Ancak bu antlaşma ile Rusya'nın bölgede tamamen hakim bir konuma gelmesi Batılı devletleri telaşlandırdı Zira Rusların, Bulgaristan yolu ile sıcak denizlere inmeleri, Birleşik Krallık'ın Hindistan siyasetine ve Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i ilhakına set çekmiş olacaktı Osmanlılar bu tepkilerden yararlanarak Kıbrıs’ın idaresini Birleşik Krallık'a bırakmak koşuluyla Berlin'de yeni bir antlaşma (Berlin Antlaşması) zemini elde etmeye başardılar Ayastefanos’un ağır şartlarını hafifleten Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki varlığı bir süre daha devam etti

Ayastefanos Antlaşması, Osmanlı devrinde Sevr Antlaşması gibi kâğıt üzerinde kalan bir antlaşmadır


Berlin Antlaşması
Osmanlı İmparatorluğu, Çarlık Rusyası, İngiltere, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya ve Fransa arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin'de imzalanan barış antlaşmasıdır

Antlaşmanın Sebepleri ve Şekli

93 Harbi'nin ardından Osmanlı ile Rusya arasında, 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştı Bu antlaşmanın şartları Osmanlı Devleti açısından son derece ağır olmaktaydı ve Rusya'yı da Balkanlar'da tek güç haline getiriyordu Nitekim bu durum Avrupa'nın diğer büyük devletlerini rahatsız etmekteydi

Aynı dönemde Sultan II Abdülhamid Han, İngiltere'yi Rusya'ya karşı kışkırtmaktaydı Osmanlı Devleti savaşta yenilmiş ve anlaşmak zorunda kalmıştı ancak yapılan antlaşma devletin çöküşünü getirebilecek ağırlıktaydı II Abdülhamid de çareyi Avrupa devletlerini Rusya'ya karşı kullanarak durumu hafifletmekte aramaktaydı Sonuçta İngiltere, Rusya'nın, Orta Doğudaki İngiliz menfaatlerini tehdit edeceğine, ılık sulara inip kendisiyle rekabete başlayacağına inanmıştı Diğer Avrupa devletleri ile Rusya üzerinde kurduğu yoğun baskı sonucunda Rusya, antlaşmanın yeniden gözden geçirilmesine razı oldu

13 Haziran 1878'de Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismark'ın başkanlığında Berlin'de, Osmanlı, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katılımıyla bir kongre toplandı Osmanlı Devleti'ni temsilen Nafıa Nazırı Karatodori Paşa, Müşir Mehmet Ali Paşa ve Berlin büyük elçisi Sadullah Bey gönderilmiş, diğer devletleri de başbakanlar ve dış işleri bakanları temsil etmekteydi
Antlaşma Sonuçları [değiştir]
Berlin Kongresi

Antlaşmanın başlıca sonuçları şöyle gruplandırılabilir:

Toprak Kayıpları

Osmanlı Devleti kendisine tabi olan Sırbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadağ'ın kendi başlarına birer prenslik olmalarını kabul etmiştir Doğu Rumeli vilayeti kurulmuş ve Osmanlı Devleti'ne bağlı ancak çeşitli imtiyazlara sahip olmuşlardır Toprak paylaşımı ise aşağıdaki gibidir;

Bosna-Hersek imtiyazlı vilayet haline gelmiştir
Kıbrıs Sancağı İngiltere'ye kiralandı
Niş Sancağı Sırbistan'a bırakıldı
Teselya Sancağı Yunanistan'a (1881) bırakıldı
Kars, Batum, Artvin ve Ardahan sancakları Rusya'ya bırakıldı
Dobruca Sancağı Romanya'ya bırakıldı
Bunların dışında birkaç kaza Karadağ'a bırakıldı
Van'ın doğusundaki Kotur yöresi İran'a verildi

Ayrıca kongre döneminde Fransa'nın yaptığı kulis çalışmaları sonucunda, antlaşma maddelerinde olmadığı halde 3 yıl sonra Tunus Prensliği Fransızlarca işgal edilmiş ve gerekçe olarak Berlin Antlaşması gösterilmiştir Berlin antlaşması'ndan sonra İngiltere, Fransa ve Rusya Osmanlılara baskı altına alma politikasına devam etti

Kazançlar

Girit, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt Osmanlı Devleti'ne bırakıldı

Azınlıklar Konusu

Osmanlı Devleti, Vilayat-ı Sitte denilen Doğu Anadolu'daki illerde Ermeniler lehine ıslahat yapacaktı Ancak yasalar gereği Ermenilerin nüfusları yetmediği için ayrı bir beylik kuramadıar Benzer ıslahatlar Makedonya vilayetinde de gerçekleştirilecekti (Bu iki madde hiçbir zaman uygulanmamıştır II Abdülhamid, büyük devletlerin çekişmelerinden faydalanarak bu maddelerin uygulanmasını asla tatbik etmemiştir)

Özet

Bu antlaşma incelendiğinde;

Berlin Antlaşması, Karlofça Antlaşması'nın ardında Balkanlar'daki Osmanlı varlığının yok edilmesi yolundaki ikinci büyük adımdır ancak Ayastefanos Antlaşması'nın aksine Osmanlı'nın 35 yıl daha Balkanlar'da kalmasını sağlamıştır

Rusya, Ayastefanos ile elde ettiği birçok haktan mahrum olmuştur Özellikle Balkanlar konusunda düşkırıklığına uğramıştır

Antlaşmadan en çok faydalananlar yeni kurulan prenslikler ve İngiltere olmuştur

Tuna Nehri üzerindeki Adakale'nin ismi Berlin Antlaşması'nda geçmediği için bu ada Osmanlı yönetiminde kaldı

Antlaşma, Osmanlı Devleti tarafından terk edilen topraklarda kalan İslam nüfusunun haklarına halel getirilmesine karşı etkili bir yaptırım öngörmediği için, Doksanüç Harbi ile başlamış bulunan göç dalgası düzenli olarak devam etti

Antlaşma, Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünün güvence altına alındığı Paris Antlaşması anlayışının terkedildiğini açık bir şekilde gösterdi Antlaşmada görülen toprak kayıpları Antlaşmadan sonra da devam etti: 1881'de Fransa Tunus'u, 1882'de İngiltere Mısır ve Sudan'ı, 1885'te Bulgaristan Doğu Rumeli'yi, aynı yıl İtalya da Habeş Eyaleti'ni işgal etti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.