Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arkeolojisi, bilinmezleri, osmanlı

Osmanlı Arkeolojisi Bilinmezleri

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Arkeolojisi Bilinmezleri



980'lerin sonlarına kadar arkeologlar yalnızca uzak geçmişle ilgilendiler Bundan en çok Ortaçağ medeniyetlerinin bir numarası olan Osmanlı İmparatorluğu zarar gördüBu yüzden günümüzde mesela Hititler’i, Frigler’i gündelik hayatlarına varıncaya kadar biliriz de Osman Gazi’nin Söğüt’e ne zaman, nereden geldiği hâlâ meçhulümüzdürÇünkü Osmanlı yadigarı, Cumhuriyet’ten sonra beslenilecek bir kaynak yerine rejim için bir tehdit olarak algılandı Yaklaşık bir asırdan beri yakamızdan düşmeyen bu kompleks yüzünden koskoca Osmanlı, üniversal araştırmalara kapandı, Vakıflar Kurumu’nun şefkatine, Anıtlar Kurulu’nun merhametine terk edildi
Son yıllarda yerli - yabancı bazı tarihçiler, ancak yurtdışında ve bilhassa Amerikan üniversitelerinde Osmanlı İmparatorluğu’nun geçmişine dair yeni açılımlar ortaya koymaya başladılarChicago Üniversitesi’nde Halil İnalcık, Harvard Üniversitesi’nde Cemal Kafadar, Princeton Üniversitesi’nde Heat W Lowry ve öğrencileri, yaptıkları çalışmalarla Osmanlı’nın kuruluşuna dair pek çok bilinmezi aydınlattılarHatta bazı “doğru bildiğimiz yanlışlar”ı da düzelttiler Bunlardan bazıları popüler basında birinci sayfa haberi olacak kadar ilgi gördü Mesela doğru bildiğimiz yanlışlardan biri Osmanlı Devleti’nin 1299 yılında Söğüt’te kurulduğuyduOysa gerçek kuruluş tarihinin 27 Temmuz 1303 olduğu, kurulduğu yerin de bugün Yalova’nın bir köyü olan Koyunhisar olduğu meydana çıktıHatta bu yüzden, her yıl kuruluş şenlikleri düzenleyen Söğüt Belediyesi ile bundan böyle şenliğin kendileri tarafından düzenleneceğini ilan eden Koyunhisar muhtarı arasında basında ağız dalaşı bile yaşandı



Bugün Osmanlı medeniyetinin, küresel tarihin mantıklı bir uzantısı olduğuna inanan tarihçiler, Bizans, Ermeni, Fars, Arap, Rus kaynaklarından yaptıkları karşılaştırmalarla tarihimizi yenibaştan yazıyorlar Artık bu çabaya arkeoloji de dahil oldu Günhan Danışman’ın “Osmanlı Arkeolojisi” adlı kitabından öğrendiğimize göre, Osmanlı mirasının Misak-ı Milli sınırları dışında kalan topraklarında “yabancılar” bizim için arkeoloji çalışmaları yapıyorlar: “Brumfield'in Girit'teki yüzey araştırması, köy evleri, tahıl ve zeytin değirmenleri, üzüm ezimevleri ve ekmek fırınları yoluyla yerel halkın Osmanlı yönetimiyle olan ilişkilerini ortaya koydu



Ziadeh-Seely'nin Filistin'deki Ti'innik köyündeki kazıları, bir yandan Osmanlı dönemi katmanlarının mimari zenginliğini belirlerken, diğer yandan yerel halkın gündelik yaşamının ayrıntılarının ortaya çıkardı Kuniholm'un Anadolu ve Balkanlar'daki Osmanlı dönemi ahşap yapıları üzerinde yürüttüğü (dendrokronoloji) yöntemiyle çok daha önceki dönemlerde Anadolu'da Türk yerleşmeleri olduğunu ispatladı Baram'ın İsrail kazılarında bulduğu seramiklerle Carroll'un Anadolu’da bulduğu seramiklerin aynı olduğu anlaşıldı Kızıldeniz'deki Sardana Adası batığından çıkarılan Çin porselenleri üzerindeki ‘Osmanlı mührü’, uzun mesafelerle yapılan yaygın ticareti gösteriyor

“Elâlem” bizim tarihimize bu kadar meraklıyken, acaba Türk arkeologlar Osmanlı devrinin bilinmezleri için neler yapıyorlar?
Galiba bu konuda halen sürmekte olan iki yüzey araştırması var; biri Eskişehir – Karacahisar’da, öbürüyse Kırklareli – Demirköy’deki Fatih Dökümhanesi’nde Karacahisar’da bu güne kadar ortaya ne çıkarıldı bilmiyoruz ama Fatih Dökümhanesi hakkında bir şeyler söyleyebiliriz Güya İstanbul’un fethi sırasında surları döven topların gülleler burada dökülmüş Bu henüz kanıtlanamadı Bir başka kanıtlanamayan rivayet ise, Karagöz’ün İstanbul’a gelmeden önce burada demirci olarak çalıştı Bu söylentiler kazı alanını ilgi merkezi haline getirdi
Dökümhanenin bir devlet işletmesi olduğunu gösteren en eski belge 1696 tarihli Bölgede çalışmalar 2001’den beri sürüyor Vaktiyle binlerce kişinin çalıştığı anlaşılan dökümhanenin Traklar’dan, Bizans’a oradan da bize geçtiği tahmin ediliyor Buraya işçiler için bir mescid yapılmış Bu restore kapsamında Dökümhanede kılıç, kalkan, mızrak, havan topu, zincir, gülle, mermi, nal, pulluk gibi tarım aletleri üretilmiş Kazı başkanı Prof Dr Günhan Danışman’ın zamansız ölümü nedeniyle 2009’da ara verilen çalışmalara bu yıl Mimar Sinan Üniversitesi’nden Doç Dr Nurcan Yazıcı başkanlık etti Türk Bilim Tarihi Kurumu idarecisi Ekmeleddin İhsanoğlu ve Kırklareli Müzesi’nin de desteğini alan ekipte Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof Hadi Özbal, İTÜ’den Prof Gülsün Tanyeli, Erdoğan Canbaz, Mustafa Kaçar da yer alıyor
Yerli - yabancı tüm bu çalışmalar, erken dönem Osmanlı arkeolojisinin çok zengin olasılıklarına işaret ediyorİmparatorluğun her köşesinde yaşanan değişimin tarihsel ve toplumsal süreçlerinin tam olarak bir parçası olduğunu ortaya koyuyor ve tabii arkeologlarımıza bu konuda daha çok iş düşüyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.