![]() |
Akbaş Cephaneliği Baskını |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Akbaş Cephaneliği BaskınıOsmanlı Devleti’nin ölüm fermanı olarak değerlendirilen Mondros Mütarekesi bir bakıma İtilaf Devletleri’nin “Şark Meselesi”ni halletmeleri anlamını taşıyordu ![]() ![]() ![]() Bu Mütareke’nin en önemli maddelerine göre; İstanbul, Çanakkale boğazları ve istihkâmları İtilaf Devletleri’ne teslim edilecek, mühimmat ve taşıt vasıtalarına el konulacaktı ![]() Ayrıca 7 ![]() ![]() İşte bu hükümler gereğince Osmanlı Harbiye Nezareti de 26 Kasım 1918 akşamına kadar Gelibolu Yarımadası ile Çanakkale’nin Anadolu yakasının askeri birliklerinden arındırılmasını istedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çanakkale Boğazı böylece işgale hazır bir duruma geldi ![]() ![]() ![]() ![]() Akbaş, Çanakkale Boğazı’nın Gelibolu yakasında, Gelibolu ile Eceâbad arasında kıyıda bir bölgenin adıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Nutuk’ta o günleri; “Mütarekeye dahil olur olmaz, kıtaâtın muharip efrâdı terhis olunmuş, silâh ve cephanesi elinden alınmış, kıymet-i harbiyeden mahrum birtakım kadrolar haline getirilmişti,” diyerek kısa ve net bir şekilde anlatmıştır ![]() İtilaf Devletleri Akbaş Cephaneliği’ndeki malzemeyi Rusya’da Bolşeviklere karşı çarpışan Varangel (Nikolayevig Varangel) ordusu askerlerine verip, onları güçlendirerek Kızıl Ordu’ya saldırtmayı düşünüyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada İstanbul gazetelerinde çıkan Akbaş’taki silâh ve cephanenin Rusya’ya gönderileceği haberi hem Kuva-yı Milliyecilerin, hem de Ankara’nın dikkatini çekti ![]() ![]() AKBAŞ BASKINI HAZIRLIKLARI Akbaş, Gelibolu Yarımadası’nın doğusunda Büyük Anafarta ve Suvla körfezine giden yolun geçtiği Yalova Deresi ağzında küçük gemilerin demirlemesine elverişli bir koydur ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca İtilaf Devletleri donanmasına mensup küçük büyük birçok savaş gemisi boğazda devriye gezerek kuş uçurtmuyorlardı, İngiliz savaş gemilerinin üssü olan Çanakkale’nin Akbaş’a uzaklığı torpido hızıyla 15-20 dakikalık mesafede idi ![]() Cephanelik ile Gelibolu ve Gelibolu ile de Çanakkale’nin telefon bağlantısı vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamdi Bey, bölgede incelemeler yapmak için çok güvendiği arkadaşı Dramalı Rıza Bey’i bu işe memur etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dramalı Rıza Bey, Gelibolu yakasında bir hafta kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() Çevre köylüleri Fransızlara tavuk yumurta ve meyve satarlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra Biga’ya dönen Dramalı Rıza Bey, Hamdi Bey ile durumu değerlendirdiler ve baskın plânını hazırladılar ![]() ![]() Baskın için vakit kaybedilmedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamdi Bey Lâpseki’ye geldiği gün Mülkiye’den arkadaşı olan Kaymakam Hasan Basri Bey’i ziyaret etti ![]() ![]() ![]() ![]() Dramalı Rıza Bey ise Bergos Nahiye Müdürü Reşadettin Bey ve karakol komutanını durumdan haberdar etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamdi Bey Lâpseki’de üç gün kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamdi Bey de işleri düzene koyduktan sonra Lâpseki’den ayrılıp Bergos’a geldi (23 Ocak 1920) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BASKIN GERÇEKLEŞİYOR Baskın gecesi İstanbul’dan gönderilen Bolayır Vapuru ile Lâpseki’den gelen kayık motor ve mavnalar Bergos’da toplanmış, emir bekliyorlardı ![]() ![]() Bergos’ta bulunan Hamdi Bey iskelede kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamdi Bey, elde edilen bu başarıyı o gün bir telgraf ile Kâzım Bey’e (Balıkesir’de 61 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Balıkesir’de Fırka 61 kumandanı Kâzım Beyefendiye, C ![]() ![]() ![]() Köprülü Hamdi Bey’in fedâkârane ve cesurane hareketle elde eylediği şayan-ı gıbta muvaffakiyetten mütehassıl teşekküratımızın mumaileyhe tebliğine delâlet buyrulmasını rica eder, böyle azim bir muvaffakiyete saik olan zâtı biraderlerini tebrike şitab eyleriz ![]() Hey’et-i Temsiliye nâmına Mustafa Kemal” Ayrıca Hey’et-i Temsiliye adına bir tamim ile kamuoyuna da bilgi verilmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Akbaş Cephaneliği Baskını |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Akbaş Cephaneliği BaskınıBASKIN OLAYINA TEPKİLER Akbaş baskını ile şaşkına dönen İtilâf Devletleri boğazda yaptıkları aramalarda başarılı olamadılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İtilâf Devletleri temsilcileri, bu olay üzerine İstanbul Hükümeti’ne protesto çektiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İngilizler Akbaş baskınından hemen sonra İngiliz Karadeniz Ordusu Komutanı General Milne imzasıyla Harbiye Nezareti’ne gönderdikleri bir tezkerede bu baskından söz ediliyor ve böyle bir olayın İstanbul’da olmaması için Maçka silah deposunun İngiliz kuvvetlerince korunmasını öneriyorlardı ![]() ![]() İngiliz ve Fransızların şaşkınlığından çıkarlar doğrultusunda faydalanmayı düşünen Çanakkale bölgesi Rumları da metropolitleriyle Çanakkale İngiliz kumandanlığına başvurdular ![]() ![]() ![]() ![]() İngilizlerin Çanakkale’de yaptıkları soruşturmayı yeterli görmeyip İstanbul’dan General Beyç başkanlığında bir soruşturma heyetini Çanakkale’ye yollamaları bu baskına ne kadar çok önem verdiklerini gösteriyor ![]() İngilizler silah ve cephaneyi tekrar geri almak, Kuva-yı Milliye’ye gözdağı vermek ve çaresiz bırakmak için Bandırma’ya 200 kişilik bir kuvvet çıkardılar (1 Şubat 1920) ![]() ![]() ![]() ![]() Bunu öğrenen Mustafa Kemal 3 Şubat 1920 tarihli Hey’et-i Temsiliye adına gönderdiği telgraf ile bütün kumandanlıkları, mevcut silah ve cephane depolarını daha dikkatli korumaları ve tedbirler almaları konusunda uyarmıştır ![]() İngilizlerin Bandırma çıkartmalarını, Balıkesir’de ki Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti İzmir Şimâl Mıntıkası Hey’et-i Merkeziyesi de İngiliz temsilcisine verdiği bir muhtıra ile protesto etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca İstanbul’da Sadaret makamına da mahiyeti değişik 5 maddelik bir muhtıra yollanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HAMDİ BEY’İN ŞEHİT EDİLMESİ Hamdi Bey, Akbaş baskını ile ele geçen silâh ve cephaneyi emniyete aldıktan sonra, bu bölgede Sarıçalı (Sarıcaali), Yenişehir ve Üveycik (Üvecik)’te Osmanlı Devleti’ne ait cephaneliklerdeki silâh ve cephaneyi de oradaki subaylarımızın yardımıyla Yeniceköy’e naklettirmiştir ![]() ![]() İngilizler, baskında kullanılan Bolayır Vapurunu Karabiga’ya yollandıkları bir kravözör ile orada bulundular (7 Şubat 1920) ![]() ![]() Ayrıca büyük bölümü Akbaş depolarında kalan diğer silâh, cephane ve malzemeler ile Gelibolu, Maydos, Bolayır ve Bigalıkale’deki depolarda bulunan silâh ve cephaneyi oralardan alarak Çanakkale’de emniyete almışlardır ![]() Hamdi Bey ise Biga’ya geldikten sonra tekrar kuzeybatı cephelerine asker tedariki için çalışmalara başlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durum bölgede menfi propagandayı günden güne güçlendirmiştir ![]() ![]() ![]() Biga’da o yıllarda genç bir öğretmen olarak görev yapan Uluğ İğdemir’e göre Anzavur kuvvetleriyle Biga’yı Şubat ayında basmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu aziz şehidin Biga’da başı vücudundan ayrılmış, param parça edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() SONUÇ İngilizlerin Akbaş’ta kalan silah ve cephaneleri ile diğer cephaneliklerdeki malzemeyi Çanakkale’de depolamaları karşısında İstanbul Hükümeti’nin aczini protesto eden Mustafa Kemal, 21 Şubat 1920 tarihli, Rauf Orbay’a gönderdiği telgrafında: “…Akbaş cephanesinin bir kısmının İngilizlere iadesi hakkında muavenetinizin katiyyen masruf olmamasını arzu ederdik ![]() ![]() Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal” demektedir ![]() ![]() Silah ve cephanenin havaya uçurulması ile verilen emekler boşa gitmiş ise de, hiç değilse Anzavur’un eline geçmesi önlenmiş oldu ![]() ![]() Mustafa Kemal’in Türk Milleti için, o kara günlerde ortaya koyduğu “ya istiklal ya ölüm” parolalı Milli Mücadele’mizde burada anlatmaya çalıştığımız, Akbaş olayı gibi sayısız kahramanlık destanı vardır ![]() ![]() Gösterilen fedakarlıkların haddi hesabı yoktur, Antep’in Şahin Bey’i, Maraş’ın Sütçü İmam’ı, Kocaeli’nin Yahya Kaptan’ı, Balıkesir’in Köprülülü Hamdi Bey’i tarihimizdeki şanlı yerlerini almış, isimleri bilinen ölümsüz kahramanlarımızdan bazılarıdır ![]() ![]() Akbaş Baskını ve onu gerçekleştiren kahramanların yaptıkları tarihimize altın harflerle yazılmıştır ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet, tam bağımsız yaşatabilmek, ancak bu mücadeleleri unutmayıp onlardan dersler almakla mümkün olacaktır ![]() [size="2"] |
![]() |
![]() |
|