Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi > Fikir & Yenilikleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atatürk’ün, politikası, spor

Atatürk’Ün Spor Politikası

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk’Ün Spor Politikası



Cumhuriyet, fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seviyeli muhafızlar ister
Türk çocuklarına sporun bugünkü tekniğini öğretmek ve bunlardan bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor olarak koymak gerekir
Açık ve kat’i olarak söyleyeyim ki, sporda muvaffak olabilmek için her türlü yardımdan ziyade, bütün milletçe sporun mahiyetinin ve değerinin anlaşılmış olması gerekmekte, onu kalpte muhabbet ve vatani bir vazife olarak telakki eylemek lazımdır
Spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim
Zafer, zafer benimdir diyebilenin; başarı, başaracağım diye başlayanın ve başardım diyebilenindir
Dünya spor hayatı ve spor dünyası çok mühimdir Bu kadar mühim olan spor hayatı, bizim için daha mühimdir Çünkü ırk meselesidir, ırkın ıslahı ve kişayişi meselesidir ve hatta biraz da medeniyet meselesidir
Bütün millet ve memleket evlatlarını sportmen yapabilmek için sarfedilen çalışmanın ehemmiyet ve kudsiyeti aynı derecede kıymetli ve mühimdir
Yorgunluk her insan, her mahluk için tabii bir haldir Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür
Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar; Türk gençliği, gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir
Her ulus çocuklarının sıhhatli ve gürbüz olmaları için yaşadıkları bölgenin sıhhi şartlarını temin etmek, devlet halinde bulunan siyasi teşekküllerin en birinci ödevidir…
Yurt savunması bakımından bu derece ehemmiyetli olan izcilik, ferdi ve milli eğitim bakımından da o nisbette önemlidir
Spordan yoksun olan bir gençlik nasıl ki vatan müdafaası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz
Muhterem Gençler,
Hayat mücadeleden ibarettir Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır: Galip gelmek ve mağlup olmak Size Türk gençliğine tevdi ettiğimiz vicdan emaneti, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız
Dünyada yenilmez kimse, yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan yoktur Yenilgilerden sonra üzülmek de tabiidir Ancak bu üzüntü insanın maneviyatını yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır Yenilen, toparlanarak kendini yeneni yenmek için olanca gücü ile, azimle daha çok çalışmalıdır
Bir insan hayatında büyük bir muvaffakiyet kazanabilir Fakat, yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o muvaffakiyet de unutulmaya mahkumdur Onun için çalışmak ve daima muvaffakiyet aramak, herkes için esas olmalıdır
Müsbet ilimlerin temeline dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan bahtiyar, kuvvetli bir nesil yetiştirmek siyasetimizin açık gayesidir
En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirme kabiliyetindedir Bu kabiliyetten istifade etmeyi bilmeliyiz
Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu en kısa zamanda başarmalıyız
Türk Çocuğu!
Her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek düzeyde, gökte, seni bekleyen yerini, az zamanda dolduracaksın Bundan, gerçek dostlarımız sevinecek, Türk Ulusu mutlu olacaktır

1915- Osmanlı Genç Cemiyetleri Başmüfettişi oldu Hazırladığı raporda gençlerin köylerde de spor yapabilmesi için spor tesislerinin yapılmasını önerdi
1918- Fenerbahçe Kulübü’nü 3 Mayıs günü ziyaret etti Amacı Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’ya sevk edilecek silahların, kulübün arkasındaki Kurbağlıdere vasıtasıyla kaçırılışını planlamaktı Silahların kaçırılış yolunu izlemek için, kulüpten tekneyle ayrıldı Daha sonra da Samsun’a gidip Kurtuluş Savaşı’nı başlattı
1920- Muhafız gücü, askeri bir spor kulübü olarak kuruldu Çok ciddi başarılara imza attı General İsmail Hakkı Tekçe, kuruluşundan itibaren 5 Eylül 1940 tarihine kadar hiç aralıksız yirmi yıl kulübün başkanlığını yaptı Sporcuları arasında birçok generaller hatta Genelkurmay başkanları çıktı
1921- Topraklarımızda faaliyet gösteren Genç Erkekler Hristiyan Birliği, spor karşılaşmaları ve organizasyonları düzenliyordu Amacı, Türkiye’nin Amerikan mandasına girmesini sağlama propagandasıydı Atatürk; bu oluşuma karşı Türkiye İdman İttifakları Cemiyeti’nin güçlenmesi için, mali katkıda bulundu Güçlenmesini sağladı
1921 Lozan görüşmeleri sırasında, Türkiye’ye uygulanan Olimpiyat ambargosunu kaldırttı
1922 Bizi zafere götürecek Büyük Taarruz’un başlayacağı tarih ve saati komutanlarına bildirmek için, Birinci ve İkinci Ordu arasındaki final maçı için Akşehir’e gitti Hayatında seyrettiği ilk futbol maçı Türkiye’nin tarihinin ve talihinin değiştiği stratejik bir maçtı
1923 Osmanlı Genç Dernekleri Başmüfettişi iken önerdiği ancak yaşama geçirilemeyen projelerini bu tarihte çıkardığı Köy Kanunu ile devreye soktu Köylere tesis yapmaya mali gücü yetmese de güreşlerin yapılmasını zorunlu kıldı
1924 -Tam 14 yıl boyunca ardı ardına düzenli olarak devam edecek olan ilk Spor Kongresi’ni topladı
1924- Türkiye daha önce katıldığı Olimpiyatlarda, sporcuları yarışmasına rağmen devlet statüsünde değerlendirilmiyordu Kişisel başvurular kabul ediliyordu 1912 ve 1916 Olimpiyatlarına böyle katılmıştık 1920′de ise kişisel başvurulara savaş suçlusu olarak boykot yedik Atatürk’ün ısrarı üzerine, görüşmelerde hem boykot kaldırıldı hem de Türkiye’nin ilk kez devlet satüsünde katılması kabul edildi Böylece 1924 Paris Olimpiyatlarına resmi statüde ilk kez katılmış olduk Birinci Dünya Savaşını kaybeden Almanya ve İtalya gibi ülkeler, kendilerine dayatılan her türlü andlaşmaya imza atmak zorunda kaldılar Savaşı kaybeden ülkeler grubunda yer almasına rağmen Türkiye ise, antlaşma için şart koşan ve önerileri kabul edilen tek ülke oldu
1925- At ve At Yarışı İslah Encümeni’ni kurdu Ankara Hipodrumu’nu inşa ettirdi
1925- Altay Kulübünü ziyaret etti Daha sonraki yıllarda Altay’ın İngiliz Donanması’nı 1-0 yendiği maçta büyük sevinç duymuş, soyadı kanunu çıktıktan sonra bu maçı birlikte izlediği Fahrettin Paşa’ya Altay soyadını vermişti
1926- Atatürk’ün isteği ve Ömer Besim Koşalay’ın çabalarıyla ilk bayan atletlerimiz faaliyetlere başladı Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mübeccel Hüsamettin, Türk kadınlarının ilk sporcuları olarak tarihe geçti
1927- Kürekte Şerefnur, Vecihe, Leyla, Melahat, Nevlihal ve Kamran hanımlar devreye girdi Teniste ise Vecihe Taşçı, Mediha Bayar, Adriyel Satak ve Hidayet Karacan gibi balanlar ön plana çıktı Dünya’da bayanların ilk kez 1928 yılında Olimpiyata katıldığı göz önüne alınırsa, Atatürk’ün Türk bayanlarını spora sokma açısından oldukça erken davrandığını görülür
1927- At yarışlarının en büyüğü Gazi Koşusu’nu başlattı
1928- Türk futbolunda Gençler Ligi’ni ilk defa Atatürk başlattı Ölümü ile birlikte kaldırıldı Leblebi Mehmet, Olimpiyatlarda futbol oynamış ilk ve tek Türk futbolcudur
1930- Türkiye Binicilik Federasyonu’nu kurdurdu O dönemde kazanılan başarılara bugünlerde hala ulaşılamadı
1930- Galatasaray Lisesi’ni ziyaretinde spor salonu olmadığını gördü Yakında cami bulunduğu için mescidin yerine spor salonu yapılmasını istedi
1931- New York’tan hareket ederek, Okyanusu geçip İstanbul’a inerek dünya rekoru kıran Amerikalı havacıları Yalova’da kabul etti Rekor denemesinin tüm masraflarını Türkiye karşıladı Türkiye tarihindeki ilk sponsorluk Atatürk’e nasip oldu
1932- Çocuk Esirgeme Kurumu yararına Ankara’da düzenlenen güreşleri seyretti Burada rastladığı Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ın maddi sıkıntılar içinde olduğunu öğrenince dönemin çok büyük parası olan bin liralık maddi destekte bulundu İş Bankası tarafından ödenen bu para Atatürk’ün emriyle kendi maaşından kesildi
1932- Katıldığı Uluslararası Nice Kupası’nda ikinci olan binici Saim Polatkan’a, Çankaya isimli atı iki yıllık iaşe bedeliyle armağan etti
1933- Çankaya adlı atla Ankara’daki konkurhipik yarışlarına gayrı resmi olarak katıldı Parkuru engel devirmeden tamamladı
1935- Anadolu ve Rumeli Fenerleri tahlisiye istasyonları arasında, Oxford-Cambridge arasındaki rekabete benzeyen kürek yarışları vardı Kabotaj Bayramları nedeniyle yapılan bu yarışları düzenli olarak izlemeye başladı
1935- Türk Havacılık sporuna çok önemli bir katkı sağlayacak Türk Kuşu’nu kurdu
1935- Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Fetgeri’nin 19 Mayıs’ın Gençlik ve Spor Bayramı olarak her yıl kutlanma önerisini kabul etti
1936- Berlin Olimpiyatları’nda ilk altın madalya kazanan güreşçi Yaşar Erkan’a çektiği telgrafta, şükran duygularını sundu
1936- Fenerbahçe Kulübü’nün Kalamış koyuna bakan kısmına spor tesisi dışında hiçbir tesis yapılmamasını şart koştu FBahçe ve GSaray’ın bugün o bölgede sahip olduğu tesisler, Atatürk’ün vasiyeti sonucudur
1938- Binicilikteki Mussolini Kupası’nı kazanan ekipteki dört sporcu, Atatürk’ün süvarileri olarak tarihe geçti
1938- Son defa 19 Mayıs gösterilerini izledi Bu onun halk içinde olduğu son törendi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.