![]() |
Atatürk’Ün Eğitim Liderliği |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Atatürk’Ün Eğitim LiderliğiAtatürk‘ün eğitim liderliğim eğitime ilişkin doğru gözlem ve tespitlerde bulunması, eğitimle ilgili ilkeler getirmesi, ,köklü değişiklikler gerçekleştirmesi, öğretici kişiliği ve eğitim uygulayıcısı olmasında görmekteyiz ![]() 1 ![]() ![]() Liderin en önemli özellikleri arasında iyi bir gözlem ve analiz yaparak mevcut problemleri belirleyip tanımlaması gelmektedir ![]() ![]() Atatürk eğitimimize ilişkin doğru gözlem ve tespitlerde bulunmuş, eğitimimizin temel hatalarım görmüş ve milletimize de göstermiştir ![]() 1 ![]() ![]() Atatürk‘ün bilgisizlikle ilgili yaptığı gözlemler şunlardır ![]() “Milletimizi yüzyıllarca başkalarının hırs ve faydalanma aracı kılan en büyük düşmanı bilgisizliktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Atatürk Öğrencilik hayatında baskıya-kısmen serbestiye dayanan, pasif” etken, ezberci deneyci eğitim öğretim yöntemlerini bizzat yaşamış; Türk çocuklarının, gençlerinin yüzyıllardır nasıl yetiştiklerini ve bunun ne gibi sonuçlar verdiğini incelemiş ve gözlemiştir ![]() ![]() “Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve terbiye usullerinin, milletimizin, gerileme tarihinde en mühim sebep olduğu kanaatindeyim ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Atatürk, ailelerin çocuklar hakkında yanlış bir tutumuna da ana babaların dikkatini çeker ![]() ” Çoğu ailelerde Öteden beri kötü bir alışkanlık var: Çocuklarım söyletmez ve dinlemezler, zavallılar laf a karışınca “sen büyüklerin konuşmasına karışma” der, sustururlar ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Atatürk‘e göre bir milletin yükselmesi de, alçalması da eğitim sisteminin milli olup olmamasıyla ilgilidir ![]() ![]() ![]() ” Terbiyedir ki bir milleti ya hür, bağımsız şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır veya bir milleti kölelik ve yoksulluğa terk eder ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Atatürk Osmanlı eğitiminin son dönemleri için 1923′de şu teşhis ve tespitte bulunmuştur ![]() ” Her Maarif Nazırının, Vekilinin birer programı vardı ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Atatürk, her Nazırın başka bir program uygulattığını söyledikten sonra eğitimimizin amacının kendini ve hayatı bilmeyen, her konuda yüzeysel bilgi sahibi tüketici insan yetiştirmek olduğu tespitini söylemiştir ![]() ” Bütün bu uygulama ve programlar ne veriyordu? Çok bilmiş, çok öğrenmiş bir takım insanlar… Ama neyi bilmiş? Bir takım nazariyatı bilmiş! Fakat neyi bilememiş? Kendini bilememiş, hay-atını, ihtiyacım bilememiş ve aç kalmış! İşte bu öğrenim tarzının uğursu sonucu olarak denilebilir ki, memlekette aydın olmak demek, çok bilmiş olmak demektir, sefalete ve fakirliğe mahkum olmak demektir ![]() 2 ![]() Atatürk gözlem ve teşhisleri sonucunda ortaya koyduğu problemleri, ortaya koyduğu “eğitim ilkeleri”nin ılgında çözüm önermiş ve ulusal eğitim politikasını biçimlendirmiştir ![]() Atatürk‘ün mevcut eğitim sorunlarım çözmede ve gelecekteki eğitim uygulamalarım şekillendirmede ortaya koyduğu eğitim ilkeleri şunlardır, - Eğitim laik olmalıdır ![]() - Eğitim ulusal olmalıdır ![]() - Eğitim karma olmalıdır ![]() - Eğitim bilimsel olmalıdır ![]() - Eğitim uygulamalı olmalıdır ![]() Bu ilkeleri belirlerken Atatürk‘ün nasıl bir Türk insanı İstediği de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() Liderin özellikleri arasında sorunları teşhis edip, tanımlaması yanında uygun çözüm önerileri sunması da vardır ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 1923′te Anadolu’da eğitimin dörtte üçü hala medrese çatışı altındaydı ![]() ![]() Medreselerin kaldırılmasından bir süre sonra ![]() ![]() ![]() “Mektep istemiyorsunuz ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Önceki dönemlerin milli olmayan eğitimim felaketlerimizin temel sebepleri arasında gören Atatürk yeni, devletin eğitiminin milli olmasını istemiştir ![]() ![]() “Aydınlarımız milletimizi en mesut millet yapayım” der ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() l Mart 1923′de TBMM’ni açarken yaptığı konuşmada eğitim birliği konusunda açık direktifler verdi ![]() “Memleket çocuklarının eşit şekilde ve ortak olarak elde etmeye mecbur oldukları ilim ve fenler vardır ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Atatürk bilimin her alanda olduğu gibi eğitimde de bize tek rehber olması gerektiğini söylemiş, eğitim tarihimizde yepyeni bir çığır açmıştır ![]() ![]() ” Türk milletinin yürümekte olduğu medeniyet ve ilerleme yolunda dinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet ilimdir, 2 ![]() ![]() Eğitim işe yarar, üretici ve hayatta başarılı olacak insanlar yetiştirmelidir ![]() ![]() ![]() “İlk ve orta Öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve tekniği versin, fakat o kadar pratik bir tarzda versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkum olmadığına emin olsun ![]() 3 ![]() Lider yeni yapı ve davranışlar gösterebilendir ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Atatürk daha Kurtuluş Savaşı yıllarında l Mart 1922′de TBMM’de yaptığı konuşmasında milli eğitimin milletimizin bugünkü haliyle, içtimai ve hayati ihtiyaçlarıyla, çevrenin şartlarıyla, içinde yaşadığımız asrın icaplarıyla uyumlu hale getirilmesini istedi ![]() 3 Mart 1924′de “halifeliğin kaldırılması” kanunuyla birlikte “Tevhid-i Tedrisat (eğitimin birleştirilmesi” kanunu da kabul edildi ve bu kanunla medreseler önce, MEB’ e devredildi, sonra da kapatıldı ![]() ![]() ” Eğitim ve öğretimi bîrleştirmedikçe aynı fikirde, aynı zihniyette fertlerden kurulu bir millet yapmağa imkan aramak abesle uğraşmak olmaz mı idi? Dünya medeniyet ailesinde saygı toplayan bir yerin sahibi olmaya layık Türk milleti evlatlarına vereceği eğitimi “mektep” ve “medrese” adında birbirinden büsbütün başka “iki çeşit kuruluşa” bölmeye katlanabilir miydi?” 3 ![]() ![]() Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda nüfusun % 90′ı okuma yazma bilmiyordu ![]() “Cumhuriyetten önce, halkın yüzde doksanından çoğu okuma yazma bilmiyordu ![]() ![]() ![]() Atatürk‘e göre Arap harfleri şu nedenlerle bırakılmalıydı: 1- Türkçe’ye uygun değildi ![]() 2- Öğrenilmesi zordur, bu da toplumda eğitim düzeyinin düşüklüğünün bir nedenidir ![]() Atatürk Ağustos 1928′de şöyle der: ” Bir toplumun %10’u, %20’si okuma yazma bilir, %80’i, %90’ı okuma yazma bilmezse, bu ayıptır ![]() ![]() ![]() 1 Kasım 1928′de kanunla yeni Latin Türk Alfabesi kabul edilmiştir ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Osmanlı tarih anlayışına karşı çıkarak, Türklerin binlerce yıllık bir tarihi ve uygarlığı bulunduğunu savunmuş, özellikle Îslamiyet’e geçişinden önceki dönemler üzerinde çok daha fazla üzerinde durmuştur ![]() |
![]() |
![]() |
|