Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1926, ekim, kabulü, kanununun, kıyafet

10 Ekim 1926 - Kıyafet Kanunu'nun Kabulü

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

10 Ekim 1926 - Kıyafet Kanunu'nun Kabulü







Şapka ve Kıyafet Devrimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından, halkın kılık ve kıyafetinin düzenlenerek batı ülkelerindeki normlara uygun hâle getirilmesi için 1925 ve 1934 yıllarında çıkarılan iki kanunla yapılan düzenlemedir

Atatürk Devrimleri'nin bir parçası olan bu kanunlarla, erkeklerin başlık olarak sadece şapka takılması düzenlenmiş, belirli tipte kıyafetlerin giyilmesi ise yasaklanmıştır Bu dönemde kadınlar ise “çağdaş kıyafet” giymeye teşvik edilmişlerdir ancak kadın giyimine dair herhangi bir yasal düzenleme yapılmamıştır

Mesleki kıyafetlerde değişim

Şapka Kanunu’nun çıktığı 28 Kasım 1925 tarihinden önce, ülkede bazı mesleki kıyafetlerde değişiklikler görülmüştü 1925 yılından itibaren önce Ankara’daki Cumhuriyet Birlikleri, ardından jandarma ve deniz birlikleri “güneşlikli başlık”lar giydiler Ardından çeşitli devlet daireleri ve okullarda yeni başlık ve kasketler giyilmeye başlandı İstanbul Galata Bekçileri, yeni başlık ve kasketleri ilk giyen bekçiler oldu

21 Şubat 1925’te İstanbul’da açılan Kızılay Özel Hemşire Okulu’nda hemşire Esma Deniz’in çabalarıyla hemşire öğrencileri başlarına peçe örtmek yerine şapka takmaya başladılar

2 Ağustos’tan itibaren Adliye ve mahkemelerde hakimler, mübaşirler, zabıt katipleri yeni kıyafet ve şapkalar giymeye başladılar Ancak halk, dini bir değer yüklediği fese bağlılığını sürdürüyordu ve bu konuda reform hareketi, Şapka Kanunu’nun meclisten geçmesi ile başladı



Şapka Kanunu

28 Kasım 1925 tarihinde mecliste kabul edilen 671 No'lu "Şapka İktizası Hakkında Kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi zorunluluğu getirildi ve Türk halkı da buna aykırı bir alışkanlığın devamından men edildi Kanun, 28 Kasım 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi Kanun, 1982 anayasasının 174 maddesine göre "inkılap kanunları" (anayasaya aykırılığı iddia edilip iptal edilemeyecek kanun) arasındadır

Cumhurbaşkanının Kastamonu-İnebolu Gezisi

Yasadan önce, Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi farklı dinlerden yurttaşlar farklı başlık ve kıyafetler giymeye devam ediyordu Dinî kaynaklı giyim farklılıklarını ve geçmişin simgelerini ortadan kaldırmak isteyen Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yazında İnebolu, Kastamonu ve Kastamonu yöresine yaptığı gezide şapka giyilmesi konusunu gündeme getirmişti Kendisi, 24 Ağustos günü Kastamonu’da geniş kenarlı beyaz bir şapka giydi Şapkayı ilk defa Kastamonu’da giymesinin sebebini; diğer illerde üniformalı ya da fesli tanındığı, Kastamonu’da kendisini ilk defa görecekleri için fesi tercih ettiği şeklinde açıkladı

Şapka Nutku

Ertesi gün İnebolu’ya geçen Mustafa Kemal, tarihi “Şapka Nutku” nu bu ilçede yaptı 27 Ağustos 1925 günü Türk Ocağı’nda halka hitaben “Bu serpuşun adına şapka derler” diyerek o güne kadar kullanılan “medeni serpuş”, “şemsisiperli serpuş” gibi ifadelerin bırakılmasını sağladı Nutkunda, “Redingot gibi, bonjur, smokin gibi, işte şapkanız! Buna câiz değil, diyenler vardır Onlara diyeyim ki, çok gafilsiniz ve çok câhilsiniz ve onlara sormak isterim: "Yunan serpuşu olan fesi giymek câiz olur da şapkayı giymek neden olmaz ve yine onlara, bütün millete hatırlatmak isterim ki, Bizans papazlarının ve Yahudi hahamlarının kisve-i mahsûsası olan cübbeyi ne vakit, ne için ve nasıl giydiler?" sözleriyle şapka giyilmesini savundu

Yasanın meclisten geçmesi

Mustafa Kemal 1 Eylül’de Ankara’ya döndüğünde kendisini karşılamaya gelenlerin şapkalı olduğu görüldü 2 Eylül günü, devlet memurlarına şapka giyme zorunluluğu getiren 2431 numaralı bakanlar kurulu kararnamesi çıkarıldı Aynı gün bakanlar kurulu kararnamesi ile din adamı dışındaki kişilerin cübbe ve sarık giymeleri de yasaklandı

16 Ekim 1925’de Konya milletvekili Refik Bey ve arkadaşları, şapka giyilmesi ile ilgili kanun önerisini meclise sundu Teklif, 25 Ekim’de mecliste görüşülmeye başlandı Kanun gerekçesinde sarık ve fesin geri kalmışlığı sembolize ettiği, bu yüzden değiştirilmesi gerektiği üzerinde duruldu Bursa milletvekili Nureddin Paşa’nın, bu yasanın Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek önerinin geri alınmasını istemesi, mecliste sert tartışmalar yaşanmasına sebep oldu Toplumun kılık ve kıyafetinin kanunlarla belirlenemeyeceğini ileri sürenlerin yanısıra, bu kanunun din-devlet işlerinin ayrılmasını kolaylaştıracağını ileri sürenler vardı Sadece Nurettin Paşa ve Ergani milletvekili İhsan Bey’in aleyhte oy kullandığı oylama sonucunda kanun, meclisten geçti

Yasa, çeşitli Anadolu illerinde protestolara neden oldu Yasanın kabul edildiği gün Erzurum’da protesto gösterileri oldu ve bu ilde bir ay sıkıyönetim ilan edildi Tutuklananlardan 13 kişi idama mahkum oldu

24-25 Kasım tarihlerinde Kayseri’de Şeyh Ahmet Efendi dört arkadaşının yönlendirmesi ile büyük bir yürüyüş yapıldı, 300 kişi tutuklandı Şeyh Ahmet Efendi dört arkadaşı İstiklal mahkemesinde yargılanarak idama mahkum edildi

Şapka kanununa direniş

25 Kasım günü Sivas’ta duvarlara şapka aleyhine afiş ve bildiri asılması nedeniyle şehrin bütün muhtarları tutuklandı; suçsuzluğu anlaşılanlar beraat etti; ulemadan İmamzade Mehmet Necati Efendi ile Abdurrahman Efendi idama mahkum edildi

Rize’de on gün kadar süren olaylar sonucu 143 kişi tutuklandı; içlerinden 8 kişi idama mahkum edildi

Maraş’ta ise Camii-i Kebir etrafında toplanıp “Şapka İstemeyiz” diye bağıranlar tutuklandı, 5 kişi idama mahkum oldu

İstanbul’da özellikle Fatih semtinde yaptıkları konuşmalarla halkı isyana teşvikle suçlanan çok sayıda kişi tutuklandı ve sanıklar Ankara’da yargılandı

Yerel yönetimlerin kadın giyimi ile ilgili girişimleri

Erkeklerin başlıklarını düzenleyen Şapka Kanunu’nun çıkmasından sonra toplumun bir kesiminde kadın kıyafeti konusunda da bir yasa çıkması için beklenti oluşmuş ve kimi basın organları bu konuda hükümeti teşvik edici yayın yapmışlardı Ancak hükümet bu yönde bir karar almadı Ne var ki bir çok yerel yönetim, 1925-1934 tarihlerinde kadınların çarşaf ve peçeyi bırakıp çağdaş kıyafetler giymesi için yasak ve cezalar getirdi Örneğin Tirebolu Belediyesi 7 Ekim 1926’da aldığı kararla ilçede peçe takılmasını yasakladı ve peçesini 48 saat içinde çıkarmayan kadınların cezalandırılacağını ilan etti; Trabzon Vilayet Meclisi Aralık 1926’da aldığı bir kararla peçeyi yasakladı, peçe takmaya devam edenlerin karakola sevkedileceğini açıkladı; 1934 yılı sonunda Bodrum Kent Konseyi kadınların çarşaf ve peçe takmasının yaskalanmasınayasağa uymayanların belediyece cezalandırılmasına karar verdi



Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun

Devlet memurlarına şapka giyme zorunluluğu getiren bakanlar kurulu kararnamesinin çıktığı 2 Eylül 1925 günü çıkarılan din adamı dışındaki kişilerin cübbe ve sarık giymeleri yasaklanmıştı Buna aykırı davranışlar, bir yıla kadar hapisle cezalandırılacaktı 1934 yılında ise din adamlarının dini kıyafetlerini sadece ibadet yerlerine giymelerine dair bir yasa çıkarıldı Hükümetin meclise sunduğu yasa önerisinin gerekçesi şöyleydi:

“Din ile devletin ayrılığını ve dini değerlerin devlet hayatı dışında sırf vicdani bir nitelikte kalıp memleketin devlet hayatında dinin hiçbir etkisi olmamasını, yani laiklik esasını devrimin ve rejimin ana ilkesi tanımış olan Cumhuriyet hükümeti bu yolda attığı adımların doğal bir sonucu ve gereği olarak ruhanilerin dini kıyafetlerini ancak ayinler sırasında taşıyıp, ayinler dışında herhangi bir bireyin taşıyabileceği kıyafetlerde bulunması konusunu gerekli görmüştür”

2596 sayılı “Bazı Kisvelerin (kıyafetlerin) Giyilemeyeceğine Dair Kanun” 3 Aralık 1934 günü mecliste görüşüldükten sonra oybirliği ile kabul edilerek yasalaştı 1982 anayasasının 174 maddesine göre "inkılap kanunları" arasında yer alır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.