Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devalüasyon, devalüasyonlar, türkiye’deki, yapılır

Devalüasyon Nedir? Niçin Yapılır? Türkiye’Deki Devalüasyonlar

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Devalüasyon Nedir? Niçin Yapılır? Türkiye’Deki Devalüasyonlar



Sabit döviz kuru sisteminde, hükümetin aldığı bir kararla resmî döviz kurunun yükseltilmesi, diğer bir deyişle ulusal paranın değerinin düşürülmesidirBu olayın tersine revalüasyon adı verilir Değişken kur sistemlerinde kurlar, arz ve talebe bağlı olarak yükseldiği ve bu yükseliş devletin müdahalesi ile olmadığı için devalüasyon terimi kullanılmazGenellikle resmî döviz kurları Amerikan doları cinsinden ifade edildiği için, devalüasyona gitmek isteyen ülke doların kur fiyatını artırırBuna bağlı olarak öteki dövizlerin fiyatı da artar Devalüasyon niçin yapılır? Sistem nasıl işler?

Hemen belirtelim ki devalüasyon yapılmasının ana nedeni dış ödemeler bilançosu açıklarını gidermektirDış ticaret bilançosunu iyileştirici etkiler iki kanaldan ortaya çıkar: İthalat giderlerinde daralma ve ihracat gelirlerinde artışDevalüasyon yoluyla ithal malların fiyatları ulusal para cinsinden yükselir ki bu da ithalatı azaltıcı bir etki yaparBöylece döviz tasarrufu sağlanmış olurÖte yandan, yerli mallar yabancı para cinsinden ucuzlayarak bu yolla hem yabancı sermayenin yurt içine girişini hem de ihracat gelirlerinin artırılışını sağlar Ülkeye döviz akışı sağlayan bu iki olumlu etki dış ödemeler açığının kapanmasına vesile olur

Devalüasyon muhtemel olumsuz etkileri:

1 Devalüasyon sermaye mallarını ve teknoloji ithalatını pahalılaştırarak ülke bir maliyet enflasyonu süreci başlatabilirDolayısıyla fiyatlarda bir artış yaşanır

2 Dövizle ödenecek dış borçların yükünü artırır

3 Azgelişmiş ve ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalı olan ülkelerde tarım ürünlerinin talep esnekliği düşük ve bu ürünlerin talebi fiyatlarının düşük olmasından çok ihtiyaca bağlı olduğu için dış alımları artmayabilir

Devalüasyonun başarılı olabilmesi için gerekli koşullar

Esneklik katsayısı yaklaşımı dahilinde devalüasyonun döviz kazandırıcı ve döviz tasarrufu sağlayıcı etkileri sırasıyla (arz esnekliğinin yüksek olması varsayımı altında) ithal mallarının yurt içi talep ve ihraç mallarının da dış talep esnekliklerine bağlıdırBu iki esneklik ayrı ayrı ne derece büyük olursa söz konusu olumlu etkiler de o ölçüde yüksek olurMarshall- Lerner koşulu adı verilen bu durum e +e ? 1 olarak formüle edilirYani söz konusu iki esneklik katsayısı toplamının bire eşit ya da birden büyük olmalıdırBu ise elde mevcut miktarda ihraç malı stokunun ve ihraç malları üretiminin kolayca artırılabilmesiyle mümkün olur

Toplam harcama yaklaşımıyla olay ele alındığında bir ülkede karşılanamayan talepten dolayı ithalatın artmasıyla dış ticaret açığı gündeme gelirTa ki bu talep fazlası üretimle karşılanana kadarDış ticaret açığı verilmesinde baş rolü oynayan ithalat artışları ise ithal ürünleri pahalılaştığından ithal ikamesi üretim politikasıyla massedilirO halde devalüasyon dış ticaret endüstrileri diye bilinen ihracat ve ithalata rakip firmalarda toplam talebi artırıcı bir etki yaparKeynesyen düşünceye göre, eğer bir ekonomide işsizlik ve eksik kapasite mevcut ise mallara olan talep artışı üretimi artırırBöylece dış ticaret açığı giderilebilirAncak, ekonomi tam istihdamdaysa talep artışları üretim hacmini değil gelirin parasal ifadesini yani fiyatlar genel seviyesini yükseltirSonuç olarak, toplam harcama yaklaşımı ekonomi eksik istihdamdayken ve ithal ikameci politikalarla işlerlik kazanır

Üretim azlığına dayalı olarak mevcut talebe karşı iç fiyatlar sabit tutulmalıdır

Yabancı ülkeler devalüasyon yapan ülkeye karşı misilleme yapmamalıdırBaşka bir deyişle ortak pazardaki diğer ülkelerin ihracatçı sektörleri rekabet etmek için fiyat indirimine gitmemelidir

İthal mallarını elinde bulunduran ülkeler devalüasyon yapılan ülkede ithalata olan talep kısılınca buna karşılık olarak üretimlerini kısabilir ama parası devalüe olan ülkenin piyasasını tekrar kazanmak için fiyat kırmamalıdır

Devlet ve Merkez Bankası açısından devalüasyon gelirleri

Devletler vergilemede olduğu gibi egemenlik hakkına dayanarak çeşitli parasal önlemlerle gelir sağlayabilirler Bunlardan bazıları; madeni para basımı,emisyon hacminin artırılması ve ulusal paranın dış değerini düşürmekle sağlanan gelirlerdir Para ünitesinin altın ve döviz karşılığı değeri düşürülerek devlet ve Merkez Bankası elinde elinde bulunan altın ya da dövizlerin millî paraya göre nominal değeri ile döviz ve altınla ifade olunan alacakları artırılmış olurBöylece artan bu değerler üzerinden devlet, sahibi bulunduğu döviz ve altın stoğunun yurt içinde meydana gelen artışı gerekse merkez Bankası’ndaki döviz ve altın stoklarının yeniden değerlenmesiyle ortaya çıkan farkı hazineye aktarmakla bir gelir elde etmiş olurO halde millî paranın değeri düşürülünce;

a) Yabancı para ve altın ile ifade edilen dış alacaklar değer farkından dolayı artar

b ) Devletin altın ve döviz ile ödemesi gereken borçlarının millî para birimi ile tutarı da artarBundan dolayı giderlerde (borçlarda) bir yükselme görülürBu hal, devalüasyonun gerçek net getirisi açısından çok önemlidirÇünkü eğer bir devletin dış borçları alacaklarından fazla ise sonuç aleyhte bakiye verir

c) Devalüasyondan önce devlet, piyasadaki altın ve dövizin büyük çoğunluğunu hazinede biriktirmişse (net dış varlıklarını artırmışsa) devalüasyondan sonra iç borç stoğunun değeri düşmüş olur ve hazine iç borçları çevirmekte biraz daha rahatlar

Türkiye’deki Devalüasyonlar

Devalüasyonlar uzun ve ekonomiyi çıkmaza sokan süreçlerin ardından verilen en nihai kararlardan biridirGenel itibariyle bu terime en çok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde rastlanmaktadırAna hedef ise ekonominin istikrara kavuşturulmasıdır

Cumhuriyet tarihindeki ilk devalüasyon 1946 yılında gerçekleştirilmiş olup en büyük nedeni IIDünya savaşının ardından biriken dış borç stoğunun ödenebilmesi için düşük faizli ve uzun vadeli kredinin sağlanacağı (Bretton-Woods sisteminin) ve Türkiye’nin de üye yapılmak istendiği Uluslararası Para Fonu’nun devalüasyonu şart koşmasıdır

İkinci devalüasyon işlemi 1958 yılında meydana gelmiştirKore Savaşı’nın ardından dış ticaret açığı artan Türkiye ithal edilemeyen hammaddeler nedeniyle tam kapasite çalışamaz hale gelmiştirMerkez Bankası’nın kredi musluklarını açmasıyla alınan kredilerin gelişi güzel kullanılması nedeniyle mal ve hizmet talebi artmış ve enflasyonist sürece girilmiştirBu kredi savurganlığı giderilemeyen bütçe ve finansman açıklarına neden olmuşturBu açıklar Merkez Bankası tarafından kapatılmaya çalışıldıkça enflasyon artmıştırBu nedenle bu yıllara Türk ekonomi tarihinde enflasyoncu büyüme yılları denilmektedir

10 Ağustos 1970 tarihinde yapılan üçüncü devalüasyonun nedenleri de öncekilere benzer niteliktedirÖzellikle iklim şartlarından kaynaklanan tarımsal üretim düşüklüğü fiyat artışlarına neden olmuşturBuna artırılamayan devlet gelirleri ve ticari banka kredilerindeki aşırı artış da eklenince 60’lı yıllarda yaşanan ılımlı enflasyonun TL’de yarattığı değer kaybını göz önüne alarak yeni bir döviz kuru belirlenmiştir 1980 yılında izlenen istikrar ve finansman liberalizasyon politikalarıyla birlikte serbest piyasa ekonomisine geçilmesi planlanıyorduBir yandan faiz oranları serbest bırakılarak paranın dolaşım hızı sınırlandırılmaya çalışılmış diğer yandan dış rekabete açık ihracatın teşvik edilmesi düşüncesiyle millî paranın değerinde bir değer düşüşüne gidilmiştir

1994 yılı iki devalüasyona birden sahne olmuşturDiğer krizlerden farklı olarak sendikacılığın gelişmesi ve toplu sözleşmelerin ağırlık kazanmasıyla kamu ve özel sektör üreticileri yüksek işçi ücretleriyle karşı karşıya kalmışlardırÜcret artışları o kadar yüksek olmuştur ki verimlilik artışını ikiye katlamış ve fiyatların yükselmesinde başı çekmiştirAynı zamanda faiz oranlarının yüksek tutulmasıyla işçilerin spekülatif para saiki artmıştır TL’ye olan talepler ithalatı da tetiklemiştirTarihimizdeki son devalüasyon ise Şubat 2001’de yaşanmıştırKasım 2000’den itibaren dövize yönelen yoğun spekülatif talep hem çok yüksek faiz hem de önemli döviz rezervi kayıplarıyla ve IMF’den gelen 75 milyar dolarlık kredi ile geri püskürtülebilmiştirAncak Merkez Bankası benzer bir yüklenmeye karşı savunma gücünü büyük ölçüde kaybetmiştir19 Şubat’ta dönemin başbakanı ile cumhurbaşkanı arasındaki gerginlik başka bir döviz krizini patlatmış olduGecelik faiz %6200’lere kadar çıktı16 Şubat’ta 2794 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervi 23 Şubat’ta 2258 milyar dolara inmiştirAşırı döviz talebine daha fazla dayanamayan Merkez Bankası 21 Şubat gecesi kurun dalgalanmaya bırakıldığını açıklamıştır

Az önce de belirtildiği gibi devalüasyon yapılmasının temel amacı dış ödemeler dengesini sağlanabilmesidirEkonomi kompleks bir yapıya sahip olduğu için hükümetleri devalüasyona iten bir çok sebep vukuu bulabilirBu yazıda sadece ilgili dönemlerin en çok göze batan ve Merkez Bankası’nı yeni kur değerlemesine götüren gelişmelere yer verilmeye çalışılmıştırTüm devalüasyonlardan önce cereyan eden olayları ve sonucu özetleyen sloganlaşmış bir söz vardır ki, tabiri caizse iktisatçıların kulağında küpe gibidir:”Net iç varlıklar (ekseriyetle özel ve kamu kesimi kredileri) hızla artıyor; net dış varlıklar (altın ve döviz rezervleri) hızla azalıyorsa, kur da sabitse kıyamet kaçınılmazdır

İskender EKİCİ

KAYNAKLAR

ProfDr Gülten KAZGAN, Tanzimat’tan XXI Yüzyıla Türkiye Ekonomisi

ProfDr Yalçın ACAR, Tarihsel Açıdan Türkiye Ekonomisi

ProfDr Nihat EDİZDOĞAN, Kamu Maliyesi

ProfDr Halil SEYİDOĞLU, Ekonomik Terimler Sözlüğü

ProfDr İlker PARASIZ, 1923’ten Günümüze İktisat ve İstikrar Politikaları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.