10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tarihteki İlginc Sofra Aliskanliklari
Antik Yunanlılar üç bacaklı masaları ziyafetlerde kullanıyorlardı Yiyecek ve içeceklerle dolu olan masaların bir ucu yatağa iliştirilmiş olurdu Yatağa yan uzanan antik Yunanlılar, bir kollarını yastığa dayarlar, diğer elleriyle de bir güzel karınlarını doyururlardı Antik Romalılar da yemeklerini uzanarak yerlerdi Aynı zamanda “peçete” de kullanırlardı “Peçeteler” bugün için oldukça enteresan görünümdeydiler Bu “peçeteler” uzun, kıvırcık saçlı küçük erkek çocuklarıydı Mutfak çocuğu unvanıyla işe alınırlardı Çocuklarının böyle bir işe sahip olabilmeleri için aileler birbirleriyle yarışırdı Yemek sırasında bu çocuklar yemek yiyenlerin arasında dolaşırlardı, elini silmek isteyen onların saçlarını kullanırlardı
Bu enteresan el temizleme yöntemi antik Romalılar ile birlikte ortadan kalktı Ancak insanların sofrada yiyecekleri elleriyle yemeleri yüzyıllarca sürdü On dördüncü ve hatta on beşinci yüzyıllarda dahi en komplike mutfak kayıtlarında dahi çok az sayıda çatal bulunuyordu Örneğin Fransız kraliçesi Jeanne d'Evre’ın sadece altmış dört kaşığı, sadece bir çatalı vardı Kraliçe bu çatalı özel bir kın içinde koruyordu
Rönesans döneminde ruhban sınıfı çatal kullanmayı şiddetle reddediyordu Manastırlarda on sekizinci yüzyıla kadar çatal kullanımı yasaklanmıştı Ruhban sınıfı çatalı Şeytan’ın üç çatallı asasıyla özdeşleştiriyordu Bu dönemde zenginler ellerinin yağlanmasını önlemek için eldiven kullanıyorlardı
İlk peçete antik Yunanistan’da keşfedilmişti Bu peçeteler kaymak taşından yapılmıştı Kullandıktan sonra yıkamak gerekmiyordu, ateşe tutuluyorlardı, taşlar da böylelikle temizleniyordu Rusya’ya peçete “Deli” Petro zamanında ulaşmıştı “Deli” Petro masa örtülerinin ellerin silinmesi amacıyla kullanılmasını yasaklamıştı
12 Louis taç giyme törenlerinde bütün Avrupa’da tabak kullanıldığını gördüğünde çok şaşırmıştı İlk tabaklar dikdörtgen biçimindeydi ve aşırı süslüydü Köylüler başlangıçta sadece kase kullanıyorlardı Çünkü satın alabilecekleri tek tabak biçimi bunlardı Sadece zenginlerin evinde bulunan ekmek tabağı olarak adlandırılan büyük tabaklarda, iri ekmek parçaları bulunurdu Bu ekmek parçaların üzerinde de değişik yiyecekler yer alırdı Bu ekmekler dilencilere verilirdi Rusya’ya bugün anladığımız anlamda tabak ancak on altıncı yüzyılda gelmişti
İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri’nde çatal kullanımı on dokuzuncu yüzyıla kadar yasaktı Çatal dişlerinin tabağa doğru bastırılması, bacaklarını açmış bir kadının uygunsuz duruşuna benzetiliyordu, bu nedenle çatal kullanmak çok ayıptı
Bugün hayatımızı kolaylaştıran dört bacaklı masa, kaşık, bıçak gibi nesneler büyük zorluklarla sosyal yaşantıya girmişti Yeniliklerin ne kadar büyük güçlüklerle topluma kabul ettirildiğini bu basit örneklere bakarak bile anlamak gayet kolay
|
|
|